basketbolda: top taşıma. top sürerken "avucun yukarı bakması" kıstası uygulanır bu hatalı hareket için. hakem düdük çalar, oyuncu "ben ne yaptım ki" der, göt.
basketbol argosunda, ribaunt ortalaması yüksek oyuncu.
basketbolda şut atıldıktan sonra topun hiçbir şeye (çember, pota, sinek) değmeden yere inmesine deniyor. bunu yapan öküzdür ayrıca.
şu anda hemen hemen tüm internet sitelerinde reklamı olan dr. oz destekli zayıflama ürünü. "yeşil kahve çekirdeği özü", "yeşil kahve zayıflama çayı" filan olarak satılıyor.
işe yarar mı peki? ne bileyim lan ben.
bir de 30 liradan 70 liraya kadar fiyat aralığında satılıyor. kaçı kaç para, onu da bilmiyorum.
işe yarar mı peki? ne bileyim lan ben.
bir de 30 liradan 70 liraya kadar fiyat aralığında satılıyor. kaçı kaç para, onu da bilmiyorum.
en zevkli sporlardan biri. bir kış sezonu içinde yaklaşık 3743 kez şampiyonası var bu yarışmanın, illallah dedirtiyorlar insana imanıma. tamam seviyorum ama bu kadar çok da atlanmaz ki, her dakika her dakika amınakoyim.
türkiyede sporcusu yok bu sporun bir de.
türkiyede sporcusu yok bu sporun bir de.
hepsinde de ayrı ayrı var olan net 3,5 kiloluk mal varlıklarıyla sahaya çıktıkları bütün dakikaların hakkını "biz varız ve hep buradayız" diyerek veren dişi evliyalar grubu.
•http://www.demotix.com/news/2024921/cheerleaders-real-madrid#media-2024883
•http://www.demotix.com/news/2024921/cheerleaders-real-madrid#media-2024883
yunanistan basketbol birinci liginde (erkekler) bir takım. batı yunanistanda yer alan patras şehrinin takımı 1947 yılında kurulmuş.
•http://www.apollonpatras.gr/home/
•http://www.apollonpatras.gr/home/
biz "bunlar gelsinler, arada sırada da olsa yazsınlar" dedik ama bu arada elimizdekileri de kaybetmeyelim tabii. dur bakalım, yakında bir şeyler yapacağız galiba bu konuda.
(bkz: heteronormatif)
alkolü az diğerleri (suydu, meyve suyuydu, buzuydu, vesaire) çok olan duble.
patronundan, bir şişeden en az 14 duble çıkarması için emir alan çalışan (barmen/barmaid) mecburen yapıyor bunu. çoğu yerde bu sayıdan az çıkarıyorsa parasını çatır çatır ondan kesiyor pezevenkler. zaten anasının imam nikahına satıyorsun, bir de dubleyi kısıyorsun, aç herif.
peki, iyi de ismi neden "pavyon dublesi" olmuş?
bu pavyon denilen yerlere eskiden anca sarhoş olunduktan sonra gidilirdi. sarhoş adama ne versen içer, onlar da gereğini yapıp içkiyi bardağa koklatıyorlar, üstüne de artık meyve suyuysa meyve suyu, kolaysa kolayı boca ediyorlardı, buz desen gani gani, işte ondan.
patronundan, bir şişeden en az 14 duble çıkarması için emir alan çalışan (barmen/barmaid) mecburen yapıyor bunu. çoğu yerde bu sayıdan az çıkarıyorsa parasını çatır çatır ondan kesiyor pezevenkler. zaten anasının imam nikahına satıyorsun, bir de dubleyi kısıyorsun, aç herif.
peki, iyi de ismi neden "pavyon dublesi" olmuş?
bu pavyon denilen yerlere eskiden anca sarhoş olunduktan sonra gidilirdi. sarhoş adama ne versen içer, onlar da gereğini yapıp içkiyi bardağa koklatıyorlar, üstüne de artık meyve suyuysa meyve suyu, kolaysa kolayı boca ediyorlardı, buz desen gani gani, işte ondan.
londraya nasıl london demiyorsak buna da barcelona diyemeyiz. zamanında türkçeye bu şekilde geçmiş, böyle de kullanılmalı. bu bakımdan buradaki yönlendirme yanlış olmuş.
bilgilendirici hatırlatmamı da yapayım;
bu konuda ikileme düşmemek için dışişleri bakanlığının internet sitesinden arama yaparak hangi ülkelerin ya da şehirlerin türkçeye geçmiş isimleri kullanılıyor, hangilerinin özgün yerel dillerindeki isimleri kullanılıyor, bunlar bulunabilir.
bilgilendirici hatırlatmamı da yapayım;
bu konuda ikileme düşmemek için dışişleri bakanlığının internet sitesinden arama yaparak hangi ülkelerin ya da şehirlerin türkçeye geçmiş isimleri kullanılıyor, hangilerinin özgün yerel dillerindeki isimleri kullanılıyor, bunlar bulunabilir.
danimarka gıda, tarım ve balıkçılık bakanı "dan jørgensen" tarafından, ülkede dini nedenlerden ötürü hayvan kesilmesinin yasaklanmasının hemen ardından beyan edilmiş.
karara gelince;
bundan sonra danimarkada da aynı avrupa birliği standartlarının belirttiği üzere, hayvanlar kesilmeden önce şokla bayıltılacak ve acı çekmelerinin önüne geçilecek. danimarka, "helal et" ihraç eden ülkeler arasında başlarda yer alıyor, kendi iç piyasası için ayrı, dış piyasa için (müslüman ve yahudi ülkeler) ayrı kesim şekli uyguluyorlarmış fakat bu kararla hayvan kesimlerinde standart uygulamaya geçecekleri için böylece bu iş de son bulmuş.
mişli mışlı haber merkezi sundu.
•http://en.fvm.dk/the-minister/ (bakanlık)
•http://www.diken.com.tr/vitrin/hayvan-haklari-dinden-once-gelir/ (haber)
kendi ülkeleri, kendi kararları. gene de fikrimi belirteyim; bence çok anlamlı ve dahi bir o kadar da insani bir karar olmuş bu.
karara gelince;
bundan sonra danimarkada da aynı avrupa birliği standartlarının belirttiği üzere, hayvanlar kesilmeden önce şokla bayıltılacak ve acı çekmelerinin önüne geçilecek. danimarka, "helal et" ihraç eden ülkeler arasında başlarda yer alıyor, kendi iç piyasası için ayrı, dış piyasa için (müslüman ve yahudi ülkeler) ayrı kesim şekli uyguluyorlarmış fakat bu kararla hayvan kesimlerinde standart uygulamaya geçecekleri için böylece bu iş de son bulmuş.
mişli mışlı haber merkezi sundu.
•http://en.fvm.dk/the-minister/ (bakanlık)
•http://www.diken.com.tr/vitrin/hayvan-haklari-dinden-once-gelir/ (haber)
kendi ülkeleri, kendi kararları. gene de fikrimi belirteyim; bence çok anlamlı ve dahi bir o kadar da insani bir karar olmuş bu.
her ne kadar bir ucu kızıltoprakta, diğer ucu maltepede de olsa, bilinen ünvanıyla (cadde) anılan kısmı kızıltıopraktan bostancıya kadardır. ayrıca küçük bir de tarihi bilgi; cadde ismini osmanlıların bağdat seferi sonrası yapılan kutlamalardan almış.
ben arada sırada gidip iç sokaklarında yürümeyi severim buranın. gayet sakin ve temiz sokakları, aralardaki küçük dinlenme parkları, vesaire... güzeldir.
ben arada sırada gidip iç sokaklarında yürümeyi severim buranın. gayet sakin ve temiz sokakları, aralardaki küçük dinlenme parkları, vesaire... güzeldir.
biraz zayıf, biraz genç, biraz da güzel olmasın, türk medyasına göre bütün bu tanımlara giren kadınlar lolita. içi boş bir sıfattan öteye geçmiyor artık. sonuna kadar da cinsiyetçi bir sıfat ayrıca.
2014te kendisine çok güzel girdim, hiçbir istatistikle alakası yok bunun.
trabzonsporun yeni teknik direktörü. bir sergen yalçın, bir de hami mandıralı; bu ikisinin herhangi bir ülkede teknik direktörlük yapması mümkün değil ama türkiyede yapabiliyorlar işte. cümle kuramıyorlar ama hocalık yapıyorlar, torpil başka şey tabii, içimize işlemiş.
(bkz: kadın futbolu)
gittikçe yayılan, yayıldıkça da kendisine olan ilginin arttığı spor. artık kadınlar da değme erkeklere taş çıkartıyorlar futbolda. şaka yapmaya gelmez.
küçük de olsa erkeklerin oynadığı futboldan farkı var kadın futbolunun. bunlardan en bilineni, göğüs kontrolü yapacakları zaman ellerini göğüslerinin üzerine koyabilmeleri meselâ.
bugünlerde yeni bir kural daha geldi, daha doğrusu bir yasak kalktı; artık başörtüsüyle de oynayabilecekler kadınlar. haydi hayırlısı, böylece birçok müslüman temelli ülke de burada kendisini gösterebilecek muhtemelen. bakalım.
küçük de olsa erkeklerin oynadığı futboldan farkı var kadın futbolunun. bunlardan en bilineni, göğüs kontrolü yapacakları zaman ellerini göğüslerinin üzerine koyabilmeleri meselâ.
bugünlerde yeni bir kural daha geldi, daha doğrusu bir yasak kalktı; artık başörtüsüyle de oynayabilecekler kadınlar. haydi hayırlısı, böylece birçok müslüman temelli ülke de burada kendisini gösterebilecek muhtemelen. bakalım.
fondaki ses çok cıvıklaştı. eskiden bir ciddiyeti vardı, oyuncular buna uyup daha güzel espriler çıkartabiliyorlardı ama artık iş ciddiyetini kaybedince (komedi ciddiyeti) oyun da seyredilmez oldu bana göre. bir tv8deki eski bölümlerini izleyin (tekrar bölümleri oynuyor), bir de şimdikini; aradaki farkı anlayacaksınız zaten.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?