karışık bir durumda gereken ilgiyi görmemek.
iki tarafı uzlaştırmak üzere araya girme dolayısıyla güç duruma düşmek.
başka işler arasında bir işi de yapıvermek.
anlaşamayanları uzlaştırmak.
ayrı devrelerin birbiriyle bağlantısı.
acele yapılmış, fındık yerine az miktarda ceviz konmuş, ekmek içi iyi ezilmemiş, sarımsakları diş diş kalmış bir tür tarator.
korku, heyecan vb. bir sebeple kalbi fazla çarpmak anlamına gelen deyim.
pıt sesinin çıkması.
çok küçük bir nesnenin, su damlasının yere veya herhangi bir şey üzerine düşmesiyle çıkan hafif ses.
karşılaşmalarda sayıları, uyarmaları tespit eden ve sonuç ile birlikte tutanağı yazıp imza eden yetkili, yan hakem, yan yargıcı.
futbol karşılaşmalarında oyun alanının yan çizgisi boyunca oyunu takip eden, kuralların yerine getirilip getirilmediğini gözleyen, orta hakeme yardımcı olan görevli.
(bkz: yardımcı hakem)
futbol karşılaşmasını yöneten hakem.
yarışmayı veya oyunu yöneten hakemlerin başı, başyargıcı.
mahkemeler tarafından belirlenen yeminli hakemlerin verdiği karar.
sporda, özellikle güreş ve boksta sonucun hakem veya hakemler tarafından belirlenmesi.
bazı ülkelerde yurttaşlardan seçilmiş ve mahkemede yargı görevini yapan geçici kurul, yargıcılar kurulu, jüri.
voleybolda topun veya ayağın çizgiye temas durumunu belirlemekle görevli hakem.
yarışa başlama işaretini veren görevli.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?