ilk olarak nancy sinatra şarkıları ararken keşfettiğim çok güzel bi nancy sinatra lee hazleewood düetidir..şarkıda çok güzel bi hafiflik hissi vardır.ayrıca son günlerde ville valo natalia avelon ile birlikte yorumlamış çokda güzel etmiştir...
tarzıyla yavaş yavaş tüm penguen dergisini etkisi altına almaya başlayan çizer..
wimbledon 2007 finalinde kendinden geçmişcesine oynayan nadalı devirerek 5. şampiyonlunu almış insandır.böyle bi nadalıda yenerek artık rakipsizim diyebilmiştir zannımca..
tek şansızlığı federerle aynı döneme denk gelmiş olmasıdır.gerçektende çok yetenekli ve kendini nasıl yetiştirmesi gerektiğini bilen biri.bunu bugunki wimbledon finalinde gösterdi.
az once sona eren federerın bır kez daha nadala ayar verdıgı mactır.bununla bırlıkte wimbledonı 5. kez kazanan federer björn borg un rekorunuda egale etmıstır.
(bkz: wimbledon)
(bkz: wimbledon)
klibini izledikten hemen sonra sözlükte başlığını görüp mutlu olduğum şarkı..klipteki gothic hava gerçektende müthiş
sesi güzelliğini gölgeleyebilecek kadar kötü olan hatun..
insanın güvendiğine güveneceğine pişman eden hayatından bezdiren özellikle mevsim normallerinin sürekli üstünde olan şu günlerde aklımı sikiyim dedirten olaydır...
beni geçirmezseniz çocuğumu yakacam ulan
beni geçirmezseniz çocuğumu yakacam ulan
çükü düşesice..
çok çok merak ettiğim bu halet-i ruhiyeye bu norm nası getirilmiştir.nolmuşta bu çocuk bu kadar sinirlenmiştir.nolmuşta bu çocuk bu kadar nefret dolmuştur bunu merak etmekteyim..
henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık. bir kadın eli değmemişti ellerimize.. bir sevgiliden mektup bile almamıştık daha.. bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. herkes tanıktır ki korkmadık.. içimiz titremedi hiç.. mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.asıldık ey halkım, unutma bizi...
uğur mumcu’nun bi yazısıdır.insanın kursağında bişeyler düğümleniverir okuyunca...
uğur mumcu’nun bi yazısıdır.insanın kursağında bişeyler düğümleniverir okuyunca...
elf küfrü..
darren aronofsky tarafından 1998 yılında çekilmiş çok güzel bir bağımsız film örneğidir..baş rolunde sean gullette oynamaktadır .film sihay beyazdır ve harika bi yönetmenlik örneği sergilenmiştir.ayrıca bildiğim kadarıyla darren aronofsky bu filmi topladığı yardım paralarıyla çekmiştir..
(bkz: zenana)
sonradanda olsa keşfedebildiğim bi çagan ırmak mucizesi.belkide türk dizileri arasında en iyisi.şimdi işi daha geriye götürüp hatırla sevgiliyiçekiyolar
türk olarak nerdesin firuzeyi söylemeden geçemem..yabancı olarakta baştan sona kill bill albümü çok güzeldir.vol1 in başında çalan my baby shot me down insanı kendinden geçirir özellikle.
ankarada bir dersaneninde adıdır ayrıca..acayip sikindirik bi amblemi vardır ayrıca.
aşmış deathknight...dünya üzerinde bunu görüp tir tir titremeyen yoktur.gölgelerin içinden birden çıkıverir tek bir sözüyle insanı öldürebilir.dahası bir hayaleti bile öldürebilir.bir dönem nickime esin kaynağı olmuştur ayrıca..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?