----------spoiler---------
(sana söylemeliyim. haksızlık bu. ama öyle incesin ki ya kırılırsan, bu dikensiz akşamüstü?.. bileklerim incinir, yüreğim burkulur inan... sana bitti demek, üzgünüm söylemek, kal gitme, ben giderim, ben ölürüm, hasretler eritirim omuriliğimde... ayrılalım... dur, düşürme gözlerini katışıksız hüznüme. hayır, ağlama n’olursun... gemilerin çürür batak sularımda, intiharlara jilet olur. acım sırrına erdirmez. n’olursun ağlama. biliyorum hazır değildin, beklemiyordun ama o güzel gözlerini yalanlamak...
-ama... ben... seviyorum... neden?
ağlama n’olur...
gözyaşın hüzün büyüktür, damlar yüreğime geceleri... kapa parantez)
..
öpüşerek gidilir gizlerin kol kola gülümsediği yere. öpüşüyorlardı. dudaklarından beyne transit taşımacı sinirlerin cümbüşü duyuluyordu kulaklarında... iri öpbenili dudaklar... öpüşüyorlardı... hiç tanınmayan toprakları eşeler gibi... sular göbekten damlatır bir geceye.
saatler geçiyordu, daha öncekiler gibi. biri öncekinden yanlış, biri berikinden yalnız. akrep yelkovana alışık. alışılmışlık işte: bir vazoyu her zaman aynı yerde görmenin, görmek istemenin aşağılığı...
-biz alışamayacağız, değil mi?
zamanlar zamanların peşi sıra, belki’li, acaba’lı, herhalde’li bir alışılmışlığı yürütüyorlardı. dudaklarda öfkenin, sevincin, birini, birşeyi bulmuşluğun izleri... ve kaybetmek korkusu.
(sarıl bana. son bir kez belki ama n’olursun sarıl... öpüşelim yine... binlerce kez hükümran olduğum o dolgunluklar, neden ırak şimdi, sevincimin dalga dövmüş kıyılarına? neden daha öpbenili bu ölüm dudaklar?.. neden iç kıran heyecanlar, yangınlar üretiyor bin akşam dayandığım duvarlar?.. öpüşelim.
-peki, dedi kadın... son ve tek...
öpüştüler, öpüşmek denirse. üşmek değildi, üşümek yoktu. sadece öpmeye telaşlıydı adam.
----------spoiler---------
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?