(bkz: numara)
(bkz: bulutsuzluk özlemi)
$:250
bilgi sözlüge bile şafak atmaya utanmayan şahsiyet..
bilgi sözlüge bile şafak atmaya utanmayan şahsiyet..
(bkz: mebs marsi)
(bkz: alt devre)
olması gereken bir hadise.yetkililerin el atması gereken durum.
daha kalite firmanın otobüsüyse kafanız ister istemez çevrilir.yan taraftaki otobüstekiler hahah bizim firma daha karizma dercesine hem kasılırlar,hemde lan benim karıyadamı bakıyor bu çaktırmadandiye bakışlar atarlar.
balık ürünlerini marines gıda a.şden temin eden otel.
sagun holding yönetim kurulu başkanı.şirketini 2004 yılında türkiye canlı hayvan sektöründe ihracat birincisi yapmış olan samsun doğumlu iş adamı namı değer balıkçılar kralı.türkiyenin önde gelen iş adamlarından orkinos işini türkiyeye taşıyan kafes balıkçılığını türkiye ile tanıştıran asabi kişilik.
kiğılı markasının yaratıcısının çıktığı yerdir.zaza ve alevi topluluk yoğundur.doğu ilçesi olmasına rağmen halk çok rahat davranmaktadır.maden bakımından yoğundur.buraya ulaşabilmek için çok yoğun dağları aşmak gerekmektedir.
kürt halkı yoğunlukta olmakla birlikte iclal aydında karakoçanlıdır.ilçede hayvancılık yapılmakta olup büyük bir süt ve ayran fabrikası bulunmaktadır.
yüzen ada, karaya bağlantısı olmayan, su yüzeyinde serbest halde bulunan adalardır. türkiyede günümüzde bilinen 22 adet yüzen ada bulunmaktadır.
bingöl ilinin solhan ilçesine bağlı hanzarşah köyü aksakal göl mezrasında hareket eden üç ada vardır.
yüzen ada o yörede yaşayan halk tarafından keşfedilmiştir. sözkonusu ada, şimdiye kadar görülmemiş bir tabiat olayına sahiptir. bingöl-solhan karayolunda 4.5 km. uzaklıktadır. yolu stabilize olup, 1.5 kmdir. yolun asfaltlanması ve gölün ıslahı halinde yerli ve yabancı turistlerin ilgisini artıracaktır.
bingölün turizmi doğa güzelliklerine dayanır. yüzen ada da tamamen doğaldır. gölün üç tarafı dağlar ve tepelerle çevrilmiş düz arazi üzerinde bulunan krater göl konumundadır. gölün şimdiki alanı 300 m²nin üzerindedir. islahı halinde 500 m²den fazla olur. gölün derinliği 50 metreden fazla olduğu sanılmaktadır. göle devamlı akıntı olduğu tespit edilmiştir. gölün altından ve kemerlerinden giren su, gölün alt tarafından, gölden daha aşağıdan dereyi beslemektedir. ufak ufak kaynaklar bu görüşü teyit etmektedir. yaz ve kış aylarında su seviyesi aynı kalmaktadır. su tatlı ve berrak olup, herhangi bir madensel tuz ihtiva etmemektedir. balık yetiştirmek mümkündür. gölün ortasından hareket eden üç ada vardır. adalar göl içinde bağımsızdır. üstüne binildiği zaman sal gibi her tarafa ağır ağır hareket etmektedir. adanın üzerinde 4-5 tane bodur ve dış budak ağacı mevcuttur. çevredeki bitkiler gölün mevcut suyu ile beslenmektedir. ada üzerinde bulunan ot kökleri sarılıcı olması nedeniyle toprak tamamen bitki kökleri ile kaynamış ve yapışmış durumdadır. ayrıca gölün ortasında bulunan adanın yapısı incelendiğinde çayır, ayrık ot ve suda yetişen çeşitli bitkilerin ada üzerinde mevcut olduğu görülmektedir. gölün çevresinde de çeşitli bitkilere rastlamak mümkündür. yeşil alanın dışında kalan arazi gölden çok yüksektir. çevresi meşe ve yeşil alan ile kaplıdır. etrafında susam bitkileri vardır. ada, turizme de katkı sağlamaktadır.
bingöl ilinin solhan ilçesine bağlı hanzarşah köyü aksakal göl mezrasında hareket eden üç ada vardır.
yüzen ada o yörede yaşayan halk tarafından keşfedilmiştir. sözkonusu ada, şimdiye kadar görülmemiş bir tabiat olayına sahiptir. bingöl-solhan karayolunda 4.5 km. uzaklıktadır. yolu stabilize olup, 1.5 kmdir. yolun asfaltlanması ve gölün ıslahı halinde yerli ve yabancı turistlerin ilgisini artıracaktır.
bingölün turizmi doğa güzelliklerine dayanır. yüzen ada da tamamen doğaldır. gölün üç tarafı dağlar ve tepelerle çevrilmiş düz arazi üzerinde bulunan krater göl konumundadır. gölün şimdiki alanı 300 m²nin üzerindedir. islahı halinde 500 m²den fazla olur. gölün derinliği 50 metreden fazla olduğu sanılmaktadır. göle devamlı akıntı olduğu tespit edilmiştir. gölün altından ve kemerlerinden giren su, gölün alt tarafından, gölden daha aşağıdan dereyi beslemektedir. ufak ufak kaynaklar bu görüşü teyit etmektedir. yaz ve kış aylarında su seviyesi aynı kalmaktadır. su tatlı ve berrak olup, herhangi bir madensel tuz ihtiva etmemektedir. balık yetiştirmek mümkündür. gölün ortasından hareket eden üç ada vardır. adalar göl içinde bağımsızdır. üstüne binildiği zaman sal gibi her tarafa ağır ağır hareket etmektedir. adanın üzerinde 4-5 tane bodur ve dış budak ağacı mevcuttur. çevredeki bitkiler gölün mevcut suyu ile beslenmektedir. ada üzerinde bulunan ot kökleri sarılıcı olması nedeniyle toprak tamamen bitki kökleri ile kaynamış ve yapışmış durumdadır. ayrıca gölün ortasında bulunan adanın yapısı incelendiğinde çayır, ayrık ot ve suda yetişen çeşitli bitkilerin ada üzerinde mevcut olduğu görülmektedir. gölün çevresinde de çeşitli bitkilere rastlamak mümkündür. yeşil alanın dışında kalan arazi gölden çok yüksektir. çevresi meşe ve yeşil alan ile kaplıdır. etrafında susam bitkileri vardır. ada, turizme de katkı sağlamaktadır.
bingöllüler arasında sinirlenen kişiye bunu karacehennem ormanlarına atıp vereceksin sopayı diye bir cümlede meşhurdur.tuncelinin pülümür ve bingölün yayladere ilçeleri arasındaki konuşlanmıştır.
2007 yılında iki gün süren bir yangına kurban gitmişti.gerçekten cehennem gibi olmuştu yangın iki gün söndürülememişti.terör olaylarına ev sahipliği yapmaktadır.
2007 yılında iki gün süren bir yangına kurban gitmişti.gerçekten cehennem gibi olmuştu yangın iki gün söndürülememişti.terör olaylarına ev sahipliği yapmaktadır.
altı farklı tonda söylenen yorumun dışında yorumlanması zor olan anlamlı bir şarkı.
günün birinde çok sevdiğimiz hocamız hastalanıp bizden sıcak bir çorba istemişti.bizde işin tam tabiriyle hayvanlık ederek burun kıvırmıştık.oysaki kadın hastalanıp bizden umutlanıp bize telefon açmıştı bizde yalan söyleyerek evin yakınında olmadığımızı söylemiştik.oysa ki evin yüz elli metre yakınındaydık ve onun bize yaptıklarının yanında bir tas çorba hiçbirşeydi.
daha sonra pişman olup evine gittiğimizde kovulmuştuk ve bu azdı bile.neyse ki bir an için kafamızı çalıştırmanın zamanının geldiğini düşündük.ardından çorba yapsak olmayacaktı,baya düşündük taşındık.üç kişiydik,diğer arkadaşımız pes etmişti,bizim fikirlerimiz ona uymamıştı,ve bizden ayrıldı.sigarakahveçikolata ve ben kalmıştık.karar almıştık ve canlı bir hediye alacaktık.çok düşündük ve minicik şehirde bulunan 3 tane petshoplarda tam 120 dakikamızı harcamıştık.en sonunda cılız minicik bir kuş gözümüze çarptı ikimizinde.aldık,kafes ve bilimum malzemelerinide sağlam pazarlık yaparak aldık,buna mecburduk öğrenciydik.
siyah kocaman poşete koyup akşamın o saatinde toplu taşıma aracına bindik,ve bizim minik kuş bağıra bağıra otobüsü inletti,herkes bize bakıyordu,kuşun bilmediği birşey vardı,gittiği evdeki sıcaklığı doğduğu günden beri göremeyecekti.çünkü yaklaşık 50 60 kişinin ilgisi üzerinde olacaktı.yurtta bir sıcak çay içip kuşun ağzından hocamıza bir özür mektubu yazdık,evet çok acıklıydı çünkü ben yazdım,adınıda ortak kararla çorba koyduk,o andan itibaren yanımıza diğer arkadaşımız geldi kaç para tuttuysa bende vereyim dedi,güldük,sinirlendi,ala ala bunu mu aldınız dedi,insan daha cafcaflı birşeyler alırdı dedi,yine güldük.
evin kapısını çaldık,kapı aralandı ve kapıyı açan hocamız kaçtı,bizi görmek istemiyordu.hocam size çorba getirdik dedik,defolun dedi,büyük siyah poşeti sedir olan koltuğa bıraktık.hoca torbayı görüp çorba bundamı dedi.
evet dedik,bakmak istemedi,siyah poşeti araladı,kuşu görünce şaşırdı,kafesi kaldırdı,ışığa doğru tuttu,gülümsedi,kafesin tellerindeki mektubu alıp okudu,ağladı ve bize öyle bir sarıldı ki;
annemi anımsadım
diğer arkadaşa sıcak bir çay koydurttu mektubu sallanan sandalyesinde bir kez daha okudu bir elinde çay diğer elinde sigarayla yine ağladı,ve bizde ağladık.
o gün bu gündür o mektup bir kitabın arasında durur ve aklına geldiğnce okur o mektubu.o günün üzerinden 3 sene geçti.ve bu olayın baş kahramanlarındandı sigarakahveçikolata
daha sonra pişman olup evine gittiğimizde kovulmuştuk ve bu azdı bile.neyse ki bir an için kafamızı çalıştırmanın zamanının geldiğini düşündük.ardından çorba yapsak olmayacaktı,baya düşündük taşındık.üç kişiydik,diğer arkadaşımız pes etmişti,bizim fikirlerimiz ona uymamıştı,ve bizden ayrıldı.sigarakahveçikolata ve ben kalmıştık.karar almıştık ve canlı bir hediye alacaktık.çok düşündük ve minicik şehirde bulunan 3 tane petshoplarda tam 120 dakikamızı harcamıştık.en sonunda cılız minicik bir kuş gözümüze çarptı ikimizinde.aldık,kafes ve bilimum malzemelerinide sağlam pazarlık yaparak aldık,buna mecburduk öğrenciydik.
siyah kocaman poşete koyup akşamın o saatinde toplu taşıma aracına bindik,ve bizim minik kuş bağıra bağıra otobüsü inletti,herkes bize bakıyordu,kuşun bilmediği birşey vardı,gittiği evdeki sıcaklığı doğduğu günden beri göremeyecekti.çünkü yaklaşık 50 60 kişinin ilgisi üzerinde olacaktı.yurtta bir sıcak çay içip kuşun ağzından hocamıza bir özür mektubu yazdık,evet çok acıklıydı çünkü ben yazdım,adınıda ortak kararla çorba koyduk,o andan itibaren yanımıza diğer arkadaşımız geldi kaç para tuttuysa bende vereyim dedi,güldük,sinirlendi,ala ala bunu mu aldınız dedi,insan daha cafcaflı birşeyler alırdı dedi,yine güldük.
evin kapısını çaldık,kapı aralandı ve kapıyı açan hocamız kaçtı,bizi görmek istemiyordu.hocam size çorba getirdik dedik,defolun dedi,büyük siyah poşeti sedir olan koltuğa bıraktık.hoca torbayı görüp çorba bundamı dedi.
evet dedik,bakmak istemedi,siyah poşeti araladı,kuşu görünce şaşırdı,kafesi kaldırdı,ışığa doğru tuttu,gülümsedi,kafesin tellerindeki mektubu alıp okudu,ağladı ve bize öyle bir sarıldı ki;
annemi anımsadım
diğer arkadaşa sıcak bir çay koydurttu mektubu sallanan sandalyesinde bir kez daha okudu bir elinde çay diğer elinde sigarayla yine ağladı,ve bizde ağladık.
o gün bu gündür o mektup bir kitabın arasında durur ve aklına geldiğnce okur o mektubu.o günün üzerinden 3 sene geçti.ve bu olayın baş kahramanlarındandı sigarakahveçikolata
çorba ve kahve bilgisi özlediğim bilgiç.
beraber seyahat ettiğimiz 22 saat boyunca yüzüne bakıp şimdi ben nasıl senden ayrılayım dediğim canım.
23 yılımı sana 2 yılda verdim sende tereddüt etmeden kabul ettin,sen uyurken üzerinde mavi hırkan vardı,hava serindi.
sen uyuyordun ben şehirlerin tabelalarına bakıyordum,ayrılayacağımızın km cinsinden ifadelerine bakıyordum.
muavin her su getirdiğinde senin içinde alıyordum,uyuyordun ama hani uyanırda susarsın diye elimde tutuyordum,ön koltuğun kahvaltılığı bozuktu.
molalarda hızla içimize çekiyorduk sigaraları.2 senede yaşadıklarımızı 22 saatlik yolculuğa dökmeye uğraşıyorduk.
ortaklaşa karar alırdık,bakışlarımızdan anlıyorduk ne olup olmayacağını.kıskandık,kavga ettik,ağladık,güldük,küstük konuşmadık,ama kalp elvermedi unutmaya küs durmaya.
senin haberin yoktu,seni bekledim,özledim.
cuma günleri sokak lambasının altında bekledim seni iki çayım,iki sigaramla..
şimdi sen yoksun yanımda;o kadar çok şey biriktirdim ki anlatacak.
şimdi bazen oturuyorum uzaklara dalıp gidiyorum nöbet tutarken gökyüzüne bakıyorum;ve diyorum ki;
bir gün tekrar yeniden aynı şekilde olacakmıyız acaba?
yada hayat bizi yine farklı yerlere mi sürükleyecek?
biliyorum o gün gelecek yine yeniden buluşacağız.
çorba ve kahve bilgisi özlediğim bilgiç.
çok özlemişim gün gelecek dostum gün gelecek...mutlu ve umutlu kal.
beraber seyahat ettiğimiz 22 saat boyunca yüzüne bakıp şimdi ben nasıl senden ayrılayım dediğim canım.
23 yılımı sana 2 yılda verdim sende tereddüt etmeden kabul ettin,sen uyurken üzerinde mavi hırkan vardı,hava serindi.
sen uyuyordun ben şehirlerin tabelalarına bakıyordum,ayrılayacağımızın km cinsinden ifadelerine bakıyordum.
muavin her su getirdiğinde senin içinde alıyordum,uyuyordun ama hani uyanırda susarsın diye elimde tutuyordum,ön koltuğun kahvaltılığı bozuktu.
molalarda hızla içimize çekiyorduk sigaraları.2 senede yaşadıklarımızı 22 saatlik yolculuğa dökmeye uğraşıyorduk.
ortaklaşa karar alırdık,bakışlarımızdan anlıyorduk ne olup olmayacağını.kıskandık,kavga ettik,ağladık,güldük,küstük konuşmadık,ama kalp elvermedi unutmaya küs durmaya.
senin haberin yoktu,seni bekledim,özledim.
cuma günleri sokak lambasının altında bekledim seni iki çayım,iki sigaramla..
şimdi sen yoksun yanımda;o kadar çok şey biriktirdim ki anlatacak.
şimdi bazen oturuyorum uzaklara dalıp gidiyorum nöbet tutarken gökyüzüne bakıyorum;ve diyorum ki;
bir gün tekrar yeniden aynı şekilde olacakmıyız acaba?
yada hayat bizi yine farklı yerlere mi sürükleyecek?
biliyorum o gün gelecek yine yeniden buluşacağız.
çorba ve kahve bilgisi özlediğim bilgiç.
çok özlemişim gün gelecek dostum gün gelecek...mutlu ve umutlu kal.
bölücü terör örgütünün eylemleri sebebiyle çarşımın sürekli kilitlenmesi sebebiyle başlığına bir türlü yazamadığım desteğini esirgemeyen sağlam bilgiç,bir gün karşılıklı kahve içmeyi umduğum kişi...
babacan bir adamdır..bulunduğum birliğin komutanıdır.bayrak törenlerine eşiyle gelir.
ayrım,seçme,boylama.
(bkz: azize)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?