ergenekon çetesine kimleri kariştirsak sansasyon yaratir, hangi örgütle bağlantısını üfürükten sallasak düşüncesindeki kimi kişilerin işin içine soktukları yer altı oluşumu.
(bkz: vita)
daha iyi bir tanım için buyrun okuyun:
bitkisel yağlar, oda sıcaklığında sıvı olan yağları ifade etmektedir. bitkisel yağlar, margarin ve diğer katı yağlarda kullanıma uygun hale getirmek için hidrojenize edilir. yani hidrojen ile muamele edilerek katılaştırılır. hidrojenizasyon işlemi, yağı daha doymuş yapmaktadır.
bitkisel yağlar, oda sıcaklığında sıvı olan yağları ifade etmektedir. bitkisel yağlar, margarin ve diğer katı yağlarda kullanıma uygun hale getirmek için hidrojenize edilir. yani hidrojen ile muamele edilerek katılaştırılır. hidrojenizasyon işlemi, yağı daha doymuş yapmaktadır.
(bkz: vita)
(bkz: veda busesi)
bitkisel yağların hidrojenli ortamda ısıtılmasıyla elde edilirler. bunda amaç margarine form ve yumuşaklık vermek, donma derecelerini yükseltmektir (ne kadar hidrojene edilirse o kadar sertleşir) ve en önemlisi de standart bir lezzet verip tüketici bağımlılığını arttırmaktır. ayrıca kanserojen madde içermeyen yağdır.
(bkz: hidrojene nebati yağ)
(bkz: bitkisel yağ)
(bkz: nebati yağ)
ülker markasına ait bir ürün.
key ödemesi yapılamayacaklar listesi
* lojmanda oturan memurlar
* sözleşmeli memurlar
* 1987–1995 yılları arasında yurtdışında görevli kamu çalışanları
* boşanan kadınlar
burada en ilginç ayrıntı 1987–1995 yıllarında evli olan ancak daha sonra boşanan çiftlerden kadının para alamaması.
* lojmanda oturan memurlar
* sözleşmeli memurlar
* 1987–1995 yılları arasında yurtdışında görevli kamu çalışanları
* boşanan kadınlar
burada en ilginç ayrıntı 1987–1995 yıllarında evli olan ancak daha sonra boşanan çiftlerden kadının para alamaması.
(bkz: beç tavuğu)
bilimsel adı numida meleagris olan tavukgillerden, başı küçük ve çıplak, tüyü mavimtırak kül renginde, tavuk büyüklüğünde, evcil bir hayvan.
ay gibi güzel ve tok anlamında bir erkek ismi.
(bkz: panawave kültü)
japonya’da ortaya çıkan ‘beyaz-giysili’ (pana wave laboratory ) tarikat, bilinmeyen 10uncu gezegenin dünya’ya yaklaşmakta olduğunu ve 15 mayıs 2003 de insanlığın büyük bir kısmının yok olacağını öne süren tarikat üyeleri, dünya’nın manyetik kutuplarının değişmesi üzerine büyük sel ve tsunami felaketleri yaşanacağına inanmaktadırlar. tarikat 1970lerde yuko chino adlı bir kadın tarafından kuruldu.
solcuların yaydığına inandıkları elektromanyetik dalgaları kırmak için beyaz giyinen ‘‘panawave’’ (pana wave laboratory )tarikatı üyeleri 69 yaşındaki bayan yuko chinonun peygamber olduğuna inanıyor. tarikat üyeleri, güneş sisteminde var olduğuna inandıkları 10uncu gezegenin yaklaşması sonucu bu yaz (2003) dünyada büyük değişimler yaşanacağına inanıyorlar.
geçtiğimiz günlere kadar ‘‘pana dalgası laboratuarı’’ diye anılan bu grup pek tanınmıyordu. ‘‘chinonun gerçek adaleti’’ isimli tarikat üyeleri, sonun yaklaşmakta olduğuna inanıyor. bu nedenle bir süredir karavanlarla japonyada gezip elektro manyetik alanlardan temiz bir yer arıyorlar.
tarikat üyeleri komünistlerin elektro manyetik dalga yayarak hasta olan tarikat liderlerini öldürmek istediğini öne sürüyor. bu nedenle elektro manyetik alanları kırdığına inandıkları beyaz renkte önlük giyiyor, beyaz renkli araç kullanıyor, etraflarını beyaz örtülerle sarıyor, ağaçları bile beyaz bezlerle kaplayarak dalgaları durdurmaya çalışıyorlar.
tarikatı lideri yuko chino, mart 2003 de fuji tv kanalından muhabir tomoya morishita ile karavanında görüşmeyi kabul etti. aracın içinin beyaz kaplı olduğu ve üzerinde tuhaf girdap işaretleri bulunduğunu belirten morishita, müritlerinin aksine, kadının açık mavi bir süveter ve lacivert bir pantolon giymiş olduğunu belirtti. sözde peygamberin kanser olduğunu ve yakında öleceğini söylediğini belirten morishita, ‘‘öyle ağır hasta birine benzemiyordu. tipik bir büyükanne işte’’ dedi. kadının ‘‘cennetten enerji aldığım sürece yaşayacağım’’ dediğini aktardı.
üzerindeki metal objeleri çıkarıp mikrofon ve kamerayı beyaz örtüyle sardıktan sonra beyaz önlükle yaşlı kadının yanına girmesine izin verilen muhabir, 25 dakikalık görüşmenin yüzde 90nın geçen yıl yolunu şaşırıp sanayi bölgesindeki bir nehire giren ‘‘tama-chan’’ isimli fok balığının kurtarılması olduğunu söyledi. tarikat üyeleri fok balığını kurtarmaya çalışmışlar, ancak başarılı olamamışlardı.
tarikat günümüzde küçük bir grup olarak varlığını devam ettirmekte ve tarikat üyeleri 20 mart 1995te tokyo metrosuna sarin saldırısı düzenleyen ilahi gerçek (aum supreme truth) tarikatı gibi, terör eylemlerine girişmelerinin beklenmesinden korkan japon polisinin sıkı takibi altında yaşamaktadırlar.
solcuların yaydığına inandıkları elektromanyetik dalgaları kırmak için beyaz giyinen ‘‘panawave’’ (pana wave laboratory )tarikatı üyeleri 69 yaşındaki bayan yuko chinonun peygamber olduğuna inanıyor. tarikat üyeleri, güneş sisteminde var olduğuna inandıkları 10uncu gezegenin yaklaşması sonucu bu yaz (2003) dünyada büyük değişimler yaşanacağına inanıyorlar.
geçtiğimiz günlere kadar ‘‘pana dalgası laboratuarı’’ diye anılan bu grup pek tanınmıyordu. ‘‘chinonun gerçek adaleti’’ isimli tarikat üyeleri, sonun yaklaşmakta olduğuna inanıyor. bu nedenle bir süredir karavanlarla japonyada gezip elektro manyetik alanlardan temiz bir yer arıyorlar.
tarikat üyeleri komünistlerin elektro manyetik dalga yayarak hasta olan tarikat liderlerini öldürmek istediğini öne sürüyor. bu nedenle elektro manyetik alanları kırdığına inandıkları beyaz renkte önlük giyiyor, beyaz renkli araç kullanıyor, etraflarını beyaz örtülerle sarıyor, ağaçları bile beyaz bezlerle kaplayarak dalgaları durdurmaya çalışıyorlar.
tarikatı lideri yuko chino, mart 2003 de fuji tv kanalından muhabir tomoya morishita ile karavanında görüşmeyi kabul etti. aracın içinin beyaz kaplı olduğu ve üzerinde tuhaf girdap işaretleri bulunduğunu belirten morishita, müritlerinin aksine, kadının açık mavi bir süveter ve lacivert bir pantolon giymiş olduğunu belirtti. sözde peygamberin kanser olduğunu ve yakında öleceğini söylediğini belirten morishita, ‘‘öyle ağır hasta birine benzemiyordu. tipik bir büyükanne işte’’ dedi. kadının ‘‘cennetten enerji aldığım sürece yaşayacağım’’ dediğini aktardı.
üzerindeki metal objeleri çıkarıp mikrofon ve kamerayı beyaz örtüyle sardıktan sonra beyaz önlükle yaşlı kadının yanına girmesine izin verilen muhabir, 25 dakikalık görüşmenin yüzde 90nın geçen yıl yolunu şaşırıp sanayi bölgesindeki bir nehire giren ‘‘tama-chan’’ isimli fok balığının kurtarılması olduğunu söyledi. tarikat üyeleri fok balığını kurtarmaya çalışmışlar, ancak başarılı olamamışlardı.
tarikat günümüzde küçük bir grup olarak varlığını devam ettirmekte ve tarikat üyeleri 20 mart 1995te tokyo metrosuna sarin saldırısı düzenleyen ilahi gerçek (aum supreme truth) tarikatı gibi, terör eylemlerine girişmelerinin beklenmesinden korkan japon polisinin sıkı takibi altında yaşamaktadırlar.
tanrının şişmanları sevmediğini ileri süren tarikatın kadın lideri gwen shamblin , cennete girmek isteyenlerin mutlaka zayıflaması gerektiğini söylüyor.
abdde kısa bir süre önce kurulan ve parolası şişmanlar cennete giremez olan diyet tarikatının müritleri tanrı katında kabul görmek için acımasızca oruç tutuyor. kilo verme atölyelerinde tanrının beğenisini kazanana kadar zayıflamaya karar veren tarikatın lideri ve diyet uzmanı gwen shamblin (45) tanrı, aşırı kilolu insanları sevmez. eğer şişmanlarsak, kendimizi kontrol altına almamız gerekir. ve disiplin, bizi cennetlik yapıyor dedi.
tanrı adına oruç tutarak 100 kilodan 36 kiloya düşen shamblin, rejimiyle taraftarlarına öncülük yaparken yazdığı kilo verme diyeti kitabını da, kutsal kitap incil gibi görüyor. bir milyondan fazla satan kitabında müritlerine açgözlülük büyük günahtır diye öğütler veren tarikat liderinin binlerce taraftarı var.
abdde kısa bir süre önce kurulan ve parolası şişmanlar cennete giremez olan diyet tarikatının müritleri tanrı katında kabul görmek için acımasızca oruç tutuyor. kilo verme atölyelerinde tanrının beğenisini kazanana kadar zayıflamaya karar veren tarikatın lideri ve diyet uzmanı gwen shamblin (45) tanrı, aşırı kilolu insanları sevmez. eğer şişmanlarsak, kendimizi kontrol altına almamız gerekir. ve disiplin, bizi cennetlik yapıyor dedi.
tanrı adına oruç tutarak 100 kilodan 36 kiloya düşen shamblin, rejimiyle taraftarlarına öncülük yaparken yazdığı kilo verme diyeti kitabını da, kutsal kitap incil gibi görüyor. bir milyondan fazla satan kitabında müritlerine açgözlülük büyük günahtır diye öğütler veren tarikat liderinin binlerce taraftarı var.
osho hindistan’ın madhya pradesh eyaletinindeki kuchwada’da, 1931 yılının 11 aralık günü dünyaya gelmiştir. ilk çocukluk yıllarından itibaren, başkaları tarafından verilen bilgiler ve inançları edinmektense gerçekliği kendisi deneyimlemekte ısrarcı olan asi bir ruhu vardı.
yirmi bir yaşında üniversite öğrenimini tamamladı ve jabalpur üniversitesinde yıllarca felsefe dersleri verdi. aynı zamanda da tüm hindistan’ı dolaşıp konuşmalar yaptı, halka açık tartışmalarda tutucu dini liderlere meydan okudu, geleneksel inanışları sorguladı ve hayatın tüm alanlarından insanlarla bir araya geldi.
osho kendi hayatını anın zamansız boyutunda yaşamanın kapısını keşfetmiş birisidir. o kendisi “gerçek bir varoluşçu” olarak adlandırmıştır.
inanç sistemlerini ve çağdaş insanın psikolojisini anlamasında ufkunu genişletecek bulabildiği herşeyi, ama herşeyi okudu. 1960’ların sonlarına doğru osho, artık kendi dinamik meditasyonlarını geliştirmeye balamıştı. meditasyonun o rahat, düşüncelerden arınmış durumunu keşfetmeyi umut edebilmesi için öncelikle geçmişin modası geçmiş yöntemlerinin ve günümüz modern hayatının getirdiği sıkıntıların ağırlığı altında ezilen çağdaş insanın çok derin bir ruhsal temizlenme sürecinden geçmesinin şart olduğunu söylemişti osho.
1970’lerin başlarında ilk olarak bazı batılılar osho’dan haberdar olmaya başladılar. 1974’te hindistan’ın pune şehrinde onun çevresinde bir komün kuruldu ve başlangıçta batı’dan tek tük gelen ziyaretçiler, sonradan gittikçe çoğaldı.
osho insan bilincininin gelişiminin tüm yönleri hakkında konuşmalar yaptı. çağdaş insanın ruhsal arayışı için önemli olan şeylerin özünü, entellektüel anlayış ile değil, kendi varoluşsal deneyimiyle süzdü.
o hiçbir geleneğe ait olmadığını açıklamıştır. “ben tamamıyla yepyeni bir dinsel bilinçliliğin başlangıcıyım” demiştir. ayrıca,“lütfen beni geçmiş ile bağlantılandırmayın, onu anımsamaya bile değmez” der.
yakın öğrencilerine ve dünyanın her yerinden izleyenlerine yaptığı konuşmalar otuzdan fazla dile çevrilmiş ve altı yüzden fazla cilt halinde yayınlanmıştır.
osho 1985 yılında göçmenlik yasalarını ihlal etmek suçlamasıyla gözaltında olduğu sırada 19 ocak 1990 tarihinde bedenini terk etti. osho taraftarları oshonu amerikan hükümet ajanlarınca zehirlenerek öldürüldüğünü iddia etmektedirler.onun hindistan’daki komünü, meditasyon, terapi, beden çalışmaları ve yaratıcılık programlarına katılmak için ya da sadece bir buda alanının içinde olmayı deneyimlemek isteyen binlerce uluslararası ziyaretçiyi çekerek, dünyanın en büyük ruhsal gelişim merkezi olmaya devam etmektedir.
ülkemizde de osho meditasyon merkezi bulunmaktadır. "kendini tanı" anlamına gelen kun adındaki bu merkez istanbul beyoğlu-tünelde açıldı..günlük olarak dinamik ve kundalini meditasyonlarının yapıldığı merkezde, dünyanın pek çok farklı yerlerinden gelen ve hepsi hindistan punadaki uluslararası osho komününün terapistleri olan grup liderleri eşliğinde "workshoplar", grup çalışmaları yapılıyor.
yirmi bir yaşında üniversite öğrenimini tamamladı ve jabalpur üniversitesinde yıllarca felsefe dersleri verdi. aynı zamanda da tüm hindistan’ı dolaşıp konuşmalar yaptı, halka açık tartışmalarda tutucu dini liderlere meydan okudu, geleneksel inanışları sorguladı ve hayatın tüm alanlarından insanlarla bir araya geldi.
osho kendi hayatını anın zamansız boyutunda yaşamanın kapısını keşfetmiş birisidir. o kendisi “gerçek bir varoluşçu” olarak adlandırmıştır.
inanç sistemlerini ve çağdaş insanın psikolojisini anlamasında ufkunu genişletecek bulabildiği herşeyi, ama herşeyi okudu. 1960’ların sonlarına doğru osho, artık kendi dinamik meditasyonlarını geliştirmeye balamıştı. meditasyonun o rahat, düşüncelerden arınmış durumunu keşfetmeyi umut edebilmesi için öncelikle geçmişin modası geçmiş yöntemlerinin ve günümüz modern hayatının getirdiği sıkıntıların ağırlığı altında ezilen çağdaş insanın çok derin bir ruhsal temizlenme sürecinden geçmesinin şart olduğunu söylemişti osho.
1970’lerin başlarında ilk olarak bazı batılılar osho’dan haberdar olmaya başladılar. 1974’te hindistan’ın pune şehrinde onun çevresinde bir komün kuruldu ve başlangıçta batı’dan tek tük gelen ziyaretçiler, sonradan gittikçe çoğaldı.
osho insan bilincininin gelişiminin tüm yönleri hakkında konuşmalar yaptı. çağdaş insanın ruhsal arayışı için önemli olan şeylerin özünü, entellektüel anlayış ile değil, kendi varoluşsal deneyimiyle süzdü.
o hiçbir geleneğe ait olmadığını açıklamıştır. “ben tamamıyla yepyeni bir dinsel bilinçliliğin başlangıcıyım” demiştir. ayrıca,“lütfen beni geçmiş ile bağlantılandırmayın, onu anımsamaya bile değmez” der.
yakın öğrencilerine ve dünyanın her yerinden izleyenlerine yaptığı konuşmalar otuzdan fazla dile çevrilmiş ve altı yüzden fazla cilt halinde yayınlanmıştır.
osho 1985 yılında göçmenlik yasalarını ihlal etmek suçlamasıyla gözaltında olduğu sırada 19 ocak 1990 tarihinde bedenini terk etti. osho taraftarları oshonu amerikan hükümet ajanlarınca zehirlenerek öldürüldüğünü iddia etmektedirler.onun hindistan’daki komünü, meditasyon, terapi, beden çalışmaları ve yaratıcılık programlarına katılmak için ya da sadece bir buda alanının içinde olmayı deneyimlemek isteyen binlerce uluslararası ziyaretçiyi çekerek, dünyanın en büyük ruhsal gelişim merkezi olmaya devam etmektedir.
ülkemizde de osho meditasyon merkezi bulunmaktadır. "kendini tanı" anlamına gelen kun adındaki bu merkez istanbul beyoğlu-tünelde açıldı..günlük olarak dinamik ve kundalini meditasyonlarının yapıldığı merkezde, dünyanın pek çok farklı yerlerinden gelen ve hepsi hindistan punadaki uluslararası osho komününün terapistleri olan grup liderleri eşliğinde "workshoplar", grup çalışmaları yapılıyor.
celvetilik tarikatının kurucusu aziz mahmud hüdai 1544’te koçhisar’da doğdu.1628-1630 yıllarında istanbul da vefat etti. doğum yılı da yeride kaynaklarda tartışmalıdır. sivrihisarda öğrenim gördükten sonra istanbul’a geldi, ayasofya medresesinde okudu. bu sırada halveti tarikatıyla yakınlık kurdu. edirne mısır medreselerinde okudu, değişik görevlerde bulundu, şeyh üftade den ders aldı, elaldı geziye çıktı. sonra istanbula dönüp üsküdar a yerleti. 1589 da kendi adıyla anılan tekkesini yaptırdı, celveti tarikatı nı kurdu. çevresine toplananlara düşüncesini yaymaya başladı.
aziz mahmut hüdai ‘nin kurduğu celvetilik ; islam şeriatına ve sünni inançlara bağlıdır, onu bayramiliğin bir kolu sayanda vardır. celvetilik tanrı adlarını anış kuralına dayanır.bu tarikatın 3 temel ilkesi vardır. kendi özünü tanrı dan başka bütün varlıklardan arındırma (tezkiye), gönlü kötülüklerden arındırma (tasfiye) , allah ın kendiliğinden ortaya çıktığını bilmek (telciye). tarikata bağlanmanın da belli yolları vardır : tanrının varlığını akıl yoluyla benimsemek, tanrının adlarını anmak, bu adları anmak, anış törenleri düzenlemek, duygularına,tutkularına, doğal eğilimlerine egemen olmak. anış dizler üzerinde durarak topluca yapılır, saçlar genellikle uzatılır, başa onüç dilimli yeşil başlık (takke) giyilir.
celvetilik’e göre; insan yerinden yurdundan uzak kalmış, oaraya dönme,tanrısal varlığa kavuşma özlemi içindedir. (celvet sözcüğü yurdundan uzak kalmış anlamındadır). bu özlem anmayla tanrı’ya gönülden bağlanmakla sağlanabilir. pazartesi ve perşembe günleri oruç tutulur, öğleden önce ,öğleden sonra ve gece ; günde üç kez namaz kılınır.özelikle sabah namazından sonra tanrı adlarını anma gereği vardır.(bu işler yalnızda yapılablir)a.m.hüdai nin yapıtları külliyat-i hazreti hüdai adı altında toplanıp 1922 de bastırılmıştır.
celvetilik’in haşimilik (haşimiye) adlı bir kolu vardır, kurucusu bandırmalı şeyh haşim baba’dır.
celvetilik kütüğü
*hacı bayram veli
*rüstem halife
*maakad hızır dede
*aziz mahmud hüdai
*şeyh ahmed
*şeyh cenneti
*zakirzade adullah
*osman atpazari
*ismail hakkı bursai
*pertev ahmed
*mehmet ruşen
*mehmet şahabattin
*seyyit abdurrahman nesib
*seyyit mehmed ruşen
*şeyh şahab efendi
aziz mahmut hüdai ‘nin kurduğu celvetilik ; islam şeriatına ve sünni inançlara bağlıdır, onu bayramiliğin bir kolu sayanda vardır. celvetilik tanrı adlarını anış kuralına dayanır.bu tarikatın 3 temel ilkesi vardır. kendi özünü tanrı dan başka bütün varlıklardan arındırma (tezkiye), gönlü kötülüklerden arındırma (tasfiye) , allah ın kendiliğinden ortaya çıktığını bilmek (telciye). tarikata bağlanmanın da belli yolları vardır : tanrının varlığını akıl yoluyla benimsemek, tanrının adlarını anmak, bu adları anmak, anış törenleri düzenlemek, duygularına,tutkularına, doğal eğilimlerine egemen olmak. anış dizler üzerinde durarak topluca yapılır, saçlar genellikle uzatılır, başa onüç dilimli yeşil başlık (takke) giyilir.
celvetilik’e göre; insan yerinden yurdundan uzak kalmış, oaraya dönme,tanrısal varlığa kavuşma özlemi içindedir. (celvet sözcüğü yurdundan uzak kalmış anlamındadır). bu özlem anmayla tanrı’ya gönülden bağlanmakla sağlanabilir. pazartesi ve perşembe günleri oruç tutulur, öğleden önce ,öğleden sonra ve gece ; günde üç kez namaz kılınır.özelikle sabah namazından sonra tanrı adlarını anma gereği vardır.(bu işler yalnızda yapılablir)a.m.hüdai nin yapıtları külliyat-i hazreti hüdai adı altında toplanıp 1922 de bastırılmıştır.
celvetilik’in haşimilik (haşimiye) adlı bir kolu vardır, kurucusu bandırmalı şeyh haşim baba’dır.
celvetilik kütüğü
*hacı bayram veli
*rüstem halife
*maakad hızır dede
*aziz mahmud hüdai
*şeyh ahmed
*şeyh cenneti
*zakirzade adullah
*osman atpazari
*ismail hakkı bursai
*pertev ahmed
*mehmet ruşen
*mehmet şahabattin
*seyyit abdurrahman nesib
*seyyit mehmed ruşen
*şeyh şahab efendi
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?