çok sık hatırlanılması gereken, fiilen uygulanması gereken, çok faydasını göreceğiniz şaşmaz evrenin kaidelerinden biridir. mesela:
tuvalet adabı
su içmenin adabı
yemek yemenin adabı
(bkz: her şeyin yeri ve zamanı var)
(bkz: huzurunu kurtar)
evrim aslında dinle hiç çelişmez. genel olarak evrimin söylediği iki şey vardır.
1. var olan her şey zamanla, gelişe gelişe ve elimine ola ola bu hale gelmiştir.
2. bunların hepsi tesadüfen olmuştur.
şimdi birincisine bakarsak, bu kaide evrenin kişiliğiyle davranış şekliyle çok uyumlu ahenk içinde mükemmel bir anlatım. kim görmüş ki hayatta bir şey pat diye olmuş ? her şeyin bir gelişim süreci var. en basitinden insanların bu gün yapmış olduğu şu bilgisayarın bile taa tekerleğe kadar kökeni var. basit mekanik hesap makineleri yapılmasaydı bugün bu bilgisayar olmayacaktı. bunun aynı şekilde genetik olması da gayet mantıklı ve oturaklı bir açıklama.
ama ikincisine geldiğimizde işler biraz karışıyor. bunlar belli kurallara göre oluşuyor gelişiyor ama bunlara tesadüf demek mantıklı mı ? bence değil. benim inancıma göre tesadüf diye bir şey yoktur. hayatta ben farketmesemde çok küçük minnacık hesaplar vardır ve her şeyi kapsayan kudret bunları yönetir idare eder. tabi ki belli kurallar çerçevesinde. bu açıdan olan tesadüf değil neden sonuç ilişkisidir, ama bu çok karmaşık sistemi tamamen algılamaya yetemeyeceğimiz için açıklayamadığımız ilginç kesişimlere tesadüf deyip geçmeyi bilmişiz.
konumuza dönersek ben evrime inanıyorum, mantıklı geliyor ve bunların tesadüf olduğuna inanmıyorum.
ek olarak dinin hakikatinden bi haber taklidi kalmış insanların ilk çıkışı şudur ki allah cc. direk ademi yaratmış maymundan gelmemiş. oysa bir mutasavvıf yazdığı bir eserinde anlattığına göre: hacdayken bir ruh görür (ermişler algılarını açan insanlardır böylece bizim göremediğimiz algılayamadığımız şeyleri görüp algılayabilirler) ve kim olduğunu sorunca ruh der ki : ben sizin ademinizden 40000 sene önce gelen ademim.. buradan da anlıyoruz ki sadece bir adem yoktur. basamak basamak bir gelişim değişim söz konusudur. ayrıca evrenin kendini modellemesi kaidesi gereğince herhangi bir yazıtta adem ismi görünce bunu direk bir zat olarak algılayıp onda kısıtlı bırakmamak lazım gelir.
dinin hakikatini tasavvufi yoldan geçerek öğrenmek için :
http://www.ahmedhulusi.org/
http://www.sufizmveinsan.com/
1. var olan her şey zamanla, gelişe gelişe ve elimine ola ola bu hale gelmiştir.
2. bunların hepsi tesadüfen olmuştur.
şimdi birincisine bakarsak, bu kaide evrenin kişiliğiyle davranış şekliyle çok uyumlu ahenk içinde mükemmel bir anlatım. kim görmüş ki hayatta bir şey pat diye olmuş ? her şeyin bir gelişim süreci var. en basitinden insanların bu gün yapmış olduğu şu bilgisayarın bile taa tekerleğe kadar kökeni var. basit mekanik hesap makineleri yapılmasaydı bugün bu bilgisayar olmayacaktı. bunun aynı şekilde genetik olması da gayet mantıklı ve oturaklı bir açıklama.
ama ikincisine geldiğimizde işler biraz karışıyor. bunlar belli kurallara göre oluşuyor gelişiyor ama bunlara tesadüf demek mantıklı mı ? bence değil. benim inancıma göre tesadüf diye bir şey yoktur. hayatta ben farketmesemde çok küçük minnacık hesaplar vardır ve her şeyi kapsayan kudret bunları yönetir idare eder. tabi ki belli kurallar çerçevesinde. bu açıdan olan tesadüf değil neden sonuç ilişkisidir, ama bu çok karmaşık sistemi tamamen algılamaya yetemeyeceğimiz için açıklayamadığımız ilginç kesişimlere tesadüf deyip geçmeyi bilmişiz.
konumuza dönersek ben evrime inanıyorum, mantıklı geliyor ve bunların tesadüf olduğuna inanmıyorum.
ek olarak dinin hakikatinden bi haber taklidi kalmış insanların ilk çıkışı şudur ki allah cc. direk ademi yaratmış maymundan gelmemiş. oysa bir mutasavvıf yazdığı bir eserinde anlattığına göre: hacdayken bir ruh görür (ermişler algılarını açan insanlardır böylece bizim göremediğimiz algılayamadığımız şeyleri görüp algılayabilirler) ve kim olduğunu sorunca ruh der ki : ben sizin ademinizden 40000 sene önce gelen ademim.. buradan da anlıyoruz ki sadece bir adem yoktur. basamak basamak bir gelişim değişim söz konusudur. ayrıca evrenin kendini modellemesi kaidesi gereğince herhangi bir yazıtta adem ismi görünce bunu direk bir zat olarak algılayıp onda kısıtlı bırakmamak lazım gelir.
dinin hakikatini tasavvufi yoldan geçerek öğrenmek için :
http://www.ahmedhulusi.org/
http://www.sufizmveinsan.com/
insanı bi yığın hesaplamadan kurtarır, ki bence de insan zekasını böyle kullanmalı, mantığı çözerse hesabını küçük bi makine de yapar. onunla vakit harcamasına gerek yok.
bir şey haketmenin ya da almanın ölçütü ana güzelliğiyle nasıl alakalı olabilir. aklım küçük emrah filmleri geliyor. tabi öyle olursa manav kasap bakkal bu soruyu sormakta gayet haklı. mesela emrah gitti kasaba dedi ki :
emrah - "amca bana yarım kilo kıyma, yağsız olsun amca, köfte yapıcaz sıcak sıcak, ne güzel"
kasap - "senin anan güzel mi bakalım ?"
emrah - "!?"
emrah - "amca bana yarım kilo kıyma, yağsız olsun amca, köfte yapıcaz sıcak sıcak, ne güzel"
kasap - "senin anan güzel mi bakalım ?"
emrah - "!?"
allah ondan razı olsun ki bize 7 üniversiteye bedel bir insan, bir divan kazandırdı.
(bkz: üzümünü ye bağını sorma)
kirlisakal, kişisel ileti : "herhangi bir ipi aşağıya sarkıtırsan allah a düşer." ve dialog başlar.
chorome:
-selam hajı naber ?
kirlisakal:
-eyw iyiyim. sen nasılsın?
c-ben de iyiyim.
c-ya bu ip olayı ne anlamadım ??
k-abi şimdi bu bir hadis. ben de tam olarak bilmiyorum ama anladığım kadarıyla herhangi bir konuda çok derinleşince allah a yakınlaşıyorsun.
c-hmmm
c-yaa hajı sen kimsin ?
k-ben erhan. sen ?
c-ben de murat.
k-nerden tanıştık biz yaa.. neyse memnun oldum :)
chorome:
-selam hajı naber ?
kirlisakal:
-eyw iyiyim. sen nasılsın?
c-ben de iyiyim.
c-ya bu ip olayı ne anlamadım ??
k-abi şimdi bu bir hadis. ben de tam olarak bilmiyorum ama anladığım kadarıyla herhangi bir konuda çok derinleşince allah a yakınlaşıyorsun.
c-hmmm
c-yaa hajı sen kimsin ?
k-ben erhan. sen ?
c-ben de murat.
k-nerden tanıştık biz yaa.. neyse memnun oldum :)
halkı uzun bi müddet, bir müddet de benim çocukluğumu zehirlemiş program...
kalkmayı öğrenmek için bir fırsat.
(bkz: süper pozitif yaklaşım)
(bkz: süper pozitif yaklaşım)
islamın özünü anlamak için geçilmesi gereken yol. aksi halde taklitten öteye gidilemeyecektir. bu da hiçbir zaman özünden gelen gibi olamaz.
genelde şakir ismi reva görülür.
müslümanlar için en büyük tehlikedir, diğer insanlar için de en büyük tehlikedir. bütün insanları kendilerine hizmet etmek için yaratıldığını iddia eden, ve bu bağlamda yılmadan fitnece çalışmalar yapan, karga sürüsü gibi birbirine ve yalanlarına kenetlenmiş, dışarıya ne kadar açık görünseler de aslında onları kullanmaktan başka bir şey yapmayan, fikir savaşında dünyada yeterince müslümandan doğru dürüst karşı tepkiyi göremediği için dünyaya hükmetmekte olan, muhtemelen müslümanlara karşı büyük bir savaş açacak olan, medya ve çeşitli basın organlarını ele geçirip her millete yalan yanlış şeyleri yaptırmaya çalışan, onları kölesi haline getirmeye çalışan bir millettir. kuran da aklımda kaldığınca şöyle yazıyordu. bismillahirrahmanirrahiym, onların da arasında iyiler vardır, yalnız çok azı!
tabi ki arasında iyiler de vardır onlar hariç..
tabi ki arasında iyiler de vardır onlar hariç..
gerçek savaşın fikir savaşı olduğunu bilen ve bu bağlamda her ülkenin medyasını ele geçirerek insanlara yalan yanlış, hakikatinden uzak fikirler aşılayan (kavgamda da yazar bu), bu vesileyle insanlara hükmeden, onlar bilmese de hükmü altına alan siyaseti, aklı ve fitnesi çok güçlü bir millettir. zamanımızı ve mekanımızı da medya aracılığı ile sarmışlardır. (mesela türkiyede gençlerin çoğu ahlaksızlığı isteklerinin kölesi olmayı özgürlük, medeniyet, çalışmamayı mağrifet, islamı gerici, yobaz bir din olarak bilmektedir. doğru kaynaktan öğrenmek için :
http://www.ahmedhulusi.org/
http://www.sufizmveinsan.com/ )
http://www.ahmedhulusi.org/
http://www.sufizmveinsan.com/ )
aynı zamanda "benlik vehminden kurtuldum sadece onu görüyorum, onu yaşıyorum" anlamına da gelir ki bu insanın tamamlanmasıdır, alemdeki aslî vazifesidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?