schenardi

sozluk içindeki en faydali butonlardan birisidir, zira bir entry nizin niye silindiğinin gerekçesini bu buton aracılığıyla görürsünüz. amma velakin bu gerekçeler bazen sırf gerekçe olsun diye yazılmıştır. kendinden önceki br entry i refere ediyor yazar; entry de "neyi refere etmişim lan ben" diye aranır durursunuz ya da bir arkadaşınız hakkında bir şey yazarsınız bir bakarsınız ki çopte sizin arkadaşınızın kişilik hakkına saldırdığınız yazar. velhasıl ilginç bir butonumuzdur çöp...

(bkz: metin ol yavrum metin)

(bkz: seni seviyorum)
(bkz: seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli)
(bkz: benimkisi karşılıksız bir aşk)

100 ytl karşılığında bir ay boyunca yataklı trenler haricinde tüm trenlerde sınırsız sayıda seyahat etme imkanı tanıyan nesne. şayet bir macerayı seven adam iseniz alıyorsunuz kartınızı tren sizi nereye götürürse bir ay boyunca gezip duruyorsunuz. fakat türkiye içinde pek turistik yerlere gitmenin mümkün olmadığı ilgilisine baştan hatırlatılır. aynısının para sahibi olan kişiler için cazip versiyonu bakımından (bkz: interrail)

uzun süren internet ve bilgi radyo hasretini uyumama pahasına çıkarmaya azimli kişi. radyoyu kapıyorum tekrar açıyorum adam hala yayında yahu...

düzenini kaybetmek, çığırından çıkmak.

keşke insnalar da dengelerini yitirdikleri anda bir tamirci ustanın o kişilere müdahale edebilmesi mümkün olsa da sonra bir şeyler şirazesinden çıkmak durumuna gelmese; kişiler arasında bu mekanik gerekçeyle doğacak kazaların oluşumu peşinen önlenebilse diye düşünmeden edemediğim; bu yüzden de bazen "keşke insan değil de bir araba olsaydım hem daha işlevsel olurdum breh" demekten kendimi alamadığım ayar işlemi.

(bkz: yargılama)

birey olmayı başarabilmiş kişiler için başlıca muhakeme organıdır. çünkü kişi her türlü üçüncü kişi ve kurum karşısında yalan söyleyebilecekken vicdan denen mekanizma buna izin vermeyecektir. fakat gelgelelim bu muhakeme organının herkes varolmasını beklemek de pek mümkün değildir; buna sahip olmayanın da bu muhakeme ve muhasebeyi yapabilmekte olan kişileri anlaması beklenmemelidir...

(bkz: yolculuk)

yol üstü uğranılacak, geçilecek yer.

(bkz: olası)

bir şeyin karşılığı olan.

ilgili türkülere konu olan tren, izmir-diyarbakır arası çalışan posta trenidir. türküdeki "kara tren gecikir belki hiç gelmez" dizeyi pratik hayata dair günümüzde dahi halen değişmemiş bir gerçeği iletmektedir. örneğin sefer saatlerinin yazılı olduğu panoya baktığınızda saat 9:00 da adana istasyonundan kalkması gereken trene binmek için saat 10:30’da istasyona gider ve hareket amirliğine sorarsınız trenin akıbetini. alacağınız cevap trenin daha yolda olduğu, bir saatten önce gelmeyeceği olur. her gün birer tren karşılıklı olarak diyarbakır ve izmir’den kalkar; yola çıktığı günden itibaren üçüncü günün içinde bir zaman diliminde son istasyona varır. diyarbakır-yolçatı(elazığ)-osmaniye-adana-karaman-konya-afyon-uşak-manisa-basmane şeklinde bir güzergah kullanır. insnaların bu ömür törpüsü aleti ulaşım aracı olarak kullanmasının ise sebebi çok basittir; çünkü neredeyse şehiriçinde otobüse verilen kadar bir ücret mükabilinde böylesi bir uzun bir şehirlerarası seyahatte bulunmanız mümkündür. bu trenin kişiye kattığı en büyük fayda, yurdum insanını tanımak ve onla kaynaşmak adına bulunmaz bir ortam hazırlamasıdır.

başlığa ne hacet arayan mevlasını da bulur belasını da...

bir türk filmi repliği. cüneyt arkın’ın sesinden kulağa çok hoş gelen bir söz.

(bkz: metin ol yavrum metin)

(bkz: metin)

kişinin üçüncü kişilere karşı öyle olduğunu anlatmakta ve onları ikna etmekte en çok zorlandığı konumdur. zira kişiler kendileri bir taraf, bir cephe oluşturdukları andan itibaren kendi fikir, his ve öngörülerine aykırı bir şey söylediğinizce siz artık karşı cepheden yana taraf olmuşl sayılırsınız. hele ki karşı cephedeki kişilerle belli bir samimiyetinizin olduğu bu cephece biliniyorsa siz artık hep karşı tarafsınızdır ve siz karşı taraftan bu tarafa çekilmeye çalışırsınız. bu gibi durumlarda kişi kendine olan güven ve saygısını yitirmemeli, tarafsızlığına kendi inanıyorsa bu konumunu korumalı; hele ki kişisel meselelere dayalı olarak bir araya gelip cephe oluşturanların bu cephesinin katılımcısı asla olmamalıdır. ama bu durum gerçekten sağduyu ve metanet gerektirir. bu vasfa sahip olması gereken başlıca insna grubu ise idarecilerdir. idareden sorumlu kişi idare ettiği makamın işlerine kendi öznel oluşumlarını katmamalı; kendi işini gördüremediği için kendisini "karşı tarafın adamı" olarak itham edenlere aldırmamalıdır...

(bkz: tarafsız)