sabah güneş doğmadan işe gidenler için gün ortasında uyukalma durumu sonucu oluşabilecek bir durum. 17 gibi uyuyakalıp 23 gibi uyanıldığında sabah oldu zannedilip işe gitmek için hazırlanılabilir.
eserlerinde türkiyenin güzide türkücülerine de başroller veren ünlü düşünür, büyük forvet, yeri doldurulamaz gurmelerinden ç.i. ’nın son yapıtı... film alper ve ada isimli iki afacan arasında geçmektedir. ç.i. nın biz zavallı sinema izleyicilerine bu iki sevimli afacanı nasıl sunduğuna alt metinlerle birlikte bakmak gerekir ki filmden çıkarılacak hayat dersi daha iyi kavranabilsin. çok muhteşem ve dikkatli bir sinema izleyicisi olmak için gerekli tüm üstün vasıflara sahip olan "ben" tarafından tespit edilen altmetinler eserde şöyledir;
ada: afacanmı afacan yerinde duramayan sevimlilik muskası biraz göbekli , biraz da gıdılı hanım kızımız. nedenmi? alper karakterinin son sahnede ada’ya "hayat karşıma hep sana benzer yüzler çıkardı, inanmassan anneme sor" derken gördüklerimize dikkat edelim. sahilde tek başına dans eden küçük, masum ve korunmaya muhtaç küçük bir kız çocuğu.
alper: tüm adiliğini ve zehirini kanında yani her daim yanında taşıyan, taşımış olan ve taşıyagelecek olan bir diğer afacan. bunu da "ben bu zehiri kanımda taşıyorum uleen" aforizmasından anlıyoruz vallahada.
sonuç olarak kadınlar masum ve temiz iken erkekler kanlarında hastalık taşırlar. bu kadar. bitti. bravo ç.i.
ada: afacanmı afacan yerinde duramayan sevimlilik muskası biraz göbekli , biraz da gıdılı hanım kızımız. nedenmi? alper karakterinin son sahnede ada’ya "hayat karşıma hep sana benzer yüzler çıkardı, inanmassan anneme sor" derken gördüklerimize dikkat edelim. sahilde tek başına dans eden küçük, masum ve korunmaya muhtaç küçük bir kız çocuğu.
alper: tüm adiliğini ve zehirini kanında yani her daim yanında taşıyan, taşımış olan ve taşıyagelecek olan bir diğer afacan. bunu da "ben bu zehiri kanımda taşıyorum uleen" aforizmasından anlıyoruz vallahada.
sonuç olarak kadınlar masum ve temiz iken erkekler kanlarında hastalık taşırlar. bu kadar. bitti. bravo ç.i.
sen dizime yattın, ben bir hikaye anlattım ama olmadı gibi sanki...
yeni bir devrimci üniversite gençliği olabilir tam emin değilim.
mö 1000k: kafasına vurulur.
mö 100k: kafasına taşla vurulur.
mö 10k: kafasına yontulmuş taşla vurulur.
mö 5k: kafasına parlatılmış taşla vurulur.
ms 00 / 1k: pek ilgilenilmez zira ilgilenilecek daha enteresan kişiler vardır.
ms 2k: ya dur bi bakalım ne diyo acaba denir.
ms 5k: kafasına parlatılmış taşla vurulur.
ms 10k: kafasına yontulmuş taşla vurulur.
ms 100k: kafasına taşla vurulur.
ms 1000k: kafasına vurulur.
mö 100k: kafasına taşla vurulur.
mö 10k: kafasına yontulmuş taşla vurulur.
mö 5k: kafasına parlatılmış taşla vurulur.
ms 00 / 1k: pek ilgilenilmez zira ilgilenilecek daha enteresan kişiler vardır.
ms 2k: ya dur bi bakalım ne diyo acaba denir.
ms 5k: kafasına parlatılmış taşla vurulur.
ms 10k: kafasına yontulmuş taşla vurulur.
ms 100k: kafasına taşla vurulur.
ms 1000k: kafasına vurulur.
(bkz: başlıkları üst üste okumak)
japon çizgifilmlerinde ki karakterlerin ağlarken gözlerinden sağa ve sola doğru fışkıran gözyaşı seli.
kişinin ilkokulda yaşadığı ve etkilerini bugüne kadar getirmesine sebep olan o günkü boyundan büyük olayların tanımlamaya yarayan tıbbi terim. misal;
sözlülerde öğretmen görmesin diye öndeki çocuğun arkasına saklanmak. bu esnada sınıfta herkes sorulan soruya parmak kaldırırken cevabı bilmediğin için utanmak. akabinde bende biliyorum cevabı gibilerinden yarım yamalak parmak kaldırmak yada parmağı öğretmenin göremeyeceği bir yere doğru saklayarak kaldırmak. yada öğretmen birini cevap versin diye kaldırdıktan hemen sonra parmak kaldırmak. tam o esnada havada kalan parmağınızı farkeden öğretmenin "hadi bi de sen cevapla" diye sözlüye sizi de kaldırması ve ardından gelen gözyaşı yelpazesi.
sözlülerde öğretmen görmesin diye öndeki çocuğun arkasına saklanmak. bu esnada sınıfta herkes sorulan soruya parmak kaldırırken cevabı bilmediğin için utanmak. akabinde bende biliyorum cevabı gibilerinden yarım yamalak parmak kaldırmak yada parmağı öğretmenin göremeyeceği bir yere doğru saklayarak kaldırmak. yada öğretmen birini cevap versin diye kaldırdıktan hemen sonra parmak kaldırmak. tam o esnada havada kalan parmağınızı farkeden öğretmenin "hadi bi de sen cevapla" diye sözlüye sizi de kaldırması ve ardından gelen gözyaşı yelpazesi.
(bkz: pussy pounding)
hangileri onlar diye sorduran program.
(bkz: dingiltere)
uzaktan adam sanılan kişinin bir dana olduğunun ortaya çıkmasını sağlar. toplumsal farkındalık bağlamında bu açıdan çok faydalıdır.
üzerinizdeki negatif elektriği dünya yüzeyine temas ederek topraklayabilmenizi sağlayan mükemmel durum... diğer taraftan bir takım kendini bilmez hödük öğretim üyeleri ise kendi üzerlerindeki elektriği boşaltmak için "çimlere basma lan" diye öğrenci kovalar, üzerlerine su falan döker yine rahatlamaz çimenlik alanların etrafını dikenli tellerle kapatmak için üniversite bütçesinden ödenek ayırır.
atari salonlarının gürültüsü içinde rakibini yenen bir arkadaşın makinesinden yükselen ego kaynağı haykırış...
rakibini yendiğini makinanında onaylaması durumu. bir bakıma (bkz: yokum diyor)
rakibini yendiğini makinanında onaylaması durumu. bir bakıma (bkz: yokum diyor)
kutsal kitaba göre dünya dan umut kesildiğinde her şey son bulacaktır. kıyamet adı verilen sonu başlatmak için görevlendirilen israfil suru üfleyecektir.
yaklaşık 2700 yıl önce surun lidyalılar tarafından üflendiği düşünülürse insanlıktan umudun çok çabuk kesildiğini söyleyebiliriz. ayrıca 2700 yıl boyunca henüz kıyametin tamamlanmamış olması da ne derece büyük bir günah işlediğimizi ortaya koyar gibidir.
ilginç olan ise hepimizin 2700 yıldır süren bir kıyametin içinde olduğumuzun bize yaklaşık 1600 yıl önce haber verilmiş olmasıdır. bu nedenle henüz kıyametin kopmadığına inanmamız en büyük doğal yanılgımızdır. oysaki hepimiz cebimizde çoktan üflenmiş olan surdan az çok birer parça taşıyoruz. bununla sevdiklerimize hediyeler alıyoruz yada içinde bulunduğumuz kıyamette bir müddet daha yaşayabilmek için karnımızı doyurup, hastalandığımızda da doktora falan gidiyoruz.
yaklaşık 2700 yıl önce surun lidyalılar tarafından üflendiği düşünülürse insanlıktan umudun çok çabuk kesildiğini söyleyebiliriz. ayrıca 2700 yıl boyunca henüz kıyametin tamamlanmamış olması da ne derece büyük bir günah işlediğimizi ortaya koyar gibidir.
ilginç olan ise hepimizin 2700 yıldır süren bir kıyametin içinde olduğumuzun bize yaklaşık 1600 yıl önce haber verilmiş olmasıdır. bu nedenle henüz kıyametin kopmadığına inanmamız en büyük doğal yanılgımızdır. oysaki hepimiz cebimizde çoktan üflenmiş olan surdan az çok birer parça taşıyoruz. bununla sevdiklerimize hediyeler alıyoruz yada içinde bulunduğumuz kıyamette bir müddet daha yaşayabilmek için karnımızı doyurup, hastalandığımızda da doktora falan gidiyoruz.
sadece bağırırken ortaya çıkan fenomen.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?