karpuzz

erzurum’da oldukça zor şartlar altında, şehirdeki bir lisenin spor salonunda gerçekleştirilen kongredir. bölgesel amaçlı toplanır ama bölgeci değildir.

pek çok yeme şekil ve yöntemi mevcuttur zira isteyen keser böyle minyatür karpuz dilimi kıvamında ayırır daha ileri gidip kabuğunu da soymak suretiyle bıçağa sokup etrafa yamamaya çalışırken diğer isteyen bir kısım yuvarlak yuvarlak keser merkezi çapı ayarlar da yer bir diğer isteyen küp yapma amacıyla geometrik şekiller yaratır dişine güvenir bir başka isteyen de ısırır yer hart hurt eğer sulu ise harşt hurşt lakin bu isteyen kimselerin hepsinin ortak yanı elmanın içini çöp olarak nitelendirip yememek ve parmak ucuyla çöpe atmaktır. olayın normali budur ve böyle de yenir. yalnız etrafta gördüğüm bazı kendini bilmezler üşendiklerinden mi yoksa tembelliklerinden üşendiklerinden midir meçhul elmayı sapına kadar yemek suretiyle bitirirler; üstelik o kahverengi sopacığı da kemirirlerki yiyebilip yiyemiyeceklerini tartarlar ve abartmanın alemi olmadığından da en yakın küllüğe bırakırlar sonuç olarak elmanın hiçbir uzvunu her normal insan gibi çöpe atmazlar. kınıyoruz haliyle.
(bkz: ayıp ayıp)
(bkz: yaşından başından utan)

kurgusu, komedi unsurları, oyunculuk ve bütün olayları birbirine bağlama güzelliği bakımından çok seyirlik film.

1973’de insanlar tarafından kullanılmaya başlayan, bir bankacı adamın stresini atmak için icat ettiği ne idüğü belirsiz.

kaç kere dinlerseniz dinleyin tılsımını kaybetmeyen şarkı.

adı kara kutu olmasına rağmen enkazlarda dikkat çekmesi için turuncu renkte olan kutu.

(bkz: kusursuz)

çocukken aileler tarafından farkedilmesi oldukça zor olan ve yaş ilerledikçe korkan insana tepkilerin de ilerlemesi ve anlaşılamama hissi. çevresi hayretle karşılar bu davranışları, azarlamaya, utanmaya sevkeder lakin bunun bir fobi olduğunu ve bu davranışların kişinin elinde olmadığını farketmek haliyle geç olur.

erdal tosun’un son derece başarıyla canlandırdığı gülünebiliteli bir dizi karakteri. kendine özgün kalıpları mevcuttur. şirinimsi.

(bkz: medeni karpuz)

bravo.
aferim.
uyanık mı çıktın sen başımıza?

odasına bir şeyler sormak için gidip çıkmak üzere kapıya hamlenelince ’bir ihtiyacınız var mı? her şey iyi mi? okulu seviyor musunuz? kitap ihtiyacıniz var mı? yine gelin vs vs’ şeklinde temennilerde bulunan, ne zaman ne şekilde gidersen git hep güleryüzle karşılayan neslinin son örneklerinden bir demet hoca. alışkın değiliz tabi böyle şeylere anormal geliyor haliyle. yoksa aslında normali mi bu? bilemiyorum elimi çeneme yerleştirip derince düşünmem gerekir bu gibi konularda. biraz sessizlik.

http://www.iticu.edu.tr/ticari_bilimler/cv/o_daglar/index.htm

1878 yılında kurulmuştur. 5 - 8 nisan arası istanbul barosu’nun kuruluş yıldönümünün kutlandığı haftadır.
kutlama haftasında, ilk gün meslek yaşamında 25- 30 - 35 yıllarını dolduran avukatlara plaket verilerek, hizmetlerinden dolayı teşekkür edilir. her yıl düzenlenen bu ödül törenlerinde baroya kayıtlı ve aidatlarını eksiksiz ödeyen avukatlar dikkate alınır.
diğer günlerde çeşitli toplantılar, konferanslar, tanıtımlar düzenlenir ve kutlamalar son gün yapılan yemek daveti ile sona erer.

ben söylüyorum zaten hep sözlük esnasında başka işlerle uğraşmayın, sohbet etmeyin kimselerle, msn’de iletileşmeyin, çay yapmayın, yemek pişirmeyin, ateşle hele hiç uğraşmayın, sakın söz vermeyin , tepenizde ’yetmez mi artık biraz da benle ilgilen.’ nidalarını geçiştirmek için asla birbiriyle anlamsız cümleler kurmayın,dertleşmeyin, her türlü aktiviteden uzak durup sadece sözlüğe konsantre olun, yapmayın etmeyin diye. sözlük kimileri için bir hipnoz halidir, sigara yakıcam diye parmağınızı yakar üstüne de derin derin nefes çekersiniz mazallah benden demesi.
allah korumuş.
verilmiş sadakan varmış.

idam edilmesine sebep olan suçlamaların kamuoyunda olumsuz düşünceler beslenmesine neden olmasından dolayı, suçsuz oldukları kanaatine(!) varıldıktan sonra ,’itibarları iade’ edilmek için 1992 yılında adına bir okul ve baraj yaptırılmıştır.
(bkz: hasan polatkan anadolu lisesi)

ege’nin en güneyinde bir yunan adası.

(bkz: three libras)

süper bir a perfect circle şarkısı, fonda bulunsun ama fazla da dinlemeyin.

threw you the obvious
and you flew with it on your back
a name in your recollection
down among a million same
difficult not to feel a little bit disappointed and passed over
when i’ve looked right through to see you naked and oblivious
and you don’t see me
but i threw you the obvious
just to see if there’s more behind the eyes
of a fallen angel
eyes of a tragedy
here i am expecting just a little bit too much from the wounded
but i see
see through it all
see through
i see you
so i threw you the obvious to see
what occurs behind the eyes of a fallen angel
eyes of a tragedy
well, oh well
apparently nothing
apparently nothing at all
you dont, you dont , you dont see me
you dont, you dont , you dont see me
you dont, you dont , you dont see me at all

ağır, değişik boyut şarkılar yapan, ileride en iyi 5 grup arasına girebilecek , dinlenmeye başlanan ilk anlardan sonra sizde potansiyel bir takip edilebilirlik hevesi başlatan beğendiğim grup. coverları dinlenmelidir.
http://www.aperfectcircle.com

büyük aşk yaşadığı winona ryder için 3 yıl boyunca kolunda ’forever winona’ yazan bir dövmeyle gezmiştir.