çok abartılıyor. posterler, sağlam bir reklam çalışması ve ne olduğu belli olmayan bir kurgu. nedir bu kadar dikkat çekici olan tarafı, bir vampirin aşık olması falan mı ? yoksa kızı alıp sırtına çam ağaçlarının arasında bir o yana bir bu yana uçup dolanması mı ? korumacılığı ya da başka bir şey mi ?
donuk yüzler, belirtisiz ifadeler... neresi izleyenlerin içini ısıtıp bunca duyguya dair etki yarattı anlamam pek de mümkün olmadı açıkçası.
nasıl dinlesin insan demet akalın, ismail yk ya da adını sayamadığım onca popüler şarkıcıyı. küçük gördüğümden değil yanlış anlaşılmasın ya da anlaşılsın önemli değil, küçük gördüğümden olsun, kulakları nasıl tırmalanmasın o ne olduğunu anlayamadığı sözlerden. makam apayrı bir güzelliktir müzikte, müzik mi şimdi çalınanlar disklerde, kasetlerde ?
emel sayını dinlemiyoruz, dinletmiyoruz da. bebeklere 6 aylıkken underground şarkılar dinletiyoruz. demiyorum tabi gönül hasta yı 6 aylık sabiye. ama kalite diyorsak bir yerlerde üzüle üzüle, biz değil miyiz kendi kalitemizi düşüren? sanatçı talebe karşılık olsun diye üretmez elbet eserini lakin sanatın anlamını bilemiyorsak bir yere geldikten sonra bile, kime kızılabilir ki iyi icraatleri olmuyor diye ?
değil bugün 100 yıl sonra bile bıkmadan dinlerim, hem de hiç ama hiç doymamış gibi.
emel sayını dinlemiyoruz, dinletmiyoruz da. bebeklere 6 aylıkken underground şarkılar dinletiyoruz. demiyorum tabi gönül hasta yı 6 aylık sabiye. ama kalite diyorsak bir yerlerde üzüle üzüle, biz değil miyiz kendi kalitemizi düşüren? sanatçı talebe karşılık olsun diye üretmez elbet eserini lakin sanatın anlamını bilemiyorsak bir yere geldikten sonra bile, kime kızılabilir ki iyi icraatleri olmuyor diye ?
değil bugün 100 yıl sonra bile bıkmadan dinlerim, hem de hiç ama hiç doymamış gibi.
bayrağın dört köşesindeki üçlü çizgiler karşıtlık ve uyumu anlatır. sol üst köşedeki üç kesiksiz çizgi cennet ve gökyüzünü, sağ üst köşdeki iki kesikli çizgi arasındaki kesiksiz çizgi yeryüzünü, sol alt köşedeki iki kesiksiz çizgi arasındaki kesikli çizgi ateşi, sağ alt köşedeki kesikli çizgiler ise suyu temsil eder. bayrağın beyaz fonu, kore halkının katıksız arılığını ve barışsever kişiliğini anlatır.
bayrağın bütünü, kore halkının evrenle uyum içinde yaşama ülküsünü simgeler.
felsefede ki bütünlüğe bakar mısınız ?
bayrağın bütünü, kore halkının evrenle uyum içinde yaşama ülküsünü simgeler.
felsefede ki bütünlüğe bakar mısınız ?
aradığını bilmeyen bulduğunu anlayamaz demek istiyorum bu başlık altında.
bu kimyasal bileşimin eksikliği durumunda makina çok üzülmekte, sarı sarı uyarı ışıkları yakmaktadır.
sitesi de varmış bu sorunsalın. herkesin problemi bu, evrensel sorun. kaçıklık derecesine götürür bunu düşünmek 365 gün. yiyoruz yiyoruz doymuyoruz, hepimiz bıktık bundan. buradan yetkililere seslenmek istiyorum. kurtarın bizi bu yemek işkencesinden. internet siparişlerinden hayır yok. hap verin bize.
sedizayn isimli firmadan aldığım ya da verdiklerini zannetikleri hosting hizmetlerinden kanser olmama ramak kalmışken kendileri ile anlaşmaya varmış bulunmaktayım.mutluyum, artık ne mail sorunum kaldı ne de hizmet alamamak gibi bir durumum... gece dörtte bile birileri yardımcı olabiliyor.
yeni bilgiç adayımız.
kendisine hoşgeldin diyor, bir an evvel çömezliği aşıp, yazılarına başlamasını dilediğimi belirtiyorum.
kendisine hoşgeldin diyor, bir an evvel çömezliği aşıp, yazılarına başlamasını dilediğimi belirtiyorum.
zeki müren in zirvedeki şarkılar albümündeki nadide eserlerinden birisidir. son vakitler öykü&berk ikilisi de seslendirmişti, duymuştum televizyonda. ama hangisiyle oturup meşk edercesine içilir...
seni ben unutmak istemedim ki.
uzayan yollara neden inandin ?
sevenler verdiği sözden döner mi ?
şu yalan yıllara neden inandın ?
seni unutsaydim bekler miydim hiç ?
bir derdime bin dert ekler miydim hiç ?
bu sonsuz hasreti kalbime koyup
bir ömür boyu çeker miydim hiç ?
bana sen uzaktan sitem ettikçe;
benim ümitlerim elimden tutmaz.
o yalan sözlere sakın inanma.
seneler geçse de seven unutmaz.
seni unutsaydım bekler miydim hiç ?
bir derdime bin dert ekler miydim hiç ?
bu sonsuz hasreti kalbime koyup;
bir ömür boyu çeker miydim hiç ?
seni ben unutmak istemedim ki.
uzayan yollara neden inandin ?
sevenler verdiği sözden döner mi ?
şu yalan yıllara neden inandın ?
seni unutsaydim bekler miydim hiç ?
bir derdime bin dert ekler miydim hiç ?
bu sonsuz hasreti kalbime koyup
bir ömür boyu çeker miydim hiç ?
bana sen uzaktan sitem ettikçe;
benim ümitlerim elimden tutmaz.
o yalan sözlere sakın inanma.
seneler geçse de seven unutmaz.
seni unutsaydım bekler miydim hiç ?
bir derdime bin dert ekler miydim hiç ?
bu sonsuz hasreti kalbime koyup;
bir ömür boyu çeker miydim hiç ?
migros poşetlerini bilmem de metro poşetleri parayla satılıyor. her şeyleri para bunların.
türk sanat musikisi dinlenilen her akşam bu istekle yanıp tutuşurum da ertesi sabah yine aynı hayata gözleri açmak, artık alt+f4 seçeneklerinden bir başkasını tercih ettirecek sonunda.
kahvelerdeki tüm oyun kartları bu haldedir.
#872315
süper bir çağrışım olmuş.tebrik ediyorum mitili.
süper bir çağrışım olmuş.tebrik ediyorum mitili.
fazlasıyla vakit harcanan toplanmadır. koca pazar günü bir düğünden diğerine gitmekle geçer mesela bazen. kuş kadar kalan cüzdanı sömürür bazen de.çiftlere yardım etmek güzel ama herşeye rağmen. evlensinler, çoluk çocuk sahibi olsunlar. davullu zurnalı düğün yapsınlar, biz oynayalım.
aşka dair masum bakışları altüst edebilecek 10 kaplan gücünde bir kitaptır.topu topu 90 sayfadır ama tam anlamıyla okunduğunda dumura uğratır. bilmediklerimizden mi bahsetmektedir de böyle oluruz, hayır. bildiğimizi zannettiğimiz şeyi yüzümüze vurduğu içindir bu dumur hali. zaten o özlü sözün de dediği gibi : sizi yere yıkan yumruk sizden güçlü olan değil, nereden geldiğini bilmediğiniz yumruktur.
bir kaç yıl oldu kütüphaneme gireli, çok insana da tavsiye ettim okuduktan sonra lakin sonrasında baktım ki etrafımdaki insanlar inkar etmeye ya da yalanlamaya çalışıyorlar, özellikle de hanım arkadaşlarım, tavsiye etmekten vazgeçtim. ne de olsa insan davranışları içerisinde en belirgin olanı gerçeği inkar etme dürtüsüdür. varsın bilmedikleri ile mutlu kalmaya devam etsin, benden bulmasınlar.
bir kaç yıl oldu kütüphaneme gireli, çok insana da tavsiye ettim okuduktan sonra lakin sonrasında baktım ki etrafımdaki insanlar inkar etmeye ya da yalanlamaya çalışıyorlar, özellikle de hanım arkadaşlarım, tavsiye etmekten vazgeçtim. ne de olsa insan davranışları içerisinde en belirgin olanı gerçeği inkar etme dürtüsüdür. varsın bilmedikleri ile mutlu kalmaya devam etsin, benden bulmasınlar.
bir de reklama girdiği esnada kanalların seslerinin yükselmesi durumu var ki aman allah, beterdir.kumandanızı koltuğunuzun alt kısımlarında bir yere kaçırdıysanız bulana sesini kısana kadar konser alanına döner evin içi. e tabi bu ani ses artışının sebebini hepiniz tahmin edersiniz, dikkat çekmek.
(bkz: korkuyorum)
sanırım hepimiz birer ıssız adamız.
alive in athens albümünün birinci cd sinde üçüncü parçadır ve seyirciyle kurduğu iletişimi beni benden almaktadır bu parça.
http://www.poisonblack.com/
takip edilmesi gerektiğine inandığım bir grup.
albümleri soğuktur sentenced gibi ama o buz tutmuşluğu ile güzeldir.
takip edilmesi gerektiğine inandığım bir grup.
albümleri soğuktur sentenced gibi ama o buz tutmuşluğu ile güzeldir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?