confessions

sercovi

- Yazar -

  1. toplam entry 154
  2. takipçi 2
  3. puan 9110

işler güçler

sercovi
gerçek zamanlı komedi dizisi. karakter isimleri, diyaloglar, göndermeler vs bir bütün olarak sanki geçen gün arka sokağımda yaşanmış gibi. dizi sektörüne yaptıkları göndermeler, sosyal medyada dönen geyiklerle iç içe espiri anlayışı ve günceli takip eden "gerçekçiliği" ile insanı dumura uğratan, insanı kendi absürdlüğüyle karşı karşıya getirip kopartandır.
12.bölüm itibariyle artık seviyoruz lan bu adamları dedirten rakı samimiyetine boğdurmuşlardır kendilerini, tebrikler olsun koca koca. oyuncuları ve hikayeyi oldukları gibi oldurabilmeye çalışan selçuk aydemir’e sonsuz saygılar, emeği geçen bütün set işçilerine selamlar olsun.
ahmet kural ve burak satıbol’a da ayrıca alkışlar.

iphone 5

sercovi
sosyal medyada yerden yere çalınan yeni apple oyuncağı. özellikle nokia’nın son çıkardığı lumia 920 modelinden sonra yükselen çıta karşısında şebelek gibi kalakalmıştır afedersin. nokia’nın iphone serileri ve androidler karşısında yerlerde sürünen itibarını bir anda zirveye taşıyan nokia lumia 920 ile samsung arasında(galaxy s3) pazar rekabeti alevlendi gibiyse de bazıları için haklı olarak iphone iphone’dur.
sonuç olarak olmadı apple, bu sefer güldürmedin diyor ve sözü hangi telefona milyarlar yatırsam acabaa diye düşünen cebi kabarıklara bırakıyoruz.
hakaten ya, bananeyse artık, yiyin anasını satim birbirinizi, 3310dan sonrası yalan olum benim için!

ay şuram ağrıyo

sercovi
büyük ev ablukadanın akustik konserlerinden birine verdikleri ad. grubun rahatsızlığı bunla kalmıyor tabii. canavar banavar ile afordisman salihins grubun iki as elemanı olarak akustikleriyle sahnede yardırırlarken seyirciyi şarkı aralarında sahnede dönen geyiklere kopuyor, sen de mal mal "vay arkadaş, gitsek mi ki biz de ne güzel eğleniyor millet" deyi iç geçiriyorsun anca.
şaka lan şaka eşşooleşşek yüküyle konser veriyorlar sağda solda, git birine pişman olmazsın.

yazmak

sercovi
kalem ucunun kağıt üzerinde bıraktığı en anlamlı kombinasyonlardandır. tamam, çizmek de üretmektir ama yetenek ister. yazmak için sadece düşünmemek gerekir. yazmak düşünmenin kendisidir. misal, bir sonraki kelimeyi, evet tam da bunu işte hatta bir sonrakini bak? düşünerek yazmış olabileceğim kimin aklına gelebilirdi ki? vitesi boşa aldığın zamanlarda işler kalemin, kafanda filler tepişirken ya da derin boşluklarında kaşır kulağının arkasını bazen kim bilir..
üretmektir yazmak. ne olursa olmasın, her şeyi oldurmana imkan tanır. hayal dediğin şeyin ilk vücut bulduğu yerdir yazı, söz kanatlıdır yazı ayaklı!

muque

sercovi
"bilmediğimiz insanların olduğu ıslak gecenin tek tanıdık şeyi elimizin değdiği kişiydi; gecenin sonlarında otel odasından dışarıyı seyre koyulacak olan iki bedene aitti bu farkındalık.. "
uzaktan edilebilecek laflar değil bunlar..
hem, zaten yakın da ne demekti ki?
ne kadar uzak kalınabilir ki sana?

harf devrimi 2005

sercovi
"-ateşe tapan bir kimseden satın alınan bir inek yeni sahibine kendisini sağdırmazsa yeni sahibi ateşe tapanların kılığına girebilir.
-bravvooo! yaşayın hoca efendii!
-n’oluyor!! ne demekmiş bu! açıklayınız!!"

diyaloğu ile başlayıp aralara sıkıştırılmış "-a, -e, -o, -ö, -u, -ü, -ı, -i" harflerinin fonetik şaşkınlığıyla devam eden nekropsi parçası.
"kötüsü gider, iyisi gelir" halk sözü ise parçanın ana teması halinde dolaşır şarkı sözlerinde.

baba

sercovi
melodisi ile sözleri arasındaki dayanılmaz çelişkinin psychedelic havasında savrulup durulan nekropsi parçası.
sözler şöyledir:

beni saklasan
çok iyi olur
babam gelecek
korkuyorum.

beni saklasan
çok kötü olur
babam gelecek
sevmiyorum.

beni saklasan..
beni saklasan..

baa baba bab bab bab baba baba bab bab baba bab bab baba baba bab bab.........

mutluluktan ağlamak

sercovi
klasik yeşilçam karesi.
hayal gücü olarak varsaydığımız-ya da "yok artık beah!" diyerek kanal değiştirdiğimiz-bu karelerin soyut anlamda karşılığını düşünmek kesinlikle önem arz eder.
çünkü ağlamak çok yoğun bir his silsilesinin fiziki karşılığıdır. biyoloji bilimini bir kenara bırakırsak his diye adlandırıp anlamlandırmakta hep küçük soru işaretlerine takıldığımız "şey"lerin fiziki karşılıklarının nedenleridir asıl konu.
ağlamak bu anlamda önemlidir mesela.
niye ağlanır?
ilk anda hangimizin aklına "iyi" bir his gelir ki sebep olarak? salya-sümüğün neresi "iyi"dir ki en basitinden?..

mutluluktan ağlamak”ta sözünü etmeye çalıştığım mutluluk ise ani ruhsal değişimlerin verdiği heyecan-şok alaşımı değildir. yani, kim beş yüz milyar istemez ki?
seçtiğin 4 şıktan birinin üstünde bir anda yeşil bir ışığın yanıp sönecek olması senin hayatını değiştirecekse -ve o ışık yanıp söndüyse sonunda- takla falan at ne bileyim, ne ağlıyorsun! öyle bir ağlamak değil benim anlatmaya çalıştığım; öyle bir mutluluk da değil..

basit.
sadece tüylerin diken diken olur -kazağından hissedersin!- ve ardından gözlerin yanarak sulanır. hala dinliyorsundur o’nu -ya da anlatıyorsundur ona- ve engel olabileceğin halde olmazsın, bırakmak istersin gözündeki fazlalığı..
bırakırsın..

foklar

sercovi
dünyanın en ajitatif parçalarından biri olmaya adaydır kanımca. nekropsinin tadına ve anlamına varabildiyseniz desteklerinizle yeni bir direniş örgütleme niyetindeyim.
saygılar..
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol