türk sanat müziği klasiklerindendir.pek çok sanatçı seslendirmiştir.zeki mürenin sesinden, bir başka güzel çıkar bu şarkı.sözleri şöyledir:
pencereden kuş uçtu
yandı yürek tutuştu
bizim de böyle olmamıza
düşmanlar sebep oldu
ben bir garip kuş idim
dalına konmuş idim
niye de bana kış dedin
ben senin olmuş idim
yeri doldurulamayacak bir sanatçı.türkiye’nin en güzel sesi.
bizim için hakkını ödeyemeyeceğimiz o kadar çok şey yaptın ki atam! ne yazık ki bizim sana yardımımızın dokunamadığı acı gün.
post atatürkün ağladığı an (14 ocak 1922)
yil 1922. 14 ocak gece yarisi. mustafa kemalin özel treni eskisehire dogru
gidiyor. bu yolculuk bir kamuoyu yolculugu olacak ve gazi, savas sonrasi
anadolusunda bazi sehirlerin nabzini yoklaya yoklaya izmire gidip annesini
görecek. ve latifeyi.
ama o gece çok sikintisi var mustafa kemalin ve bir türlü uyku tutturamiyor.
ali çavus kompartimanin kapisi önünde sigara üstüne sigara içiyor. kapiya
dayanmis karanligi seyreder ken bir yandan da kendi kendine mirildanip duruyor.
"bu isin bu kadar çabuk oluverecegini hiç düsünmedim.
iste, sonunda sifreli telgraf geldi. zübeyde anamizi yitirdik. peki, ne
duruyorum. içeri girip onu uyandirmaliyim. ama ise bak, giremiyorum. kiyamiyorum pasama.
nasil derim ki: anamiz öldü pasam! diyemem. onun yüregi anasi için
atar. hep söyler. vatani kurtarmakla anasini kurtarmak ayni anlama gelir onun için.
kapiyi açsam, telgrafi uzatsam, pasam sen sag ol desem eyvah demez mi?
koca vatani kurtardim ama anami kurtaramadim demez mi?"
ali çavus, anlattigina göre birden yerinden siçramis. içeriden bir ses geliyor.
mustafa kemal sesleniyor.
çavus kompartiman kapisini açip selam duruyor:
"emret pasam".
mustafa kemal yataga oturmus soruyor telas ile:
"ne demeye kapida bekliyorsun sen?"
"uyku tutturamadim da pasam"
"annemden bir haber var mi?"
"az önce bir telgraf geldi dediler, sifreyi çözünce size sunacaklar."
"bosuna kivranma ali, benden de saklamaya çalisma. ben haberi aldim."
ali çavus bir sey yokmus gibi durmaya çalisiyor ve merakla soruyor:
"ne olan, ne haber aldin ki pasam? hayir haber insallah."
mustafa kemal usul usul anlatiyor.
"az önce dalmisim, rüyamda yesil bir ovada anamla el ele geziniyorduk. hep oldugu gibi bana birseyler anlatiyordu. birden bir firtina çikti. bir sel
bastirdi, anamizi aldi götürdü. hiçbir sey yapamadim. hiç, hiç!."
çavusu bir titremedir almisti. derken.. mustafa kemal emri verdi:
"çocuk! al getir su telgrafi, hemen!"
ali çavus kompartimandan çıkar çıkmaz, çözümü getiren görevliyle karsilasti.
"ver onu" dedi. "pasamiz bekliyor."
kagidi aldi, içeri girdi, selam durdu ve: "sen sagol pasam" dedi.
"millet sag olsun."
gözünden iri bir damla göz yasi akivermisti. çavus "aglama pasam" diye yalvardi.
"neden? ben insan degil miyim? anam öldü. ben buna aglarim. ama, anavatan kurtuldu. bununla da te selli bulurum. benim için ikisi bir."
iste ben bunun için:
bulunur kurtaracak bahti kara maderini diye cevap vermedim mi namik kemale?
birden mustafa kemal ile ali çavus birbirlerine sarildilar ve açik açik,
hiçkiriklarla, içli içli agliyorlardi.
not: alıntıdır.
eskişehirin düşman işgalinden kurtuluşu.ayrıca uluslararası başarı kazanmış, kısa metrajlı ilk türk filmi.yönetmeni emre ergüldür.
olay gününü hiç bir zaman unutamayacağım kaza.4 yaş kabusum.evimizin mühürdarda olması nedeniyle, şoku damarlarıma kadar hissettiğim feci gün...insanların evlerinden kaçışları,sokakların ana baba günü olması ve korkunç sıcaklık dalgası..sahil tarafına yakın olan pek çok evin camları kırılmıştı.moda sahili zift içindeydi.günlerce ölü martılar, balıklar kapkara olmuş bir şekilde sahile vurmuştu.her şeyi detayıyla hatırladığım bir kaç günden biridir o gün.
anlamını taşıyamayacak kadar yavan bir kelime.ne yani! uygarlık dünyasına katkısı olanlar sadece batılı devletler mi?hiç sanmıyorum.günün ihtiyaçlarını karşılayan farklı bir şey yapılsın hemen batılı icadı diye biliniyor ve fütursuzca lanse ediliyor.doğulusu yeni bir şey yapamıyor, literatüre yeni bir sayfa ekleyemiyor mu yani? tabi ki işin zeminine popüler kültürün parkeleri döşenmiş durumda.kelimelerin yan anlamları bile, abartıya alışmış bünyelerin tekeli altında can çekişiyor.kısaca buradan kendime şu sonucu çıkardım: hak etmeyen kavramlara yan anlamlar yüklemeyelim.batılılaşma dönemsel bir olaydı,sürekliliğini koruyan bir olgu değil.
ne zaman zat-ı muhteremi ekranda görsem; karşılaştığım gözyaşlarıdır.adam ağlamayı nefes almak zannediyor herhalde.çok abartıyor artık.arkasında başka bir niyet varmış gibi..bu gözyaşlarının.
7.2lik (2.18cm)dev oyuncu.lakersda magic johnsonla beraber oynamıştı.
7 kasım 2006 tarihli pişti programına konuk olmuş, ekşi sözlük yazarı.
gerçek aşkların olduğu yüzyıllarda yazılmış; bir damla gözyaşı akıtmak isteyipte, başaramayanların şarkısı.
5 kasım 2006da vefat etmiş dsp lideri.
commodore 64 oyunlarının pek çoğunun müziğini yapan adam.aşmış bir müzisyendir.tetrisin(rus versiyonu olmayan), the last ninjanın ve nicelerinin müziğini yapmıştır.commodorecular bilir.
mustafa altıokların gençlik haline benziyor.ikisinide yakından gördüm.
kanımca kırmızı paltolu kız, filmin en önemli mesajıydı.
yakında af çıkar salarlar bunları.bugüne kadar hep böyle olmadı mı? türk adalet sistemi güvenilir mi sizce??? insanlar mahkemelerin ve polisin yetersizliği yüzünden kendi adaletini uygulamaya başlamadı mı??işte bu olaylar toplumsal çözülmüşlüğümüzün bir kanıtı.suç işlemekten çekinmeyen bir toplum olmaya hızla ilerlemiyor muyuz?silahlar satılıyor, mafya hayatı özendiriliyor.sokaklarda on kişi bir olup sırf tipini beğenmediği herhangi birine saldırıp kendince dersini vermeye kalkmıyor mu? toplum olarak suçluyuz, bütün bunlara göz yumduğumuz için.şimdi 17 aylık tertemiz bir bebekte bulaştı bu pisliğe...
1500 yıldan fazla bir süredir kafkaslarda yaşayan halk.93 harbi sırasında rus ve ermeni güçleri tarafından türkiye’ye göç etmek zorunda bırakıldılar.türkiye’de şu an da aralarına dahil olduğum, türk kimliğini gururla taşıyan; 2 milyon’dan fazla gürcü asıllı türk var.
kendimizle barışık bir toplum değiliz.aramızda başarılı olan birileri olursa yaptıklarını küçümsemeye çalışırız.maalesef bu bencil tarafımız toplumumuzun büyük bir kısmına yayılmış durumda...özetlersek; aslında aşağılayacak ya da aşağılanacak bir toplum değiliz. sadece olgun bir toplum olamadık.
candan erçetin yorumuyla daha da güzel olmuş türkü.
burhan ve gaffur karakterleri diziyi defalarca, zevkle izlettiriyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?