confessions

nys

- Yazar -

  1. toplam entry 942
  2. takipçi 1
  3. puan 19335

metrobüs

nys
çağlayan taraflarında arızalanan bir araç baya sorun yaşatmış. zincirli kuyuda insanlar metrobüs beklemişler. bir küsür saat gecikmelerine sebep olmuş.

merkez bankası

nys
merkez bankasında bugün çökme varmış. yazık bu bankacılara bu saate kadar bankada çalışmaktalar. bankalar arası eft ve havale durmuş bulunmakta. sanırım halada devam etmekte.

şeytanın fısıldadıkları

nys
hiç ama hiçbirşey yapmamak en iyisidir. sonra sanat gelir. sonra dans, sonra uçmak, sonra seks. daha sonra şu, bu ve diğerleri.

’’evren kendini deneye sınaya kurmuştur. bir tanrıya gerek yoktur’’ derler. bu evrenin sadece nasıl kurulduğunu anlatır. neden kurulduğunu anlatmaz. bu soruya ’’bilmiyoruz’’, ’’bilemeyeceğiz’’ gibi cevaplar verildiği müddetçe, tanrıya en kıdemli düşünce olarak tekrar tekrar başvurulacaktır. oysa ’’neden’’ sorusunun cevabı karşı soru olmalıydı ki sonsuza kadar rahat edebilelim.

-bilmeli miyiz?

mitili

nys
helal olsun diyebileceğim iki kişiden biri. bütün sarhoşların arasında kafası dik kalabildi. biri bendim, biri oydu, biri daha vardı.

bu durumda ne diyoruz

yaşasın mitili

3 haziran 1963

nys
ölümünün 48. yılı

demek ki göçtü usta
kaldı yürek sızısı
yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 haziran 63u
bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
okşar yanan alnını nazim ustanın

48 yıl sonra hala kendisinden bahsedebiliyoruz. ölümüne üzülebiliyoruz, doğumuna sevinebiliyoruz.

bıdırık bar

nys
dün akşamdan dolayı kötü şeyler söyleyemeyeceğim, hatta yazamayacağım bir mekan. zirvede alkol komasına girip girmeyeceğime dair iddiaya girdiğimiz yer de diyebilirim.. 10 bira, 4 tekila, 2 rakı karşılığında bir kokteyl içeceğim. en sağlam çıkan kazanır. fakat neyi kazanacağımızı hala bilmiyorum.

ismet özel

nys
yüzüme bak
ve yüzümü hirpala
yüzümü degiştir, dagli bir anlatim birak
sen
her hafta oglunu legende yikayan hayat
yaban, diri memelerinden isirmak
dudaklarindaki tuzu dudaklarima almak için
çok oldu tepelere vurdum kendimi
bulutlara kariştim ve karanlik kahvelerde
tiraşi uzamiş adamlardan
huylarini ögrendim senin.
mahmur bir tohumdan delikanli bagrima.
ve hatirliyorum lokavt vardi
bezgin fabrika düdüklerinin
dizlerine yatirilmiş olan sabah
senin kalbini kakişlardi
tomarla muştuyu omuzlayarak genç adamlar
polisin sevmedigi genç adamlar sokaklarda
patronlari kudurtan gazeteler satarlardi.
ey şehre başaklar:
militan ruhlar ekleyen hayat!
gün turuncu bir hayalet gibi yükseliyorken
izmarit toplayan
çocuklarin üstüne
çekleri imzalaniyorken devlet katlarinda faşizmin
bacimi koyvermiyorken şizofreni,
yüzüme bak
ve rahmini bana dogru tekrarla
ben öyle bilirim ki yaşamak
berrak bir gökte çocuklar aşkina savaşmaktir
çünkü biz savaşmasak
anamin giydigi pazen
sofrada böldügümüz somun
yani iscacik benekleri çocuklugumun
cilk yaralar halinde;
yayilirlar topraga
etlerimiz kokar
gökyüzünü kokutur
çünkü biz savaşmasak
uzak asya’dan çekik gözlerimiz
küba’dan kivircik sakallarimizla
savaşmasak
güm güm vurur mu kömürün kalbi kozlu’da
ke san’da, kandehar’da ümügüne basilir mi vahşetin
ve sen boynunu öperken beni sarhoş
bir okyanusla titreten hayat
sevgilim olur musun.
ben savaşarak senin
bulanik saçlarindan tutp
kibirli güzelligini çikartiyorum ortaya
dünya
kirletilmez bir inatla dönüyor
altimiza yildizlar seriliyor
yüzüm suya davraniyor koşaraktan.
ve inzal.

charles bukowski

nys
hadi içelim!
nefrete, acıya ya da sabaha! ne farkeder? üzgün bile değilim. seçimlerini kendi belirler insan. bu gün canım seni istemiyor. yarın sensiz yaşayamam. sonsuza dek hayatımda kal. hep aynı yere varır aptallar. artık zaaflarınızla barışın. ona hayat denir. ben hiç yalan söylemem. ne gelecek hakkında ne de kalbimden bahsederken. hepiniz içimde saklı kalmış duygu kırıntıları araştırırsınız. çocukluğumun travmalarını, parasızlığımı, çaresizliğimi kurcalayıp durursunuz. daha önce de tekrarladım. bir kez daha söylüyorum. ben kimseyi sevmiyorum. defolun!

muhsin namcu

nys
kuran’ı karalamaktan dolayı 5 yıl hapis cezası alan yasaklı ses. bu adamın müzikleri insanı başka yerlere sürükler çoğu zaman. tavsiye edebileceğim başlıca şarkıları zolf bar baad ve ey sarebandır.

akmar

nys
içerisinde willa kafeyi bulunduran, çeşit çeşit insanın bulunduğu, sürekli polis baskınlarına ve faşistlerin baskınlarına maruz kalan yer. çocukluğumun yeri.
45 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol