schenardi

batmanin yakın silah arkadaşı.

(bkz: robin)

(bkz: dwyane wade)

bir kamu kurumu dairesinde o daire içinde bulunan ve o daireye özgülenen eşyalara verilen ad. bu eşyalar sözkonusu dairenin duvarında bir köşede yer alan demirbaş listesinde sayılmak suretiyle belirtilir.

(bkz: hayrettin demirbaş)

bir cinsel birleşmenin içerisinde yer almadığı, sevişme sahnelerinde tarafların ilişkiye giriyormuş gibi davranmakla yetindiği porno türü. izledikleri filmlerde hemcinslerinin cinsel organını görmek istemeyen erkeklerce tercih edilir. ayrıca kendi hayatlarındaki partnerleriyle oturup porno izlemeye niyetlenen kişilerin de bu türden filmler seçtiği rivayet edilir.

show tv nin ilk yayın hayatına başladığı dönemdeki kırmızı noktalı filmlerinin kraliçesi.

yaralama vasıtası olarak penisin kullanıldığı yaralama eylemine verilmesi muhtemel ad.

lawyer larla jedi arasında geçecek görüşmeye bağlı olarak ya örtbas edilecek ya da gerçek bir isyana dönüşecek hareketin başlangıç sloganıdır. sözkonusu sonuç değişikliği, jedi nin lawyer lara yapacağı harici ödemelere bağlı olarak ortaya çıkabilecektir. şayet jedi, lawyer inden beş kuruşu kıskanırsa sözkonusu lawyer in zam talep edenler safına transfer olarak jedi nin başına çıkaracağı masraf en az on liralık olacaktır. buradan ilgili kişiye duyurulur.

epey süredir dolaşmakta olduğum ve sanki bu süre daha epeyce de sürecekmiş gibi gözüken rıhtımın adı.

eski sevgili min üniversite hayatını sürdürmek adına, son sevdiğim kişinin ise burdaki üniversite hayatının bitip ailesinin yanına dönmesi sebebiyle benim için hiç de hoş şeyler ifade etmeyen, donuk şehri ve aynı zamanda yukarda saydığım insanlara onların gıyabında ithaf ettiğim haluk levent şarkısının ismi.
sözkonusu şarkının sözleri:

sen ellerimde
sen gözlerimde
ıssız geçen her gecemde
her şeyinle yanımdasın
en zor bu gerçekten
sevdiğimi söylemeden
ayrıldım yine senden
ayrıldım yine senden

yoksun sen aslında
yalnızım bu kumsalda
neler neler yapıyorsun
bensizken ankara´da
bensizken ankara´da

anısı ve acısı bende büyük olan şarkıdır. nedeniyse zamanında tecrübesizliğin ve de gerçekten aşık olmanın içine düşürdüğü gafletle bu şarkının o dönemli sevgiliye, yani şu anda benim için eski sevgili olan insana hediye edilmiş olmasıdır. bu şarkı her duyulduğunda o eski sevgili akla gelmekte, şu anda o kişinin ne yaptığı merak edilmektedir. her şeyden öte acaba bu satırların yazarı tarafından o eski sevgiliye gönderilen bu şarkının mp3 dosyası acaba o hatun kişinin bilgisayarında hala durmakta mıdır, duruyorsa bu şarkı halen dinlenmekte midir, dinleniyorsa bir zamanlar bir schenardi vardı diye acaba o kişi beni hatırlamakta mıdır tüm bu sorular bu soruları soran bilgiç tarafından cevaplanamamaktadır ne yazık ki...

mortal kombat oynayan hemen herkesin ilk olarak seçtiği oyun karakteridir. bunun nedeni ise fırlattığı buzlarla rakibi dondurması ve bu sayede kendisini seçen oyuncuya ciddi avantaj sağlamasıdır. ancak her nedense oyun içindeki bu popülerliği mortak kombat filmine yansımamış, sub zero filmde bir-iki dakika görünen bir figürandan ibaret kalmıştır.

orhan gencebay ın müzik tarzını tam anlamıyla ortaya koyan gerçek bir orhan gencebay klasiği. hayatına ziyankar birisi girmemiş olanı bile efkanlandırmaya yetecek seviyede söz ve müziğe sahip bir eser. sözleri şöyledir:

harcadım ömrümü hep senin için
sevilmek bir hayal sevmemek ziyan
ettiğim duadan ümide kadar
döktüğüm gözyaşım, nefretim ziyan

yaradan doğ demiş ben de doğmuşum
bir gönle gir demiş seni bulmuşum
ne yazık sayende sefil olmuşum
ibret-i alemim, girmemek ziyan

ömrümden çaldığın zamana yazık
uğrunda verdiğim son nefes ziyan

bilirim bu dünya sensiz yaşanmaz
sensiz, bir dert ile güne başlanmaz
sende bil kahrına bu can dayanmaz
yaşamak çok güzel seninle ziyan

al beni vur yere parça parça et
istersen sev beni istersen kahret
bu mudur sevene verdiğin kıymet
sevmenin böylesi ölmekten ziyan

gördüğüm en güzel oyun karakteridir. ne yazık ki mortal kombat ın filminde böylesi bir çekicilik nedense filme aktarılamamıştır...bir lara croft u angelina jolie oynuyorsa sonya blade i de oyundaki tipine uygun birine oynatıp bu karakterin hakkını vermek gerekirdi kanısındayım...

en etkili hareketi amuda kalıp yere temas etmeden tersyüz biçimde rakibine dönertekme atmasıdır. bu hareket rakip dövüşçüyü dövmekte etkili olduğu kadar ergenlik dönemi street fighter oyuncusu bakımından da chun li nin donunu görme imkanı tanıdığı için ayrıca bir etki sahibidir...

(bkz: chun li)

real madrid in altyapısından yetişmiştir. kimi zaman sol bek yerine stoper oynadığı da görülür.

türkiye de böyle spiker olsun ben her gün sabah-akşam haber bülteni izleyeyim dedirten kişi.

hüküm veren, yani bir meseleyi hükme bağlayan hukuk uygulayıcısı. yargılama adındaki karra mekanizmasının temelini oluturan şahıstır hakim.bu yüzden de ya insanlar kendi haklarını kendilerini haklı görerek kendileri almaya çalışacak ((bkz: ihkak ı hak)) ya da bu hakkı yasal güç kullanarak almak isteyeceklerdir ki bu durumda kendilerinin haklı olduğunun devlet tarafından onaylanması gerekecektir. işte kimin haklı olduğuna dair kararı verecek olan kişi hakimdir. türkiye de iki kademeli yargı sistemi bulunmaktadır. bunun anlamı bir hakimin (ya da bazı mahkemeler bakımından hakem heyetinin) kararı bir üst mercie (yargıtay veya danıştay) süresi içinde itiraza uğrayabilir. bu üst merci de yine hakimler tarafındna oluşturulmuştur. bu üst mercide yapılan inceleme sonucunda hakim kararı ya onanır ya da bozularak kararı verne hakime geri gönderir. üst mercinin kararına uyup uymamakta hakim "şeklen" serbesttir. hakimin kendi kararının doğruluğunda direnmesi üzerine üst mercinin genel kurulu toplanır ve kesin karar verilir. hakim karar verirken şeklen her türlü unsurdan bağımsızdır, kendisi için geçerli tek şey hukuk kuralları ve olayda kendisinin önüne karar vermesi için sunulan hukuki soruna ilişkin delillerdir. fakat bu bağımsızlığın ne derece geçerli olabildiğini bir de hakimlere sorup kendi ağızlarından dinlemek gerekecektir. her ne olursa olsun yarım yamalak da ilerlese bir adalet sistemi varsa o sistemin varlığını sağlayan kişiler hakimlerdir. kendileri en azından sırf bu yüzden saygıyı hakeder.