paulina

bu sigorta türünde adından da anlaşılacağı gibi ölümünüzün bi kaza sonucu gerçekleşmiş olması gerekir. örneğin uykuda ölmeniz hiçbir şey ifade etmez. illa ki bir makina altında kalmanız şarttır.

(bkz: ferdi kaza sigortası)

(bkz: sağlık sigortası)

binek araçlarda yapılması zorunlu olan, her yıl yenilenmesi gereken, kaza olması durumunda 3.şahıslara belirli bir oranda ödeme yapan sigorta türü.

(bkz: trafik sigortası)

her akşam yeni bir hayal kurarak yatağa girersin. sonra gece hayallerine ulaşırsın rüyalarında. sonra sabah olur bi umutla kalkarsın. ama her şey yüzünü yıkayana kadardır. gerçekliğe o anda tekrar dönersin buruk bi halde. hayat bir oyun hamuru gibi. her gün onu şekillendirmek istersin ama bi zaman gelir oyun hamuru sertleşir, istediğin şekile girmez. belki de bitiş noktasına gelmişizdir...

- ööaağğk. bu da nerden çıktı? büyük balık küçük balığı yalar diye bir şey yok!

arkadan gelen köpek balığı:

- sapıksa var...

bir tavuk diğer tavuğa der ki:

- bu kirli dünyaya bir yumurta getirmek istemiyorum.
- sanki götün çok temiz...

- daha adını bile bilmiyorum...
- diyarfucker’lıyım, adım bahtiyar , suçum kalp çalmakmış öğrendiğim kadar...
- deli...

özlediğin, gidip göremediğindir;
ama, gidip görmek istediğin
özlem, gidip görememendir;
ama gidip görmek istemen
özlediğin, gidip görmek istediğin
ama gidip göremediğin
özlem, gidip görmek istemen
ama, gidememen, görememen;
gene de, istemen.

beyazın gençken, cem yılmaz’ın 5 yaşındayken söylediği o güzel parça.

(bkz: yerine sevemem)

- kaç yaşındasın nostik?
- lise 1 ’e gidiyorum, hesaplayın işte
- ııı 14,
- ya sene kaybım varsa, ya 18 isem?
- o zaman hesaplattırma!

diye söylendirerek beni benden alan acayip tip.

koç topluluğu’na bağlı üye şirketlerden biri.

türkiye’nin dört bir tarafında mağazaları bulunan tek firma.

’’bir insan iki olmak için sever, üç olmak için sevişir’’ diyen şahsiyet.

-kıpraşmaaa
-sallanmaaa
-çalkalanmaa
-bebek , köpüklü doğacak.

en sevdiğim şiiri:

ben
senden önce ölmek isterim.
gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mi zannediyorsun?
ben zannetmiyorum bunu.
iyisi mi,
beni yaktırırsın,
odanda ocağın
üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
kavanoz camdan olsun,
şeffaf,
beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin
fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
sonra, sende ölünce
kavanozuma gelirsin.
ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
ama
biz
o zamana kadar
o kadar karışacağız ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile
zerrelerimiz
yan yana düşecek.
toprağa beraber dalacağız.
ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak iki çiçek açacak :
biri
sen
biri de
ben.
ben
daha olumlu düşünüyorum
ben daha bir çocuk doğuracağım
hayat taşıyor içimden.
kaynıyor kanım.
yaşayacağım, ama çok, pek çok,
ama sen de beraber.

düşünmeyi akıl edemediğim bi noktayı gözüme sokarak entry’imi silmemi sağlatan, beni bambaşka biri olarak algılayan, güldürebilen element insanı.

(bkz: yeni karamürsel mağazaları)