confessions

sipsi

- Yazar -

  1. toplam entry 3120
  2. takipçi 2
  3. puan 66314

bilgi itiraf

sipsi
iş yerinde birisi ’sipsi hanımın saçları ne kadar güzel, her gün fön çekilmiş gibi..’ dedi. ’çok teşekkür ederim’ dedim sessizce.. her sabah erkenden kalkıp saçına fön çeken bir kokoş olduğumu söyleyemedim, pişmanım..

immortal09

sipsi
önyargılı yaklaştığım yazar. belki de hiç yaklaşmıyorum, tanımam etmem ne yaklaşacağım. her neyse... yaklaşırsam eğer, önyargılı yaklaşmamın sebebi cümle sonlarına uygun noktalama işaretini koymaması ve ayrı yazılması gereken ’de’yi bitişik yazması olabilir, evet.

aşı

sipsi
ne için yapıldığı hakkında insanları yeterince bilgilendirmediğimiz için, bir çok insan çocuğuna aşı yapılmasına karşı çıkıyor. ben bunu son 2 haftadır gözlemliyorum. hangi okula aşıya gitsek mutlaka çocuğuna aşı yaptırmak istemeyen onlarca öğrenci anne-babası oluyor. bunların bir kısmı çocuğunun kronik hastalığından-ki bunlara hastane ortamında yapılması mantıklı, o yüzden haklılar-, bir kısmı ise tamamen çocuğunun ’hasta olacağı’ düşüncesiyle yaptırmak istemiyor. aşının bir koruma yöntemi olduğundan habersizler. yeteri kadar açıklama yapmazsan, eğitimlere gitmezsen, özellikle kadınların beraber çalıştığı halk eğitim gibi yerlerde bilgilendirme yapmazsan, bunları toplum sağlığını korumanın en son maddesine atarsan olacağı budur. zavallı çocuklar her türlü tehlikeye açık yaşamaya çalışırlar. şimdi doktorlar arasında yoğun bir tartışma var aşılamanın zorunlu olması, rızaya bırakılmaması konusunda. iki tarafın da haklı olduğu taraflar var, zor bir durum.

son dönemlerdeki domuz gribi aşısı tartışması da insanları inanılmaz etkilemiş durumda. başbakanın farklı, sağlık bakanının farklı, doktorların farklı konuştuğu bir yerde, çocuğunu aşılatmak istemeyen insanlara kızmak o kadar saçma ki...

zotac

sipsi
#983585

entrynin sonunda şaire mi laf sokmuş şarkıcıya mı anlamadım. sanırım şair doğru yazmış da şarkıcı aceleye getirerek söyleyince olmamış. bilemiyorum... içime de dert oldu, hatta biraz da üzerime alındım sanırım, bana neyse elalemin şarkıcısından şairinden. bu vesileyle selam eder, gözlerinden öperim.

edit: gitmiş düzenlemiş bak yeniden, bir de gülüyor bana houston’dan, dalga geçer gibi alttan alttan böyle.. sinirlenmedim hayır sadece gözlerimi belertiyorum..

düşünduren entryler

sipsi
#983528

budur bak, gerçekten. aynı entrye bir kişi muhteşem, bir kişi eh işte, bir kişi de berbat oyu verdi. düşünüp duruyorum şimdi. ne düşünüyorum tam olarak bilmiyorum ama düşündüğüme eminim. ilk kez bir entryim bu şekilde sıralı oylandı. demek ki bunu düşünüyormuşum. neyse, allah herkese böyle enrty nasip etsin.

edit: bir yazarımız daha oy verdi, gitti düşündüren entry. olsun, yine de öperim bal yanaktan..

kişisel entryler

sipsi
ifşa etmek gibi olmasın da #983523 nolu entry de bu kategoriye girebilir. üşenmedim, araştırdım. önce entrymizi kopyalayalım:

’sanırım kendısının serefıne yola kimse cıkmadı yada polıs acayıp bi onlem aldı bu sabah otoparktan cıkarken saatım 09.02 idi, taksimedeki kat otoparkına park ettigimde 09.33 olmustu saat.’

kişisel entry kısmına geçmeden önce entrydeki türkçe karakter sorunu dikkat çekmiştir sanıyorum. bazı yerlerde ’ı’ bazı yerlerde ’i’ kullanımı varken ’i’ kullanılacak yerlerde ’ı’ kullanımı da olmuş. ’idi’ kelimesine kadarki kısımda herhangi bir noktalama işareti olmadığı için de cümle tam anlaşılamamakta. ’taksimedeki’ kelimesinde ’taksim’den bahsettiği anlaşılmakta lakin kesme işaretiyle ayrılması gereken ek, ’e’ harfiyle ayrılmış.

kişisel entry kısmına gelirsek: sevgili yazar; 31 dakikalık bir yolculuktan bahsetmişsiniz. bu iyi mi kötü mü? yani ’otoparktan çıkarken’ diye bahsettiğiniz otopark neresidir? herkes sizin evi bilip ’iyi gitmiş haa polisler çalışıyor’ demek zorunda mıdır?

şimdi ben bu entryi niye yazdım? son günlerde sözlükte öyle entryler muhteşem oyu alıyor ki ben şaşırıyorum açıkçası. bazı entrylere çok gülüyorum ama sırf dil kullanımı yanlış, noktalama yok, harfler karmakarışık diye oy vermiyorum. ha tamam, bu benim eşekliğim olabilir. ama şuraya yazılan her entrynin özenerek yazılmış olmamasını kabullenemiyorum. ben de hata yapıyorumdur ama bu kadar sık mı bilemiyorum. buraya bir şey yazarken msn’de birine anlatır gibi yazmak ne kadar uygun? sözlük eğlenceli hale geldi, sözlük hareketlendi diyoruz ama böyle hareketlenecekse, eski halini tercih ederim ben.

dip not: isyankarmuhabir’in entrysi sadece bir örnektir. kendisine kişisel herhangi bir garezim yoktur. az buçuk tanırım, iyi insandır.

sevmek zamanı

sipsi
- aylardan beri gelip neden benim resmime bakıyorsun?
+ ...
- cevap vermeyecek misin bana? yoksa gerçeği söylemekten korkuyor musun?
+ öğrenmek istediğini mustafa söylemiştir sana...
- ben senin söylemeni istiyorum. herhalde bana ait olan bir şeyi öğrenmek hakkımdır.
+ hayır sana ait bir mesele değil bu. resminle benim aramdaki bir durum seni ilgilendirmez. ben senin resmine aşığım.
- iyi ama aşık olduğun resim, benim resmim. işte ben de buradayım, söyleyeceklerini dinlemeye geldim.
+ resmin sen değilsin ki... resmin benim dünyama ait bir şey.. ben seni değil resmini tanıyorum. belki sen benim bütün güzel düşüncelerimi yıkarsın.
- bu davranışların bir korkudan ileri geliyor.
+ evet bir korkudan... bu korku, sevdiğim şeye ebediyen sahip olabilmek için çekilen bir korku. ben senin resmine değil de sana aşık olsaydım o zaman ne olacaktı? belki bir kere bile bakmayacaktın yüzüme. belki de alay edecektin sevgimle... halbuki resmin bana dostça bakıyor. iyilikle bakıyor ve ebediyen bakacak.
- ben de sana bakmak istiyorum.
+ hayır! benimle resminin arasına girme. istemiyorum seni. ben senin yalnız resmine aşığım...

hemşo

sipsi
cebrail: gözleri dicle gibidir pehlivan. hani biraz fazla baksan boğulacağından korkarsın.. dudakları sıfatında uçuşan bir kelebek gibidir, hani dokunmaya kalksan kelebeği öldüreceğinden korkarsın.. elleri dağda gezen analı kuzulu bir çift maraldır. ellerinden tutacak olsan maralı yetim bırakacağından korkarsın.. saçları diyarbakır surlarının üstünde uçan bir kuş sürüsü gibidir. bir telini tutmak için uzansan surlardan düşeceğinden korkarsın..

eşkiya

sipsi
berfo’nun keje’ye aşkı bambaşkadır. baran’ınki falan hikayedir gözümde.

berfo: demek sen benim yaptıklarıma ihanet diyorsun ha! iyi, peki öyle olsun. peki şimdi ben sana şöyle desem: ben bunları yaptım, çünkü aşıktım ben, yani vurulmuştum, ölüyordum aşkımdan.. bunun üzerine kim bana ne diyebilir ha?! ihanet mi? aşkım için yaptım ulan!! ahlaksızlık mı? evet yaptım. ben en yakın arkadaşımı, seni, jandarmaya ihbar etmiş adamım... sen yapabilir miydin benim yaptığımı? ha?! en sevgili arkadaşına ihanet edebilir miydin? onu jandarmaya ihbar edebilir miydin? arkadaşının altınlarını çalabilir miydin? o altınlarla arkadaşının sevdiği kadını anasından babasından satın alabilir miydin? arkadaşını ölüme gönderebilir miydin? ama ben yaptım.. aşkım için ulan! şimdi söyle bana, hangimizin aşkı keje ye daha büyük ha? hangimizin? hangimiz keje için böyle büyük bir günaha girmeyi göze alabildik? ben bu aşk için cehennemde yanmaya hazırım. ya sen?..
61 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol