confessions

kekec

- Yazar -

  1. toplam entry 577
  2. takipçi 1
  3. puan 14159

starbucks

kekec
kime sorsam kimin fikrini alsam hep kötü yorumlar duyarım starbucks için ama hangi şubesine gidersen git hep bir doluluk vardır masalarda...


elinde cola şişesi ayağında converse giyen solcularmı gidiyor starbucks’a anlamadım...

ve gelir

kekec
ve gelir

bu yurda her bela icinden gelir;
"hep"leri hep, hicin hicinden gelir.
gelemez bir ithal malidir akil,
kafdagindan, cinden, macinden gelir.
dunkune es, bugun kufur yobazi;
butun derdi festen, lapcinden gelir.
"allah vardir!" dersin; sorarlar: nicin?
sonra tokat, puta "nicin" den gelir.
benim nur mayama pislik atanlar,
seytan, senin buyuk elcinden gelir!
biricik selamet yolu tarihte,
"sormayin, gormeyin, gecin!" den gelir.
genc osman’i lif lif yolan o guruh,
kahbe devsirmenin picinden gelir.
bir gun bu gidisle catlarsa yurek,
dile vurduklari percinden gelir...

necip fazil
cile, (1964)

yunus emre ye

kekec
yunus emre’ye

kac mevsim bekleyim daha kapinda,
ayagimda zincir, boynumda kement?
beni de, pistigin bela kabinda,
kaynata kaynata buhara kalbet.

bekletme yunus’um, bozuldu baglar,
dusuyor yapraklar, geciyor caglar;
veriyor, ayrilik dolu semalar,
icime bayiltan, aci bir lezzet.

ruzgara bir koku ver ki, hirkandan;
geleyim, izine dogru arkandan;
birakmam, tutmusum artik yakandan,
medet ey sairim, yunus’um medet!

necip fazil kisakurek

kimler var

kekec
online uyeler
independence (jedi) *
passive (1. nesil gammaz) *
sinanhalac (2. nesil bilgic) *
goetica (moderator) *
niphredil (2. nesil bilgic) *
emotion (2. nesil bilgic) *
sepulturk (moderator) *
bahodilo (2. nesil bilgic) *
balamar (2. nesil bilgic) *
satolina (2. nesil bilgic) *
adrenokortikotropik (2. nesil bilgic) *
scapegoat (2. nesil bilgic) *
sigarakahvecikolata (2. nesil bilgic) *
redd (3. nesil bilgic) *
duman (3. nesil bilgic) *
armour (3. nesil bilgic) *
etom (4. nesil bilgic) *
elma sekeriiii (4. nesil bilgic) *
kekecccccccccccccccccccccccc(4. nesil bilgic) *
nerobianco (4. nesil bilgic) *
downinahole (4. nesil bilgic) *
önününkörü (4. nesil bilgic) *
mcrayn (4. nesil bilgic) *
benbirdeliçocuk (4. nesil bilgic) *
pulsuzbalik (4. nesil bilgic) *
jane doe (4. nesil bilgic) *
catatonic (4. nesil bilgic) *
cahnabal (4. nesil bilgic) *
kibritçi kız (4. nesil bilgic) *
salome (4. nesil bilgic) *
lügen (comez) *
uçurulan yazar (4. nesil bilgic) *

$u anda yonetimden

1 jedi,
2 moderator,

uyelerden ise

0 lawyer,
1 gammaz,
0 editor,
27 bilgic,
1 comez,
0 okuyucu,

toplam 32 ki$i sozlukte at ko$turuyorla

şehirlerin dışından

kekec
sehirlerin disindan

kalk, arkadas, gidelim
dereler yoldasimiz,
daglar omuzdasimiz.
dunyayi seyredelim,
sehirlerin disindan.
esmerden, sarisindan,
kacalim, kurtulalim
haydi yuru, bulalim,
kat kat cikmis evlerin,
o cam gozlu devlerin
gizledigi alemi
bir tuy gibi yel alsin,
bir dal gibi sel alsin,
bizden, menhus elemi.
attigimiz naralar,
yol acsin karanlikta.
ceksin bizi magaralar,
bir derin ormanlikta.
otturup sert bir islik,
yilanlari cagralim.
pesinden ciglik ciglik,
cakallara bagralim,
otelim baykuslarla.
kizil aksam ustleri,
hicret eden kuslarla,
sema, deniz ve yeri,
cepcevre, iklim iklim,
dolasalim, gezelim
yollar bizden biir izdir,
ne duysak sesimizdir,
ne gorsek benzer bize.
hic sasmayan bir saat
gibi isler tabiat,
uyarak kalbimize
mevsimler bogum bogum,,
zamanin ipliginde.
basi gorunmez dogum,
sonu olculmez hayat...
hayvan, nebat ve cemat,
hepsi ilk gencliginde.
olen olur, yipranmaz;
giden gider, aranmaz.
boyle gecer omrumuz,
bir gun gelir, oluruz.
haberimiz olmadan.
ve o zaman, o zaman,
hayat neymis gorursun
birak, keyfini sursun,
sehirlerin, koleler
yeter bizi tuttugu
tukensin velveleler
kalk arkadas, gidelim
insanin unuttugu
allah’i zikredelim;
gul ve sumbul hirkamiz,
sullar, kuslar, halkamiz...

n.f.kisakurek

zindandan mehmet e mektup

kekec
ana rahmi zahir şu bizim koğuş;
karanlığında nur, yeniden doğuş...
sesler duymaktayım: davran ve boğuş!
sen bir devsin yükü ağırdır devin!
kalk ayağa dim dik doğrul ve sevin!

mehmed’im sevinin başlar yüksekte!
ölsekte sevinin, eve dönsek de!
sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!


bu iki kıta her idealist türk gencine bir heyecan verebilecek değerdedir...

serseri

kekec
serseri

yeryüzünde yalnız benim serseri,
yeryüzünde yalnız ben derbederim.
herkesin dünyada varsa bir yeri,
ben de bütün dünya benimdir derim.

yıllarca gezdirdim hoyrat başımı,
aradım bir ömür, arkadaşımı.
ölsem dikecek yok mezar taşımı;
halime ben bile lanet ederim.

gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar;
ne kendisine yâr, ne kimseye yâr,
bir rüya uğrunda ben diyâr diyâr,
gölgemin peşinden yürür giderim...


necip fazıl kısakürek (1924)
çile,

gurbet

kekec
gurbet

dağda dolaşırken yakma kandili,
fersiz gözlerimi dağlama gurbet!
ne söylemez, akan suların dili,
sessizlik içinde çağlama gurbet!
titrek parmağınla tutup tığını.
alnıma işleme kırışığını
duvarda, emerek mum ışığını,
bir veremli rengi bağlama gurbet
gül büyütenlere mahsus hevesle,
renk renk dertlerimi gözümde besle!
yalnız, annem gibi, o ılık sesle,
içimde dövünüp ağlama gurbet!..


necip fazıl kısakürek (1923)
çile,

kadın

kekec
kadin


kalip degil bir fikir...
elmas sorguclu fakir;
acikta sirri bakir;
kadin...

colde kacan bir serap;
yonu kementli mihrap...
madeni som istirap;
kadin...

dipsiz hasrete tuzak;
en yakinken en uzak....
tadi zehrinde erzak;
kadin...

bir isaret, bir misal;
ayrilik remzi visal...
allah’a yol bir timsal;
kadin...


necip fazil, cile
1983
11 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol