greyfurt

ruanda’da yaşayan büyük bir kalibe, topluluk yada onun gibi bir şey.

(bkz: tutsi soykirimi)

çamur rengi bir suda yüzen cesetler kaldı hatıramda. 800 bin insan doğrandı orada.
youtube’da ki katliam görüntülerini, kendisine pala sallayan adama elini uzatan zavallının çaresizliğini sadece midesi değil, kalbide sağlam olanlar izlesin.

bize soykırım gak guku yapan yalama fransa, bütün çağrılara rağmen etkin olduğu bölgede katliama tepkisiz kalmıştır. ta ki, ülke dışındaki tutsi gerillaları katliamı haber alıp, harekete geçerek büyük alanları ele geçirene kadar. işte o zaman demokrasi havarisi fransa komandolarını yollayıp katliamı devam ettirecek bir güvenlik çemberi oluşturmuştur. katliam fransamızın korumasında devam etmiştir.

kaynak: bi yerlerde okudum. aramam lazım şimdi.

daha aşağısı için; (bkz: organ mafyası)

yükümlülerin (asker olacakların) normal dönemden önce gitmek için başvurdukları işlemdir.

ankara’da bir yere gidilir ve elden dilekçe verilir. ordu gerekeni yapar ve vasıflarınıza uygun bir ihtiyaç sözkonusu ise erken alır sizi askere.

allah orduya, millete zeval vermesin.
konuyla ilgili olarak:http://www.asal.msb.gov.tr/

erişimin, tam da eriştiğim anda engellendiği sitedir.

bi refresh yapayım dedim ki oda ne? "bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir".

üşenmesem gidip kulaklarını çekicem bu youtube’un. bi günde mahkemelik olma be kardeşim.

"yaşıyorum" demek için başarılması gereken testlerdendir.

özellikle sabahın çok erken saatlerinde, ilk bir iki duraktan biniyorsanız, genelde karşılıksız kalmayan eylemdir.

tatlı bir "günaydın"ın sözle olmasa bile sıcak bir tebessümle karşılığı olur.

bir kısım kitlelerin provokasyon’a alet edilişine canlı olarak tanık olabileceğimiz gündür.

olası senaryoya şöyle bir göz atalım:
- buraya yürümeyelim arkadaşlar.
+ hayır ben yüriicem
- bu alanda izinsiz gösteri yapmak yasak.
+ bana ne geldim ben.
- gösteri yapılabilecek alanlar açıklandı biliyorsunuz.
+ yok ben illede burada yürüyeceğim.
- nedir oelindeki?
+ karanfil.
- uzat bakiim onu bana.
/abufoaaaaaa/

yani bunu dramatize etmenin alemi yok. hayvan haklarını savunmak için otobana sıçmak neyse, bu gidişatta o kadar alakalı.

işçilerimizin özlük haklarının iyileştirilmesi elbette hepimizin temennisi (sonuçta bir çoğumuz işçiyiz) ama her şeyinde bir yolu yordamı var yani. amacından uzak eylemlerle veya gerginliklerle kimse kazanamaz.

not: umarım büyük bir gerginlik yaşanmaz.

öncelikle güzel bir şeydir. iyidir hoştur ama atsan atılmaz, satsan satılmaz.
adı üstünde doğum günü hediyesidir ama be kardeşim insanın bütün arkadaşları da muzip olurmu?

yani bir kilo salatalık getirse cacık yaparsın hiç yoktan. hayır giderler bi ton para harcayıp en işe yaramaz şeyi alırlar. yok penis kafesi (üstünde küçük bir kilitte var. ne kadar işe yarar bir şey değilmi?), yok porselen bardak altlığı (altına bide rezilce bişiler yazdırılır hatıra olsun diye)...

ben yıllar evvel pes ettim. hediye almıyorum. mutluyum. en son hediye almadığımdan habersiz olan bir arkadaşım sülfirik asit hediye etti (kimya öğrencisi adamın hediyeside böle bişi olabilirdi heralde) onuda koyduk işte tüple duruyor. yan yatırırsak tüpün kapağını eritirmiş (allahım sen bana muakyyet ol).

sulandırıp lavaboya döksem doğaya korkunç zararlı, bi liseye felan hediye etsem "sen bunu nereden buldun?" diyecekler. e hadi kurtul bakalım.

sizde pes edin kurtulun. hediyeye hayır.
benim hakkımı bir çocuğa kitap hediye ederek kullanın. oh be.

kişiye doğum gününde, doğduğu günün şerefine verilen hediyedir.

henüz bir bayanın kullanmadığı otomobildir.

edit: şaka bir yana kasko şirketleri bayanlara %25’e varan indirimler yapıyorlarmış.
(bkz: acı ama gerçek)

bir web sayfasında boşa sağ tıkladığımızda açılan menüden erişebildiğimiz özelliktir. (yada görünüm/view menüsünden erişilebilir - firefox’ta böyle. explorer’da da buna yakın bir şeydir heralde)

bu şekilde görüntülediğimiz sitenin yapısına paralel olarak kaynak kodlarına erişebiliriz. (ziyaretçi olarak erişme yetkimiz olan kodlara)

birde bunun kardeşleri vardır:
(bkz: 800x600)
(bkz: no fog)
(bkz: no shadow)
(bkz: nvidia duy sesimizi)
gibi...

(bkz: ibne kamyoncu yoktur sağa dönüş çoktur)

her çocuğun doğmak, büyümek ama çokta büyümeden kalmak istediği yerdir.
ben bile çocuktum. düşün, o kadar eski...

ön not: fb’li ve gs’li arkadaşların en azından 24 saat sonra okumalarını tavsiye ederim.
#784085

işte bu yüzden gelişemeyecek olan ülke futboludur:
http://tinyurl.com/3h6769

kezman’ı ne kadar sevdiğimi herkes bilir. onun ardından elimde bir kaşık suyla dolaşırım hata yapsın diye. (boğmak için vakit kaybetmeyeyim diye)

ama be kardeşim. yayınlanmayan görüntüleri düşünmek bile istemiyorum. bunun fb, gc yada bjk’si yok.(yada geri kalanları)
bu türkiye’de futbol oynayan insanlara yapılmış bir hakaret, tehdit ve densizlik. şimdi tutup yağlı kazıktan bahsetmek istemiyorum ama o kadar kontrolsüz bir öfkeye sebep oluyorki bu dallamalar, ya nasıl bir insansınız siz? yada insanmısınız?

umarım en kısa zamanda yakalanıp ibreti alem için mındar edilir bu cenabetler. bıktık artık, bıktık.

gs’li arkadaşımdan gaz alarak, adam başı 5’er ytl iddia oynadığımız,
daha sonra radyoda maç yayınını denk getirmek için ilk yarı boyunca uğraştığımız,(çekmiyo,çekmiyo,çekmiyo)
sonra ebemizi "y" eksenine simetrik bir açıdan görme fırsatı bulduğumuz maçtır.(gs’li birinin fb’ye para yatırmak için teşvik etmesi ayrı bir tartışma konusu)

hayır gs’li arkadaş beni "olsun olm bak sen engel olmasan 100 ytl oynayacaktım hatırlasana" diye beni teselli etmiştirki... işte o an, işte o an; lost adasında olup cekin ağzına uçan sumsuk atmak, savyırı kazmayla kovalamak, adını hatırlamadığım siyah saçlı renkli gözlü pilice türk kahvesi yaptırmak istedim.

benki 3 ayda bir kez 1 ytl’lik iddia oynarım...neyse, neyse. maçtan önce hep "hayırlısı olsun" diye konuşuyordum. kimsenin kafasının gözünün kırılmadığı bir derbi oldu. ben 5 ytl kaybedeyim. kimselere bir şey olmasında.

iyi derbi olmuştur. çok şükür yani.

maden suyudur. (soda, mineralli su yada başka bişi değil) maden suyu.
lezzetini övgüye değerdir ama biraz fazla yakıcıdır.

ülser yada mide kanseri olmayan herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.

not: emin olmadan önce siz genede doktorunuza danışın.

yeniden genel başkan seçilerek bizi şoka uğratmış şahsiyettir.

kendisi başkan olduktan sonraki ilk işi %5 olan başkanlık adaylığı için imza sayısı oranını %20 ye çıkartarak koltuğa yapışmıştır.

allah başımızdan eksik etmesin. inşallah hep o olur chp’nin lideri. sonra onun yerine başkaları gelip, yapıcı muhalefet yapar, çözüm üretir ve hatta iktidar olur allah korusun.

baykal bey, kolestrolünüze tüpünüze bağınıza dikkat edin. siz varken rahat uyuyoruz.

(bkz: bay kal)

edit: başkan olduktan sonramı %20 yaptılar, yoksa sonramı? emin değilim.

okumaktan, görmekten, duymaktan bıktıran dizidir.

merak ettiğim ama hiç bir bölümünü izlemediğim dizidir aynı zamanda.

geçen gün arkadaşımın yoğun teşviğiyle gaza gelip abartısız bütün dikkatimle 70 saniye kadar aralıksız izledim.

bu dizinin hiç bir bölümünü (en azından 10 dakikasını) izlemediğim için kendimi ezik hissediyorum. allahım ne büyük eziklik. çilek yerken kesme şeker olmaması gibi bir şey.

sanırım hayatımın geri kalanını böyle tamamlamamalıyım. izleyen insanları anlamak için en azından bir kaç bölüm izlemeliyim.

sigarayı bırakmalıyım.

birayı ayda 2 kasaya düşürmeliyim.

neyse işte...