yanlış anlaşılmasın, kalben de fesat olmayalım. ihtimal o ki ukteyi veren arkadaş liderlik koltugunun verilmesini kast etmek istemiştir, yoksa böylesine büyük bir spor camiamızın eline bir insan uzvûnu vermek yada vermeyi teklif etmek bile kimin haddine?! güzide ülkemizin kendine has ananelerindendir; hani 23 nisan günü ülke yönetiminde ve bürokraside koltuk sahibi olan büyüklerimiz, 23 nisan günü koltuklarını belirli bir süreliğine sembolik olarak miniklere bırakırlar ya; işte ligimizin tek büyüğü olan fenerbahçenin de liderlik koltuğunu sembolik olarak galatasaraya bırakmasını önermek-tavsiye etmek babında söylene gelinmiş bir laftan türetilmiştir bu başlık. hani ortada bir kabahat varsa bile, kabahati muhterem uktecimizde değil 50 karakter sınırında aramak ve yergi ile sövgülerimizi de oraya yönlendirmek gerekir diye düşünüyorum...
her ne hikmetse dalgınlık sonucu uzunca bir süre , gerçek 23 nisan şakalari şeklinde idrak ettiğim başlık...
(bkz: okuduğumuzu anladık mı cevap verelim)
(bkz: okuduğumuzu anladık mı cevap verelim)
neymiş neymiş? iğdiş aslanlar bir kez daha kanaryanin gazabına uğradılar. sonucu belli olan bu maçlar zevk vermiyor artık. ne bileyim kayseri ile oynadığımız maçlar bile daha bir zevk veriyor; çünkü az da olsa sonucu muğlak... ezik aslanlara selam eder, lig ikincisi olma şerefini layıkı ile yerine getirmelerini diliyorum...
fenerbahçenin borsa, döviz, repo, hazine bonosu ve her türlü menkul ve gayri menkuldan daha kârlı bir yatırım aracı olduğunu da gösteren iddiadır...
#251157
#251157
fenerin kazanması halinde fatenin babadan kalma arsayı, müstakil evi, üç teker bisikletini, kolundaki saati, üzerindeki donu mazata çıkarması gereken olay maç...
#250546 nolu entrye birebir katılım gösterdiğimi taahhüt ediyorum... imza ve mühür...
faten şimdiden ayakkabı için para biriktirmeye başlasa iyi olur düşüncesindeyim...
fenerin iki farklı galibiyetine her türlü iddiaya girmeya hazırım... ilgililere duyurulur...
serseriligi asikar ama romantikliği muğlak olan arkadaşımız... dileriz tez zamanda romantik sıfatını da adının başlangıcına yerleştirecek kıvama getirir kendisini. ayrıca şöyle bir kelam edesim tuttu; romantik kadın bir lütuf, romantik erkek ise bir zulümdür...
baslik: eksi sözlük
yazan: romantik serseri
entry: #250256
meal 1: degerimi bil lan bilgi sözlük ailesi; ben ki eksi sözlügün bile amına komuş bir yazanım; sizi dagitirim bile. ben mütevazilikten dem almamıs bir zat, ben kendini cok zeki sanan bir bunak, ben götü tavana vurmus bir bilmez.. ben ukalanın önde gideni. ben eksi moderatörlerine küfürü basacak kadar seviyesiz. ulan bilgi sözlük ailesi; ben potansiyel bir küfür makinasıyım; terkimde onlara ettiğimin küfürün âlâsi var; kendinizi ve götünüzü kollayın ey bilgi sözlük moderatörleri darth sidious ve angelus
meal 2: eksi sözlükten kovuldum ama gururuma yediremediğim icin ayrıldım dediğim mekan. ayrıca cok zeki ve akıllı oldugumu da belirtmeden gecemeyecegim. bu vesileyle bir bilgi ve ilim küpü olan beni iyi degerlendirmenizi tavsiye ederim. yoksa söverim ha...
yazan: romantik serseri
entry: #250256
meal 1: degerimi bil lan bilgi sözlük ailesi; ben ki eksi sözlügün bile amına komuş bir yazanım; sizi dagitirim bile. ben mütevazilikten dem almamıs bir zat, ben kendini cok zeki sanan bir bunak, ben götü tavana vurmus bir bilmez.. ben ukalanın önde gideni. ben eksi moderatörlerine küfürü basacak kadar seviyesiz. ulan bilgi sözlük ailesi; ben potansiyel bir küfür makinasıyım; terkimde onlara ettiğimin küfürün âlâsi var; kendinizi ve götünüzü kollayın ey bilgi sözlük moderatörleri darth sidious ve angelus
meal 2: eksi sözlükten kovuldum ama gururuma yediremediğim icin ayrıldım dediğim mekan. ayrıca cok zeki ve akıllı oldugumu da belirtmeden gecemeyecegim. bu vesileyle bir bilgi ve ilim küpü olan beni iyi degerlendirmenizi tavsiye ederim. yoksa söverim ha...
grup yorumun kurucularındandırlar ama bir dönem sonra gruptan ayrılıp kendi adına çalışmalar içinde bulunmuşlardır. ki zaten kendileri gruptan ayrıldıktan sonra grup yorumu grup yorum yapan estetikte kalkmıştır ortadan. son dönemde grup yorum ile aralarında, bunların gruptayken yaptıkları bestelerin telif ve sahipliği tartışmaları yaşanmış, olay metin ve kemal kahraman kardeşlerin tehdit edilmesi seviyesine kadar gelmiştir. kürt müziğinin en başarılı ve en sofistike çalışan elemanlarıdır. bu iki kardeşten biri olan kemalin türkiyeye girişi hala yasaktır. kemal müzik icrada, metin ise söz yapmada ve yorumda oldukça başarılıdır.
1993te iki yıllık çalışmalarının ürünü olan deniz koydum adını adlı ilk albümlerini yaptılar. 1995 yılında ikinci albümleri renklerde yaşamak ortaya çıktı. 1990 yılından itibaren dersim yöresinde derleme çalışmaları yaptılar. bölgenin tarihi ve sözlü edebiyatı, inançları, günlük yaşamı, adetleri, müziği gibi çeşitli konuları içeren bu çalışmaların ilk ürünü de zazaca, türkçe ve kurmanci olmak üzere, o yörede konuşulan dillerde yaşlıların kendilerinin çalıp söyledikleri türkülerden oluşan belgesel bir çalışma niteliğindeki yaşlılar dersim türküleri söylüyor albümü olmuştur. 1999 yılında, kayıtlarını berlinde gerçekleştirdikleri albümleri ferfecir ile yeniden dinleyicileriyle buluşan ikili, albümleri sürelayi ise temmuz 2000 itibarıyla yayınladılar. kahraman kardeşler son albümleri meymanı ise 2002’nin sonlarında yayınladılar.
1993te iki yıllık çalışmalarının ürünü olan deniz koydum adını adlı ilk albümlerini yaptılar. 1995 yılında ikinci albümleri renklerde yaşamak ortaya çıktı. 1990 yılından itibaren dersim yöresinde derleme çalışmaları yaptılar. bölgenin tarihi ve sözlü edebiyatı, inançları, günlük yaşamı, adetleri, müziği gibi çeşitli konuları içeren bu çalışmaların ilk ürünü de zazaca, türkçe ve kurmanci olmak üzere, o yörede konuşulan dillerde yaşlıların kendilerinin çalıp söyledikleri türkülerden oluşan belgesel bir çalışma niteliğindeki yaşlılar dersim türküleri söylüyor albümü olmuştur. 1999 yılında, kayıtlarını berlinde gerçekleştirdikleri albümleri ferfecir ile yeniden dinleyicileriyle buluşan ikili, albümleri sürelayi ise temmuz 2000 itibarıyla yayınladılar. kahraman kardeşler son albümleri meymanı ise 2002’nin sonlarında yayınladılar.
(bkz: metin ve kemal kahraman)
zavallı, silik ve hırs peşinde koşan kahramancıklara verilmiş bir gazdır bu haber. milletin ta amına koymadan önceden düşünmek lazım, ben öldüreceğim de karşı taraftan beni öldürecek olan yok mudur diye? ben patır patır onları devireceğim de onlardan benim askerimin burnunu dahi kanatacak biri yok mu? yoktur zannederiz, çünkü biz tarihe dönüp baktığımızda bütün övünç kaynaklarımızı muharebe meydanlarından aliriz. çünkü okullarda bize tarih diye ’şanlı atalarımızın’ savaş tarihini öğretirler. bizim başka tarihimiz yok, başka övüncümüz yok! yazıyı biz bulmadık, piramitleri biz inşa etmedik, amerika’yi biz keşfetmedik, matbaayı biz icat etmedik. ay’a ilk adımı biz atmadık biz avunutmuzu sadece muğlak muzafferlikler içinde buluyoruz. oysa bir türlü anlayamıyoruz ki bize zafer getirecek zannettiklerimizin aslında anamızı siktiklerini. nemalanmak, pay ve rant sahibi olmak için bu tür harekatları kendilerine kalkan olarak kullandıklarını görmüyoruz. görmüyoruz; çünkü körüz, çünkü eblehiz! bu benim savaşım değil arkadaş! ben pkk’de değilim, ordu da... silahi kendisine çözüm olarak seçmiş hiç kimse benden değildir, onların savaşı benim savaşım değildir. ama pkk’nin tabası kürt’tür ve kürtlerin meşru mücadelesi etrafında siyaset ve silahlı mücadele yaptıklarını söylerler. eger bu dogruysa kökten temizlik diye dağdaki beş altı bin gerillayı temizlesen bile bu temizlik öyle kökten bir temizlik olmayacaktır, olamayacaktır. ya gölü kurutacakasınız yada çözüm için taşın altına elinizi sokacaksınız. 1984 eruh semdinli baskini ile baslayan yirmi iki yillik sürec sonunda yapılan binlerce askeri harekatin bir netice vermemiş olması, sorunun cözümü için şiddetin işe yaramadığını ortaya çıkarıyor...
kimse ailesini, ırkını, memleketini, dinini ve doğduğu yeri doğmadan önce seçmez, seçemez. evet bu benim savaşım değil, dilerim sizinki de değildir...
ne demis üstad mahatma gandhi;
"dünyanın bütün toprakları bile tek bir insanın kanını akıtmaya değmez"
not: fikrime katılır mısınız, katılmaz mısınız bilmiyorum ama sağ alt köşede somurtkan bir surat var; onu tıklayarak yada tıklamayarak bunun sizin savaşınız olup olmadığını ögrenebileceğiz...
kimse ailesini, ırkını, memleketini, dinini ve doğduğu yeri doğmadan önce seçmez, seçemez. evet bu benim savaşım değil, dilerim sizinki de değildir...
ne demis üstad mahatma gandhi;
"dünyanın bütün toprakları bile tek bir insanın kanını akıtmaya değmez"
not: fikrime katılır mısınız, katılmaz mısınız bilmiyorum ama sağ alt köşede somurtkan bir surat var; onu tıklayarak yada tıklamayarak bunun sizin savaşınız olup olmadığını ögrenebileceğiz...
bunu diyen bunu da der;
karnım tok ama bir iki lokma alayim bari
karnım tok ama bir iki lokma alayim bari
seçilmiş kişidir, halkın yüzde yetmiş beşinin iradesidir... o seçildiği günden beri ve öncesinden barış ve kardeşlik diye bağırırken bugün onu provakatörlükle suçlayanlar neredeydi. daha dünkü cenaze törenlerinde halka hitaben yaptığı sağduyu ve barış çağrılarını neden kimse görmez, türk medyası bunu niye göstermez? ama işler kötüye gidiyor buna eminim! çünkü dün o cenaze törenine katılan yaklaşık elli bin kişiye barış, sağduyu ve kardeşlik çağrıları yaparken yaklaşık elli bin kişilik kitle tek bir ağızdan bağırıyordu; intikam, intikam, intikam
ben şahsen böylesine bir kutuplaşmanın oluşmasına üzüldüm, üzülürüm...
ben şahsen böylesine bir kutuplaşmanın oluşmasına üzüldüm, üzülürüm...
bu olaylar salt, terörist cenazesinde çıkan olaylar olarak değerlendirilmemeli ve sadece bu başlık altında incelenmemelidir; klasik bir tespit olacak ama hayatında ankaranın doğusuna geçmemiş kişilerin bu konularda ahkâm kesmeleri de doğru olmayacaktır. türkiyenin hiç bir ilinde sefa ve sefalet bu kadar iç içe değil, bu ülkenin hiç bir yerinde plazalar ile gecekondu mahalleleri bu kadar yakın olmadı, bu bir noktada bu düzensizliğin patlamasıdır; diğer adıyla bir sosyal patlamadır...
olayın ikinci planına gelirsek; siyasi ve sosyal bağlantılar yönüyle buradaki insanların pkkye siyasi bağlılıktan öte bir gönül bağıyla bağlı olduklarını bilmemek saf dilliktir, nedenlerini anlamamak ise tek kelimeyle gerzekliktir. bu sebeple oradaki halk cenazelere sahip çıkmayı bir nevi onursal vazifeleri bilirler, çünkü o cenazeler çocuklarının, torunlarının, abi, ablalarının cenazeleridir.
gelelim olayın üçüncü perdesini açıklamaya; bu bir yerde de bunca zamandır çözümsüzlüğe isyan eden halk ile çözümsüzlükten rant sağlayan kesimin kapışmasıdır, testilerinin tokuşturulmasıdır. siyasi bir isyanın çerçevesinde dolaşan halkın şiddet kullanılarak cezalandırılmasının yarattığı konsensüsün fayda sağlamadığıda her geçen gün, daha da bir apaçık ortaya çıkmaktadır.
son söz olarak; karşılıklı şiddetin her iki tarafa da fayda sağlamadığı ortadayken, uzatılan barış ellerinin havada kalmasına katiyen anlam veremiyorum...
olayın ikinci planına gelirsek; siyasi ve sosyal bağlantılar yönüyle buradaki insanların pkkye siyasi bağlılıktan öte bir gönül bağıyla bağlı olduklarını bilmemek saf dilliktir, nedenlerini anlamamak ise tek kelimeyle gerzekliktir. bu sebeple oradaki halk cenazelere sahip çıkmayı bir nevi onursal vazifeleri bilirler, çünkü o cenazeler çocuklarının, torunlarının, abi, ablalarının cenazeleridir.
gelelim olayın üçüncü perdesini açıklamaya; bu bir yerde de bunca zamandır çözümsüzlüğe isyan eden halk ile çözümsüzlükten rant sağlayan kesimin kapışmasıdır, testilerinin tokuşturulmasıdır. siyasi bir isyanın çerçevesinde dolaşan halkın şiddet kullanılarak cezalandırılmasının yarattığı konsensüsün fayda sağlamadığıda her geçen gün, daha da bir apaçık ortaya çıkmaktadır.
son söz olarak; karşılıklı şiddetin her iki tarafa da fayda sağlamadığı ortadayken, uzatılan barış ellerinin havada kalmasına katiyen anlam veremiyorum...
açılın, ben türk dil kurumundan geliyorum!
ezginin günlüğü şarkısı olmasının öncesinde, muhteşem bir sait faik abasıyanık şiiri olan eser...
gramer ve dil bilgisi kurallarına bağlı kalmadan açılmış hatalı başlıkların altına entry girmek o hataya bire bir iştirak etmek manasına gelir ki, dilini birazcık seven bir insan buna karşı olmalı ve en azından açılmış olan hatalı başlığın altına entry girmeyerek gereken tepkiyi göstermelidir. beşinci sınıf öğrencisinin bilmesi gereken basit imla ve gramer kurallarını bilmeyen; en azından bir soru ekinin, bir bağlacın sözcükten ayrı yazılması gerektiğini bilmeyen bir insan sözlüğe yazmasın kardeşim...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?