confessions

karall

- Yazar -

  1. toplam entry 307
  2. takipçi 1
  3. puan 12727

beni ovme kardeşim bana para ver

karall
-reis bey bedri ağanın torunuyla konuştuğunu hatırlatmak isterim
-katırcı bedri ne zaman ağa oldu?
-ne yani hayvan sever bir insandan ağa olamıyor mu böyle bir kaide mi var? haycanları seviyordu rahmetli

yukarıda geçen diyaloğun alnı geniş sezginin saçını taradığı aynadaki kırılmış hali...

iki dirhem bir çekirdek

karall
türk edebiyati ile ilgilenen dilimizin inceliklerine sahip olmak isteyen ve bütün bunlari terminolojisinden gir hikayesinden çik menseine varana dek ögrenmek isteyen dil severlerin mutlaka okumasi gereken bir kitaptir ayri ekten tecessüsü olan zevata israrla tavisye edilir.

yaran diyaloglar

karall
iki kafadengi on gün süren kaçkar dağ gezisinden dönmektedir ve bütün paralarını harcadıkları için geri dönüş yolunu yaya gelmek mecburiyetindedirler para ve sigaraları bitmiştir yağmurda ıslanmaması için gitarlarının kılıflarını poşetlerle kamufle edip çantalarını omuzlarlar ve kaçkar zirveye yakın bir yerden çamlı hemşine doğru seyre çıkarlar yola revan olurlar başka bir deyişle... yol yaklaşık sekiz saat sürmektedir ve bu yolculuğun altı saati ip gibi yağmur altında geçmektedir.
altıncı saatin sonunda s. söze başlar...

- yahu babali altı saattir yağmur altında yürüyoruz donumuza kadar ıslandık. manyak mıyız olm biz? neden bu yolu tercih ettik keşke diğer yoldan gitseydik. deli mi .ikti bizi?

-ne deli şeyetmesi olm macera işte bizimkisi takıl baba yaa kafana göre keyifli oluyor yağmurun tadını çıkar..

- hmm bir nevi deliyiz diyorsun yani normal insanlardan bayaa farklıyız yani?

-evet normal sayılmayız hatta deliyiz denilebilir ...

-desene şehre inince milleti deliyiz diye bababas .ikeriz olm

-dumur...

riyazet

karall
nefsi kırma. fani şeylerden nefsini çekerek kanaat içinde yaşamak.
bir hastalıktan dolayı veya nefsini terbiye maksadıyla çok yemek ve içmeyi terkederek faydalı fikirlerle, ibadet ve ilimle meşgul olmak.
az gıda ile yaşamak.

bilgiçlerin şiirleri

karall
(bekleyiş 2)

gözlerim yollarda...
göz kapaklarım perçinlenmiş göz çukurlarıma
tekerleğin tümsek korkusu olmuş bakışlarım
ufuk çizgisinde senin adın
kapanmıyor gözlerim
senin tahayyülünün mücerreti olmuş gözbebeklerim
seni yüreğime işleyen düzeneğin pas tutmaz çarkı
gözlerim...
seni arayan gözlerim...
hemen bitişiğinde komşusudur sözlerim
biri açken diğeri tok yatmaz
uyku haram zaten
ama doymazlar tokluk yok kitaplarında lügatlarında
adını bile bilmemişler tokluğun
her çeşit mefhumdadır yokluğun...

bastığım yer beklediğim yokluk merhalesi titriyor
her canlanışında gözlerimde tenin rengin ve sesin
basıyor yüreğimin bam teline rüzgara karışmış nefesin
ve yankılanıyor kulağımda yüreğinin avazından kopan sesin

yüreğimin imbiğinden geçiriyorum yokluğunda gözyaşlarımı
her ciriminde çarpıyor seni yüreğimin koylarına
gözlerim yaşlı yosun tutuyor yokluğunda
ben de yosun tutmuş küçük bir çakıl taşıyım
yokluğunun tokluğunda...
hasılı yokluğunda...

kimler var

karall
emhhre (2. nesil bilgic)
376 (2. nesil bilgic)
emotion (2. nesil bilgic)
nick (2. nesil bilgic)
tandt (3. nesil bilgic)
karall (4. nesil bilgic)
instrument (4. nesil bilgic)
esmeralda (4. nesil bilgic)
nerobianco (4. nesil bilgic)
364sadsam (4. nesil bilgic)

iğrenç espriler

karall
ilkokula baslayip türk dilinin yapisini ögrenmeye baslayan minik bünyelerin, zamanla orta okul ve lisede bunu biraz daha mizahi olarak algilamasi ve terminolojik bakimdan geyige sarmasinin sonuclaridir. tabi dilin kafiyeye olan yakinligini, uyumunu, siirsel etkilerini de göz ardi etmemek gerekir. zamanla kalici oldugundan kalir ve asliskanlik yapar. bu aslikanliklara sahip bünyelerin de zamanla olayi asip nadide igrenclikleri haiz kelime oyunlarini piyasaya sürmesi an meselesidir.

örnek:

-gecen bitkisel hayata girdim !
-haa gecmis olsun yine kavusmussun sagligina
-yok lan maksat yesillik olsun.

santiago calatrava

karall
dün aksam wien rathausta sunumuna katildigim insan anatomisiyle mimarlik sanatinin inceliklerini cok iyi bilip sentezler olusturan ve olusturdugu sentezleri eserlerine yansitan sempatik hafif tombis ispanyol mimar...

yaran diyaloglar

karall
olay benimle büyük teyzem arasinda gecer.
yemek sonrasi oturulmaktadir ve olaylar gelisir...

t: olm bak ne zamandu gurbetesun nasi orala? hic anlatmayisun!
k: anlattim ya teyze cok anlatacak bisey yok ki siradan hayat iste bildigin avrupa.
t: e peki insanlari nasi? cana yakin midule ?
k: teyze hangi avrupa milletinin bizim gibi cana yakin, sempatik oldugu görülmüstür? bildigin buzdolaplari.. tabi sempatik olanlari da var ama genelde cok soguklar irkcilik yapiyorlar bide serefsizler...
acliktan ölsen orada kimse yanasip "kardesim acmisin? ne bu hal? bir derdin mi var?" demez sana öyle biyer...
t: hmm kizlari nasi peki güzel kizla var mi oralara ?
k: kizlari fena degil bildigin klasik avrupali hatunlar teyze sarisin mavi göz...
t: e sikeyi misun olari bari?
k: dumur!!!
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol