eserlerinde türkiyenin güzide türkücülerine de başroller veren ünlü düşünür, büyük forvet, yeri doldurulamaz gurmelerinden ç.i. ’nın son yapıtı... film alper ve ada isimli iki afacan arasında geçmektedir. ç.i. nın biz zavallı sinema izleyicilerine bu iki sevimli afacanı nasıl sunduğuna alt metinlerle birlikte bakmak gerekir ki filmden çıkarılacak hayat dersi daha iyi kavranabilsin. çok muhteşem ve dikkatli bir sinema izleyicisi olmak için gerekli tüm üstün vasıflara sahip olan "ben" tarafından tespit edilen altmetinler eserde şöyledir;
ada: afacanmı afacan yerinde duramayan sevimlilik muskası biraz göbekli , biraz da gıdılı hanım kızımız. nedenmi? alper karakterinin son sahnede ada’ya "hayat karşıma hep sana benzer yüzler çıkardı, inanmassan anneme sor" derken gördüklerimize dikkat edelim. sahilde tek başına dans eden küçük, masum ve korunmaya muhtaç küçük bir kız çocuğu.
alper: tüm adiliğini ve zehirini kanında yani her daim yanında taşıyan, taşımış olan ve taşıyagelecek olan bir diğer afacan. bunu da "ben bu zehiri kanımda taşıyorum uleen" aforizmasından anlıyoruz vallahada.
sonuç olarak kadınlar masum ve temiz iken erkekler kanlarında hastalık taşırlar. bu kadar. bitti. bravo ç.i.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?