isimsiz kahraman

sakin, asla, aman aman uzak dur manasi ta$ir.

zinhar uzak durulmasi gereken bir eylemdir, zira oylarini kontrol eden yazar ki$isi az once baktigi puaniyla yenisi arasindaki buyuk farki gorunce ve sozlukte kendinden ba$ka sadece bir ki$i oldugunu da farkedince entrylerini berbat oyuyla $enlendiren yazar ki$i hakkinda pek de guzel du$uncelere sevk edilmeyebilir, kufredebilir, bagirabilir, ama en kotusu misillemeye gecebilir.

ugur dundar’in ani baskinlarindan birinde i$ yerindeki hamam boceklerinden kendisinin sorumlu olmadigini iddia eden adama gore muz kabugu icinde turkiye’ye gelmi$tir.

(bkz: allahin sevgili kulu olmak)

entelektuel mi kibar mi henuz karar veremem ama zeki oldugu kuvvetle muhtemeldir, zira $ebnem ferah’la ilgili entry girerek onun hastasi olan indie’nin aklini ba$ariyla celmi$, bilgic statusune yukselmi$tir, hayirli ugurlu olsun.

cin kelimesinin soylenmesinin bile ba$ina bela acacagini du$unen insanlarin cini tabir etme bicimi.
(bkz: cin)

(bkz: expert3)
(bkz: esek sipasi)

(bkz: dogmami$ cocuga don bicmek)

bilgi sozluk ailesi’ne katilabilmek icin an itibariyle canla ba$la entry girmekte oldugunu, ayrica entellektuelim kibarim son derece zekiyim isimli diger comezle ayni statude bulunmasina ragmen hakkinda o kadar entry girilmemesini kiskandigini du$undugum yeni yazar adayi. ho$gelmi$ safa getirmi$tir.

entelektuel kelimesi cift l’yle yazilmasa nicki daha guzel dururdu diye du$undugum yeni sozluk ki$isi. bilgic statusune yukselse de ne yazmi$ gorsek dedigim yazar adayidir ayni zamanda.
(bkz: olsa da yesek)
(bkz: $u anda moderator olmak vardi anasini satiyim)
(bkz: isigi goren geliyor)

(bkz: humeyra)

turkiye’nin ilk anchorman’i. habere konu olan ki$i "he" dese ekrana "he he he" diye carpan, az sonralariyla me$hur haber spikeri. bu adamin varligi turk haber programlarinin icerikleri acisindan kotu olmu$tur, zira kendisinden sonra kumesten kacan tavuk tadinda haberler sikca yapilmi$tir, yapilmaktadir. soyleneni yaziyla ekrana carpmasi baya tutmu$ olacak ki gunumuzde televole vb. programlarda $arki sozleri dahil her $ey ekranda buyuk puntolu alt yazi olarak gozukmektedir. ya duyma engelliler icin yapilmaktadir, ya da bizi salak zannetmektedirler.

gonlumdeki en hassas telleri bulup, inceden inceye onlara dokunan, beni aglatan, gulduren, du$unduren, hepsinden otesi yurdum insanini en oz haliyle, en icten $ekliyle ekranlara ta$iyan bir tayfun talipoglu klasigi.

(bkz: affedilmek)
(bkz: bagi$lamak)

bagi$lanmak. affetmek kadar zordur, zira bagi$layan ki$iye kar$i bir mahcubiyet ta$ir affedilen. her iki durumda en iyi ilac zamandir. aslinda iki tarafin da insan oldugunu yani rutbe acisindan e$it oldugunu hesaba katarsak kim kim oluyor da digerini affediyor, tam bir muammadir, cozulmesi gerekir.
(bkz: affetmek)

bagi$lamak, kendisine yapilani mazur gormektir. yuceliktir, gonul zenginligidir. hatasiz kulun olmadigi su goturmez $ekilde ortadayken ve yanli$ yapmak ta dogru yapmak kadar insana ozguyken neden sakinilir kalpler birbirinden anla$ilmaz. payla$amadigimiz $eyin aslinda uc gunluk dunya oldugu goz onune alinirsa herkese bir kere de olsa $ans vermek gerektiginin unutulmamasinin altini cizmek istedim ben bugun.
(bkz: ben bugun bunu yaptim)

isa peygamberin dogdugu gun. bulent ersoy’a gore milat onun erkeklik hakkindan feragat edip kadin haline donmesiymi$. buna gore neymi$ m.o. bulentin bey oldugu, m.s. bulentin hanim oldugu yillarmi$, yani biz yanli$ biliyormu$uz.
(bkz: dunya da okuzun yuzu suyu hurmetine donuyordu zaten)

arapca kokenli bir kelimedir; bagi$, bagi$lama anlamina gelir.

tekmil ufuklar kisladi
dort yon, onalti ruzgar
ve yedi iklim bes kita
kar altindadir.

kavusmak ilmindeyiz butun fasillar
ray, asfalt, sose, makadam
benim sarp yolum, patikam
toros, anti-toros ve asi firat
tutun, pamuk, bugday ovalari, celtikler
vatanim boylu boyunca
kar altindadir.

dogusenler de var bu havalarda
el, ayak buz kesmis, yurek cehennem
umit, ofkeli ve mahzun
umit, sapina kadar namuslu
daglara cekilmis
kar altindadir.

sarkilar bilirim cig tutmus
resimler, heykeller, destanlar
usta ellerin yapisi
kolsuz, yari ciplak venus
trans-nonain sokagi
garcia lorca’nin mezari,
ve gozbebekleri pierre curie’nin
kar altindadir.

duvarlari kati sabir tasindan
kar altindadir varoslar,
hasretim nazlidir ankara.
dumanli havayi kurt sevsin
asfalttan yurusun aralik,
sevmem, netameli aydir.
bir baska ama bilemem
bir kacinci bahara kalmistir vuslat
kalbim, bu zulumlu sevda,
kar altindadir.

gecekondularda hava bulanik puslu
altindag gokleri kumuluslu
ekmege, aska ve omre
kufeleriyle hukmeden
cigerleri kucuk, elleri buyuk
nefesleri yetmez avuclarina
-ilkokul caginda hepsi-
kenar cocuklari
kar altindadir.

hatip cay’in ote yuzu iliman
bulvarlar cakirkeyf yenisehir’de
karanfil sokaginda gun acmis
hikmetinden sual olunmaz degil
"mucip sebebin" bilirim
ve "kafi delil" ortada...

karanfil sokaginda bir camli bahce
camli bahce icre bir cini saksi
bir dal suzulur mavide
al - al bir yangin sarkisi,
bakmayin saksida boy verdigine
koku altindag’da, incesu’dadir.

(bkz: ahmed arif)
(bkz: ahmet arif)

sus, kimseler duymasin,
duymasin, olurum ha.
aymisam yari gece,
seni bulmusam sonra.
seni, kaburgamin altin parcasi.
seni, dislerinde elma kokusu
bir daha hangi ana dogurur bizi?
ruhum... misra cekiyorum haberin olsun.
carsilarin en kucuk meyhanesi bu,
saclari yuzumde kardes, cocuksu.
derimizin altinda o olum namussuzu...
ve ahmedin isi ilk rasgidiyor.
ilktir dost elinin hancersizligi...
agliyor yesil.

ruya, butun cektigimiz.
ruya kahrim, ruya zindan.
nasil da yillari buldu,
bir misra boyu maceram...
bilmezler nasil aradik birbirimizi,
bilmezler nasil sevdik,
iki yitik hasret,
iki parca can.
catladi yuregi cakmaktasinin,
agiyor gokkusaklarinin serinliginde
caglardir bogulmus bir su...
agiyor yesil.

(bkz: ahmed arif)
(bkz: ahmet arif)