(bkz: transit yolcu)
"kendime vakit ayirmam gerek"
"istersen sen simdi git ben de islerimi yapiyim sonra konusuruz"
"seni farkli sanmistim"
"artik senin eziyetlerine katlanamayacagim, gidiyorum"
"istersen sen simdi git ben de islerimi yapiyim sonra konusuruz"
"seni farkli sanmistim"
"artik senin eziyetlerine katlanamayacagim, gidiyorum"
(bkz: sizofreni)
osmanlica, "ay isigi olan gece" anlamina gelen sozcuk.
portishead dinliyorum " all my sins" butun mutsuzlugumla. ellerim usumus ayaklarimdan hic soz etmiyorum bile. cirkin yerlerim, usumeye musayit yerlerim. biraz sikici bir gun degil mi sencede, sinavlarim var ve ben hic calismak istemiyorum.saclarimi topladim makyaj yok yuzumde, hasta gibi gorunmeliyim bugun mutsuzlugumla uyumlu olsun, aynaya bakinca turuncu yanaklar gormeye tahammul edebilecegimi sanmiyorum. bu sarki mutsuzlugumu anlatamaz.
seni herseyin disinda tutuyorum, seni bir fanusa koydum evet, ozel yapim bir fanus boyuna uygun korkma rahat ediyorsun icinde, cikmak isteme butun tozlardan uzak orasi hastalanmazsin korkma. kimse otobus demirlerini tutundugu ellerle seni durtmeyecek, kimse baska bir erkegi optugu agziyla sana laf anlatmayacak. ogrenmeyeceksin ne denli ileri gidebileceklerini bu kadinlarin. nasil orospu olduklarini...uzat elini soguklugumu hissedemezsin korkma sana temas etmez benim soguklugum, cirkin olan hic birseyim. kaplumbagana bakiyorum uzerine sinek konmus kimildamiyor, gozleri acik olmus gibi. olmesin diyemem. resmin de arkasini donmus odama halbuki daginik da degil, dagitmiyorum aniden gelirsin diye degil dagitmak gelmiyor icimden.istemedin ama ogun evdeki en guzel terlikleri vermistim sana , onun yerine benim pembelerimi giydin su an ayagimdaki pembelerimi, bir turlu ayagimi isitamayan pembelerimi.
disari ciktim bugun ne kadar cikmak sayilirsa, cikmadim yazma geregi duymuyorum su anda gittigim yeri. aslinda evde oturmaktan sikayetci degilim, gelsen aksam beni arasan alsancaga gitsek, miko’ da iki kadeh sarap icip konussak ne kadar ozledigini anlatsan bana sayili kelimelerinle, gulumsetsen beni. yok isteyemiyorum, aslinda cok istiyorum . aglayamadim pek sadece gozlerim sulaniyor ara ara, birturlu akmiyor yaslar belki de gidecekleri yerleri yoktur, benim gibi. kimi arasam kime gitsem, kimse yok, kimsem yok bana ait kimsem yok, sadece bana...neden seni bukadar sevdigimi sordum kendime cevabi cok acikti neden sorduguma sasirdim sonra zaten, fanustasin ya daha ne soruyorum ki. karnimda azdan bir agri var toplamda 4 appranaxla bitirdim bu defa isi sasirdim tabiki hele ki boyle mutsuz zamanlarda. ayaklarim cok usuyor hala. ha bu arada unutmadan; "gitme" demedim degil mi ben sana?
seni herseyin disinda tutuyorum, seni bir fanusa koydum evet, ozel yapim bir fanus boyuna uygun korkma rahat ediyorsun icinde, cikmak isteme butun tozlardan uzak orasi hastalanmazsin korkma. kimse otobus demirlerini tutundugu ellerle seni durtmeyecek, kimse baska bir erkegi optugu agziyla sana laf anlatmayacak. ogrenmeyeceksin ne denli ileri gidebileceklerini bu kadinlarin. nasil orospu olduklarini...uzat elini soguklugumu hissedemezsin korkma sana temas etmez benim soguklugum, cirkin olan hic birseyim. kaplumbagana bakiyorum uzerine sinek konmus kimildamiyor, gozleri acik olmus gibi. olmesin diyemem. resmin de arkasini donmus odama halbuki daginik da degil, dagitmiyorum aniden gelirsin diye degil dagitmak gelmiyor icimden.istemedin ama ogun evdeki en guzel terlikleri vermistim sana , onun yerine benim pembelerimi giydin su an ayagimdaki pembelerimi, bir turlu ayagimi isitamayan pembelerimi.
disari ciktim bugun ne kadar cikmak sayilirsa, cikmadim yazma geregi duymuyorum su anda gittigim yeri. aslinda evde oturmaktan sikayetci degilim, gelsen aksam beni arasan alsancaga gitsek, miko’ da iki kadeh sarap icip konussak ne kadar ozledigini anlatsan bana sayili kelimelerinle, gulumsetsen beni. yok isteyemiyorum, aslinda cok istiyorum . aglayamadim pek sadece gozlerim sulaniyor ara ara, birturlu akmiyor yaslar belki de gidecekleri yerleri yoktur, benim gibi. kimi arasam kime gitsem, kimse yok, kimsem yok bana ait kimsem yok, sadece bana...neden seni bukadar sevdigimi sordum kendime cevabi cok acikti neden sorduguma sasirdim sonra zaten, fanustasin ya daha ne soruyorum ki. karnimda azdan bir agri var toplamda 4 appranaxla bitirdim bu defa isi sasirdim tabiki hele ki boyle mutsuz zamanlarda. ayaklarim cok usuyor hala. ha bu arada unutmadan; "gitme" demedim degil mi ben sana?
hic gormek bi yana konusmak dahi istemediginiz birinin, ustunuze dusme israri ve bitmez tukenmez talepleri sonucu kilonuzun kat ve kat fazlasinin gogus kafesinize oturtulmus gibi hissetmeniz durumudur bogulmak.
"only you" en muhtesem parcalarindan biridir. nakarat kismini belirtmeden gecemeyecegim;
it’s only you, who can tell me apart
and it’s only you, who can turn my wooden heart
...
it’s only you, who can tell me apart
and it’s only you, who can turn my wooden heart
...
melih baki siiri;
akşam olur
bir başıma kalınca
bu yerde...
özlemin
ateş olur..!
dokunduğun her yerde
kıvılcımlar saçar
özlem ateşin
yangınlara döner...
içimde
yıkılmaz sandığım
dağlar erir
ormanlar bir bir yanar.
eğil başım
sen..
öne eğil....
bunca yıldız varken
gece neden karanlık olur
sevdiğim.....
kaybetmeyince
insan
bilmezmiş
elindeki nimetin kıymetini.
ağla yüreğim kendi haline
sen
şimdi ağla..
akşam olur
bir başıma kalınca
bu yerde...
özlemin
ateş olur..!
dokunduğun her yerde
kıvılcımlar saçar
özlem ateşin
yangınlara döner...
içimde
yıkılmaz sandığım
dağlar erir
ormanlar bir bir yanar.
eğil başım
sen..
öne eğil....
bunca yıldız varken
gece neden karanlık olur
sevdiğim.....
kaybetmeyince
insan
bilmezmiş
elindeki nimetin kıymetini.
ağla yüreğim kendi haline
sen
şimdi ağla..
baskenti parisi andiran kucuk ulke. insanlari son derece cana yakin olmakla beraber buyuk bir cogunlugu hristiyandir ve hristiyan isimlerine sahiptirler arapca isimleri disinda. sehir modern bir suru cafe ve sabahlara kadar eglenilen barlarla doludur. hatunlarinin yuzde 80 i estetik yaptirmistir mutlaka bir yerine. asiri makyajli gezerler surekli ve son derece franpandirlar. 6 senelik evli bir lubnanli arkadasim karisini hic bir zaman makyajsiz gormedigini soylemisti, sabah uyandiginda bile.
son derece lezzetli bir et fakat alisik olmayanlar pek haz etmiyor bu da bir gercek. en fazla tuketenler hristiyanlar ozellikle ispanya ve portekizde hayvanin her yerinden yararlaniliyor, kaniyla muhtesem plavlar yapmaktalar. yahudiler bizden cok daha hassas domuz eti konusunda soyle ki; buzdolaplarina domuz eti girerse sayet dolabi atiyorlar.
(bkz: gece esintisi)
(bkz: zar bozmak)
evet ruhumu teslim etme hazirliklari yaptigim sarki an itibari ile dinlerken.
(bkz: tren kacirmak)
(bkz: valla ben degilim sahsen)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?