confessions

redcrow

- Yazar -

  1. toplam entry 1776
  2. takipçi 2
  3. puan 44523

aynalıkavak kasrı

redcrow
istanbul’un en büyük üç sarayından biri olan tersane sarayı’nın günümüze ulaşan tek yapısıdır.i ahmed ’in, okmeydanı ve eyüp sultan ’a yakınlığı nedeniyle 1614’te yaptırdığı ilk kasırda sultan deli ibrahim doğmuştur. sultan ibrahim büyüdükçe, yeni yeni binalar yaptırarak burayı tershane sarayı haline dönüştürür. 1678 yangını sonrasında, onarımlar ve düzenlemeler ile yeni köşkler, kasrlar eklenir. bu yeni eklenenlerden birisi aynalıkavak kasrı’dır.

yeditepe

redcrow
istanbul’un üzerinde yar aldığı tepelere verilen genel isim..bu tepelerin yerleri:
topkapı sarayı, ayasofya ve sultanahmet camii’nin bulunduğu tepe.
çemberlitaş ve nuriosmaniye camii’nin bulunduğu tepe.
beyazıt camii, üniversite ve süleymaniye’nin bulunduğu tepe.
fatih camii’nin bulunduğu tepe.
yavuz selim camii’nin bulunduğu tepe.
edirnekapı semtinde, mihrimah sultan camii ’nin bulunduğu tepe.
kocamustafapaşa semtinin bulunduğu tepe.

bunlardan başka, istanbul’da surların dışında kalan ünlü tepeler şunlardır:
beykoz’da yuşa tepesi, rumelihisarı’ndaki şehitlik tepesi, sarıyer’de maden tepesi, paşabahçe’de karlıtepe, beyoğlu’nda tepebaşı ve fetihtepe; şişli’de hürriyet tepesi, gayrettepe, esentepe, kuştepe, kağıthane ’de nurtepe, şirintepe ,seyrantepe, gültepe, çeliktepe; kadıköy ’de fikirtepe, göztepe; usküdar’da lcadiye tepesi, sultantepe, nakkaştepe, büyük çamlıca ve küçük çamlıca tepeleri.

senoktokatragintilyon

redcrow
tamamını okumak isteyen varsa şöyle bişey;

altı yüz kırk beş senoktokatragintilyon iki yüz otuz yedi senseptenkatragintilyon altı yüz kırk beş sensexkatragintilyon iki yüz otuz yedi senkenkatragintilyon dört yüz elli dört senkattuorkatragintilyon dokuz yüz seksen iki sentrekatragintilyon altı yüz kırk sekiz sendokatragintilyon dokuz yüz yirmi altı senunkatragintilyon dört yüz seksen yedi senkatragintilyon üç yüz yirmi dört sennovemtrigintilyon dört yüz kırk dört senoktotrigintilyon dört yüz kırk dört senseptentrigintilyon dört yüz otuz dört sensextrigintilyon beş yüz altmış beş senkentrigintilyon beş yüz yirmi beş senkattuortrigintilyon üç yüz elli beş sentretrigintilyon altı yüz yetmiş altı sendotrigintilyon beş yüz elli beş senuntrigintilyon beş yüz elli beş sentrigintilyon beş yüz kırk iki sennovemvigintilyon beş yüz altmış dört senoktovigintilyon iki yüz otuz dört senseptenvigintilyon iki yüz otuz dört sensexvigintilyon üç yüz yirmi üç senkenvigintilyon iki yüz kırk üç senkattuorvigintilyon iki yüz kırk iki sentrevigintilyon üç yüz kırk iki sendovigintilyon üç yüz kırk iki senunvigintilyon üç yüz kırk üç senvigintilyon dört yüz otuz dört sennovemdesilyon iki yüz otuz dört senoktodesilyon iki yüz kırk iki senseptendesilyon üç yüz kırk iki sensexdesilyon üç yüz kırk üç senkendesilyon iki yüz otuz iki senkattuordesilyon dört yüz otuz iki sentredesilyon dört yüz yirmi üç sendodesilyon dört yüz yirmi üç senundesilyon dört yüz yirmi üç sendesilyon dört yüz otuz dört sennovemtilyon iki yüz otuz dört senoktotilyon iki yüz otuz dört senseptentilyon dört yüz kırk dört sensextilyon dört yüz kırk dört senkentilyon dört yüz kırk dört senkattuortilyon dört yüz kırk dört sentretilyon dört yüz kırk dört sendotilyon dört yüz kırk dört senuntilyon dört yüz kırk dört sentilyon dört yüz kırk dört novemnonagintilyon dört yüz kırk dört oktononagintilyon dört yüz kırk dört septennonagintilyon dört yüz kırk dört sexnonagintilyon dört yüz kırk dört kennonagintilyon dört yüz kırk dört kattuornonagintilyon dört yüz kırk dört trenonagintilyon dört yüz kırk dört dononagintilyon dört yüz kırk dört unnonagintilyon dört yüz kırk dört nonagintilyon dört yüz kırk dört novemoktogintilyon dört yüz kırk dört oktooktogintilyon dört yüz kırk dört septenoktogintilyon dört yüz kırk dört sexoktogintilyon dört yüz kırk dört kenoktogintilyon dört yüz kırk dört kattuoroktogintilyon dört yüz kırk dört treoktogintilyon dört yüz kırk dört dooktogintilyon dört yüz kırk dört unoktogintilyon dört yüz kırk dört oktogintilyon dört yüz kırk dört novemseptuagintilyon sekiz yüz seksen sekiz oktoseptuagintilyon dört yüz kırk dört septenseptuagintilyon dört yüz kırk dört sexseptuagintilyon dört yüz kırk dört kenseptuagintilyon dört yüz kırk dört kattuorseptuagintilyon dört yüz kırk dört treseptuagintilyon dört yüz kırk dört doseptuagintilyon dört yüz kırk dört unseptuagintilyon dört yüz kırk dört septuagintilyon dört yüz kırk dört novemsexagintilyon dört yüz kırk dört oktosexagintilyon dört yüz kırk dört septensexagintilyon dört yüz kırk dört sexsexagintilyon dört yüz kırk dört kensexagintilyon dört yüz kırk dört kattuorsexagintilyon dört yüz kırk dört tresexagintilyon dört yüz kırk üç dosexagintilyon yedi yüz elli dört unsexagintilyon sekiz yüz yirmi üç sexagintilyon yedi yüz elli dört novemkenquagintilyon sekiz yüz yirmi üç oktokenquagintilyon yedi yüz elli altı septenkenquagintilyon dört yüz seksen yedi sexkenquagintilyon üç yüz yirmi altı kenkenquagintilyon dört yüz seksen iki kattuorkenquagintilyon üç yüz yetmiş beş trekenquagintilyon dört yüz seksen iki dokenquagintilyon üç yüz yetmiş beş unkenquagintilyon dört yüz seksen iki kenquagintilyon üç yüz yetmiş beş novemkatragintilyon dokuz yüz yirmi altı oktokatragintilyon dört yüz seksen yedi septenkatragintilyon üç yüz yirmi altı sexkatragintilyon dört yüz seksen iki kenkatragintilyon üç yüz yetmiş beş kattuorkatragintilyon dört yüz seksen iki trekatragintilyon üç yüz yetmiş beş dokatragintilyon dört yüz seksen iki unkatragintilyon üç yüz yetmiş beş katragintilyon dokuz yüz yirmi altı novemtrigintilyon dört yüz seksen yedi oktotrigintilyon üç yüz yirmi altı septentrigintilyon dört yüz seksen iki sextrigintilyon üç yüz yetmiş beş kentrigintilyon dört yüz seksen iki kattuortrigintilyon üç yüz yetmiş beş tretrigintilyon dört yüz seksen iki dotrigintilyon üç yüz yetmiş beş untrigintilyon dört yüz seksen iki trigintilyon üç yüz yetmiş sekiz novemvigintilyon sekiz yüz seksen sekiz oktovigintilyon sekiz yüz seksen sekiz septenvigintilyon sekiz yüz seksen sekiz sexvigintilyon sekiz yüz seksen sekiz kenvigintilyon sekiz yüz kırk dört kattuorvigintilyon dört yüz kırk dört trevigintilyon dört yüz kırk dört dovigintilyon dört yüz kırk dört unvigintilyon dört yüz kırk dört vigintilyon dört yüz kırk dört novemdesilyon sekiz yüz seksen sekiz oktodesilyon sekiz yüz seksen sekiz septendesilyon sekiz yüz seksen sekiz sexdesilyon sekiz yüz seksen sekiz kendesilyon sekiz yüz kırk dört kattuordesilyon dört yüz kırk dört tredesilyon dört yüz kırk dört dodesilyon dört yüz kırk dört undesilyon dört yüz kırk dört desilyon dört yüz kırk dört nonilyon dört yüz kırk dört oktilyon dört yüz kırk dört septilyon dört yüz kırk dört seksilyon dört yüz kırk dört kentilyon dört yüz kırk dört katrilyon dört yüz kırk dört trilyon dört yüz kırk dört milyar dört yüz kırk dört milyon dört yüz kırk dört bin dört yüz kırk dört..ohhhh

like eating glass

redcrow
silent alarm albümünde yer alan leziz mi?evet leziz, bloc party parçası..britrock seven insanoğlu dinlemezse olmaz..

it’s so cold in this house
open mouth swallowing us
the children sent home from school
will not stop crying

and i know that you’re busy
do i know that you care
you got your finger on the pulse
you got your eyes everywhere
and it hurts all the time when you don’t return my calls
and you haven’t got the time to remember how it was
it’s so cold in this house
it’s so cold in this house

i can’t eat , i can’t sleep
i can’t sleep, i can’t dream
an aversion to light
got a fear of the ocean

like drinking poison, like eating glass
it’s so cold in this house
it’s so cold in this house
it’s so cold in this bed

we’ve got crosses on our eyes
been walking into the walls again
we’ve got crosses on our eyes
been walking into the furniture
we’ve got crosses on our eyes
for richer, for poorer, for better, for worse
we’ve got crosses on our eyes
we’ve been walking into the furniture

capticachti

redcrow
sözlük formatını öğrenmesi için kendisine zaman verilmeden sözlükten ihraç edilmiş bilgiç.kedisi günün stresine kurban gitti sanırım..bu yazarın yazdığı birkaç entryi okudum ve sözlük adına, art niyetli sayılabilecek hiçbir yorum yahut hakaret içeren düşüncesiyle karşılaşmadım.
şimdi bir bilgicin sözlük ile forum arasındaki farkı öğrenebilmesi için uyarı olarak çömez statüsüne indirilmesi gayet yeterli olacak iken, tüm entrylerinin silinip, üstüne sözlük accountunun dahi iptal edilmesi sözlük adına önemli bir sorundur diye düşünmekteyim..
"kardeşim bu adam gereksiz başlıklara gereksiz entryler giriyordu" diye düşünen arkadaşlara,
dünyada kurulmuş cümleler başlığına gözatmalarını diliyor, hangi yazarların nasıl şahaser sayılabilecek entrylere imza attıklarına dikkat etmelerini öneriyorum.
62 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol