oysa nede güzel başlamışlardır.
http://tinyurl.com/3fwr8b
oofffff. offffff. of. başımı dağlara taşlaramı vurayım????
bir okuyucu yorumuda varmış. 13:42de hemde. evet. adam 1 saat önce uyarmış. hala değiştirmemişler başlığı.
okuyucu yorumu şu şekilde:
yanlis baslik yaziyorsunuz. ondan sonra bizde bisey saniyoruz. lutfen dikkat edin.bende haberi okumadan chplileri kotuluyorum.
ali ucuncu tarafından 08/04/2008 13:42 tarihinde
bir okuyucu yorumuda varmış. 13:42de hemde. evet. adam 1 saat önce uyarmış. hala değiştirmemişler başlığı.
okuyucu yorumu şu şekilde:
yanlis baslik yaziyorsunuz. ondan sonra bizde bisey saniyoruz. lutfen dikkat edin.bende haberi okumadan chplileri kotuluyorum.
ali ucuncu tarafından 08/04/2008 13:42 tarihinde
allahım, allahım bunlar beni çıldırtacak. deli olmamak elde değil. offff...
stresten uzak kalmak istiyorsanız aşağıyı okumayın.
08 nisan 2008 13:35’de servis edilen haber7.com’un haberi aynen (malesef) şöyledir:
kıbrıs rum muhalefeti chp’yi ziyaret etti
kıbrıs rum kesimindeki ana muhalefet demokratik seferberlik partisi (disi) başkanı nikos anastasiadis başkanlığındaki 5 kişilik heyet, cumhuriyetçi türk partisi (ctp) yetkilileriyle görüşmek üzere kktc’ye geçti.
kıbrıs rum muhalefeti chp’yi ziyaret etti
lokmacı kapısı’ndan geçiş yapan disi heyetini, lokmacı’da kktc başbakanı ve ctp genel başkanı ferdi sabit soyer karşıladı.
başbakan soyer ve disi heyeti birlikte arasta çarşısı ve büyük han’ı gezdikten sonra, ctp genel merkezi’ne gitti.
ctp ile disi heyetleri, partilerin genel başkanları başkanlığındaki görüşmeye geçti.
-----------------
haberdende anladığımız gibi kıbrıs rum kesiminin ana muhalefet partisi chp’yi değil, ctp’yi ziyaret etmiştir ama nedeni anlaşılmaz bir şekilde haber başlığını, haberi okuma zahmetine katlanmayan biri yazmıştır.
"gene sayın editör" falan şeklinde uyardık kendilerini ama her zamanki gibi en az yarım saat kadar daha (acele ederseniz) bu rezilliğe şahit olabilirsiniz.
yuh yani.
rezillik ay şey kaynak:http://tinyurl.com/44a9mf
stresten uzak kalmak istiyorsanız aşağıyı okumayın.
08 nisan 2008 13:35’de servis edilen haber7.com’un haberi aynen (malesef) şöyledir:
kıbrıs rum muhalefeti chp’yi ziyaret etti
kıbrıs rum kesimindeki ana muhalefet demokratik seferberlik partisi (disi) başkanı nikos anastasiadis başkanlığındaki 5 kişilik heyet, cumhuriyetçi türk partisi (ctp) yetkilileriyle görüşmek üzere kktc’ye geçti.
kıbrıs rum muhalefeti chp’yi ziyaret etti
lokmacı kapısı’ndan geçiş yapan disi heyetini, lokmacı’da kktc başbakanı ve ctp genel başkanı ferdi sabit soyer karşıladı.
başbakan soyer ve disi heyeti birlikte arasta çarşısı ve büyük han’ı gezdikten sonra, ctp genel merkezi’ne gitti.
ctp ile disi heyetleri, partilerin genel başkanları başkanlığındaki görüşmeye geçti.
-----------------
haberdende anladığımız gibi kıbrıs rum kesiminin ana muhalefet partisi chp’yi değil, ctp’yi ziyaret etmiştir ama nedeni anlaşılmaz bir şekilde haber başlığını, haberi okuma zahmetine katlanmayan biri yazmıştır.
"gene sayın editör" falan şeklinde uyardık kendilerini ama her zamanki gibi en az yarım saat kadar daha (acele ederseniz) bu rezilliğe şahit olabilirsiniz.
yuh yani.
rezillik ay şey kaynak:http://tinyurl.com/44a9mf
fbnin 3-2 yenilip turatlamasını umduğum maçtır. (skor tahmini yapalımda, iyice renklensin başlık)
fbye başarılar dileriz.(haydin goçlar, hayırlısı olur inşallah)
fbye başarılar dileriz.(haydin goçlar, hayırlısı olur inşallah)
evden uzakta olduğum zamanlarda, sigaramdan sonra asla yanımdan eksik etmediğim objedir.
prospektüsünde kalsiyum eksikliği olanlara ve/veya kemik erimesi olanlara pekte iyi gelmediği yazılıydı galiba. (bunu yoğun olarak kullanan bir arkadaşımın dişlerinin beyazlığı azaldı. ben henüz o raddeye gelemedim herhalde)
ben ihtiyaç halinde yarım yarım kullanıyorum. yarısı yetmezse diğer yarımıda ağızda eritirsiniz, bitirir işte. (lüp lüp şeker gibi yutmayın)
asla ve asla tıka basa yememenin, çok acı yememenin ve iyi bir maden sodasının yerini tutamayan ilaçtır.
prospektüsünde kalsiyum eksikliği olanlara ve/veya kemik erimesi olanlara pekte iyi gelmediği yazılıydı galiba. (bunu yoğun olarak kullanan bir arkadaşımın dişlerinin beyazlığı azaldı. ben henüz o raddeye gelemedim herhalde)
ben ihtiyaç halinde yarım yarım kullanıyorum. yarısı yetmezse diğer yarımıda ağızda eritirsiniz, bitirir işte. (lüp lüp şeker gibi yutmayın)
asla ve asla tıka basa yememenin, çok acı yememenin ve iyi bir maden sodasının yerini tutamayan ilaçtır.
"fazla oral seks yapanlardaki dis fırcalama eğilimi" gerek hijyen gerekse akla yatkınlık açısından daha bir incelenmeye değer bence.
bu tiplerin birde, yağmurda çamurda kepaze olmuş, kıçta bi karış bokla gezen köpeklere bile "ay ne şirinsin seeen" diye salya sümük saldıranları vardır ki; "oyyy" diyorum kainata, kadere.
yıl:1996
yer:bodrum
taraflar: greyfurt ve kız arkadaşı(kliır-kepeksiz şampuanda ki gibi)
ön not: konuşmalar ingilizce olup, türkçeleştirilmiş ve cıvıklaştırılmıştır. diyaloglar ağır psikolojik tahribat yaratabilir.
bangır bangır müzikten beyin damcıklaması geçiren çiçeği burnunda çiftimiz, hava almak ve romantizmin dibine vurmak için, diğer arkadaş çiftten önce dışarı çıkmış, turlamaktadırlar. greyfurt, can boğazdan gelir tadında kız arkadaşına sosis ekmek alır. fakat biraz ilerlemişlerdir ki, lanet olası pis bir it, en masum haliyle çiftimizin önünü keser.
- aman, aman, aman. hiiiiii yirim ben seninin o patilerini.
+ kliır, sen sevmek köpekleri? bende sevmek. (alakası yok halbuki, elin uyuz itiyle ne münasebeti olabilirki bu saatte? hatuna şirinlik yapcak ya?)
- öp bakiim. öp, öp muaah, muck.
+ kliır, biz var gitmek zorunda. saat uzadı. tolga ve x bizi beklemek. (aslında tolga ve x zerre kadar umurunda değildir. hijyen açısından kireçlenip gömülmesi gereken bu adi mahlukatı, kız arkadaşı şapur şupur öpmekte ve sosis ekmeğinden yedirmektedir)
tam bu esnada ibne hayvanlardan biri daha gelir. klıir denen zaat onada sarılır, öper koklar. greyfurtu bir bulantı almıştır. kusmak istemektedir ama gururu izin vermemektedir.
+ kliır, gitmek zorundayız. tolga ve ...(kliır lafını keser)
- biraz daha sosis bulabilirmiyiz?
işte bu "git sosis al" demektir. zira çevrede sosis ağacı yoktur. greyfurt işte tam o anda cebinde yeteri kadar para olmadığını farkeder. zira paralar tolgada ve abisindedir. "ulan çözücez artık bi şekilde" diyerek büfeye yol alır.
+ usta sosis varmı? (ulan az önce aldın ya?)
- tekmi çiftmi abi?
+ şey, ben çiğ alcam. yani bana 2 sosis ver. ekmek felan olmasın.
- çiğmi yiğcen? (arka taraftaki yavşak arkadaşları kıs kıs gülmektedirler. ibne büfeci, kıza şirinlik olsun diye sosis aldığını çok iyi bilmektedir)
+ köpeklere atcaz 2 tane işte. sen iki çiğ ver market fiyatından.
- abi sosiste az kaldı. gün ağarınca bütün barlar boşalır.
+ yeter, yeter. sen boş yollama kardeşini. al bak bu kadar var.
evet büfecide hafif ibnelik vardır ama delikanlı çocuktur. greyfurtu boş yollamaz. greyfurt 2 sosisle arkasını döndüğünde yaklaşık 20 kadar köpek kliırın etrafını sarmıştır.
"olsun 2 sosis atar kaçarız. zaten vakitte geldi" diye düşünerek hayvanoğlu hayvanların arasına girer.
kliır ise envayi çeşit mahlukata sıkı sıkı sarılmakta ve dana yalar gibi öpmektedir.
greyfurtu iice bir tiksinti alır. ejnebi kızlardan iyice soğumuştur.
kriz anı bununla bitmez. elindeki sosislerdenmidir? önceki husumetlerindenmidir? bilinmz, itler birbirleriyle yer yer kavga etmeye yer yerde havlaşmaya başlarlar.
ortalık karışır. greyfurtun boyunda köpekler, 2 ayaklarının üstüne kalkıp sosisleri kapmaya çalışmakta, greyfurt ise ulaştırması gereken 2 dal sosisi bin bir güçlükle korumaktadır.
sonunda üstü başı pati izi olmuş, sinirleri gerilmiş ve herhangi bir ite uçar tekme atmamak için kendini zor tutan bu fedakar şahıs klıirın yanına ulaşır.
en sert ifadesini takınan greyfurt, bir taş fırın erkeğinden beklenen celalle lafını sakınmaksızın şu sözleri sarfeder:
+ sosisleri vermek ve biz gitmek.
sosisler verilir ve hızla uzaklaşılır.
kıssadan hisse: hayvansever olmak doğaya saygısı olan herkesin görevidir. yani...abartmamak lazım.
son not: bodruma giderseniz köpeklerden uzak durun. itler telsiz felanmı kullanıyorlar bilmiyorum ama en ufak mevzuda hepsi orada. bu kadar çok itin bulunduğu mekan olurmu be kardeşim?
yıl:1996
yer:bodrum
taraflar: greyfurt ve kız arkadaşı(kliır-kepeksiz şampuanda ki gibi)
ön not: konuşmalar ingilizce olup, türkçeleştirilmiş ve cıvıklaştırılmıştır. diyaloglar ağır psikolojik tahribat yaratabilir.
bangır bangır müzikten beyin damcıklaması geçiren çiçeği burnunda çiftimiz, hava almak ve romantizmin dibine vurmak için, diğer arkadaş çiftten önce dışarı çıkmış, turlamaktadırlar. greyfurt, can boğazdan gelir tadında kız arkadaşına sosis ekmek alır. fakat biraz ilerlemişlerdir ki, lanet olası pis bir it, en masum haliyle çiftimizin önünü keser.
- aman, aman, aman. hiiiiii yirim ben seninin o patilerini.
+ kliır, sen sevmek köpekleri? bende sevmek. (alakası yok halbuki, elin uyuz itiyle ne münasebeti olabilirki bu saatte? hatuna şirinlik yapcak ya?)
- öp bakiim. öp, öp muaah, muck.
+ kliır, biz var gitmek zorunda. saat uzadı. tolga ve x bizi beklemek. (aslında tolga ve x zerre kadar umurunda değildir. hijyen açısından kireçlenip gömülmesi gereken bu adi mahlukatı, kız arkadaşı şapur şupur öpmekte ve sosis ekmeğinden yedirmektedir)
tam bu esnada ibne hayvanlardan biri daha gelir. klıir denen zaat onada sarılır, öper koklar. greyfurtu bir bulantı almıştır. kusmak istemektedir ama gururu izin vermemektedir.
+ kliır, gitmek zorundayız. tolga ve ...(kliır lafını keser)
- biraz daha sosis bulabilirmiyiz?
işte bu "git sosis al" demektir. zira çevrede sosis ağacı yoktur. greyfurt işte tam o anda cebinde yeteri kadar para olmadığını farkeder. zira paralar tolgada ve abisindedir. "ulan çözücez artık bi şekilde" diyerek büfeye yol alır.
+ usta sosis varmı? (ulan az önce aldın ya?)
- tekmi çiftmi abi?
+ şey, ben çiğ alcam. yani bana 2 sosis ver. ekmek felan olmasın.
- çiğmi yiğcen? (arka taraftaki yavşak arkadaşları kıs kıs gülmektedirler. ibne büfeci, kıza şirinlik olsun diye sosis aldığını çok iyi bilmektedir)
+ köpeklere atcaz 2 tane işte. sen iki çiğ ver market fiyatından.
- abi sosiste az kaldı. gün ağarınca bütün barlar boşalır.
+ yeter, yeter. sen boş yollama kardeşini. al bak bu kadar var.
evet büfecide hafif ibnelik vardır ama delikanlı çocuktur. greyfurtu boş yollamaz. greyfurt 2 sosisle arkasını döndüğünde yaklaşık 20 kadar köpek kliırın etrafını sarmıştır.
"olsun 2 sosis atar kaçarız. zaten vakitte geldi" diye düşünerek hayvanoğlu hayvanların arasına girer.
kliır ise envayi çeşit mahlukata sıkı sıkı sarılmakta ve dana yalar gibi öpmektedir.
greyfurtu iice bir tiksinti alır. ejnebi kızlardan iyice soğumuştur.
kriz anı bununla bitmez. elindeki sosislerdenmidir? önceki husumetlerindenmidir? bilinmz, itler birbirleriyle yer yer kavga etmeye yer yerde havlaşmaya başlarlar.
ortalık karışır. greyfurtun boyunda köpekler, 2 ayaklarının üstüne kalkıp sosisleri kapmaya çalışmakta, greyfurt ise ulaştırması gereken 2 dal sosisi bin bir güçlükle korumaktadır.
sonunda üstü başı pati izi olmuş, sinirleri gerilmiş ve herhangi bir ite uçar tekme atmamak için kendini zor tutan bu fedakar şahıs klıirın yanına ulaşır.
en sert ifadesini takınan greyfurt, bir taş fırın erkeğinden beklenen celalle lafını sakınmaksızın şu sözleri sarfeder:
+ sosisleri vermek ve biz gitmek.
sosisler verilir ve hızla uzaklaşılır.
kıssadan hisse: hayvansever olmak doğaya saygısı olan herkesin görevidir. yani...abartmamak lazım.
son not: bodruma giderseniz köpeklerden uzak durun. itler telsiz felanmı kullanıyorlar bilmiyorum ama en ufak mevzuda hepsi orada. bu kadar çok itin bulunduğu mekan olurmu be kardeşim?
sonunda kaydımı sildirip, huzura erdiğim netvörktür.
yok "hede hödö size kucaklama yolladı" yok efendim "levyegül sizi rakı sofrasına davet ediyor" falan filan diye günde 50 ileti yollayan dallama bir olaydır kendileri. tamam irtibatım kopan bir sürü arkadaşımı buldum tekrardan ama fayda/zarar analizi yapmakda lazım.
birde bunu e-mail gibi kullananlar vardır ki; ooof of...
- ay greyfurt 3 gün önce mesic attım.
+ hadi ya? allah allah. hayret.
- insan bakmazmı feysbukuna?
tiksinçtir, kusunçtur, yapılmamalıdır, yapılmasındır.
yok "hede hödö size kucaklama yolladı" yok efendim "levyegül sizi rakı sofrasına davet ediyor" falan filan diye günde 50 ileti yollayan dallama bir olaydır kendileri. tamam irtibatım kopan bir sürü arkadaşımı buldum tekrardan ama fayda/zarar analizi yapmakda lazım.
birde bunu e-mail gibi kullananlar vardır ki; ooof of...
- ay greyfurt 3 gün önce mesic attım.
+ hadi ya? allah allah. hayret.
- insan bakmazmı feysbukuna?
tiksinçtir, kusunçtur, yapılmamalıdır, yapılmasındır.
avrupa güreş şampiyonasında (nisan 2008) 84 kiloda altın madalya kazanmış milli sporcumuzdur.
başarılarının devamını dileriz.
başarılarının devamını dileriz.
aslında "vergi vermeyen dağdaki çobanın oyuyla benim oyum neden eşit?" demiş bu insan.
günlerdir her yerde "dağdaki çobanın oyuyla benim oyum neden eşit?" şeklinde okuyoruz biz haberi. (aslında ben bu haberi okuma gereği duymamıştım. başlıklardan takip ettim. herkesin lafını ayrıntılı takip etsek asıl gündemden koparız)
otu bok, veziri rezil yapan basınımıza tekrar teessüfler. ancak bu kadar çarpıtılır. (o kadar küfür ettikten sonra bende mahcup oldum)
sonuç olarak bu tartışmanın çıkış noktası yanlışmış.
günlerdir her yerde "dağdaki çobanın oyuyla benim oyum neden eşit?" şeklinde okuyoruz biz haberi. (aslında ben bu haberi okuma gereği duymamıştım. başlıklardan takip ettim. herkesin lafını ayrıntılı takip etsek asıl gündemden koparız)
otu bok, veziri rezil yapan basınımıza tekrar teessüfler. ancak bu kadar çarpıtılır. (o kadar küfür ettikten sonra bende mahcup oldum)
sonuç olarak bu tartışmanın çıkış noktası yanlışmış.
evet alet işler el övünür ama biraz renk bilgisi, yaratıcılık, uygulanabilir fikirleri saptama ve bir çok yeterliliğide gerektirir.
yoksa böl, parçala, yapıştır. ne var bunda yani?
satranç gibidir. nasıl satrancı öğrenmek taşların niteliklerini öğrenmekle bitmiyorsa, photoshop’tada sadece butonların, efektlerin ne işe yaradığını öğrenmekle bitmez.
şimdi photoshop’la ilgili bir milyon kaynak göstermeye gerek yok çünkü internette pek bol. sadece size tavsiyem, beğendiğiniz bir çalışma olduğunda "bunu nasıl yapmış?" diye düşünün. günde 5 dk’nızı ayıracağınız bu basit etüdle bile bir hayli avantaj yakalarsınız. (bir süre sonra hastalık haline geliyor. şimdiden uyarayım)
edit: yukarıda "el işler alet övünür" yazmışım. motorola hayrola diyorum, başkada tek laf çıkmaz bu entrye.
yoksa böl, parçala, yapıştır. ne var bunda yani?
satranç gibidir. nasıl satrancı öğrenmek taşların niteliklerini öğrenmekle bitmiyorsa, photoshop’tada sadece butonların, efektlerin ne işe yaradığını öğrenmekle bitmez.
şimdi photoshop’la ilgili bir milyon kaynak göstermeye gerek yok çünkü internette pek bol. sadece size tavsiyem, beğendiğiniz bir çalışma olduğunda "bunu nasıl yapmış?" diye düşünün. günde 5 dk’nızı ayıracağınız bu basit etüdle bile bir hayli avantaj yakalarsınız. (bir süre sonra hastalık haline geliyor. şimdiden uyarayım)
edit: yukarıda "el işler alet övünür" yazmışım. motorola hayrola diyorum, başkada tek laf çıkmaz bu entrye.
+ şazo kim lan?
- şazimentcim bak, bi saniye dinle.
+ ulan, ulan ben sana benim adımı yazdırıcaksın diye izin vermedimmi? bu ne len ?
- kuşum, bi tanem. vallahi çok acıtıyodu.
+ demek öyle ha? kalk kalk kalk, soyadımıda kazıttırıcam.
- çiçeğim neden böyle yapıyosun ama? bak saat kaç oldu.
- şazimentcim bak, bi saniye dinle.
+ ulan, ulan ben sana benim adımı yazdırıcaksın diye izin vermedimmi? bu ne len ?
- kuşum, bi tanem. vallahi çok acıtıyodu.
+ demek öyle ha? kalk kalk kalk, soyadımıda kazıttırıcam.
- çiçeğim neden böyle yapıyosun ama? bak saat kaç oldu.
kadın desen kadın değil, erkek desen erkek değil. bi şey yani.
bu şeye çocuk sahibi olma hakkını verenlerde kabahat.
bu şeye çocuk sahibi olma hakkını verenlerde kabahat.
zicoda, zico sürülecek akıl olmadığını bir kere daha gördüğümüz maçtır.
hayır tamam, bi kere yanlış yaptık kezmanı transfer ederek, e ama kardeşim ayakta duramayan, top alamayan (kendi hatalarından ve güçsüzlüğünden dolayı) adamı bu kadar sahada tutmanın alemi nedir?
aldın semihi 2. gol geldi. tamam semihin gole direk katkısı yok ama adam en azından ayakta kalabiliyor. topa uzanıyor, hücum pres yapıyor. kezman ne yaptı?
ingilterede ki maçta chelsea aynı sevillada olduğu gibi "ulan acaba?" stresi yapacak. fenerbahçenin en büyük kozu budur.
alex bu günkü gibi nal toplamazsa, fenerbahçe defansı geleneksel olanı yapmayıp kendi kalesine gol atmazsa, ingilterede fbnin şansı %50dir.
hayırlısı olsun. tebrikler volkan, tebrikler fb. (darısı bjknin başına olsun)
hayır tamam, bi kere yanlış yaptık kezmanı transfer ederek, e ama kardeşim ayakta duramayan, top alamayan (kendi hatalarından ve güçsüzlüğünden dolayı) adamı bu kadar sahada tutmanın alemi nedir?
aldın semihi 2. gol geldi. tamam semihin gole direk katkısı yok ama adam en azından ayakta kalabiliyor. topa uzanıyor, hücum pres yapıyor. kezman ne yaptı?
ingilterede ki maçta chelsea aynı sevillada olduğu gibi "ulan acaba?" stresi yapacak. fenerbahçenin en büyük kozu budur.
alex bu günkü gibi nal toplamazsa, fenerbahçe defansı geleneksel olanı yapmayıp kendi kalesine gol atmazsa, ingilterede fbnin şansı %50dir.
hayırlısı olsun. tebrikler volkan, tebrikler fb. (darısı bjknin başına olsun)
başlığın tanımına ek olarak; tüzel kişiler kendi aralarında yada gerçek kişilerle karma olarakta tüzel kişilik oluşturabilirler.
haberturkun haberi şu şekildedir:
--evine sarhoş giden bir adam karısının şikayeti üzerine para cezası aldı--
yalovanın merkeze bağlı kadıköy beldesinde yaşayan bir kadın, her akşam eve alkol alıp geç gelen kocasını sonunda kapıyı kilitleyip eve almadı. bununla da kalıp şikayet edip kabahatler kanunu çerçevesinde 62 ytl para cezası almasını sağladı.
kadıköy beldesinde yaşayan e.b. (42) eşi fuat b.nin her gece ve sarhoş olup geç gelmesinden bıkınca, en sonunda kapıyı kilitlemekte çareyi buldu.
eve giremeyen fuat b. kapıyı pencereleri yumruklarken jandarmayı arayan e.b., kocasının gözaltına alınmasını sağladı. gözaltına alınan fuat b., yalova cumhuriyet savcılığının talimatı ile yalova devlet hastanesine sevkedilince 132 promil alkollü olduğu belirlendi.
hakkında kabahatler kanunu gereğince idari yaptırım kararı verilen fuat b. ,62 ytl para cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.
kaynak:http://tinyurl.com/2qnxby
yorum: 3 kuruşluk erkeklik gururumuz vardı. onuda aldınız elimizden. zaten kaymakam olaylarından yaralıyız.
fuat abi sende çok içme artık. yengede bi yerden sonra haklı yani.
--evine sarhoş giden bir adam karısının şikayeti üzerine para cezası aldı--
yalovanın merkeze bağlı kadıköy beldesinde yaşayan bir kadın, her akşam eve alkol alıp geç gelen kocasını sonunda kapıyı kilitleyip eve almadı. bununla da kalıp şikayet edip kabahatler kanunu çerçevesinde 62 ytl para cezası almasını sağladı.
kadıköy beldesinde yaşayan e.b. (42) eşi fuat b.nin her gece ve sarhoş olup geç gelmesinden bıkınca, en sonunda kapıyı kilitlemekte çareyi buldu.
eve giremeyen fuat b. kapıyı pencereleri yumruklarken jandarmayı arayan e.b., kocasının gözaltına alınmasını sağladı. gözaltına alınan fuat b., yalova cumhuriyet savcılığının talimatı ile yalova devlet hastanesine sevkedilince 132 promil alkollü olduğu belirlendi.
hakkında kabahatler kanunu gereğince idari yaptırım kararı verilen fuat b. ,62 ytl para cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.
kaynak:http://tinyurl.com/2qnxby
yorum: 3 kuruşluk erkeklik gururumuz vardı. onuda aldınız elimizden. zaten kaymakam olaylarından yaralıyız.
fuat abi sende çok içme artık. yengede bi yerden sonra haklı yani.
son yarım saatimi sökme işlemi için harcadığım aletimsi edevattır.
hayatımda sökülmeye bu kadar direnç gösteren başka bir ev aleti hatırlamıyorum. direnişi o kadar fanatikcedir ki; söktüğünüz onlarca vidanın aralarına kadar yağ olur etraf. normal yağ değil. katran gibi bir şey. bulaşınca çıkmıyor. ellerimi 2 defa sıvı sabunla, 2 defada yağ çözücü etkisinden medet umduğum bulaşık deterjanıyla yıkadım. hala bir yerlerimden minik yağ parçacıkları temizliyorum. (beni anca banyo paklar. alt tarafı bi aspi söktük)
söktük, söktük ama o aleti kim toplarlayacak bilemiyorum. şu an annem bütün hıncıyla, banyoda su sıkıyor aspiye.
sonuç olarak ev hanımlarının temizlik krizi tuttuğu zaman, siz siz olun "tamam sökeriz, yaparız, taşırız" cinsi laflar etmeyin. ben ettim, siz etmeyin.
hayatımda sökülmeye bu kadar direnç gösteren başka bir ev aleti hatırlamıyorum. direnişi o kadar fanatikcedir ki; söktüğünüz onlarca vidanın aralarına kadar yağ olur etraf. normal yağ değil. katran gibi bir şey. bulaşınca çıkmıyor. ellerimi 2 defa sıvı sabunla, 2 defada yağ çözücü etkisinden medet umduğum bulaşık deterjanıyla yıkadım. hala bir yerlerimden minik yağ parçacıkları temizliyorum. (beni anca banyo paklar. alt tarafı bi aspi söktük)
söktük, söktük ama o aleti kim toplarlayacak bilemiyorum. şu an annem bütün hıncıyla, banyoda su sıkıyor aspiye.
sonuç olarak ev hanımlarının temizlik krizi tuttuğu zaman, siz siz olun "tamam sökeriz, yaparız, taşırız" cinsi laflar etmeyin. ben ettim, siz etmeyin.
"önce şunu net söylemk isterim; bazı siyasilerle ilgili çalışmalar yaptığım söyleniyor, bunlar doğru değildir. ancak ben siyasette kendime sınır çizmedim. siyaset yapmayacağım demedim.önümüzdeki süreçte daha yoğun bir siyasi ortama girebilirim, benim açımdan süreç yeterince olgunlaşırsa siyasette varım."
şeklinde bir açıklama yapmış kendisi. aynı kaynakta gündemle ilgili bazı değerlendirmelerde yapmış.
kaynak:http://tinyurl.com/2qo245
not: ben bu şahsın cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgilide bir şeyler yazmıştım. (yeterli desteği bulamayınca adaylığını açıklamadı diye düşünüyorum) neyse işte not düşelim.
şeklinde bir açıklama yapmış kendisi. aynı kaynakta gündemle ilgili bazı değerlendirmelerde yapmış.
kaynak:http://tinyurl.com/2qo245
not: ben bu şahsın cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgilide bir şeyler yazmıştım. (yeterli desteği bulamayınca adaylığını açıklamadı diye düşünüyorum) neyse işte not düşelim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?