her kurt’u "bolucu" sanmak, hakikaten, her yahudie "sabun" gozu ile bakmaktan daha az "absurd" degildir.
sanirim isminin, zihnimde yarattigi cagrisimdan olsa gerek, haddinden fazla kilo aldirdigina kendimi inandirmis oldugum ve agzima suremedigim sey, puding iste.
(bkz: bana mi dedin)
pek bir anlam ifade etmese gerek; herkes -hemen hemen- bir gun evlenecek nasilsa, simdi hepsi icin yas tutmaya kalksan "oohooo cile bulbulum cile", cok sevinsen, "ayol sevincek baska bir sey mi bulamadin, sakla sakla daha gerekli anlar icin harcarsin" demezler mi? en guzeli "numb" takilmaktir, bence.
pablo neruda akla gelen ilk isimlerden biri sanirim. "keske ispanyolcam olsa da orjinalinden okusam" dememek elde degildir fakat ingilizce cevirileri de idare eder.
kendisi freudun ogrencisi sayilir zira hem profosyonel hem de ozel yasantilarinda birlikte calismaya devam etmislerdir ta ki freud 1939 yilinda vefat edene dek. freudun ozellikle cocukluk cagi seksuel gelisimleri ile ilgili teorilerini benimsemis ve eklemelerde bulunmustur. o da hamletin oedipus kompleksi uzerine yillarini harcamistir.
pek bir anlam ifade etmeyen ve genelde argo kelimelerle suslenmis, imla hatalari ve anlatim bozukluklari ile "dolu" ama ici "bos", dagarcik sinirini asamayan, sahibinin bakis acisi ve darligini bir cirpida ortaya koyan cumleleri yanyana siralayip "yazar" olmaktan hic bir farki yoktur. fakat kendini "yazar" zannedenler sair zannedenlerden bir farkla ayrilirlar, soyle ki; sair zannedenler lise caginda buhranli genc-ciklerdir genelde, yazar zannedenlere baktigimizda ise durum cok daha vahimdir, bunlarin 16 yasinda olanlari da mevcuttur 30 yasinda olanlari da, "holding"de calisanlari da vardir "ogrenci" olanlari da. daha genis bir kitleye hitap etmektedir yazar olma "tutku"su. sayisiz orneklerini ise soyle bir "cevremize" baktigimizda goruveririz. gerci simdi elestirmek biraz tuhaf kacmadi degil, e bir zemin hazirlanmis zaten, bir "akses" var ortada ki bu insanlar guzel guzel siirlerini de yazmakta, yazilarini da. "ee kardesim yazma" mi diyelim gibi bir karsit fikir gelebilir, dogaldir." aaaa ama ,"yazma" deme de, her onune gelene de yazma firsati verme o zaman sen de"...
pakize suda icin derler.
katie holmes yuzunden asla sevememis oldugum dizidir. "agzini yamultmadan konus ve sakin gulme be kadin" diyemiyorsun tabii.
demek boyu degil islevi onemli, hmm... "peki nerde?" demezler mi adama?
(bkz: kasinmak)
zamaninda amerika’da, new york yanilmiyorsam ic camasiri satan bir herifin elinde fazlasiyla kirmizi don kalmis, zamanlama da tam yilbasi arifesi, neyse herif dusunmus aklina "ugur getirir" slogani gelmis ve uzerine butun donlar kapisilmis.o gun bu gundur "kirmizi don" bir nevi yilbasi sembolu halini almis.mis.mis... yillar once bir yerde okumustum (artik eksik-fazla hatirliyor olabilirim).
testis mi? testi mi?
favori erkekler listesine girmeye hak kazanmistir. ayaktan saca kadar (sac haric tabii ki) kilsiz, yumusacik, mis gibi bir erkek, bir de uzerine vanilya kokulu bir krem uyguladi mi sanirim ki-diger "sey"ler de yerinde ise- "yeme de yaninda yat" (demeye dilim nasil vardi?)oluverir kendisi. brozlasmis bir ten lazim ama kilsiz vucuda, obur turlu domuz yavrusu gibi oluverir valla, eklemek istedim.
avrupali gibi "yasamaya calisip" turk gibi dusunen erkektir o; string giyen, manikur yaptiran, vucudunu kremleyen, tuylerini aldiran, "sevgilisini oral seks yaparak uyandiran", sevgilisinin ozel hayatina karismayan (haddini bilen), aldatan esi affeden, herhangi bir kapidan girerken-once kendisi "gecmeden"-kapiyi kadina acan ve "buyur" eden, soz dinleyen, kiskanmayan, "hayt-huyt" nedir bilmeyen "pirlanta" erkeklere "gay" gozuyle bakip bir de uzerine kucuk gormekten geri kalmayan yurdum erkeginin gidip de "kaslarini aldirmasi" yok mu, hakikaten gulesim gelmekte. "erkeksen" erkekligini bil o zaman adam, ya da kapa gagani otur bilemeyeceksen killarinla "pasa pasa", degil mi ama?
ee gayet dogal bir hadise; kadinlar "koca" bulmak ve "evlenmek" amacli yasamlarini surdururler. kucukken bebekleri ile oynayan kiz kendini "anne" yerine koyar, lisede asik oldugu erkekle yuzuk takip evlenme hayalleri kurar, universitede biraz daha akillica "calismalar" yurutur tabii ki amac yine erkegi aga dusurup evlenmek istemesini saglamaktir. peki ya kadin basarisiz olursa? universiteyi potansiyel kocasiz bitirirse? e o zaman is hayatina atilir atilmaz annesinin, komsularin, aile dostlarinin ve akrabalarin akil vermesi ile gozunu "dort acar", gelecegi parlak-iyi bir aile cocugu aranmaktadir fellik fellik, biri ilgi gosterip birlikte olmak isterse hah! iste o "erkek arkadas" konumuna getirilmis erkek, mustakbek koca olarak zihinlerde yerini alir kiz ve cevresince, yani artik 25 olmustur, gec bile kalmistir. ha bir de "facebook" sagolsun, ilkokul arkadaslarini bulup da evlenenlerin sayisi da hic yabana atilir gibi degil! yasasin erkekler, "mustakbel kocalar", siz de olmasaniz, biz de olmasak!
"arkadas" degildir o "tanidik"tir. "arkadasa asik olan"i elestirene kadar once sanirim arkadas kavramini acmak lazim zira "biz" her tanistigimiz iki-kelam konustugumuz, "msn"ini aldigimiz, "msn"imizi verdigimiz, hatir sordugumuz kimselere "arkadas" yakistirmasini yapistiriverme egiliminde insanlariz ki "sicak kanli" olmamizdan kaynakli her halde. "arkadas"in icerigini boyle yuzeysel tutarsak eger asik olmak mantik ve ahlak cercevesi icinde bir tepki niteligine burunen normallik olarak yorumlanabilecektir. haa ama "arkadas" dendiginde benim anladigimi anliyorsaniz siz de; yani cok sey paylastigin, cokca vakit gecirdigin, "guven"digin, tanidigin-gercekten tanidigin- hayat arkadasi ise yaptiginiz cikarim, ee tabii o zaman sorgulamaya ve elestirmeye baslamak gerek "ask" gelistiginde karsida. diye dusunmekteyim.
(bkz: acid jazz)
evinde kaldiginiz veyahut sizin evinizde kalan "istahli" arkadas, gecenin bir yarisinda uyanmis mutfakta brokoli olsun, "karnabahar" olsun, lahana olsun bir seyler yemege calisiyordur, ses cikartir dolayisiyla ve siz uyku sersemi o seslerin garip oldugunu zannedersiniz, "algida yanilgi"dir sadece. korkmamak gerek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?