85 milyon bilinmeyenli denklem · (3)
universitede turban serbestisi · (2)
az once berberdeyken kulak misafiri oldugum diyalog:
-hani insan hakları, hani demokrasi? bu ulke boyle duzelir mi ya?
+bu ulkede insan hakları, demokrasi diyeni yatırıp s.keceksin, ancak oyle duzelir bu ulke.
adam tespiti yapmış, noktayı koymuş.
-hani insan hakları, hani demokrasi? bu ulke boyle duzelir mi ya?
+bu ulkede insan hakları, demokrasi diyeni yatırıp s.keceksin, ancak oyle duzelir bu ulke.
adam tespiti yapmış, noktayı koymuş.
şimdiye kadar yapılmış en guzel kliplerden birine sahiptir ayrıca.
(bkz: rubber johnny)
surdan da izlenebilir.
http://tinyurl.com/ytqcpn
(bkz: rubber johnny)
surdan da izlenebilir.
http://tinyurl.com/ytqcpn
(bkz: erolus domesticus)
bugun dogumgunu olan bilgicimiz, canımız, cigerimiz...
iyi ki doğmuş...
iyi ki doğmuş...
yeni çömezimiz.
hoşgelmiş.
hoşgelmiş.
yazı fontlarını da themeler gibi bilgiçler kendisi belirlese. mesela requiem themede comic sans cok guzel gorunur sanırım.
yalnız gordugum kadarıyla, yazdıgı her entry - guzel olsun kotu olsun - eksi oy almaktadır. bir onyargı yaratmayı basarmıs.
toplam entry : 69
puan : -49
pek de iyi bir baslangıc olmamıs galiba.
puan : -49
pek de iyi bir baslangıc olmamıs galiba.
(bkz: sevdicek)
o benim galiba, baslıgı uykusu gelen travesti bilgiç diye okumam normal degil yoksa.
koç holding tarafından yenilenmiş, genelkurmay başkanlığı karargahının, diğer birimlerle bilgi iletişimini otomasyonla sağlayan projedir.
boylesine kritik oneme haiz birseyi neden aselsan’a yaptırmazlar da koc holding gibi hala bircoklarının aklında soru işareti olan bir kuruma yaptırılır.
paranoya yapmak istemiyorum, ama egitim, telekomunikasyon, saglık, ordu gibi sektorlerin devlet eliyle yurutulmesi gerekli gibi geliyor bana. bu tip şeyler bi 6-7 sene once tartısılan konulardı, fakat once telekomunikasyon, sonra ordunun iletişim altyapısı sırayla devlet himayesinden cıkarıldı. egitim ve saglık da sırada mı acaba diye dusunuyorum (saglık konusu birkaç sefer denendi ama basarılı olamadı galiba)
bilmiyorum cok mu onyargıyla yaklasıyorum ama iktidar sayesinde iktidarın icraatlarina onyargısız yaklasmak biraz enayilik gibi geliyor.
boylesine kritik oneme haiz birseyi neden aselsan’a yaptırmazlar da koc holding gibi hala bircoklarının aklında soru işareti olan bir kuruma yaptırılır.
paranoya yapmak istemiyorum, ama egitim, telekomunikasyon, saglık, ordu gibi sektorlerin devlet eliyle yurutulmesi gerekli gibi geliyor bana. bu tip şeyler bi 6-7 sene once tartısılan konulardı, fakat once telekomunikasyon, sonra ordunun iletişim altyapısı sırayla devlet himayesinden cıkarıldı. egitim ve saglık da sırada mı acaba diye dusunuyorum (saglık konusu birkaç sefer denendi ama basarılı olamadı galiba)
bilmiyorum cok mu onyargıyla yaklasıyorum ama iktidar sayesinde iktidarın icraatlarina onyargısız yaklasmak biraz enayilik gibi geliyor.
bugun itibariyle gereksizse sondur baslıgına abanmıs arkadasımızdır.
bilgiç olmuş eski çömezimiz.
hoşgelmiş.
hoşgelmiş.
kisaca: erkegim
ağlatmayan soğan üretildi
wellington aa
yeni zelandalı ve japon bilim insanları, ağlatmayan soğan ürettiler.
tüm dünyanın aşçılarını gözyaşına boğan geni çıkararak ağlatmayan soğan prototipini geliştiren yeni zelanda tarım ar-ge kuruluşu, yeni tip soğanın 10 yıl içinde piyasaya çıkmasını umuyor.
japon araştırmacıların 2002’de soğanın içinde var olan ve gözyaşına neden olan geni keşfetmelerinin ardından, yeni zelanda’da başlayan araştırma programında yer alan colin eady, "ilk başta gözyaşına neden olan maddenin soğanı kesme eylemiyle kendiliğinden ortaya çıktığını düşünüyorduk. ama japon bilim insanları bize bu maddenin bir enzimle kontrol edildiğini gösterdiler" diye konuştu.
yeni zelanda’daki teknolojinin soğanlara dna nakline olanak tanıdığını ve bu dna’nın gözyaşına yol açan genin aktif hale gelmesine engel olacağını söyleyen yeni zelandalı araştırmacı, kısa süre önce hollanda’daki bir sempozyumda sunulan buluşun, uzmanların büyük ilgisiyle karşılaştığını kaydetti.
eady, sanayinin böyle bir ürün için kuvvetli beklentisine karşın, ağlatmayan soğanın mutfaklara girmesi için 10-15 yıl gerektiğini söyledi.
wellington aa
yeni zelandalı ve japon bilim insanları, ağlatmayan soğan ürettiler.
tüm dünyanın aşçılarını gözyaşına boğan geni çıkararak ağlatmayan soğan prototipini geliştiren yeni zelanda tarım ar-ge kuruluşu, yeni tip soğanın 10 yıl içinde piyasaya çıkmasını umuyor.
japon araştırmacıların 2002’de soğanın içinde var olan ve gözyaşına neden olan geni keşfetmelerinin ardından, yeni zelanda’da başlayan araştırma programında yer alan colin eady, "ilk başta gözyaşına neden olan maddenin soğanı kesme eylemiyle kendiliğinden ortaya çıktığını düşünüyorduk. ama japon bilim insanları bize bu maddenin bir enzimle kontrol edildiğini gösterdiler" diye konuştu.
yeni zelanda’daki teknolojinin soğanlara dna nakline olanak tanıdığını ve bu dna’nın gözyaşına yol açan genin aktif hale gelmesine engel olacağını söyleyen yeni zelandalı araştırmacı, kısa süre önce hollanda’daki bir sempozyumda sunulan buluşun, uzmanların büyük ilgisiyle karşılaştığını kaydetti.
eady, sanayinin böyle bir ürün için kuvvetli beklentisine karşın, ağlatmayan soğanın mutfaklara girmesi için 10-15 yıl gerektiğini söyledi.
(bkz: annenin bad tribe girmesi)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?