arayan kişiyi sesinden tanımamanız halinde arayanı "neden aradım ulan" şeklinde dumura sokmanız muhtemeldir.
yeni sezonda beşiktaş adına kazandıracağı haksız bir frikik ya da penaltı sonrasında yıldırım demirörenin neler söyleyeceğini merak etmeme sebebiyet veren fubolcu.
mfönün eski dönem aşmış şarkılarından. özellikle aradaki erkan oğurun gitar solosu etkileyicidir.
eğer enty yazarken bu şarkıyı dinliyorsanız ve de repeat tuşuna bastıysanız, sizi yarım saate yakın entry yazmaktan alıkoyabilecek mfönün en güzel şarkılarından. peşinden bir de güllerin içinden dinlerseniz tadından yenmez.
şiirin son dörtlüğü ilk yayınlandığında olmasına karşın acılar denizinde ümit yaşar tarafından çıkarılmış, en son kitapta ise oğlu tarafından tekrar eklenmiştir.
çok etkileyici, defalarca okunması ve düşünülmesi gereken ümit yaşar oğuzcan şiiri.
bir ayak sesi duymayayım
kapıya koşuyorum
gelen sen misin diye
bir siyah saç görmeyeyim
yüreğim burkuluyor
ağlamaklı oluyorum
her şey bana seni hatırlatıyor
gökyüzüne baksam
gözlerinin binlercesini görürüm
bir rüzgar değse yüzüme
ellerini düşünmeden edemem
yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer
tadı senden gelir
yediğim yemişlerin
içtiğim içkilerin
ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı
bu emsalsiz hüzün
seni beklediğim içindir
resmine bakamaz oldum
uykulardan korkuyorum artık
utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan
şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor
şu ayna karsısında güzelliğini seyretmeni
şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masamda
ve şu saat geldiğin anda
durabilir sevincinden
zaman çıldırabilir
çünkü benim dünyamda
ölümsüzlük, seni sevmek demektir
bir çocuk doğmayı bekler
bir ağır hasta ölmeyi
bitkiler yağmur ve güneşi bekler
yalnız bir kadın sevilmeyi
ve düşün ki bir adam
içinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi
seni bekler
asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi
sen gelinceye kadar
pencerem kapalı duracak
rüzgar gelmesin diye
artık perdeleri açmayacağım
gün ışığı girmesin diye
sonra kahrolacağım
bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta
ve günlerce gecelerce haykıracağım
nerdesin diye, nerdesin diye
bir gün bu kapıdan sen gireceksin
biliyorum
er geç bu bekleyişin bir sonu gelecek
yıllarca sonra
öldüğüm gün bile gelsen
bütün bu bekleyişimi ve öldüğümü unutup
çocuklar gibi sevineceğim
kalkıp sarılacağım ellerine
uzun uzun ağlıyacağım.
ne kederdir, ne çile seni beklemek
yaşamaktır seninle, seni beklemek
en tükenmez mıutluluk, en yüce hazdır
ölümden sonra bile seni beklemek
bir ayak sesi duymayayım
kapıya koşuyorum
gelen sen misin diye
bir siyah saç görmeyeyim
yüreğim burkuluyor
ağlamaklı oluyorum
her şey bana seni hatırlatıyor
gökyüzüne baksam
gözlerinin binlercesini görürüm
bir rüzgar değse yüzüme
ellerini düşünmeden edemem
yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer
tadı senden gelir
yediğim yemişlerin
içtiğim içkilerin
ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı
bu emsalsiz hüzün
seni beklediğim içindir
resmine bakamaz oldum
uykulardan korkuyorum artık
utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan
şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor
şu ayna karsısında güzelliğini seyretmeni
şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masamda
ve şu saat geldiğin anda
durabilir sevincinden
zaman çıldırabilir
çünkü benim dünyamda
ölümsüzlük, seni sevmek demektir
bir çocuk doğmayı bekler
bir ağır hasta ölmeyi
bitkiler yağmur ve güneşi bekler
yalnız bir kadın sevilmeyi
ve düşün ki bir adam
içinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi
seni bekler
asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi
sen gelinceye kadar
pencerem kapalı duracak
rüzgar gelmesin diye
artık perdeleri açmayacağım
gün ışığı girmesin diye
sonra kahrolacağım
bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta
ve günlerce gecelerce haykıracağım
nerdesin diye, nerdesin diye
bir gün bu kapıdan sen gireceksin
biliyorum
er geç bu bekleyişin bir sonu gelecek
yıllarca sonra
öldüğüm gün bile gelsen
bütün bu bekleyişimi ve öldüğümü unutup
çocuklar gibi sevineceğim
kalkıp sarılacağım ellerine
uzun uzun ağlıyacağım.
ne kederdir, ne çile seni beklemek
yaşamaktır seninle, seni beklemek
en tükenmez mıutluluk, en yüce hazdır
ölümden sonra bile seni beklemek
(bkz: bekleyenler için)
(bkz: atlantis)
türkiye’nin yetiştirdiği en önemli kanun virtüözü. tanışma şerefine ulaştığım, ülkemizde yeterince tanınmamasını ise nedense yadırgamadığım büyük müzik adamı.
(bkz: nalet olsun)
beş maç üst üste oynadığı takdirde lucianodan daha iyi olduğunu herkese gösterecek olan futbolcu. zaten fatih terim ondaki ışığı görüp bugün açıkladığı milli takım aday kadrosuna dahil etmiştir.
(bkz: şuursuz)
dünya gençler şampiyonasında turnuvanın en iyi oyuncusu seçilen çok yetenekli futbolcu. turnuvanın en iyi ikinci oyuncusu seçilen ibrahim afellay psvde ilk on bir oynarken olcanın fenerbahçede bir sezon boyunca yedekten girerek oyunda kaldığı dakikaların sayılı olması türk futbolu adına büyük kayıptır.
eğer bu sezon galatasarayın fubolcusu olsaydı, "şu anda fenerbahçeli futbolcular için üzülüyorum" deme cesaretini gösterebilecek olan usta futbol adamı.
yetenekli olduğu tartışılmaz ama rüştü reçber varken yedek beklemeyi öğrenmesi gereken, rüştü’den sonra milli takım kalesini koruyacak olan kaleci.
fenerbahçenin kalesini yıllardır başarıyla korumasına rağmen kendisini taraftara bir türlü beğendiremeyen gelmiş geçmiş en iyi türk kaleci.
en başarılı albümü ve şarkısı için:
(bkz: gençliğin gözyaşı)
(bkz: gençliğin gözyaşı)
kanımca rafet el romanın en başarılı albümüdür. albüme ismini veren şarkı da rafet el romanın en güzel şarkısıdır bence. buyrun sözleri:
ben her sabah gözlerim
yaşlı yaşlı uyanıyorum
çaresiz savaşıyorum
anılarımla sorularla
dostlarım içimde sanki
kurt misali beni yiyorlar
yavaş yavaş parça parça
görüyorumki ölüyorum
benim şu kalbim benim şu gönlüm
seni mi sevdi sana mı güvendi
benim şu aklım şaştı kaldı
sana mı kandı, sana mı inandı
çok düşündüm çok üzüldüm
pişman oldum kader dedim
dün sabah seni affettim
insanoğlu yaşam dedim
ben her sabah gözlerim
yaşlı yaşlı uyanıyorum
çaresiz savaşıyorum
anılarımla sorularla
dostlarım içimde sanki
kurt misali beni yiyorlar
yavaş yavaş parça parça
görüyorumki ölüyorum
benim şu kalbim benim şu gönlüm
seni mi sevdi sana mı güvendi
benim şu aklım şaştı kaldı
sana mı kandı, sana mı inandı
çok düşündüm çok üzüldüm
pişman oldum kader dedim
dün sabah seni affettim
insanoğlu yaşam dedim
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?