(bkz: külhanbeyi)
(bkz: ağa)
(bkz: sinir bozan hemcinsler)
(bkz: kabadayı)
(bkz: kabadayı)
(bkz: dayı mısın lan sen)
(bkz: bir kere o elini indir önce)
(bkz: gel bir ifadeni alalım senin)
(bkz: gelsene sen bir şöyle kenara)
(bkz: bir kere o elini indir önce)
(bkz: gel bir ifadeni alalım senin)
(bkz: gelsene sen bir şöyle kenara)
(bkz: bana da bana da)
kürtçe ’delikanlı’, ’oğlan’ manasındadır. ’kıro’ tabiri epey bir anlam değiştirerek dilimize buradan kavuşmuştur.
(bkz: kuro)
(bkz: aile var)
(bkz: demokrasi götürmek)
daha doğru bir önerme için,
(bkz: akp medyası akp medyasını yazdı)
(bkz: akp medyası akp medyasını yazdı)
(bkz: çektir git)
kapitalizmin ülkemizdeki güçlü nimetlerinden ve aynı zamanda da ürünlerinden biridir tikkycikler. bu kimsecikler yozlaşmanın, popüler kültürün ve daha bir çok emperyalizm silahı vesairenin ülkemizdeki görevlerinden habersiz, fakat pekala kendilerine verilen görevi yerine getiren zavallı, acınası elçilerinden olmakla beraber, cahil ve bununla ilişkili olarak da beyinsizdirler. acınası oldukları gibi, bilmeden de olsa, temsilcisi oldukları kültür emperyalizmiyle, her anlamda kültürel yozlaşmayla ve ayrıca daha bir çok başka vesileyle bizleri de acınası yapmaktadırlar. sanırım bu nedenle tikky düşmanlığı mübahtır.
tikkyliğe düşman olma da diyebiliriz aslında, sorun düşünmeyen ve belki bu nedenle düşünemeyen tikkycikler değil, bilmeden taşıdıkları, başarıyla yerine getirdikleri görevleridir. ayrıca tikky düşmanları değil, tikky kimseler toplumu ayırmakta, bölmektedir.
ve tikky marka giyen demek değildir. #591508 budur , ayrıca yukarıdakilerdir ve ayrıca daha anlatmak istemediğim tonlarca ıvır zıvırdır.
tikkyliğe düşman olma da diyebiliriz aslında, sorun düşünmeyen ve belki bu nedenle düşünemeyen tikkycikler değil, bilmeden taşıdıkları, başarıyla yerine getirdikleri görevleridir. ayrıca tikky düşmanları değil, tikky kimseler toplumu ayırmakta, bölmektedir.
ve tikky marka giyen demek değildir. #591508 budur , ayrıca yukarıdakilerdir ve ayrıca daha anlatmak istemediğim tonlarca ıvır zıvırdır.
tarihi önem taşıyan ve bu önemleri tarih boyunca toplum(lar) için bir nevi virüs görevi görmüş olmalarından gelen kimselerin adları kullanılabilir. örnekler sayısız olduğu gibi bilgisayar virüslerine isim verirken hangi tarihi virüs isminin hangi sanal virüse gideceği dikkatle seçilmeli, sanal virüslerin verdikleri zarar ve rahatsızlık boyutuna orantılı olarak bu zarara denk düşen zararları vermiş gerçel virüslerin isimleri tercih edilmelidir.
şöyle ki, bilgisayara format atan virüse ’adolf’ denebilirken, bilgisayarı yok etmek yerine kontrolu altına almak amaçlı saldıran virüse abd başkanlarından herhangi birinin adı verilebilir ya da kısaca ’abd’ de denebilir bu virüse. belirli periyotlarla bu abd virüsünün isteği doğrultusunda belli sanal ve sabit disklerde bir kaç dosya silip geri kalanı kullanılmaz hale getirerek diski uzun bir süre kilitleme yoluyla saldırılarda bulunan virüslere herhangi bir emperyalizm uşağı faşist sömürge darbeci ya darbeyle başa geçirilen şahsın ismi verilebileceği gibi hiç kasmadan ağza gelen küfür de edilebilir. arada gaza gelip belli bir diskte yalnızca bir çeşit dosyanın yaşamasına izin veren virüslere ’benitocuk’ diye seslenilmesi mübahtır. hah mübah dedik aklıma geldi, bu tür hitlerimsi, mussolinimsi faşocan virüslerin feyz almakta öğretilerini kullandıkları küçük ama büyük, büyük ama küçücük virüslere ’nietzsche’, ’machiavelli’ denilebilir. "tüm bellek benimdir ele geçiririm hepsini be bilgisayar neymiş?" diyip yola çıkan virüslere ’sezar’, ’büyük iskender’, ’atilla han’ adları verilebileceği gibi, "ben dünyayı napıyım bana vaad edilmiş olan yeter" mantığıyla işe girişen kimselere ’haçlı’, ’kasap şaron’, arada dellenip kendinden olanları kesenlere de ’kasap stalin’ adı verilebilir. arada da bilgisayarınızın wallpaper ı falan değişip, sağ sol yemyeşil oluyorsa, windows media playerdan tekbir sesleri yükseliyor başka ses çıkmıyorsa ’yobaz’ virüslerle de tanışmışsınızdır, ona göre isim korsunuz onlara da.
anlayacağınız düşman çok, işiniz var. küçük ama kocaman bilgisayarınızda size başarılar. umarız umutlarınız tükenmeden, bilgisayarınızı asla terk etmeyecek virüslere karşı hep o asla son bulmamış olan (ve zannımca bulmayacak) çaresiz savaşı verir ve belki sonunda sonu getirecek çareyi bulursunuz. o zaman bana savaşı nasıl kazandığınıza dair detaylı bilgi içeren bir mail atmayı unutmayın, çünkü ben kazanırsam öyle yapacağım.
şöyle ki, bilgisayara format atan virüse ’adolf’ denebilirken, bilgisayarı yok etmek yerine kontrolu altına almak amaçlı saldıran virüse abd başkanlarından herhangi birinin adı verilebilir ya da kısaca ’abd’ de denebilir bu virüse. belirli periyotlarla bu abd virüsünün isteği doğrultusunda belli sanal ve sabit disklerde bir kaç dosya silip geri kalanı kullanılmaz hale getirerek diski uzun bir süre kilitleme yoluyla saldırılarda bulunan virüslere herhangi bir emperyalizm uşağı faşist sömürge darbeci ya darbeyle başa geçirilen şahsın ismi verilebileceği gibi hiç kasmadan ağza gelen küfür de edilebilir. arada gaza gelip belli bir diskte yalnızca bir çeşit dosyanın yaşamasına izin veren virüslere ’benitocuk’ diye seslenilmesi mübahtır. hah mübah dedik aklıma geldi, bu tür hitlerimsi, mussolinimsi faşocan virüslerin feyz almakta öğretilerini kullandıkları küçük ama büyük, büyük ama küçücük virüslere ’nietzsche’, ’machiavelli’ denilebilir. "tüm bellek benimdir ele geçiririm hepsini be bilgisayar neymiş?" diyip yola çıkan virüslere ’sezar’, ’büyük iskender’, ’atilla han’ adları verilebileceği gibi, "ben dünyayı napıyım bana vaad edilmiş olan yeter" mantığıyla işe girişen kimselere ’haçlı’, ’kasap şaron’, arada dellenip kendinden olanları kesenlere de ’kasap stalin’ adı verilebilir. arada da bilgisayarınızın wallpaper ı falan değişip, sağ sol yemyeşil oluyorsa, windows media playerdan tekbir sesleri yükseliyor başka ses çıkmıyorsa ’yobaz’ virüslerle de tanışmışsınızdır, ona göre isim korsunuz onlara da.
anlayacağınız düşman çok, işiniz var. küçük ama kocaman bilgisayarınızda size başarılar. umarız umutlarınız tükenmeden, bilgisayarınızı asla terk etmeyecek virüslere karşı hep o asla son bulmamış olan (ve zannımca bulmayacak) çaresiz savaşı verir ve belki sonunda sonu getirecek çareyi bulursunuz. o zaman bana savaşı nasıl kazandığınıza dair detaylı bilgi içeren bir mail atmayı unutmayın, çünkü ben kazanırsam öyle yapacağım.
(bkz: tdk)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?