yasama organı. türkiye için genelde türkiye büyük millet meclisidir. ancak meclis bu yetkisini kanun hükmünde kararnameler çıkartması için bakanlar kuruluna devredebilir. bu durum da bakanlar kurulu, kanun koyucu yerine geçer. ayrıca yönetmelik çıkaran bir kamu kurumu da teknik anlamda kanun koyucu olabilmektedir.
ticaret kanununda taşıma işini karada yapan kişilere verilen addır. fakat aynı kanunda sözkonusu taşıma işi denizde yapıldığı takdirde taşıma işini yapan kişi taşıyan olarak tanımlanmıştır. bu da kanun koyucunun 1956 yılında yaptığı güzelliktir. eee yabancı bir kanun, mehaz kanun olarak kabul edilip de yapılan tercümeler yerli mevzuat olarak sunulmaya kalkılırsa ve kanunun farklı bölümleri farklı ülkelerden alınmaya kalkılırsa aynı işi tanımlarken aynı kanunun içinde iki farklı tanımla karşılaşmak mümkün olabilmektedir.
suat suna nın karısı, sunucu güzel hatun. kendisi aynı zamanda ilk rama reklamlarındaki küçük sütçü kızdır.
(bkz: melike suna)
nedense tanıtımının yapıldığı her panoyu gördüğümde istanbul u yöneten kişilerin o diktikleri lalelerden daha lale kişiler olduğunu düşünmekten kendimi alıkoyamadığım proje. o kişilerin ne tür laleler olarak gördüğümü ise söylemeye nedense pek dilim varmıyor.
cevizlibağ-tuzla halk otobüsü hattıdır. avrupa kıtasından şehrin anadolu ucuna tek otobüsle gidebilme imkanını sağlar.
sözlük nickine kişi tanıtılsın diye entry girilir bu normaldir. hatta bazı bilgiçler aynı anda kırk-elli sözlüğe birden üye olup herbirine entry yetiştirebilecek seviyede "üretken" kişiler olduğundan amaç, sözlüğün google aratmalarında çıkmasıysa ona da hizmet eder bu çılgınlık. sorun "herhangi" bir çılgınlığın tatmin yerinin burası olup olmadığını belirlemektir. ve ortada bir çıldırma sorunu varsa aslında çıldıranlar da belirlidir. q kişisi y kişisinin nicki altına üç günde bir entry giriyorsa işte bu çılgınlıktır; fakat bu o şahsın çılgınlığıdır. çılgınlıktan dem vuran kişi de sözlüğün hakim kişisi olduğuna göre ayda bir sozluk nicklerine entry yazma cilginligi başlığı altında umuma ayar verme yoluna gideceğine o çılgın kişileri şahsi olarak uyarmalıdır. ne de olsa sözkonusu çılgınların hemen hepsi ile jedinin kişisel bir samimiyeti zaten mevcuttur. olmasa da ne farkeder ayrıca jedi sadece samimi olduğu insnalara mı uyarıda ya da ricada bulunmaktadır sanki? eğer umumi bir çılgınlık noktasına gelme sözkonusuysa da bu da yine o belirli çılgınlardan yüz bulunduğu için ya da o çılgınlara karşılık vermek, onlarla yarışmak gibi eylemlere girişildiği için ortaya çıkmış bir sonuçtur. kısacası sözkonusu durumun sorumluları belirli kişilerdir; bunu ayar verme amaçlı olarak birer ay arayla iki kere bu başlık altına kusan kişi de farkındadır; değilse bile ufak bir incelemeyle farkedecektir. dolayısıyla ona yakışan tavır bu kişileri "özel olarak" biraz daha sorumlu davranması konusunda uyarmak olacaktır. sayılı olarak nickinin altına entry girilen ve sayılı olarak başkasının nickinin altına entry giren bir yazar kişi olarak düşüncem de ricam da budur.
(bkz: tankut centel)
haluk levent tarafından da yorumlanmış, bir orhan gencebay klasiği. sözlerin etkileyiciliği bir yana hem orijinal halinin hem de coverının solo kısımları insanı kendinden alır başka boyutlara taşır. cover ı orijinal halinden farklı kılan nokta, şarkının sözlerinin bitiminden sonra ayrıca bir elektrogitar solo performansı sergilenmesidir. ben naçizane derim ki sözler için dinleyen orhan gencebay ın ağzından o melodramik sözleri dinlemeli ancak enstrümantal güzellik açısından da haluk levent coverı hor görülmemelidir.
geri dönmez artık giden sevgililer
her ümit ufkunda ağlıyor gözler...
bitmeyen çilenin derdin sarhoşuyum
kahredip geçiyor en güzel günler...
geri dönmez artık giden sevgililer
her ümit ufkunda ağlıyor gözler...
bitmeyen çilenin derdin sarhoşuyum
kahredip geçiyor en güzel günler...
inşa edildiğinde istanbul un trafik sorununa ciddi çözüm ouşturulacağı iddia edilen, ancak tamamlanıncaya kadarki süre içerisinde üsküdar ın içine etmeyi başarmış olan nane.
(bkz: marmaray)
(bkz: marmaray)
şehrin merkezinden uç noktalarına doğru sefer yapan ve tüm semt istasyonlarındaturan tren modeli. istanbuldaki banliyö tren hatları; gebze-haydarpaşa ile halkalı-sirkeci dir. epeyce süre kapkaç olayları ve de bakımsız vagonlarıyla kendinden sözettiren bu trenler, son dönemde hiç olmazsa binildiğinde insanın tüylerinin diken diken olmasına neden olacak imajından sıyrılmış gibi gözükmektedir. boğazdan yapılacak tüp geçit projesinin esas amacı da bu iki hattı birleştirmektir.
o çift katlı otobüs bazen yerindne kımıldamıyormuş gibi gelir. çünkü sahil yolunda diğer araçlar hiç trafikte kırmızıya takılmadan ilerleyebilirken bu otobüs hattının güzide şöförleri, o teknoloji harikası çift katlı otobüslerinin üstlerini sallaya sallaya duraklara yanaşıp dururlar; böylelikle de her trafik ışığında kırmızıyı tutturmayı başarırlar. bu sebepten ötürü de kaıköy de kartala gitmek için ya sahilden giden bir dolmuş bulunmalı; ya da haydarpaşa ya geçilip banliyö treni istemeye istemeye tercih edilmelidir.
gerek sayısal gerekse konusal olarak son derece geniş bilgi dağarcığını sözlük aracılığıyla umuma paylaşan birisinin teşekkürüne mazhar olmuş birisi olarak söylemeliyim ki; en az bilgi sahibi oluğu kadar fikir sahibi de olan bir insan. ve de buna dayalı olarak her akıl ve fikir sahibi insanla da çok iyi bir iletişim kurabilecek bir insan. dolayısıyla da benim onun sunduğu bilgilerden faydalanan bir insandan onunla "konusan" bir insana terfi etmiş olmam kendi adıma gurur kaynağıdır.
ilkokul birinci sınıfta yılsonu müsameresinde çıkıp söylediğim şarkı. o günden beri nedense kimse elime mikrofon vermemekte; verse de şarkı söylettirmemektedir; ben bir şekilde şarkı söylemeye niyetlenirsem de derhal mikrofon elimden alınmaktadır.
hangileri olduğunun tespitinin kolaylaştırılması gereken başlıklardır. böylelikle buralara belli bir amaca odaklanmış olarak uğrayan kişilerin çok fazla zaman kaybetmeden amacına doğru yol alması ve sonrasında da duvara çarpıp geldiklerinden daha da hızlı bir biçimde geri dönmesini sağlamak; böylelikle de bahsi geçen kertenkelelerle aynı havayı fazla bir süre paylaşmakta kurtulmuş olmak mümkün olabilecektir.
karşılığında rica ederim ya da benzeri bir cevap alınamadığında insanı, kullandığına pişman eden cümle. sözkonusu cevabı alamayan teşekkür eden kişi "ulan .... insan seni insan yerine koyup üstelik çoğu zaman zaten yapman gereken işi yaptın diye teşekkür ediyoruz sen onu bile umursamıyorsun" düşüncesinden kendini uzun bir süre soyutlayamayacaktır.
ıspanakgillerden bir yemeklik ot türüdür.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?