beni delirtmiş, bağlanamamamdan mütevellit gergin biri haline getirmiş radyodur.
"çalış ulan allahsız"
(bkz: koparan başlıklar)
senin dudakların acıdan kalın. yalnızız ama değiliz. seni unutmadım. sen benim her bilinmeze yazdığım şiir ya da en sevdiğim okuduklarımdan. okumayı biliyoruz. birbirimizden öğrendik. kolumu boynuna dayayıp uzandığım geceler vardı. kim yapabilir ki? kim bilebilir ki? yastığıma ağladım seni. yastığım tanık. senin dudakların ömrümün en güzel yastığı. unutma beni. gözyaşım, avcunun teri...
seni özledim. biliyorum, yasak bana gözlerini anlamak... uyruğum bana yasak... altyazılı kızgınlığım, ağlamaklığım.
unutmadım seni. aklımın vatandaşı!
seni özledim. biliyorum, yasak bana gözlerini anlamak... uyruğum bana yasak... altyazılı kızgınlığım, ağlamaklığım.
unutmadım seni. aklımın vatandaşı!
----------spoiler---------
öpüştüler, öpüşmek denirse. üşmek değildi, üşümek yoktu. sadece öpmeye telaşlıydı adam.
-s.e.vişelim, dedi adam. son ve tek.
-hayır, yapamam
hayırlar, yapamamlar uzaktı. olmazlar öykü...
-başkasını seviyorum, dedi kadın. o’na karşı...
yani... öyle işte...
o? demek o, onlar var artık? ama benim, bilmiştim, sıcak şiirimsel bel kıvrımını. nasıl olur da nasıl olur sorusunu sorar olurum? demek şimdi o tüttürüyor şiirimizi? biz yazmadık mı? düşümüzden tırnağımızdan arttırmadık mı?
..
(gitme, dur... yalnızım... ünlem işaretleri büyüyor içimin yanık aydınlığında. gitme... en a.p.t.al şarkılardaki yalnızlık bu.... gidişin... akşamdan akşama demlediğimiz sevda... birbirinizi seviyorsunuz, bunu anlıyorum. hayır anlamıyorum. biri birine gel beraber biri olalım demiş, biri yalnızmış biri gibi, birbirleriyle bir olamayacaklarında birleşince fikirleri biri birine, o’nunla birlikteyiz, birbirimizi seviyoruz demiş.)
gittin... arkana bakmadan... benim, arkana bakıp bakmayacağını düşündüğümü düşünerek. beni bırakıp kimsesizliğin ülser gecesine, gittin...
çoğunu anlatamadım seni sevmelerimin. tarihlerden di’li geçmiş zamandı.
geniş zamanlara sarkıyor şimdi yalnızlığımız.
adam başka, kadın karşılarda. saatler zamanın herhangi bir yerinde sancı içinde.
yalnızlığın geniş zamanında adam, kadın ve saatler...
----------spoiler---------
öpüştüler, öpüşmek denirse. üşmek değildi, üşümek yoktu. sadece öpmeye telaşlıydı adam.
-s.e.vişelim, dedi adam. son ve tek.
-hayır, yapamam
hayırlar, yapamamlar uzaktı. olmazlar öykü...
-başkasını seviyorum, dedi kadın. o’na karşı...
yani... öyle işte...
o? demek o, onlar var artık? ama benim, bilmiştim, sıcak şiirimsel bel kıvrımını. nasıl olur da nasıl olur sorusunu sorar olurum? demek şimdi o tüttürüyor şiirimizi? biz yazmadık mı? düşümüzden tırnağımızdan arttırmadık mı?
..
(gitme, dur... yalnızım... ünlem işaretleri büyüyor içimin yanık aydınlığında. gitme... en a.p.t.al şarkılardaki yalnızlık bu.... gidişin... akşamdan akşama demlediğimiz sevda... birbirinizi seviyorsunuz, bunu anlıyorum. hayır anlamıyorum. biri birine gel beraber biri olalım demiş, biri yalnızmış biri gibi, birbirleriyle bir olamayacaklarında birleşince fikirleri biri birine, o’nunla birlikteyiz, birbirimizi seviyoruz demiş.)
gittin... arkana bakmadan... benim, arkana bakıp bakmayacağını düşündüğümü düşünerek. beni bırakıp kimsesizliğin ülser gecesine, gittin...
çoğunu anlatamadım seni sevmelerimin. tarihlerden di’li geçmiş zamandı.
geniş zamanlara sarkıyor şimdi yalnızlığımız.
adam başka, kadın karşılarda. saatler zamanın herhangi bir yerinde sancı içinde.
yalnızlığın geniş zamanında adam, kadın ve saatler...
----------spoiler---------
----------spoiler---------
(sana söylemeliyim. haksızlık bu. ama öyle incesin ki ya kırılırsan, bu dikensiz akşamüstü?.. bileklerim incinir, yüreğim burkulur inan... sana bitti demek, üzgünüm söylemek, kal gitme, ben giderim, ben ölürüm, hasretler eritirim omuriliğimde... ayrılalım... dur, düşürme gözlerini katışıksız hüznüme. hayır, ağlama n’olursun... gemilerin çürür batak sularımda, intiharlara jilet olur. acım sırrına erdirmez. n’olursun ağlama. biliyorum hazır değildin, beklemiyordun ama o güzel gözlerini yalanlamak...
-ama... ben... seviyorum... neden?
ağlama n’olur...
gözyaşın hüzün büyüktür, damlar yüreğime geceleri... kapa parantez)
..
öpüşerek gidilir gizlerin kol kola gülümsediği yere. öpüşüyorlardı. dudaklarından beyne transit taşımacı sinirlerin cümbüşü duyuluyordu kulaklarında... iri öpbenili dudaklar... öpüşüyorlardı... hiç tanınmayan toprakları eşeler gibi... sular göbekten damlatır bir geceye.
saatler geçiyordu, daha öncekiler gibi. biri öncekinden yanlış, biri berikinden yalnız. akrep yelkovana alışık. alışılmışlık işte: bir vazoyu her zaman aynı yerde görmenin, görmek istemenin aşağılığı...
-biz alışamayacağız, değil mi?
zamanlar zamanların peşi sıra, belki’li, acaba’lı, herhalde’li bir alışılmışlığı yürütüyorlardı. dudaklarda öfkenin, sevincin, birini, birşeyi bulmuşluğun izleri... ve kaybetmek korkusu.
(sarıl bana. son bir kez belki ama n’olursun sarıl... öpüşelim yine... binlerce kez hükümran olduğum o dolgunluklar, neden ırak şimdi, sevincimin dalga dövmüş kıyılarına? neden daha öpbenili bu ölüm dudaklar?.. neden iç kıran heyecanlar, yangınlar üretiyor bin akşam dayandığım duvarlar?.. öpüşelim.
-peki, dedi kadın... son ve tek...
öpüştüler, öpüşmek denirse. üşmek değildi, üşümek yoktu. sadece öpmeye telaşlıydı adam.
----------spoiler---------
(sana söylemeliyim. haksızlık bu. ama öyle incesin ki ya kırılırsan, bu dikensiz akşamüstü?.. bileklerim incinir, yüreğim burkulur inan... sana bitti demek, üzgünüm söylemek, kal gitme, ben giderim, ben ölürüm, hasretler eritirim omuriliğimde... ayrılalım... dur, düşürme gözlerini katışıksız hüznüme. hayır, ağlama n’olursun... gemilerin çürür batak sularımda, intiharlara jilet olur. acım sırrına erdirmez. n’olursun ağlama. biliyorum hazır değildin, beklemiyordun ama o güzel gözlerini yalanlamak...
-ama... ben... seviyorum... neden?
ağlama n’olur...
gözyaşın hüzün büyüktür, damlar yüreğime geceleri... kapa parantez)
..
öpüşerek gidilir gizlerin kol kola gülümsediği yere. öpüşüyorlardı. dudaklarından beyne transit taşımacı sinirlerin cümbüşü duyuluyordu kulaklarında... iri öpbenili dudaklar... öpüşüyorlardı... hiç tanınmayan toprakları eşeler gibi... sular göbekten damlatır bir geceye.
saatler geçiyordu, daha öncekiler gibi. biri öncekinden yanlış, biri berikinden yalnız. akrep yelkovana alışık. alışılmışlık işte: bir vazoyu her zaman aynı yerde görmenin, görmek istemenin aşağılığı...
-biz alışamayacağız, değil mi?
zamanlar zamanların peşi sıra, belki’li, acaba’lı, herhalde’li bir alışılmışlığı yürütüyorlardı. dudaklarda öfkenin, sevincin, birini, birşeyi bulmuşluğun izleri... ve kaybetmek korkusu.
(sarıl bana. son bir kez belki ama n’olursun sarıl... öpüşelim yine... binlerce kez hükümran olduğum o dolgunluklar, neden ırak şimdi, sevincimin dalga dövmüş kıyılarına? neden daha öpbenili bu ölüm dudaklar?.. neden iç kıran heyecanlar, yangınlar üretiyor bin akşam dayandığım duvarlar?.. öpüşelim.
-peki, dedi kadın... son ve tek...
öpüştüler, öpüşmek denirse. üşmek değildi, üşümek yoktu. sadece öpmeye telaşlıydı adam.
----------spoiler---------
orjinali için;
(bkz: ilk entry tanım içermelidir)
(bkz: ilk entry tanım içermelidir)
(bkz: goetica)
uzun zamandır entrylerine rast geldiğim, sağlam futbol takipçisi olduğunu düşündüğüm,ince espri kabiliyeti oldukça yüksek bilgiç.ayrıca nickini radyoda yanlış telaffuz etmeme de hiç kızmadı...
entry:#312516
yazar:goetica
meali:bana eksi oy veren şahsiyet! bırak ulan yakamı!!!bak geliyor terlik...
yazar:goetica
meali:bana eksi oy veren şahsiyet! bırak ulan yakamı!!!bak geliyor terlik...
tamamen yanlış bir önermedir.bir erkek ağladığında eğer hissederek, hissetirerek yapıyorsa bunu can yakar...en bebek halleridir gözyaşlarıyla ıslanan sakalları...en masum rengidir bu delikanlılığın.ağlatmayı öğrendiği yerde kazanmıştır ağlayabilme yetisini.
erkek ağladığında yıkılır cam çerçeve...
onun gözyaşı nadir yenen bir yemek gibidir belki..zaman zaman denk gelinen.
evet ağlarlar...ağlamalılardır...
(bkz: sil gözünün yalnızlıklarını)
erkek ağladığında yıkılır cam çerçeve...
onun gözyaşı nadir yenen bir yemek gibidir belki..zaman zaman denk gelinen.
evet ağlarlar...ağlamalılardır...
(bkz: sil gözünün yalnızlıklarını)
hala dj alamadığımız şu saat dilimi için muque yayında...
çoğu zaman,arabanın dı$ındakiler için i$kence $ekline dönü$ebilen durum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?