confessions

sercovi

- Yazar -

  1. toplam entry 154
  2. takipçi 2
  3. puan 9107

psyco killer

sercovi
talking heads in kült şarkısı.

i can’t seem to face up to the facts
i’m tense and nervous and i
can’t relax
i can’t sleep ’cause my bed’s on fire
don’t touch me i’m a real live wire

psycho killer
qu’est que c’est
fa fa fa fa fa fa fa fa fa far better
run run run run run run run away
psycho killer
qu’est que c’est
fa fa fa fa fa fa fa fa fa far better
run run run run run run run away

you start a conversation you can’t even finish it.
you’re talkin’ a lot, but you’re not sayin’ anything.
when i have nothing to say, my lips are sealed.
say something once, why say it again?

psycho killer,
qu’est que c’est
fa fa fa fa fa fa fa fa fa far better
run run run run run run run away
psycho killer
qu’est que c’est
fa fa fa fa fa fa fa fa fa far better
run run run run run run run away

ce que j’ai fais, ce soir la
ce qu’elle a dit, ce soir la
realisant mon espoir
je me lance, vers la gloire ... ok
we are vain and we are blind
i hate people when they’re not polite

psycho killer,
qu’est que c’est
fa fa fa fa fa fa fa fa fa far better
run run run run run run run away
psycho killer,
qu’est que c’est
fa fa fa fa fa fa fa fa fa far better
run run run run run run run away
oh oh oh oh oh oh oh oh....

dinci misin cinci misin

sercovi
bir derdiyoklar şaheseri.

dinci misin cinci misin sen nesin
yüzündeki maskeyi kaldır inanam
eğer keskin ise senin nefesin
ağzımı geriye dönder inanam

dünya sarı öküz üstünde değil
ben böyle bilirim sen de böyle bil
pire ezmez dersen koskoca fil
tut da kulağından kaldır inanam

hep dinsiz imansız diyorsun bana
senin gönlün ise çıkardan yana
madem senin pirin yardımcı sana
haydi şu aslana saldır inanam

derdiyoklar saygılı her inanca
tek dileği yaşamaktır insanca
şu cennet cehennem nerdedir sence
açık adresini bildir inanam.

hepimiz ermeniyiz

sercovi
hafıza olarak balıklara taş çıkartan bir toplumun yuhalamasını garipsemediğim slogan.
hepimiz niye ermeniydik cenaze öncesi ve cenaze töreni sırasında?
yüz binlerle yürüdüğün o cenaze yolu hiç de inkar etmiyor bu sloganı, o fotoğraf, o yaşanılan gerçeklik..
çünkü orada bir isyan vardı.
cenazede ve öncesinde şu söyleniyordu özetle:
"hrant dink belli bir etnik gruba ait olmakla suçlandığı ve bunu savunduğu, birarada yaşanılabileceğini göstermek istediği için katledildi ve eğer o ermeni olduğu için tüm bu saçmalıklara ve en nihayetinde ölümüne sebebiyet verdiyse ben de ermeniyim, biz de ermeniyiz; hepimiz ermeni olmalıyız ki bu ırkçı bu şovenist dalga son bulsun, insanlar öldürülmesin.."
peki ya sonra?
bu iktidarın oyununu, halkın da ezberini bozan bir davranıştı; afyon etkisini azaltıyordu. ne gerekliydi peki? tabii ki karşı saldırı!
"hepimiz türküz hepimiz mehmetçiğiz"
niye peki?
ermeni olmayı ölüme sebebiyet veren bir ayrımcılık olarak sunduk cenaze töreninde ve öncesinde. yani azınlıkta olmanın kendi kültürünü yaşamak istemeye engel olmaması gerektiğini savunduk. kimsenin tavuğuna kışt dememeyi insanlık adına savunduk.
hepimizin türk ve mehmetçik olduğunu savunmak milliyetçi bir yaklaşımdır bu anlamıyla. iktidar, kullanabileceği ikinci afyonu (birincisi için(bkz: din))yani milliyetçiliği kullanmıştır özetle bu sloganla birlikte.
bunu yaparken doğal olarak medyayı kullandı.
öldürülme haberinin geldiği andan cenazeden bir sonraki haftaya kadar söylenen tek şey "olaya karşı duyulan öfke" idi. ama sular duruldukça saldırdı iktidar. milliyetçilik tavan yaptı yine, yine o zamanlarda geldi kıyıda kalmış zam haberleri ve şehit cenazeleri başlıkları. başka türlüsü mümkün müydü ki peki?
niye olmasın ki?
siyaset tam da buna denmiyor mu zaten?
iki hafta içinde zihinleri resetlemek mümkünse bit tabii alternatif bir siyaset de mümkün..
yeter ki dürüst ve "dinç" kalalım.
ancak o zaman toplumca "hepimiz ermeniyiz"i niçin dediğimizi unutmayız..
insanlık için tabii ki hepimiz ermeniyiz

kaçırılan 8 askerin tutuklanması

sercovi
medya ile ordunun çakıştığı noktada zihinlere "yazık" olarak kazınan "gerçeklik" süreci. kaçırılan askerler için evet, yazık; önemli bir sarsıntı olmalı bu sürecin her dakikası. çünkü askerler rehin alındıklarını öldürmek üzere silah almışlardı ellerine. çünkü orduyu sorgulamak gibi bir şansları yoktu; askerlerdi onlar.. ama gün geldi rehin düştüler ve basına bir görüntü düştü; "kaçırılan 8 türk askerleri konuşuyor" dendi.
peki ne dedi askerler?
"burda kötü bir muamele görmüyoruz, bu iki halk zaten kardeş vs vs"
bu neye sebebiyet verir peki uzun vadede?
tabii ki ordunun sarsılmaz güvenilirliğinin yıkılmasına; yani otorite zayıflamasına, yani iktidar sarsıntısına..
ordu bunu ister mi?
hiç sanmıyorum!
peki sürecin anlattığım gibi işlememesi için ne gerekir?
basit; ordunun ta kendisi!
cumhurbaşkanlığı forsu ne kadar etkilidir bilinmez ama ordu bu ülkede 500bin kaplan gücünde sanırım.
görüntülerdeki askerlerin medya aracılığıyla toplum üzerinde yarattıkları farklı(?) düşünceleri bertaraf etmenin ve dolasıyla askeri otoriteyi koruyabilmenin, askerlerin çatışması gerektiği-ordunun var olması gerektiği- bilincini sabitlemek için ne yapmak gerekir?
onu da orduya soralım bakalım ne diyorlarmış:
"1. 22 ekim 2007 tarihinde genelkurmay başkanlığı tarafından, hakkari / dağlıca’da pkk terör örgütü mensupları ile meydana gelen çatışmada 8 tsk personeli ile irtibatın kesildiği bildirilmiştir.

2. anılan 8 personel 04 kasım 2007 tarihi itibarıyla tsk bünyesine katılmış bulunmaktadır.

kamuoyuna saygı ile duyurulur."

yani?
yani eğer ordunun otoritesini bozmaya teşebbüs ederseniz hapse girersiniz!
bir nevi yaratılmış bir kontrol sistemi.
yasalar da bu yüzden yok mu zaten?

cumhurbaşkanlığı forsu

sercovi
on beygir gücünde olduğu düşünülen güç şeysi. fantomla kapışacaklarmış zamanında ama o mor tayt bozmuş işi. ya da kaplanla beygiri karşılaştırmak istememiş de olabilir dönemin cumhurbaşkanı. ben olsaydım uyuşturucu iğnelerle alt ederdim kaplanı, sonra da beygiri keser fakir fukaraya verirdim. millet açlıktan kırılırken 9 tane beygir kaldığı için üzülmezdim heralde.
fantomu alt etmişim bir beygirin lafı mı olur.
(bkz: may the force be with you)

koyuna rakı icirmisler kurdun adresini istemis

sercovi
antianasoncular geleneğinin klasik söylemi. anasonun toplum içinde en sık kullanılan hali rakıdır bilindiği üzre. dolayısıyla kültürümüze sinsice sinmiş olan antianasoncular geleneği pek çok alandan hayatımızı dürtmektedir. son olarak yaydıkları bu bildiride hayvanseverleri epeyce kızdıran söylemleriyle dikkatleri bir kez daha üzerlerine toplamayı becermişlerdir.
çağımızın olanaklarını da ustaca kullanan bu grup, facebook denilen internet manyaklığını da mesken tutarak o wall senin bu funny wall benim dolanıp durmakta, küresel ısınma ve su kesintilerini bahane ederek "rakıyı sek içelim, su harcamayın ibneler" propagandalarına güzide çocukluk kahramanımız spiderman’i de alet etmektedirler.
etmen eylemen bre zındıklar diyor çabalarını esefle kınıyoruz; rakı içiyoruz.o ayrı.

muque

sercovi
bütün bir akşam üstünü geceye bağlayan zaman dilimi kayıp yine. bir cümle kadar basitmiş aslında tarifi:
"sana ihtiyacım var".
bu kadardı sadece. tüm tel tel ellerimde biriken saçların, yanık yanık boğazımda düğümlenen oksijenin, garip garip suratımda beliren hüznün anlamı.
melankoliyi sevmediğimi anladım yine. melankoli diyenlere gülüp geçiyorum şu sıralar, yüzüm gülmüyor gündüzleri. gözlerim yalnızlıktan sulanıor yine, kimselerin bilmediği sulardan bunlar. anlamını ben de koymayacağım. beklesinler, avunsunlar insancıklar; ben okyanusunda yıkanacağım göz yaşlarımın. kimsesizliğin kimi olmayacağım artık; kendimi yalnızlığına adayacağım derinlerde.
okuyan okusun!
umrumda değil!
umrum umruna değmiş bir kere; ağzım ne dese, kalemim ne yazsa boş.
melankoli değil bu, kabul etmiyorum!
sadece sensiz sessizliğin haykırışı!
kimselerin kimi olma;
benim kal..
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol