sonuçta alt bir türden çalış çabala daha üst bir türe tırmanmak ve daha da üst türlere tırmanabilme ihtimalini bünyende barındırıyor olmak; kendine bağışlanmış kimlikle doğup da (baba parası yer gibi) sürekli gerilemekten daha övünülesi bir şeydir.
normaldir, derler ki çeviri kadın gibidir;
güzeli sadık değildir, sadığı güzel değildir...
güzeli sadık değildir, sadığı güzel değildir...
parole (itl.)
(küçümseme anlamında; laf!)
(küçümseme anlamında; laf!)
texaslı bir adam kanserdir ve iki oğlu/varisi vardır. büyük oğlu, karısı ve bir sürü (boyunsuz) çocuğu aç gözlü ve ihtiraslıdır. küçük oğlansa (paul newman)eski bir futbolcudur, yakın arkadaşını henüz kaybetmiştir, bir ayağını kırmıştır ve karısı ile arası kötüdür(büyükannenin yatağı işaret ederek elisabeth taylora dediği gibi;- bir evlilikte sorun varsa, o sorun buradadır!), abisi ve ailesinin ihtirasına küçümseyerek bakar, hayat umurunda değildir, hiçbir şey umurunda değildir. genç gelininse umurunda olan şey evliliğidir. eşinin kendisine yaklaşmasını sağlayamamaktadır. büyükbaba ki kanser olduğunu kendisi dışında herkes bilir (barsaklarda kolon kanseri), küçük oğlunu kendine daha yakın bulur; bir sorun olduğunu sezmekte ama anlayamamaktadır. burada kızgın damdaki kedi, gelin- liz taylordır. evdeki herkes mirastan büyük payı alma çabasındadır. küçük kardeş eşini ölen arkadaşı ile ilişkiye girmekle suçlamaktadır. oysa gerçek neden kendisinin ölen arkadaşına karşı bastırılmış eşcinselliğidir filan...
bir cinayeti işleyemezse by-pass hattına gidip paralelden diğer cinayeti işleyebilecek çoktan seçmeli bir katildir.
bence tosunun en büyük becerisi, okuru da katılıma mecbur bırakmasıdır!
kendileri için : -rusu kazırsan altından tatar (türk) çıkar, diyen halk.
bizde salaklık aileden gelir...
"-ah sen, ci-na-yet; se-be-bi-sin!"
bu canım dergi oğuz aral tarafından dünyanın üçüncü çok satan mizah dergisi haline getirilmiş ama bugünkü paparazzilerden birisine hediye edilmiştir. o rezil adam tarafından da türk mizahı yok edilmiştir. o ve sonradan türevleri ortaya çıkan benzeri tüm paparazzi rezillerinin tamamını kınıyoruz. umarım onlar da çocuklarının yetiştiğini göremez. oğuz aralın gırgırı göremediği gibi...
-aşkım, neden o bıçağı eline aldın? bırak onu, bırak; ben yaparım salatayı... sen öyle arkamda durma, o ince teli eline dolama, fırının yanından çekil, bırak o çakmağı... niye öyle bakıyorsun, aşkım?
o. çocuğu olarak kısaltılabilir, özetlenebilir; değil mi?
yaşamının sonunu astronomi ile geçiren şair/astronom... (yaşadığı yıllar alparslan, malazgirt zamanı falan; yaşadığı yer semerkant)
-alooo ben haluk, hani bir arkadaşın vardı ya yunanca bilen... bi telefonunu ver bakiiim. lazım oldu tezarüat felan için...
aslında bu küresel cismin (dünya) döndüğü eksene dik çemberlerden en uzun olanı olmakla geometrik bir özelliği de vardır, yani yalnızca bir kabul değildir, belirli bir eğriyi tanımlar.
oldu olacak çorap kullanmak!
-abi, saat kaç?
o zaman ekvatorun diğer tarafında da saat yönünün aksine mi dönmek?
pekiyi bir kurumun başına bir mafyozi yerleşti, her türlü keyfi uygulamayı yapıyor ve siz antidemokratik olmakla suçlanmamak için müdahale edemiyorsunuz, ne yapılmalı? bu sorunun kötü misillemelere sebep olan bir çözümü 27 mayıstı. tayip ve ulusoy içinse sonradan başa bela olmayacak farklı çözümler bulmak gerekecek, düşünelim.
bazılarının inatla kılınç olarak telaffuz ettiği uzun bıçak şeklindeki silah.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?