iki çift laf beklentisine girmeme sebep olan kişi.
hoş geldin.
gerçekten yardım etmek istiyorsak bunlara dikkat edelim...
levent egemen yazmış: "marmara depreminde birebir yaşamış biri olarak, sizlere bazı tavsiyelerim var...yıllar önce marmara depremi sonrasında yine bir yardım furyası başlattınız. şimdi de görüyorum herkes twitter dan facebook’dan yazıyor...yıllar önce yapılan yardımların arasında ağırlıklı olarak evden atmak istedikleriniz vardı. açılan kolilerden ağustos sıcağında kazaklar, paltolar, imitasyon kürkler cıktı. bunları yollamıştınız, fıkra gibi ama mayolar ve bikiniler cıktı yolladığınız kolilerden...yer bulamadıklarınızı yolladınız... büyük bir firma 3 tır sucuk yolladı adapazarı’na. mangal! yapılmasını beklediler sanırım. tırlar boşaltıldı, içlerine cesetler kondu, ağustos sıcağında tonlarca sucuk şehir meydanında çürüdü. yolladığınız ekmekler gece ısınmak için yakıldı. !!! oysa gıda deyince deprem bölgesinde pişirilmesi gerekmeyen, bayatlamayacak şeyler olmalı. paketli ve bozulmayacak gıda, gazsız tek kullanımlık içecekler, bebek maması ve süt. en çok ihtiyaç duyulan ise kullanılmamıs iç çamaşırı, çorap, battaniye ve en önemlisi hijyenik ped ve bebek bezi.!!! lütfen atacaklarınızı değil, gerçekten işe yarayacakları yardım olarak iletin. sadece hatırlatmak istedim."
levent egemen yazmış: "marmara depreminde birebir yaşamış biri olarak, sizlere bazı tavsiyelerim var...yıllar önce marmara depremi sonrasında yine bir yardım furyası başlattınız. şimdi de görüyorum herkes twitter dan facebook’dan yazıyor...yıllar önce yapılan yardımların arasında ağırlıklı olarak evden atmak istedikleriniz vardı. açılan kolilerden ağustos sıcağında kazaklar, paltolar, imitasyon kürkler cıktı. bunları yollamıştınız, fıkra gibi ama mayolar ve bikiniler cıktı yolladığınız kolilerden...yer bulamadıklarınızı yolladınız... büyük bir firma 3 tır sucuk yolladı adapazarı’na. mangal! yapılmasını beklediler sanırım. tırlar boşaltıldı, içlerine cesetler kondu, ağustos sıcağında tonlarca sucuk şehir meydanında çürüdü. yolladığınız ekmekler gece ısınmak için yakıldı. !!! oysa gıda deyince deprem bölgesinde pişirilmesi gerekmeyen, bayatlamayacak şeyler olmalı. paketli ve bozulmayacak gıda, gazsız tek kullanımlık içecekler, bebek maması ve süt. en çok ihtiyaç duyulan ise kullanılmamıs iç çamaşırı, çorap, battaniye ve en önemlisi hijyenik ped ve bebek bezi.!!! lütfen atacaklarınızı değil, gerçekten işe yarayacakları yardım olarak iletin. sadece hatırlatmak istedim."
istifa edeceği uzun zaman önceden belliydi. şimdi herkese canlı yayında duyurmuş oldu.
http://tinyurl.com/5suxbgl
http://tinyurl.com/5suxbgl
devrimci sosyalist işçi partisi (dsip) tarafından düzenlenen, türkiye sosyalist hareketinin en geniş ve özgür tartışma platformu marksizm günleri ekim tartışma toplantıları 28-30 ekim arasında gerçekleşecek. programa göz atabilir.
marksizm günlerinin parçası olmak için iletişim formumuzu kullanarak ya da [email protected] adresine mail atarak bizimle irtibata geçebilirsiniz.
marksizm günlerine 3 gün için katılım bedeli 10 tldir. davetiyeleri toplantı girişinde görevlilerden ya da dsip beyoğlu ilçe örgütünden edinebilirsiniz ( bekar sokak. san han no:16 kat 3)
28 ekim, cuma
11.00 – 12.30
13.00 – 14.30 açılış toplantısı: nuran yüce
15.00 – 16.30 kapitalizmin krizinde türkiye ümit izmen - erkin erdoğan
17.00 – 18.30 türkleştirme politikaları rober koptaş- atilla dirim-arus yumul
19.00 – 20.30 kürt sorununda çözümün neresindeyiz? nabi yağcı – canan şahin - cengiz kapmaz
29 ekim, cumartesi
11.00 – 12.30 muhafazakârlığın tarihsel kökenleri: roni margulies - besim dellaloğlu
13.00 – 14.30 troçki’nin sosyalizm anlayışı: ayşin altun-meltem oral
15.00 – 16.30 jakobenizm, halkçılık, ittihat ve terakki hayko bağdat – yıldız önen - mehmet ö. alkan
17.00 – 18.30 solda kültür algısı behçet çelik - tolga tüzün
19.00 – 20.30 modernleşme ve sosyal hareketler: ferhat kentel - ferda keskin
30 ekim, pazar
12.00 – 13.30 hegemonya mücadelesi ve devrim sinan özbek
14.00 - 15.30 emperyalizm ve ortadoğu devrimleri: doğan tarkan - fehim taştekin – ömer laçiner
16.00 – 17.30 askeri vesayet bitti mi? ümit kıvanç -eren keskin-yücel sayman-cengiz alğan
18.00 – 18.30 kapanış: havada devrim kokusu var: çağla oflas-meltem oral-özdeş özbay-zişan
gitsek mi?
marksizm günlerinin parçası olmak için iletişim formumuzu kullanarak ya da [email protected] adresine mail atarak bizimle irtibata geçebilirsiniz.
marksizm günlerine 3 gün için katılım bedeli 10 tldir. davetiyeleri toplantı girişinde görevlilerden ya da dsip beyoğlu ilçe örgütünden edinebilirsiniz ( bekar sokak. san han no:16 kat 3)
28 ekim, cuma
11.00 – 12.30
13.00 – 14.30 açılış toplantısı: nuran yüce
15.00 – 16.30 kapitalizmin krizinde türkiye ümit izmen - erkin erdoğan
17.00 – 18.30 türkleştirme politikaları rober koptaş- atilla dirim-arus yumul
19.00 – 20.30 kürt sorununda çözümün neresindeyiz? nabi yağcı – canan şahin - cengiz kapmaz
29 ekim, cumartesi
11.00 – 12.30 muhafazakârlığın tarihsel kökenleri: roni margulies - besim dellaloğlu
13.00 – 14.30 troçki’nin sosyalizm anlayışı: ayşin altun-meltem oral
15.00 – 16.30 jakobenizm, halkçılık, ittihat ve terakki hayko bağdat – yıldız önen - mehmet ö. alkan
17.00 – 18.30 solda kültür algısı behçet çelik - tolga tüzün
19.00 – 20.30 modernleşme ve sosyal hareketler: ferhat kentel - ferda keskin
30 ekim, pazar
12.00 – 13.30 hegemonya mücadelesi ve devrim sinan özbek
14.00 - 15.30 emperyalizm ve ortadoğu devrimleri: doğan tarkan - fehim taştekin – ömer laçiner
16.00 – 17.30 askeri vesayet bitti mi? ümit kıvanç -eren keskin-yücel sayman-cengiz alğan
18.00 – 18.30 kapanış: havada devrim kokusu var: çağla oflas-meltem oral-özdeş özbay-zişan
gitsek mi?
23.10.2011 tarihinde ahmet altanın köşe yazısıdır.
osman baydemir’in “yirmi birinci yüzyılda kurşun atmak haramdır... batıya 24 cenaze gitti, şimdi doğuya da 24 cenaze gidecek” demesinin üzerinden daha bir gün bile geçmeden açıklama geldi ordudan.
kırk dokuz pkk’lı öldürülmüş.
çukurca’daki karakolda öldürülen genç askerlerle birlikte 48 saatte bu ülke 73 çocuğunu kaybetmiş oldu.
arada pkk’nın yedi de üst düzey yöneticisi vurulmuş.
niye yaşıyoruz biz bu acıları?
pkk yöneticileri silahla amaçlarına ulaşacaklarını sandıkları için.
tamamen yanlış analizlerle, tamamen yanlış stratejiler kurdukları için.
hatayı yaşlılar yapıyor, bedeli gençler ödüyor.
yetmiş üç ölüm, dile kolay.
insan canını bu kadar değersiz gören hiçbir anlayış başarıya ulaşamaz bu çağda.
müzakere masası kurulmuşken bütün bunlara gerek var mıydı?
pkk yandaşları, savaşı şiddetlendirmeyi haklı göstermek için hükümetin yanlış ya da eksik uygulamalarını, kck operasyonlarını gösteriyor.
bu “bahanelerin” hepsini dile getirirken şunu düşünmek zorundasınız, bu bahaneleri koyduğunuz terazinin öbür kefesinde “ölüm” duruyor.
bu “nedenler”, gerçekten ölümle tartılacak ve ölümden ağır çekecek kadar kuvvetli nedenler mi?
bu hataların ya da eksiklerin giderilmesi tartışarak, müzakere masasında konuşarak mümkün olmayacak mıydı?
pkk’nın şiddeti böylesine körüklemesi çözümü kolaylaştırdı mı?
çözümü süratlendirdi mi?
kırk sekiz saatte 73 gencin ölmesi kürt meselesini çözdü mü?
çözer mi?
kürt meselesini konuşarak, anlatarak, yanlışları, eksiklikleri göstererek çözmek zorundayız.
ahmet altanı sevmeme rağmen gayet yerinde, gayet hoş bir yazı sunmuş bizlere. bu demek değildir ki, operasyon düzenlenmesin fakat pkk eylemlerine devam etsin.. asla böyle birşey söz konusu olamaz. yaşadığımız yüzyılda silahla mücadeleye karşıyız. hele hele böyle sorunlar için.23 acıyla başladı, yetmişlere çıktı.. daha da çıkacak gibi. neden? niçin? o vuracak, diğeri tepki verecek ve böyle ölümlerle beraber arapsaçına dönecek herşey.
insanlar bir satranç tahtasındaki piyon değiller. birilerinin kendi amaçları, kendi çıkarları için birilerinin ölmesi çok kötü. ne yazık ki geriye kalan tek şey acı.
osman baydemir’in “yirmi birinci yüzyılda kurşun atmak haramdır... batıya 24 cenaze gitti, şimdi doğuya da 24 cenaze gidecek” demesinin üzerinden daha bir gün bile geçmeden açıklama geldi ordudan.
kırk dokuz pkk’lı öldürülmüş.
çukurca’daki karakolda öldürülen genç askerlerle birlikte 48 saatte bu ülke 73 çocuğunu kaybetmiş oldu.
arada pkk’nın yedi de üst düzey yöneticisi vurulmuş.
niye yaşıyoruz biz bu acıları?
pkk yöneticileri silahla amaçlarına ulaşacaklarını sandıkları için.
tamamen yanlış analizlerle, tamamen yanlış stratejiler kurdukları için.
hatayı yaşlılar yapıyor, bedeli gençler ödüyor.
yetmiş üç ölüm, dile kolay.
insan canını bu kadar değersiz gören hiçbir anlayış başarıya ulaşamaz bu çağda.
müzakere masası kurulmuşken bütün bunlara gerek var mıydı?
pkk yandaşları, savaşı şiddetlendirmeyi haklı göstermek için hükümetin yanlış ya da eksik uygulamalarını, kck operasyonlarını gösteriyor.
bu “bahanelerin” hepsini dile getirirken şunu düşünmek zorundasınız, bu bahaneleri koyduğunuz terazinin öbür kefesinde “ölüm” duruyor.
bu “nedenler”, gerçekten ölümle tartılacak ve ölümden ağır çekecek kadar kuvvetli nedenler mi?
bu hataların ya da eksiklerin giderilmesi tartışarak, müzakere masasında konuşarak mümkün olmayacak mıydı?
pkk’nın şiddeti böylesine körüklemesi çözümü kolaylaştırdı mı?
çözümü süratlendirdi mi?
kırk sekiz saatte 73 gencin ölmesi kürt meselesini çözdü mü?
çözer mi?
kürt meselesini konuşarak, anlatarak, yanlışları, eksiklikleri göstererek çözmek zorundayız.
ahmet altanı sevmeme rağmen gayet yerinde, gayet hoş bir yazı sunmuş bizlere. bu demek değildir ki, operasyon düzenlenmesin fakat pkk eylemlerine devam etsin.. asla böyle birşey söz konusu olamaz. yaşadığımız yüzyılda silahla mücadeleye karşıyız. hele hele böyle sorunlar için.23 acıyla başladı, yetmişlere çıktı.. daha da çıkacak gibi. neden? niçin? o vuracak, diğeri tepki verecek ve böyle ölümlerle beraber arapsaçına dönecek herşey.
insanlar bir satranç tahtasındaki piyon değiller. birilerinin kendi amaçları, kendi çıkarları için birilerinin ölmesi çok kötü. ne yazık ki geriye kalan tek şey acı.
kadıköy belediye başkanlığı, van ve çevresinde meydana gelen deprem için bir yardım merkezi oluşturdu.
deprem bölgesine yapacağınız yardımları, kadıköy belediyesi’nin hasanpaşa’da bulunan merkez binası’na ulaştırabilirsiniz…
irtibat tel: (0216) 542 50 55
deprem bölgesine yapacağınız yardımları, kadıköy belediyesi’nin hasanpaşa’da bulunan merkez binası’na ulaştırabilirsiniz…
irtibat tel: (0216) 542 50 55
bugün öğle saatlerinde şişli belediyesi, kadiköy belediyesi vana yardım amaçlı otobüsler kaldırıyor. sadece belediyeler değil aynı zamanda otobüs firmalarıda bu tarz yardımları kabul edip gerekli yerlere iletiyorlar. biz annemle beraber cevredeki insanlardan yardımlar talep ediyoruz. bu mont, battaniye, ayakkabı gibi şeyler olabilir. maddi durumum yok demeyi gerektirebilecek bir yardım kimse talep etmiyor. dolabınızda duran bir kaç monta veya evinizde duran o birkaç battaniyeye ihtiyacınız yok. bir battaniyeniz ve bir montunuz sizin kışı atlatmanıza yeter. geri kalanınıda orada ihtiyacı olan insanlara gönderebilirsiniz.
açıkcası bunun için belli bir organizyona gerek yok diye düşünmekteyim. eşyalarınızı, yada alabileceğiniz bir kaç kıyafeti otobüs firmalarına, belediyenin belirlediği yerlere bırakabilirsiniz. bunun ötesinde düşüncem vana gidebilirmiyiz? gidebilirsek nasıl bir yardımda bulunabileceğimizdir.
açıkcası bunun için belli bir organizyona gerek yok diye düşünmekteyim. eşyalarınızı, yada alabileceğiniz bir kaç kıyafeti otobüs firmalarına, belediyenin belirlediği yerlere bırakabilirsiniz. bunun ötesinde düşüncem vana gidebilirmiyiz? gidebilirsek nasıl bir yardımda bulunabileceğimizdir.
yiyecek ve kişisel malzeme göndermek isteyenler;best van tur 444 00 65 -van gölü turizm 444 65 65 tel numaraları ile irtibat kurabilirsiniz
turkcell , vodafone veya avea hatlardan 2930a göndereceğiniz akut yazan bir sms mesajı ile akuta 5.00- tl bağışta bulunabilirsiniz. vandaki insanlara yardım için 2868 e boş mesaj atarsanız, kızılayın yardımlarına 5.00-tl destek olmuş olursunuz.
bu yorumlarda bulunan varlıklara insan demekten dolayı utanıyorum. insani değerleri kaybetmişler.
son gelen haberlere göre 1000 civarında ölü sayısı olabilirmiş. üst üste bir sürü acı yaşıyorduk, bunun üstüne daha büyük bir acı eklendi.
(bkz: erkek parfümü kullanmak)
evet herşey benimle güzel. ben olmazsam neye yarar güzellik ulen!
indynin söylemi. telefonda söylemekle yetinmez, mesajda atar.
saçma sapan söylem. ulan çalışarak kazanılsaydı neler kazanırdık bizler. vardığım sonuç çalışarak kazanılmıyor, çalarak (sömürerek) kazanılıyor. küpe olsun sözlükçüm!
sigara zammıyla beraber sigarayı bıraktım diyebilirim. yani sigarayı bırakmak üzereyim diyebilirim.. offf.. yani sigarayı azalttım diyebilirim.
türkiyede böyle bir yer açsak sonucu ne olurdu diye düşünemeden yapamadım. bakalım orada sonuç ne olacak. çok güzel düşünmüş bununla kalmamış gerçekleştirmişler. umarım amaçlarına tez zamanda ulaşırlar.
ya allah peygamber aşkına durdurun artık! siyasetiniz yüzünden onlarca insan ölüyor!
siyasetiniz yüzünden, kendi çıkarlarınız yüzünden birileri boku bokuna ölüyor..
işte budur.
siyasetiniz yüzünden, kendi çıkarlarınız yüzünden birileri boku bokuna ölüyor..
işte budur.
eğer sarfedilen cümleyi eleştiriyorsak evet doğru bir cümledir sebepleri şunlar şunlardır diye sıralıyoruz. fakat bizim eleştirdiğimiz cümle mi, cümleyi sarfeden kişi mi? cümle altında neleri sorguladığımızı anlayamadım.
ayrıca türk dil kurumuna göre savaşın anlamına hemen bakalım.
devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp.
uğraşma, kavga, mücadele.
hayvanların birbirleriyle yaptığı mücadele.
bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele.
çocukça bir sohbet içerisine girmeye gerek yok. savaşın anlamı bellidir bu yüzden bu bir savaştır. ha size göre değilse bile olacaktır. temelini atıyorlar hızlı hızlı. attılar topluyorlar hatta
ayrıca türk dil kurumuna göre savaşın anlamına hemen bakalım.
devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp.
uğraşma, kavga, mücadele.
hayvanların birbirleriyle yaptığı mücadele.
bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele.
çocukça bir sohbet içerisine girmeye gerek yok. savaşın anlamı bellidir bu yüzden bu bir savaştır. ha size göre değilse bile olacaktır. temelini atıyorlar hızlı hızlı. attılar topluyorlar hatta
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?