chp başarısız değildir. aslına baklırsa chp sosyal demokrat bir parti olarak elinden geldiği kadar halk ile bütünleşmeye çalışmıştır. bu uğurda merkez sağdan önemli isimleri partiye getirmiştir. asıl mesele akp nin ne yaptığıdır. chp nin sol politikaları akp nin muhafazakar ve din eksenli yürüttüğü siyasal hareketini geçememiş altında ezilmiştir. halk solda ki eşitlik ve devlet anlayışı yerine islam dininde ki eşitlik ve devlet anlayışını seçmiştir. tüm dünyada sol büyük bir düşüş yaşamaktadır. bunun değişik nedenleri vardır. bunlar irdelenmesi gereken ince fakat çok önemli ayrıntılardır.
hasnicktir.
özellikle tanzimattan sonra ülkemizde türemiş fransız hayranlarına verilen ad. nesiller boyu devam eden bir özelliktir, şekil değişebilir fakat konuşmaları, düşünce tarzları hiç değişmez. yakından görmek için nişantaşı ve civarında bir tur atmak yeterli olacaktır efem.
en büyük opera başka büyük yok, hemen üye oldum.
son güncellemesi ile 9.22 olan browserin kralı.
aleksandr puşkinnin şiiri.
1974 milliyet roman yarışmasının birincisidir. 1960 buhranında, yolları kesişen iki insanın umutsuz aşkları ile 27 mayısı hazırlayan koşullar sade ve dramatik bir şekilde anlatılmıştır. vedat türkali nin en iyi eseridir zannımca.
eski yunan toplumunda tepeden tabana doğru beş ayrı sınıf vardır.
1-aristos (soyluluar)
2-klerikos (rahipler)
3-demos (burjuva ve orta direk)
4-yorgos (köylüler, tarımcılar)
5-laikos (yersiz yurtsuz, kadınlar, köleler ve esirler)
eski yunanda yönetim aristos ile demoslar arasında gidip gelmektedir. aristosların yönetimine aristokrasi denilir iken, demosların yönetimine de demokrasi denmektedir. bu iki sınıftan hangisi egemen olursa rahipler yani klerikoslarda onların tarafına geçerler. aynı şimdiki gibi.
bu sınıf sistemi roma döneminde, ortaçağ avrupasında da aynen devam etmiş taki fransız devrimine kadar. devrime karar veren burjuvalar önce köylülerden yardım istemiş, fakat beklediği yardımı bir türlü bulamamış. daha sonra da yersiz yurtsuz sefaletten sürünen laikoslara bu teklifi götürmüşler. laikoslar teklifi hiç düşünmeden kabul etmişler. çünkü burjuvalar devrimin onlara getireceği yenilikleri anlatmış, özgürlükten tutunda, vatandaşlığa kadar. neyse, laikosların kraliyete ve kiliseye karşı burjuvaların yanlarında yer almaları onlara çok şey kazandırmış, ama çok da şey kaybettirmiş. laikoslar kilisenin en daimi müşterileri iken birden dinsiz konumuna düşmüşler. artık kiliseye giremez olmuşlar.
işte laikliğin dinsizliği kavramı bundan kaynaklarınır. laikliğin kısa tarihi de budur.
1-aristos (soyluluar)
2-klerikos (rahipler)
3-demos (burjuva ve orta direk)
4-yorgos (köylüler, tarımcılar)
5-laikos (yersiz yurtsuz, kadınlar, köleler ve esirler)
eski yunanda yönetim aristos ile demoslar arasında gidip gelmektedir. aristosların yönetimine aristokrasi denilir iken, demosların yönetimine de demokrasi denmektedir. bu iki sınıftan hangisi egemen olursa rahipler yani klerikoslarda onların tarafına geçerler. aynı şimdiki gibi.
bu sınıf sistemi roma döneminde, ortaçağ avrupasında da aynen devam etmiş taki fransız devrimine kadar. devrime karar veren burjuvalar önce köylülerden yardım istemiş, fakat beklediği yardımı bir türlü bulamamış. daha sonra da yersiz yurtsuz sefaletten sürünen laikoslara bu teklifi götürmüşler. laikoslar teklifi hiç düşünmeden kabul etmişler. çünkü burjuvalar devrimin onlara getireceği yenilikleri anlatmış, özgürlükten tutunda, vatandaşlığa kadar. neyse, laikosların kraliyete ve kiliseye karşı burjuvaların yanlarında yer almaları onlara çok şey kazandırmış, ama çok da şey kaybettirmiş. laikoslar kilisenin en daimi müşterileri iken birden dinsiz konumuna düşmüşler. artık kiliseye giremez olmuşlar.
işte laikliğin dinsizliği kavramı bundan kaynaklarınır. laikliğin kısa tarihi de budur.
gorkinin romanı.gorki, marksizmi kitaplardan değil, işsiz kaldığı dönemde yanında yamaklık yaptığı ekmek ustası semonov dan öğrendiğini söylemiştir. işte bu roman gorkinin ekmek fırınındaki hayata bakışı, devrime giden rusyanın içinde bulunduğu durumu gözler önüne sermektedir. romanda herşey sembolize edilmiş, teşbih sanatı sapına kadar kullanılmıştır.
dilimize, tünaydın ile birlikte,hamdullah suphi tarafından kazandırılan, sözcük.
kemal tahirin ünlü sözü.
çin çin çin çin;meme merakını giderdiğimiz hugo ağbinin esprilerini özlediğimiz, nostaljik program.
devlet kavramının gerçek anlamda ne olduğunu çözmüş, atatürkçü, çizgisi hiçbir zaman değişmeyen cumhurbaşkanımız.
ibrahim tatlısesi saflarına katarak asrın hatasını yapmış parti.
parti diyarı.
yıldızlara bakarak, günün iyi veya kötü saatlerini bildiren kişilere verilen ad.
1578 sultan 3. murat zamanında yaşamış önce müneccim sonra astronom olan dahi insan. saraya münecicm başı olarak tayin edilen mengübertti takyettin efendi daha sonra müneccimliği kullanarak astronomi ile ilgilenmeye başlayacaktır. işleri o kadar ilerletecektir ki bir zaman sonra padişahtan bir rasathane için izin istemek zorunda kalacaktır. padişah ilk önceleri biraz mesafeli yaklaşsada mengubettinin isteğini yerine getirecektir.
tophane bayırına yapılan rasathanede ilk zamanlar işler gayet güzel bir şekilde gidecektir. mengubertti tüm rasatlarını bilim adamı titizliği ile belgeleyecek, aynı zamanda kendi yaptığı astronommik bir saati de rasathaneye yerleştirecektir. fakat daha sonraları araya nifak girecektir. devrin şeyhülislamı ahmet şemsettin efendi gökleri incelemenin uğursuzluk getireceğini bildirecek,rasathane içindeki tüm alet edevat ile birlikte yıkılıp talan edilecektir.
tophane bayırına yapılan rasathanede ilk zamanlar işler gayet güzel bir şekilde gidecektir. mengubertti tüm rasatlarını bilim adamı titizliği ile belgeleyecek, aynı zamanda kendi yaptığı astronommik bir saati de rasathaneye yerleştirecektir. fakat daha sonraları araya nifak girecektir. devrin şeyhülislamı ahmet şemsettin efendi gökleri incelemenin uğursuzluk getireceğini bildirecek,rasathane içindeki tüm alet edevat ile birlikte yıkılıp talan edilecektir.
roman adını bacıbey adındaki türkmen kadından almıştır. osmanlının kuruluş aşamasındaki halka ve devlete bakışını yansıtan ağır fakat sürükleyici bir romandır. romanın haklarını elinde bulunduran halit refiğ tarafından sinemaya uyarlanmaya çalışılmış, fakat maddi olanaksızlıklar yüzünden bu proje gerçekleşmemiştir.
romancı olmasının yanında bir düşünce adamıdırda, osmanlı koministi olarak anılır, bu düşünce yapısını paylaşanlara tahiri denir. devlet ana adlı romanı tüm düşüncelerinin bir özeti sayılır. kemal tahir, fikirleri için romanları kullandığı yönünde ağır eleştirilere maruz kalmıştır.
kadir çöpdemirin güzel dilimize kazandırdığı argomsu sözcük.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?