genelde sözlük içinde tutunamamış kimi yazarların sözlükte yazmayı bırakıyorum diyerek, kendine karizma ve itibar yaratma uğraşıdır. bunlara kapıyı açmada yardımcı olunmalı ve akabinde artlarından bir sürahi su dökerek uğurlara yolculanması sağlanılmalıdır...
(bkz: ben giderim entrylerim kalır)
yaşamını gündüzleri beste, geceleri ise çocuk yaparak geçirmiş deha müzisyen...
karısını döven erkek modelinden pek bir farkı yoktur. her ikisinde de şiddeti ve kaba kuvveti bir tahakküm aracı olarak görürler ki, bunun nedeni bilgi ve düşünce eksikliğinden kaynaklanır zannımca...
zeytin yağlarıda en az zeytinleri kadar leziz olan kuruluş...
böyle bir devlet yoktur diyenlere tavsiyem; habur sınır kapısına gidip karşı tarafa bakmasını dilerim. hatta bakmakla kalmasınlar, karşıya da geçsinler. türkiye bayrağının hemen karşısında dalgalanan bayrağın hangi renkte olduğuna, orada geçerli olan paranın ne parası olduğuna, orada yönetimde olan meclisin hangi isim altında çalıştığına, karşıdan geldiğinizde pasaportunuza vurulan damganın nerenin damgası olduğuna bir daha bakın ve mesut barzani ’nin bundan üç ay önce amerika, almanya, belçika, ingiltere, fransa, vatikan ve israil ülkelerine yaptığı gezilerde o ülkenin üst düzey yetkilileri tarafından hangi sıfatla karşılandığına da bir bakın. bakın ve hala yok öyle bir yer diyorsanız; pes derim size başka da bir şey demem...
ilk günlerimdeki kuşatılmışlık içerisinde bana destek çıktığı için gönül muhasebemde kendimi borçlu hissettiğim dost.
kürt ve kürtçe fobisi nedeniyle acilen iki aylığına doktor kontrolünde mezopotamya da ikamet etmesini ve tedavi görmesi gerektiğini, salık vereceğim zat. bu vesile ile halklar mozayiği tanımından da haberdar olur...
onun hakkında çok şey söylenildi ama hiç biri ’o kürtlerin homerusudur’ sözü kadar yerinde olmadı. pkk’ye muhalififliği ile bilinir. zapta gelmez bir insandır. sesi fırat kadar asi ve dicle kadar dingindir. en son berlin’de kurduğu vakıf ile usta öğreticiler eşliğinde yetenekli kürt gençlerine sanat dersi vermesiyle adını duyurmuştur..
kürdistan ile ilgili yazdığım #202804 nolu entry... illa da takkiye mi yapmak gerekiyor, doğrucu davut olmak neden birilerinin zoruna gidiyor anlamadım gitti...
ben, yani yenik hayaller aktarı...
kürtçede soğuk...
kürtçedeki anlamıyla baran! ki baran, erkekler için oldukça nezih bir isimdir.
aslında böylesine bir itiraf, kişinin sevgilisini aldattığının itirafından ziyade, kişinin kendi kendisini aldattığını itiraf etmesi manasına gelir ki, aslında aldattığınız kişi sevgiliniz değil, aldattığınız gururunuzdur, kişi(liksiz)liğinizdir...
ahmet telli nin gidersen yıkılır bu kent dizesiyle perçinlenebilecek, yalvarış, yakarış haykırış ve rest sözcükleri...
nokianin bence en dehşet ve en kullanışlı telefonu. ben de var, dördüncü senesine girdi, hala taş gibi. az kahrımı çekmedi, yere düştü, suya girdi ama hala benimle. sevdalarımı, ağlayışlarımı, korkularımı, gevezeliklerimi, bıkkınlıklarımı hep onunla yaşadım...
nasıl ki ucuz cep telefonu kullanan insanlara karışma gibi bir hakkımız yok, aynı şekilde pahalı cep telefonu kullanan kişiler için de lafazanlık yapmamızın gereği yok... sosyal ve psikolojik açıdan irdelenmesi gereken bizdeki bu (pahalı diyemeyeceğim) son model telefon alma hastalığı trendinin neden bu kadar yükseldiğidir. belirtmeden geçmeyelim ki bugün ucuz dediğimiz telefonlardan kullananan kişilerin bir çoğunun zamanında bu telefonlara bir servet ödediğini de göz ardı etmeyelim. (bkz: ben)
(bkz: nokia 3310)
(bkz: nokia 3310)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?