evlerden ya da ticari amaçla gıda hazırlanması ve kullanılmasından kaynaklanan hayvan, sebze ve meyve atığı; genelde tüm atık ürünler için kullanılır.
(bkz: çevre mühendisliği)
(bkz: environmental engineering)
çevre mühendisliği, çevrenin korunmasına, kirliliğin azaltılmasına vb. elverişli teknoloji sistemlerinin tasarlanmasını ve çevre süreçlerinin incelenmesini, ayrıca belirli binaların bu açıdan iç tasarımlarının gerçekleştirilmesini içerir.
(bkz: kojenerasyon)
enerji üretim sürecinde sadece elektrik enerjisini değil, aynı zamanda üretim süreci sırasında ortaya çıkan ısıyı da kullanmaya dayanan uygulama. geleneksel enerji santrallerinde benzin, türbinleri çalıştırmak için buhar üretmek üzere suyu ısıtmakta kullanılır. türbinler elektrik üretmekte kullanılır. bu süreçte ortaya çıkan ısı çevreye bir atık olarak bırakılır. cojenerasyon uygulamasında ısı toplanır ve sıcak su veya başka amaçlarla kullanılır. cojenerasyon, benzinin çok daha verimli ve ucuza kullanılmasını sağlar, yerel binaları ısıtmak için gerekli ısı miktarı düştüğünden, elektrik talebi de düşer. türkçe birlikte üretim, beraber üretim de denmektedir.
(bkz: civa)
(bkz: mercury)
besin zincirlerinde, özellikle tatlı su ve deniz organizmalarında yoğun olarak bulunabilen ve zararlı etkilere yol açan zehirli metalik eleman. çok zehirli, gümüş rengi sıvı formunda bulunan bir ağır metal. oda sıcaklığında sıvı halde olan tek metaldir. buharları çok zehirlidir. hafıza zayıflığına, baş ağrısında ve sinir hastalıklarına neden olur. doğada cıva insana zarar vermeyen istikrarlı bileşikler içinde görülür. insanoğlu 3500 yıldan beri endüstriyel ve tarımsal amaçlarla cıvayı kullanmaya çalışmaktadır. cıva mantar öldürmede de kullanılır. cıva bileşikleri tarım ve kağıt endüstrisinde, plastik, pil, boya sanayiinde kullanılmaktadır. kömür ve petrol gibi fosil yakıtlarının kullanımı, madencilik, metalürji, çelik ve çimento üretimi de cıvanın ortaya çıkmasına yol açar.
fridanın her tablosun da onu sıkıştıran hapseden birşeylerin olduğunu ve onun bunlardan kaçmaya çalıştığını görürsünüz.
bu arada film çok güzel olmuştur hakkatten. salma hayek nasıl o rolu güzelce oynamış hala anlamış değilim. işte yönetmenlik de bu oluyormuş demek ki diyorum kendi kendime.
bu arada film çok güzel olmuştur hakkatten. salma hayek nasıl o rolu güzelce oynamış hala anlamış değilim. işte yönetmenlik de bu oluyormuş demek ki diyorum kendi kendime.
ing. buhar.
(bkz: vapor)
atmosfer ısı ve basıncında sıvı yada katı durumda bulunan maddelerin gaz hali.
(bkz: biyota)
belirli bir bölgede ya da çevrede bulunan bitki ve hayvan yaşamının bütünü.
(bkz: biyom)
belli bir doğal ortam ve iklimdeki bütün canlı organizmalardan oluşan karmaşık topluluk.
bir de sigara paketlerindeki en uzun olan uyarı yazısına bakın ne yazıyor... ya da ben yazayım:
"sigara dumanında benzen, nitrozamin, formaldehit ve hidrojensiyanit gibi kanser yapıcı maddeler bulunur."
ha bu yazıyı nerden mi okuyup yazdım tabii ki kendi paketimden.
gerçekten de tıpta da sigaradaki en kanserojen madde benzen halkaları diye geçer. tabi bu halkalar sizin dumanla yaptıklarınıza benzemez. onun kendi eğlenme tarzı vardır.
"sigara dumanında benzen, nitrozamin, formaldehit ve hidrojensiyanit gibi kanser yapıcı maddeler bulunur."
ha bu yazıyı nerden mi okuyup yazdım tabii ki kendi paketimden.
gerçekten de tıpta da sigaradaki en kanserojen madde benzen halkaları diye geçer. tabi bu halkalar sizin dumanla yaptıklarınıza benzemez. onun kendi eğlenme tarzı vardır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?