farkliligi ve guzelligi icin katlanilabilen rahatsizlik abidesi. alirken ayaklarinizin icinde dans etmesi gerekir; aksi takdirde, iki gun icinde kenarlardan patlar. bu durumda dahi tabani yerle butunlestiginden tum guzelligine ragmen sizi fazlasiyla rahatsiz eder. superstar giyen biri bir daha converse donemez heralde.
son gunlerde her yerde yeninden calinmaya baslaninca acaba sezen aksu yeni album cikardi ve bir kez daha mi seslendirdi diye dusundugum, daha sonra da bizim of of gulsen tarafindan soylendigine tanik oldugum sarki. guzel bir sarkidir, yeri ayridir, umarım cilki cikarilmaz.
basak koklukayanin oyunculugunu dokturdugune inandigim, cok sarsici olmasa da guzel oldugunu dusundugum izlenesi bir film.
aklima milkshakei getirmis olan sozcuk. napalim, serbest cagirisim diye bir sey var heralde.
secim kampanyasi doneminde;
"akp’nin de yapacaklarini vadettikleri seylere inanmiyordunuz; ama bakin ders kitaplarini ucretsiz veriyor, sigortalilar eczanelere hastanelere rahat rahat gidebiliyor"
diyerek aklinca politika yaptigini dusunen, biz de yapabiliriz yeter ki inanina getiren ancak soyledikleriyle madem onlar basarmislar neden seni seceyim ki sorusunu sorduran sahsiyet. yaziktir. inanip guvenmek daha da acidir.
"akp’nin de yapacaklarini vadettikleri seylere inanmiyordunuz; ama bakin ders kitaplarini ucretsiz veriyor, sigortalilar eczanelere hastanelere rahat rahat gidebiliyor"
diyerek aklinca politika yaptigini dusunen, biz de yapabiliriz yeter ki inanina getiren ancak soyledikleriyle madem onlar basarmislar neden seni seceyim ki sorusunu sorduran sahsiyet. yaziktir. inanip guvenmek daha da acidir.
gelisimindeki en buyuk katki ortacagda kesislerin cile cekmek icin kapandiklari manastirlarda peynir ve sarap uretiminde ustalasmalari baglaminda gerceklesmistir. ayrica isanin kani olarak gorulmesi de onu hristiyanlik icin kutsal kilmistir.
cumhurbaskanligi secim surecinden hayrunisa gulun basortusune takik medyaya verdigi su cevapla beni benden alan, kendisine bir kez daha hayran biraktiran zeki-otesi hatun;
"her birinin karısının başı kemalizm dini uyarınca açık; bazılarının karısının başı kapitalizm dini uyarınca sarıya boyalıydı."
"her birinin karısının başı kemalizm dini uyarınca açık; bazılarının karısının başı kapitalizm dini uyarınca sarıya boyalıydı."
cold mountain filminin son sahnesinde jude lawın yerinde olmayı istetecek hatun.
titreten kahve.
tore yuzunden hayatini kaybeden kadinlardan trajik hikayesi gun yuzune fazlasiyla cikip feminist cepheleri mesgul eden, hangi devirde yasiyoruz sorusuna bir kez daha sorduran tore kurbani genc kiz.
fazlasiyla fasist bir soylem. kendinden baskasinin varligini kabullenememenin bir getirisi.
ay çiçegi : ay çiçeği güneşe aşık olunca gülmekten kırılmış bütün bitkiler. “güneş gökyüzündeki tahtından bir an bile ayrılmaz. kudretli ve ulaşılmazdır. sen kim, o kim. vazgeç bu sevdadan.” demişler hep bir ağızdan. ay çiçeği sesini çıkarmamış. sevdalı sevdalı gözlerini dikmiş güneşe, bakmış, bakmış, bakmış. uzun bir müddet hiçbir şeyin farkına varmayan güneş, nihayet bir gün ay çiçeğinin bakışlarını hissetmiş üzerinde. önce geçici bir heves sanmış ama zamanla yanıldığını anlamış. ay çiçeği öyle inatçıymış ki, güneş tahtını nereye taşıdıysa, yılmadan usanmadan o yöne çevirmiş başını. derken bir öğleden sonra, artık bu takipten bıkan güneş, sapsarı gazabıyla kavurmuş ay çiçeğini. daha ay çiçeğinin üzerinde simsiyah duman tüterken, insanlara akın etmişler olay mahaline. “yaşasın” demiş içlerinden biri. “şimdi ne güzel çitleriz bu aşkı.” aynı gece televizyonun karşısında acıklı bir aşk filmine gözyaşı dökerken çitlemişler ay çekirdeklerini.
klibi aklima geldikce tuylerim urperen sarki. kendisi zaten mukemmeldir. bir de hafiften su sesleri gelir. o muhtesem gozleriyle sebnem ferah gorunur yavas yavas. aglamak ister insan. hem sarkiya, hem klibin kendisine hem de sebnem ferah gibi bir kiz arkadasa sahip olamadigindan. fazlasi zarar veren bir sarkidir. yasamaya devam etmek icin dozunda dinlemek gerekir.
starbucks termosu olmasi halinde sizi aniden bir tikky’ye donusturebilecek nesne.
en sahsina munasir karakterlerin toplandigi dizi olan ekmek teknesindeki mehpareyi akla getiren cumle.
erkan ogurun enstrumantel yorumuyla icinde soz bile gecmeyen sarki insani nasil bu kadar cok etkiler sorusunun cevabini vermenin guc oldugu, hayati tehlike tasiyan enfes bir eserdir.
(bkz: bulbulum altin kafeste)
ustad erkan ogur ve ismail hakkı demircioglunun yorumuyla kendimden gectigim, canli dinleme sansina sahip oldugumda nefesimin daraldigini hissettigim, bu kadar da olmaz dedigim muhtesem bir turkudur. kim bilir belki de bu muhtesemlik ustadlarin yorumundan kaynaklaniyordur.
"gencken en kucuk titresime acik olan antenlerimiz zamanla bellegin kirli donlarini asmaya yarayan iki direge donusuyordu."
"baktin ki baskalari seni hirpalamak uzere, sen kendini hirpalamalisin kalkan niyetine."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?