+ floydian dün seni rüyamda gördüm.
- hayırdır hocam.
+ sana kamyon çarpmış allah korusun ölmüşsün, sonra mezarını gördüm nur gibi bi ışık yayılıyor etrafa.
- allah allah.
+ meğer kamyonun farı götüne kaçmış.
- eueueh
+ ehuehu
(cidden yaşanmıştır.)
+necla ezana 5 dakika var başlamasak mı??
-aman haydar şimdiye kadar geçtin de sanki 5 dakikayı...
-aman haydar şimdiye kadar geçtin de sanki 5 dakikayı...
adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.
odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir.
fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanliş bir adrese gönderir.
tam bu sırada farklı bir yerde kadın kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayardaki maili görür, arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır..
odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür;
kime: sevgili karıma
konu: yeni ulaştım
tarih: 16 mayıs 2004
benden haber aldığına şaşıracağından eminim. burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. herşey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. umarım sende benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
not: burası çok sıcak ...
odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir.
fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanliş bir adrese gönderir.
tam bu sırada farklı bir yerde kadın kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayardaki maili görür, arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır..
odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür;
kime: sevgili karıma
konu: yeni ulaştım
tarih: 16 mayıs 2004
benden haber aldığına şaşıracağından eminim. burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. herşey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. umarım sende benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
not: burası çok sıcak ...
cindy crawford ve ercan bir gemi kazasi neticesinde ıssız adaya duserler.
ne yapsinlar can sikintisindan sabah aksam sevişirler. ancak bir suresonra ercan , durumdan zevk almamaya baslar .
cindy cildirir, ercana ne oldugunu sorar, ne isterse yapabilecegini soyler. her turlu fantaziye her seyiyle emrine amade oldugunu, nerede hata yaptiysa duzeltmeye calisacagini anlatir.
ercan inatla cindyye "istedigim seyi yapabilmen mumkun degil" der.
cindy caresizlik icinde israr eder ve her seyi goze aldigini soyler.
ercan en sonunda bir denemeye karar verir... once cindynin saclarinikisacik keser. sonra ustunu ortecek bicimde ceketini giydirir. kestigi saclardan biyik yapar. cindy, ne oldugunu anlamaya çalisirken ercan onu mumkun oldugu kadar erkege benzettikten sonra aksam olunca sahile gelmesini soyler.
aksam olur ve cindy erkek kiliginda sahile gelir bakar ercan mukemmel bir raki sofrasi hazirlamis ve masayi mezelerle doldurmustur.
ercan ve cindy masaya otururlar ve ercan elini kanka modunda,
cindynin omzuna koyar, bardagini cindyninkine tokusturur ve şöyle der:
ulan oğlum bir aydir kimi goturuyorum soylesem inanmazsin.
ne yapsinlar can sikintisindan sabah aksam sevişirler. ancak bir suresonra ercan , durumdan zevk almamaya baslar .
cindy cildirir, ercana ne oldugunu sorar, ne isterse yapabilecegini soyler. her turlu fantaziye her seyiyle emrine amade oldugunu, nerede hata yaptiysa duzeltmeye calisacagini anlatir.
ercan inatla cindyye "istedigim seyi yapabilmen mumkun degil" der.
cindy caresizlik icinde israr eder ve her seyi goze aldigini soyler.
ercan en sonunda bir denemeye karar verir... once cindynin saclarinikisacik keser. sonra ustunu ortecek bicimde ceketini giydirir. kestigi saclardan biyik yapar. cindy, ne oldugunu anlamaya çalisirken ercan onu mumkun oldugu kadar erkege benzettikten sonra aksam olunca sahile gelmesini soyler.
aksam olur ve cindy erkek kiliginda sahile gelir bakar ercan mukemmel bir raki sofrasi hazirlamis ve masayi mezelerle doldurmustur.
ercan ve cindy masaya otururlar ve ercan elini kanka modunda,
cindynin omzuna koyar, bardagini cindyninkine tokusturur ve şöyle der:
ulan oğlum bir aydir kimi goturuyorum soylesem inanmazsin.
mükemmel bir şeydir zira sokulan ince laflara ince cevaplar almak, birşey yazınca acaba şimdi nasıl cevap veracek diye düşünmek çok güzel şeylerdir ve her kız bu potansiyelesahip değildir.
greenangelina; cinsiyet: kadın; yaş: 27; ülke: abd
birisi kocamın ve benim ortak kredi kartı numarasını kullanarak internet’ten alış veriş yapmış. aldığı şeyler; bir arkadaşlık sitesine üyelik, porno dergiler, viagra ve güller. sanırım sayemizde yalnızlıktan kurtuldu. kendimi saint valentine gibi hissediyorum.
meali: o "birisi"nin kocam olabileceği aklıma bile gelmedi.
birisi kocamın ve benim ortak kredi kartı numarasını kullanarak internet’ten alış veriş yapmış. aldığı şeyler; bir arkadaşlık sitesine üyelik, porno dergiler, viagra ve güller. sanırım sayemizde yalnızlıktan kurtuldu. kendimi saint valentine gibi hissediyorum.
meali: o "birisi"nin kocam olabileceği aklıma bile gelmedi.
(bkz: kutsal kase)
ilk tanıdığım günden beri benim için özel bir yeri olan yazardır kendisi. anlayamadığım bir şekilde ona her zaman yakın hissettim kendimi ve herşeyimi paylaştım. yanlışlarımı söylediğinde gocunmadım, yanlışlarını söylediğimde gocunmadı. saatlerce süren muhabbetlerimizden hiç bir zaman sıkılmadım hatta konuşkan biri olmamama rağmen çenem açıldı . zaman geçtikçe kaybetmeye korktuğum ender insanlar arasına girdi hatta benim hakkımda yazdığı herşeye gözü kapalı "doğru demiştir" diyecek kadar güven duydum. günler ilerledikçe ona karşı hislerim belli bir noktayı geçti ve sonunda bu entry yazıldı. fazla söze gerek yok. edebi değeri "cin ali" kitaplarından daha yüksek olmayan bu entry bir ilan-ı aşk entrysi midir? ta kendisidir...
(bkz: sözlükteki kızların isimlerini öğrenme yolları)
(bkz: sahibinin çirkin olması mümkün olmayan telefon numaraları)
(bkz: sahibinin çirkin olması mümkün olmayan telefon numaraları)
bir bakımdan yanlış olan önermedir. çünkü: ortalama bir vajen uzunluğu 12-13 cm´dir ve dolayısıyla 12 cm ile 20 cm uzunluğundaki penislerde kadının alacağı zevk açısından bir fark yoktur. burada asıl önemli olan nokta bu önermede adı bile geçmeyen ama en önemli faktör olan "kalınlık"tır. çünkü kadınların aldığı zevk klitorisin ne kadar uyarıldığı ve vajen kanalının ne kadar genişletildiği ile orantılıdır. burada işlevden kasıt erken boşalmamak ise takdir edersiniz ki o da kalınlık kadar önemlidir.
tabi yine de herşey boy, kalınlık ve işlev olayında bitmez. bunlardan daha önemli konular da vardır önsevişme ve fantaziler gibi ama onlar ayrı birer başlık konusudur.
tabi yine de herşey boy, kalınlık ve işlev olayında bitmez. bunlardan daha önemli konular da vardır önsevişme ve fantaziler gibi ama onlar ayrı birer başlık konusudur.
+tık tık
-tuvalet çok dolu sifon da çalışmıyor, ayakta sıcıyorum su an neredeyse götüme değecek boklar
-tuvalet çok dolu sifon da çalışmıyor, ayakta sıcıyorum su an neredeyse götüme değecek boklar
5 tane rahibe öldükten sonra diğer tarafta onları önünde bir tas su ile zebani karşılar.zebani rahibelerin sıraya girmelerini ister.ilk rahibeye sorar:"penis hakkında ne biliyorsun?".rahibe yalnızca "dokundum"der.o zaman sadece ellerine suyu sür geç der zebani.ikinciyede aynı soruyu sorar.oda yalnızca gördüm der.o zaman suyu gözlerine sür ve geç der.o sırada 3. ile 4. rahibe yer değiştirir.zebani bunu görünce ne yapıyorsunuz der.
rahibe:
- arkadaş götünü yıkamadan ben bi ağzımı yıkasaydım...
rahibe:
- arkadaş götünü yıkamadan ben bi ağzımı yıkasaydım...
küresel ısınma´nın durdurulması için atılan en büyük adım.
herşeyi öğrenmek için çok çaba sarfeden ve sözlüğün kendisine çok şey kattığını düşünen, pink floyd ruhunu tam olarak oturtamamışsa da bütün hayatlarını bilip parçalarını neredeyse 24 saat dinleyen, pink floyd´u anlamanın hayatı anlamak olduğunu düşünen ve bu genç yaşında hayatı tam olarak anlayamayacağını da bilen, 40 yaşına kadar bu olayları çözse de çözmese de insanlara büyüklük taslamayacak olan, şu anda en azından forum/sözlük farkını iyi bildiğini düşünen yazar.
düşünce ve yazma özgürlüğünün olmadığı, hatta toplantı bile yapmanın yasak olduğu bir devirde iki kişi bir araya gelmeye korkarken, yasaklara uymayanların ağır şekilde cezalandırıldığı bir dönemde kuruldu beşiktaş...
güreş, boks, barfiks, jimnastik ve halterle başlayan branşlar kısa sürede duyulunca katılımlar çoğaldı ve kurucu osmanpaşa ve oğulları tarafından ilk yönetim kurulu kuruldu.
tabii, sporun suç sayıldığı bir ortamda ilk antrenmanlarda sporcuların suç işledikleri gerekçesiyle tutuklandıkları oldu! kulübün çalışmaları bir süre durduruldu.kulübün adı ancak osmanlı beşiktaş terbiye-i bedeniye adı altında çalışmalarına yeniden başlayabildi. 1909’da adı tekrar beşiktaş osmanlı jimnastik kulübü olarak değişti.
meşhur hasköy yangınının olduğu gün, beşiktaşlı gençler yangının nerede olduğunu ararken, taşkışla’da forma ve şortlarla futbol oynayan ingilizleri görürler. oyunu çok beğenen katip tevfik top birara dışarı kaçınca meşin yuvarlağı kapıp kaçar ve beşiktaşa getirir.
beşiktaş futbol takımının ilk temellerini beşiktaşlı bir genç olan şeref bey attı. tüm maddi sıkıntılar arasında beşiktaş’ın ilk futbol takımı kuruldu. en önemli amaç ise rakipleri galatasaray ve fenerbahçe ile bu şekilde de rekabete girilebileceğine inanılmasıydı..
1920 yılında istanbul türk idman birliği iki grup halinde oynandı. 23 temmuz’da yapılan beşiktaş-darüşşafaka müsabakasını beşiktaş alarak şampiyon oldu.
1921-22 sezonunda bjk, 2. kez pazar ligine katıldı. 14 maçta 10 galibiyet ve 4 beraberlikle tekrar şampiyon oldu.
1923-24 kurtuluş savaşı bitiminde yeni bir döneme giren bjk 22 ağustos’taki final maçını da alarak şampiyon oldu.
üçüncülükler serisi!
1924-25 sezonunda 24 takımın katıldığı mücadelede beşiktaş galatasaray’a yenilerek 3. oldu.
1925-26 sezonunda maçlarda eliminasyon sistemine geçildi. çok zayıf bir takıma yenilerek elenen bjk sezona veda etti. g.saray 1. oldu.
1926-27 yılında lig bjk, gs, fb, vefa, süleymaniye, beykoz, harbişye arasında oynandı. beşitaş gs ve fb’nin ardından üçüncü oldu.
1927-28 sezonu amsterdam olimpiyatları nedeni ile yapılmadı
1928-29 beşiktaş yine gs ve fb’nin ardından üçüncü oldu.
1929-30 beşiktaş yine fb ve gs’nin ardından üçüncü olabildi.
1930-31 beşiktaş yine fb ve gs’nin ardından üçüncü olabildi.
olaylı lig!
1931-32 maç hasılatları konusunda federasyonla anlaşamayan fb ve gs ligden çekilince ilk yarıyı bjk lider kapadı. ikinci devre o da ligden çekildi, çünkü iki ezeli rakibi yokken oynamak anlamsızdı.
ilk ikincilik!
1932-33 sezonunda ilk ikincilik alındı. fb ile ezeli maçını oynanyan bjk ilk kez burada kara kartal lakabını aldı.
ve şampiyonluk!
1933-34 sezonunda rakiplerini geride bırakan bjk şampiyon oldu.
1934-35 sezonuna fıtına gibi giren bjk kulüp içinde cıkan iç savaşlar sonucu 3. olabildi. huzursuzluğun nedeni seref bey’in çabalarıyla kurulan bir tesise onun isminin verilmemesi idi.
1935-36 huzursuzluk devam etti ve bu sezon da 3. olarak kapatıldı.
averaj sistemi!
1937-38 getirilen bu sistemle namağlup olarak ligi 3. bitirdi..
muhteşem bir dönem!
1938-39 bu sezondan itibaren bjk tam 5 kez üst üste şampiyon oldu!
18de 18!
1940-41 sezonunda bjk rekorlar kırarak yine şampiyon oldu. 18 maçın 18’ini de aldı.
1941-43 muhreşem bir beşiktaş.. gol krallıkları ve şampiyonluk!
bu sezondan sonra puanlama değişti. galibiyet 2, beraberlik 1 puan oldu...
1943-44 şampiyonluğun yine en büyüyk adayı olan bjk tek yenilgisi olmasına rağmen aldığı 2 beraberlikle 2. oldu.
1944-45 ’’tamam beşiktaş bitti. artık bir daha şampiyon olamaz’’ sözlerine bjk’lı hakkı baba’nın cevabı ’’karşılık vermeye gerek yok! biz cevabımızı sahada veririz’’ oldu. gerçekten cevaplarını sahada verdiler ve kartal bu sezon da şampiyon oldu.
1945-46 yenilmiyordu beşiktaş... bu sezon da şampiyonluk!
1946-47 parlak olmayan dönemler.. üçüncülük!
1947-48-49 ikincilik!
1949-50 bu sezon ve sonraki sezonda da şampiyonluk!
ilk profesyonel şampiyonluk!
1951-52 il türkiye profesyonel ligi.. futbol çığ gibi yayılıyor ve peşinden bir sürü insanı sürüklüyor! rakiplerine 7 puan fark atan bjk yine şampiyon..
1952-53 sezonu fb’nin ardından ikincilik..
1953-54 yine zirve, yine şampiyonluk!
1954-55 averaj kurbanı olan bjk ikincilik!
1955-56 averaj kurbanı olan bjk üçüncülük!
1956-57 bjk taraftarı kahroldu! ilk kez 5. sıraya düşüldü..
1957-58 toparlanamayan bjk ligi 4. bitirdi!
milli lig
1957-58 federasyon kupası adı altında lige çıkan bjk, gs ve fb2yi yenerek şampiyon oldu.!
1959 dev mücadele! ve şampiyonluk
1962-63 şampiyonluk kıl payı gs’a kaptırıldı!
1963-64 şampiyonluk kıl payı fb’ye kaptırıldı!
1965-66 şampiyonluk!
1966-67 şampiyonluk
karanlık yıllar!!
1967-81 yılları arası bjk için karanlık yıllar oldu!
1967-68 2.lik!
1968-69 3.lük!
1969-70 9.luk!
1970-71 6.lık!
1971-72 4.lük!
1972-73 6.lık!
1973-74 2.lik!
1974-75 5.lik!
1975-76 11.lik!
1976-77 4.lük!
1977-78 5.lik!
1979-80 11.lik!
1980-81 5.lik!
1981-82 uzun aradan sonra yine şampiyonluk.. ’’en centilmen takım’’ ünvanı..
1982-83 5.lik!
1983-84 4.lük!
1984-85 averajla 2.lik!
1985-86 averajla şampiyon!
1986-87 2.lik!
1987-88 2.lik!
1988-89 2.lik!
1989-90 şampiyonluk!
1990-91 şampiyonluk!
1992-93 2.lik!
1993-94 4.lük!
1994-95 şampiyonluk!
başarilari
1919/20 istanbul türk idman birliği ligi
1920/21 istanbul türk idman birliği ligi
1921/22 istanbul pazar ligi
1923/24 istanbul amatör ligi
1933/34 türkiye ligi, istanbul amatör ligi
1934/35 istanbul silt kupası
1937/38 tayyare kupası
1938/39 istanbul amatör ligi
1939/40 istanbul amatör ligi
1940/41 milli küme, istanbul amatör ligi
1941/42 istanbul amatör ligi, istanbul kupası
1942/43 istanbul amatör ligi
1943/44 maarif kupası, istanbul kupası, izmir fuar kupası
1944/45 istanbul amatör ligi, başbakanlık kupası
1945/46 istanbul amatör ligi, istanbul kupası
1946/47 maarif kupası 1947/48 başbakanlık kupası, tasvir kupası
1949/50 istanbul amatör ligi
1950/51 türkiye ligi, istanbul amatör ligi
1951/52 istanbul profesyonel ligi, istanbul kupası, izmir basin kupası
1952/53 zafer kupası, istanbul spor yazarları birliği kupası
1953/54 istanbul profesyonel ligi
1956/57 türkiye ligi
1957/58 türkiye ligi
1958/59 ankara kupası
1959/60 türkiye profesyonel ligi
1962/63 doğuya yardım kupası, ali sami yen - seref bey kupası
1964/65 türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1965/66 türkiye profesyonel birinci ligi, türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası, spor-toto kupası
1966/67 türkiye profesyonel birinci ligi, cumhurbaşkanlığı kupası
1968/69 spor-toto kupası
1969/70 spor-toto kupası
1971/72 türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1972/73 türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1973/74 başbakanlık kupası
1974/75 federasyon (türkiye) kupası, cumhurbaşkanlığı kupası, türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1976/77 başbakanlık kupası
1981/82 türkiye profesyonel ligi, federasyon kupası, polis vakfı kupası
1983/84 türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1984/85 türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1985/86 türkiye profesyonel ligi, cumhurbaşkanlığı kupası
1987/88 başbakanlık kupası
1988/89 federasyon kupası (türkiye) cup, cumhurbaşkanlığı kupası, türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1989/90 türkish profesyonel ligi, federasyon (türkiye) kupası, türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1990/91 türkiye profesyonel ligi, türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1991/92 türkiye profesyonel ligi, cumhurbaşkanlığı kupası
1993/94 federasyon (türkiye) kupası, cumhurbaşkanlığı kupası, türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1994/95 türkiye profesyonel ligi
1996/97 türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası, başbakanlık kupası
1997/98 federasyon (türkiye) kupası, cumhurbaşkanlığı kupası
amblem
kulüp arması ve anlamı
beşiktaş’ın kulüp arması kuruluş tarihini simgelemektedir. armadaki ilk beyaz çubuk biri (1), üç siyah çubuk üçü (3), ikinci beyaz çubuk da ikinci biri (1) ifade etmektedir. armanın tümü dokuz parçadan oluşmaktadır ki bu dört rakam yan yana geldiği zaman hicri takvimdeki 1319’u meydana getirir. bu rakamın rumi yıl karşılığı ise beşiktaş kulübü’nün kuruluş yılı olan 1903’dür.
amblem’deki türk bayrağı ise turkiye futbol federasyonu’nun hediyesidir.
beşiktaş türk bayrağını kullanma hakkını yunan milli takımıyla oynanan bir maçta türk milli takımını temsil ettiği için almıştır. başka hiçbir türk kulübünün böyle bir hakkı yoktur.
unutulmayanlar
beşiktaş, türkiye’de kurulan ilk spor kulübü.. istanbul ligini kazanan ilk kulüp.. en büyük penaltıcılar, en büyük voleciler hep beşiktaşın.. 5 yıl üst üste olmak üzere 8 yılda 7 şampiyonluk kazanan tek takım..
ilk kurulan spor kulubu (1903)
ilk tescil edilen spor klubu(1910)
ilk spor tesisi ve lokali kuran kulup(akaretler-1909)
ulu onder ataturk’un ilk ilgilendigi ve ziyaret ettigi kulup(1914)
balkan, canakkale ve istiklal savaslarinda en fazla sehit veren kulup
ilk resmi istanbul ligi sampiyonu(1924)
en fazla resmi istanbul ligi sampiyonu(15 kez)
ust uste bes yil istanbul sampiyonu olan tek kulup(1939-1943)
istanbul liglerinde en fazla gol atan takim(1 sezonda 90 gol, 8 yilda 599 gol)
resmi ligde 18 macta 18 galibiyet alan takim
resmi liglerde en fazla "namaglup sampiyon" olan takim(7 kez)
turk milli takimi’ni temsil hakki verilen tek takim
ambleminde ayyildiz olan tek kulup
ecnebilere karsi en iyi neticeleri alan kulup
ilk eskirim sampiyonu kulup
ilk atletizm sampiyonu kulup
ilk gures sampiyonu takim
ilk voleybol sampiyonu takim
en fazla centilmenlik kupasi aalan takim(19 kez)
ilk basbakanlik kupasi
ilk federasyon kupasi
20 takim arasinda yapilan ilk turkiye ligi’nde sampiyon olan takim
genc takimlar futbo ligi’nde en cok lstanbul ve turkiye sampiyonu olan kulup(30 kez)
otimpiyatlara ilk defa bayan sporcu yollayan kulup (1936-berlin)
eskrimde balkan sampiyonu olan kulup
"19 mayis genclik ve spor bayrami" fikrini ortaya atip uygulamasini ve kanunlasmasini saglayan kulup
ulkemizde ilk defa sahnede spor gosterisi ve jimnastik hareketi duzenleyen kulup (1910) (kadikoy apollon sinemasi)
grekoromen guresi, oncetikle kuluplere, daha sonra da turkiye’ye yayan kulup
ilk sualti sportari yapan kulüp
ilk kitalar arasi seyahat yapan kulup(usa)
i!k boks subesi kuran antronerler yetistiren kulup
atletizm, eskrim, boks, basketbol, gures ve futbolda turkiye sampiyonluklan olan kulup
avrupa takimlarina en fazla oyuncu veren kulup
turkiye’de dekatlon yarislari yapan ilk kulup
istanbul’da ilk defa beynelminel gures turnuvasi yoneten kulup(1910-1911)
turk milli takimi’ni temsil hakki verilen tek takim
sirikla atlamayi turkiye’ye getiren kulup(ressam namik ismail)
ilk maraton musabakasini kazanan sporcu besiktasli "maratoncu ibrahim" dir
ilk "atis poligonunu" kuran kulup
okullarda "beden terbiyesi" dersleri veren kulup
turkiye’nin en zengin tesislerine sahip kulubu
turkiyede gokdeleni olan tek kulup
turkiyede her bransta "spor okullari" acan tek kulup
altyapisindan futbolcu yetistiren tek kulup
turkiye liginde namaglup sampiyon olan tek takim
uc buyukler arasinda en fazla kupayi elinde bulunduran kulup
ust uste 56 mac yenilmeyen "yenilmez armada"
ust uste en fazla arka arkaya galip gelen takim(18 kez)
iki senede sadece 1 yenilgi alan tek takim
resmi bir macta 10 gol atan tek kulup
fenerbahce’yi ve galatasaray’i dunya uzerinde en cok yenen kulup
inonu stadinda 10 sene hicbir anadolu takimina yenilmeyen tek takim (taaki trabzon maglubiyetine kadar)
kulüp başkanlari
1903-1908 m. samil osmanoglu
1908-1911 sükrü pasa
1911-1918 fuat pasa
1918-1923 fuat balkan
1923-1924 salih bey
1924-1926 ahmet fetgeri aseni
1926-1932 dr. emin sükru kurt
1932-1935 a. ziya karamürsel
1935-1937 fuat balkan
1937-1938 recep peker
1938-1939 a. ziya karamürsel
1939-1940 yusuf özay erdem
1940-1941 yusuf ziya erdem
1941-1942 a. ziya karamürsel
1942-1950 a. ziya kozanoglu
1950-1951 ekrem amaç
1951-1955 s. fuat keçeçi
1955-1956 tahir sögütlü
1956-1957 danyal akbel
1957-1958 nuri togay
1958-1959 ferhat nasir
1959-1960 nuri togay
1960-1963 hakki yeten
1963-1964 selahattin akel
1964-1966 hakki yeten
1966-1967 hasan salman
1967-1969 talat asal
1969-1970 rüstü erkus - nuri togay
1970-1971 agasi sen
1971-1972 himmet ünlü
1972-1973 sekip okçuoglu
1973-1977 mehmet üstünkaya
1977-1977 sevket belgin
1977-1980 gazi akinal
1980-1980 huseyin cevahir - alp göksan
1980-1981 riza kumruoglu
1981-1984 mehmet üstünkaya
1984-2000 süleyman seba
2000-20.. serdar bilgili
gol krallari
1963-1964 sezonu : güven önüt
30 maç, 19 gol
1989-1990 sezonu : feyyaz uçar
34 maç, 28 gol
neden karakartal?
beşiktaş’a bu lakap kara bir günde takıldı. bir gün önce takıma hayatını adayan şeref beyi kaybeden beşiktaş fenerbahçe ile çok önemli hayati bir maça çıkıyordu. beraberlik ya da yenilgi ile şampiyonluğa veda edecekti. işte böyle bir günde 90 dakika rakip kaleye müthiş akınlar yaptılar. tribünlerdeki seyircilerin ’kartallar gibi saldırıyorlar. herbiri birer kartal!’ benzetmesi ile o günden beri kara kartal lakabını taşır beşiktaş.. o gün golsüzlük bozulmamış, şampiyonluğa veda edilmişti, ancak kalıcı olan birşey vardı. o da kara kartal’dı.
neden siyah beyaz?
balkan savaşından osmanlı imparatorluğu yenik çıkmıştı. koskoca balkan toprakları artık yoktu. ülkede bu durum büyük üzüntü yarattı. özellikle gençler savaşın sonucunu uzun süre kabullenemediler. bu ortamda, adı daha sonra beşiktaş osmanlı jimnastik kulübü olarak değiştirilen kulübün üyeleri balkan savaşlarında verilen kayıpların anısına renkleri içinde bulunan kırmızıyı siyaha çevirmeye ve balkan toprakları geri alınıncaya kadar spor alanlarında siyah-beyaz renklerle mücadele vermeye karar verirler.
ama ondan sonraki yıllarda balkan toprakları geri alınamadığından beşiktaş’ın renkleri kırmızı-beyaz’a döndürülmeden siyah-beyaz olarak kalır.
macsonuclari net
güreş, boks, barfiks, jimnastik ve halterle başlayan branşlar kısa sürede duyulunca katılımlar çoğaldı ve kurucu osmanpaşa ve oğulları tarafından ilk yönetim kurulu kuruldu.
tabii, sporun suç sayıldığı bir ortamda ilk antrenmanlarda sporcuların suç işledikleri gerekçesiyle tutuklandıkları oldu! kulübün çalışmaları bir süre durduruldu.kulübün adı ancak osmanlı beşiktaş terbiye-i bedeniye adı altında çalışmalarına yeniden başlayabildi. 1909’da adı tekrar beşiktaş osmanlı jimnastik kulübü olarak değişti.
meşhur hasköy yangınının olduğu gün, beşiktaşlı gençler yangının nerede olduğunu ararken, taşkışla’da forma ve şortlarla futbol oynayan ingilizleri görürler. oyunu çok beğenen katip tevfik top birara dışarı kaçınca meşin yuvarlağı kapıp kaçar ve beşiktaşa getirir.
beşiktaş futbol takımının ilk temellerini beşiktaşlı bir genç olan şeref bey attı. tüm maddi sıkıntılar arasında beşiktaş’ın ilk futbol takımı kuruldu. en önemli amaç ise rakipleri galatasaray ve fenerbahçe ile bu şekilde de rekabete girilebileceğine inanılmasıydı..
1920 yılında istanbul türk idman birliği iki grup halinde oynandı. 23 temmuz’da yapılan beşiktaş-darüşşafaka müsabakasını beşiktaş alarak şampiyon oldu.
1921-22 sezonunda bjk, 2. kez pazar ligine katıldı. 14 maçta 10 galibiyet ve 4 beraberlikle tekrar şampiyon oldu.
1923-24 kurtuluş savaşı bitiminde yeni bir döneme giren bjk 22 ağustos’taki final maçını da alarak şampiyon oldu.
üçüncülükler serisi!
1924-25 sezonunda 24 takımın katıldığı mücadelede beşiktaş galatasaray’a yenilerek 3. oldu.
1925-26 sezonunda maçlarda eliminasyon sistemine geçildi. çok zayıf bir takıma yenilerek elenen bjk sezona veda etti. g.saray 1. oldu.
1926-27 yılında lig bjk, gs, fb, vefa, süleymaniye, beykoz, harbişye arasında oynandı. beşitaş gs ve fb’nin ardından üçüncü oldu.
1927-28 sezonu amsterdam olimpiyatları nedeni ile yapılmadı
1928-29 beşiktaş yine gs ve fb’nin ardından üçüncü oldu.
1929-30 beşiktaş yine fb ve gs’nin ardından üçüncü olabildi.
1930-31 beşiktaş yine fb ve gs’nin ardından üçüncü olabildi.
olaylı lig!
1931-32 maç hasılatları konusunda federasyonla anlaşamayan fb ve gs ligden çekilince ilk yarıyı bjk lider kapadı. ikinci devre o da ligden çekildi, çünkü iki ezeli rakibi yokken oynamak anlamsızdı.
ilk ikincilik!
1932-33 sezonunda ilk ikincilik alındı. fb ile ezeli maçını oynanyan bjk ilk kez burada kara kartal lakabını aldı.
ve şampiyonluk!
1933-34 sezonunda rakiplerini geride bırakan bjk şampiyon oldu.
1934-35 sezonuna fıtına gibi giren bjk kulüp içinde cıkan iç savaşlar sonucu 3. olabildi. huzursuzluğun nedeni seref bey’in çabalarıyla kurulan bir tesise onun isminin verilmemesi idi.
1935-36 huzursuzluk devam etti ve bu sezon da 3. olarak kapatıldı.
averaj sistemi!
1937-38 getirilen bu sistemle namağlup olarak ligi 3. bitirdi..
muhteşem bir dönem!
1938-39 bu sezondan itibaren bjk tam 5 kez üst üste şampiyon oldu!
18de 18!
1940-41 sezonunda bjk rekorlar kırarak yine şampiyon oldu. 18 maçın 18’ini de aldı.
1941-43 muhreşem bir beşiktaş.. gol krallıkları ve şampiyonluk!
bu sezondan sonra puanlama değişti. galibiyet 2, beraberlik 1 puan oldu...
1943-44 şampiyonluğun yine en büyüyk adayı olan bjk tek yenilgisi olmasına rağmen aldığı 2 beraberlikle 2. oldu.
1944-45 ’’tamam beşiktaş bitti. artık bir daha şampiyon olamaz’’ sözlerine bjk’lı hakkı baba’nın cevabı ’’karşılık vermeye gerek yok! biz cevabımızı sahada veririz’’ oldu. gerçekten cevaplarını sahada verdiler ve kartal bu sezon da şampiyon oldu.
1945-46 yenilmiyordu beşiktaş... bu sezon da şampiyonluk!
1946-47 parlak olmayan dönemler.. üçüncülük!
1947-48-49 ikincilik!
1949-50 bu sezon ve sonraki sezonda da şampiyonluk!
ilk profesyonel şampiyonluk!
1951-52 il türkiye profesyonel ligi.. futbol çığ gibi yayılıyor ve peşinden bir sürü insanı sürüklüyor! rakiplerine 7 puan fark atan bjk yine şampiyon..
1952-53 sezonu fb’nin ardından ikincilik..
1953-54 yine zirve, yine şampiyonluk!
1954-55 averaj kurbanı olan bjk ikincilik!
1955-56 averaj kurbanı olan bjk üçüncülük!
1956-57 bjk taraftarı kahroldu! ilk kez 5. sıraya düşüldü..
1957-58 toparlanamayan bjk ligi 4. bitirdi!
milli lig
1957-58 federasyon kupası adı altında lige çıkan bjk, gs ve fb2yi yenerek şampiyon oldu.!
1959 dev mücadele! ve şampiyonluk
1962-63 şampiyonluk kıl payı gs’a kaptırıldı!
1963-64 şampiyonluk kıl payı fb’ye kaptırıldı!
1965-66 şampiyonluk!
1966-67 şampiyonluk
karanlık yıllar!!
1967-81 yılları arası bjk için karanlık yıllar oldu!
1967-68 2.lik!
1968-69 3.lük!
1969-70 9.luk!
1970-71 6.lık!
1971-72 4.lük!
1972-73 6.lık!
1973-74 2.lik!
1974-75 5.lik!
1975-76 11.lik!
1976-77 4.lük!
1977-78 5.lik!
1979-80 11.lik!
1980-81 5.lik!
1981-82 uzun aradan sonra yine şampiyonluk.. ’’en centilmen takım’’ ünvanı..
1982-83 5.lik!
1983-84 4.lük!
1984-85 averajla 2.lik!
1985-86 averajla şampiyon!
1986-87 2.lik!
1987-88 2.lik!
1988-89 2.lik!
1989-90 şampiyonluk!
1990-91 şampiyonluk!
1992-93 2.lik!
1993-94 4.lük!
1994-95 şampiyonluk!
başarilari
1919/20 istanbul türk idman birliği ligi
1920/21 istanbul türk idman birliği ligi
1921/22 istanbul pazar ligi
1923/24 istanbul amatör ligi
1933/34 türkiye ligi, istanbul amatör ligi
1934/35 istanbul silt kupası
1937/38 tayyare kupası
1938/39 istanbul amatör ligi
1939/40 istanbul amatör ligi
1940/41 milli küme, istanbul amatör ligi
1941/42 istanbul amatör ligi, istanbul kupası
1942/43 istanbul amatör ligi
1943/44 maarif kupası, istanbul kupası, izmir fuar kupası
1944/45 istanbul amatör ligi, başbakanlık kupası
1945/46 istanbul amatör ligi, istanbul kupası
1946/47 maarif kupası 1947/48 başbakanlık kupası, tasvir kupası
1949/50 istanbul amatör ligi
1950/51 türkiye ligi, istanbul amatör ligi
1951/52 istanbul profesyonel ligi, istanbul kupası, izmir basin kupası
1952/53 zafer kupası, istanbul spor yazarları birliği kupası
1953/54 istanbul profesyonel ligi
1956/57 türkiye ligi
1957/58 türkiye ligi
1958/59 ankara kupası
1959/60 türkiye profesyonel ligi
1962/63 doğuya yardım kupası, ali sami yen - seref bey kupası
1964/65 türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1965/66 türkiye profesyonel birinci ligi, türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası, spor-toto kupası
1966/67 türkiye profesyonel birinci ligi, cumhurbaşkanlığı kupası
1968/69 spor-toto kupası
1969/70 spor-toto kupası
1971/72 türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1972/73 türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1973/74 başbakanlık kupası
1974/75 federasyon (türkiye) kupası, cumhurbaşkanlığı kupası, türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1976/77 başbakanlık kupası
1981/82 türkiye profesyonel ligi, federasyon kupası, polis vakfı kupası
1983/84 türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1984/85 türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1985/86 türkiye profesyonel ligi, cumhurbaşkanlığı kupası
1987/88 başbakanlık kupası
1988/89 federasyon kupası (türkiye) cup, cumhurbaşkanlığı kupası, türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1989/90 türkish profesyonel ligi, federasyon (türkiye) kupası, türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1990/91 türkiye profesyonel ligi, türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1991/92 türkiye profesyonel ligi, cumhurbaşkanlığı kupası
1993/94 federasyon (türkiye) kupası, cumhurbaşkanlığı kupası, türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası
1994/95 türkiye profesyonel ligi
1996/97 türkiye spor yazarları derneği (tsyd) kupası, başbakanlık kupası
1997/98 federasyon (türkiye) kupası, cumhurbaşkanlığı kupası
amblem
kulüp arması ve anlamı
beşiktaş’ın kulüp arması kuruluş tarihini simgelemektedir. armadaki ilk beyaz çubuk biri (1), üç siyah çubuk üçü (3), ikinci beyaz çubuk da ikinci biri (1) ifade etmektedir. armanın tümü dokuz parçadan oluşmaktadır ki bu dört rakam yan yana geldiği zaman hicri takvimdeki 1319’u meydana getirir. bu rakamın rumi yıl karşılığı ise beşiktaş kulübü’nün kuruluş yılı olan 1903’dür.
amblem’deki türk bayrağı ise turkiye futbol federasyonu’nun hediyesidir.
beşiktaş türk bayrağını kullanma hakkını yunan milli takımıyla oynanan bir maçta türk milli takımını temsil ettiği için almıştır. başka hiçbir türk kulübünün böyle bir hakkı yoktur.
unutulmayanlar
beşiktaş, türkiye’de kurulan ilk spor kulübü.. istanbul ligini kazanan ilk kulüp.. en büyük penaltıcılar, en büyük voleciler hep beşiktaşın.. 5 yıl üst üste olmak üzere 8 yılda 7 şampiyonluk kazanan tek takım..
ilk kurulan spor kulubu (1903)
ilk tescil edilen spor klubu(1910)
ilk spor tesisi ve lokali kuran kulup(akaretler-1909)
ulu onder ataturk’un ilk ilgilendigi ve ziyaret ettigi kulup(1914)
balkan, canakkale ve istiklal savaslarinda en fazla sehit veren kulup
ilk resmi istanbul ligi sampiyonu(1924)
en fazla resmi istanbul ligi sampiyonu(15 kez)
ust uste bes yil istanbul sampiyonu olan tek kulup(1939-1943)
istanbul liglerinde en fazla gol atan takim(1 sezonda 90 gol, 8 yilda 599 gol)
resmi ligde 18 macta 18 galibiyet alan takim
resmi liglerde en fazla "namaglup sampiyon" olan takim(7 kez)
turk milli takimi’ni temsil hakki verilen tek takim
ambleminde ayyildiz olan tek kulup
ecnebilere karsi en iyi neticeleri alan kulup
ilk eskirim sampiyonu kulup
ilk atletizm sampiyonu kulup
ilk gures sampiyonu takim
ilk voleybol sampiyonu takim
en fazla centilmenlik kupasi aalan takim(19 kez)
ilk basbakanlik kupasi
ilk federasyon kupasi
20 takim arasinda yapilan ilk turkiye ligi’nde sampiyon olan takim
genc takimlar futbo ligi’nde en cok lstanbul ve turkiye sampiyonu olan kulup(30 kez)
otimpiyatlara ilk defa bayan sporcu yollayan kulup (1936-berlin)
eskrimde balkan sampiyonu olan kulup
"19 mayis genclik ve spor bayrami" fikrini ortaya atip uygulamasini ve kanunlasmasini saglayan kulup
ulkemizde ilk defa sahnede spor gosterisi ve jimnastik hareketi duzenleyen kulup (1910) (kadikoy apollon sinemasi)
grekoromen guresi, oncetikle kuluplere, daha sonra da turkiye’ye yayan kulup
ilk sualti sportari yapan kulüp
ilk kitalar arasi seyahat yapan kulup(usa)
i!k boks subesi kuran antronerler yetistiren kulup
atletizm, eskrim, boks, basketbol, gures ve futbolda turkiye sampiyonluklan olan kulup
avrupa takimlarina en fazla oyuncu veren kulup
turkiye’de dekatlon yarislari yapan ilk kulup
istanbul’da ilk defa beynelminel gures turnuvasi yoneten kulup(1910-1911)
turk milli takimi’ni temsil hakki verilen tek takim
sirikla atlamayi turkiye’ye getiren kulup(ressam namik ismail)
ilk maraton musabakasini kazanan sporcu besiktasli "maratoncu ibrahim" dir
ilk "atis poligonunu" kuran kulup
okullarda "beden terbiyesi" dersleri veren kulup
turkiye’nin en zengin tesislerine sahip kulubu
turkiyede gokdeleni olan tek kulup
turkiyede her bransta "spor okullari" acan tek kulup
altyapisindan futbolcu yetistiren tek kulup
turkiye liginde namaglup sampiyon olan tek takim
uc buyukler arasinda en fazla kupayi elinde bulunduran kulup
ust uste 56 mac yenilmeyen "yenilmez armada"
ust uste en fazla arka arkaya galip gelen takim(18 kez)
iki senede sadece 1 yenilgi alan tek takim
resmi bir macta 10 gol atan tek kulup
fenerbahce’yi ve galatasaray’i dunya uzerinde en cok yenen kulup
inonu stadinda 10 sene hicbir anadolu takimina yenilmeyen tek takim (taaki trabzon maglubiyetine kadar)
kulüp başkanlari
1903-1908 m. samil osmanoglu
1908-1911 sükrü pasa
1911-1918 fuat pasa
1918-1923 fuat balkan
1923-1924 salih bey
1924-1926 ahmet fetgeri aseni
1926-1932 dr. emin sükru kurt
1932-1935 a. ziya karamürsel
1935-1937 fuat balkan
1937-1938 recep peker
1938-1939 a. ziya karamürsel
1939-1940 yusuf özay erdem
1940-1941 yusuf ziya erdem
1941-1942 a. ziya karamürsel
1942-1950 a. ziya kozanoglu
1950-1951 ekrem amaç
1951-1955 s. fuat keçeçi
1955-1956 tahir sögütlü
1956-1957 danyal akbel
1957-1958 nuri togay
1958-1959 ferhat nasir
1959-1960 nuri togay
1960-1963 hakki yeten
1963-1964 selahattin akel
1964-1966 hakki yeten
1966-1967 hasan salman
1967-1969 talat asal
1969-1970 rüstü erkus - nuri togay
1970-1971 agasi sen
1971-1972 himmet ünlü
1972-1973 sekip okçuoglu
1973-1977 mehmet üstünkaya
1977-1977 sevket belgin
1977-1980 gazi akinal
1980-1980 huseyin cevahir - alp göksan
1980-1981 riza kumruoglu
1981-1984 mehmet üstünkaya
1984-2000 süleyman seba
2000-20.. serdar bilgili
gol krallari
1963-1964 sezonu : güven önüt
30 maç, 19 gol
1989-1990 sezonu : feyyaz uçar
34 maç, 28 gol
neden karakartal?
beşiktaş’a bu lakap kara bir günde takıldı. bir gün önce takıma hayatını adayan şeref beyi kaybeden beşiktaş fenerbahçe ile çok önemli hayati bir maça çıkıyordu. beraberlik ya da yenilgi ile şampiyonluğa veda edecekti. işte böyle bir günde 90 dakika rakip kaleye müthiş akınlar yaptılar. tribünlerdeki seyircilerin ’kartallar gibi saldırıyorlar. herbiri birer kartal!’ benzetmesi ile o günden beri kara kartal lakabını taşır beşiktaş.. o gün golsüzlük bozulmamış, şampiyonluğa veda edilmişti, ancak kalıcı olan birşey vardı. o da kara kartal’dı.
neden siyah beyaz?
balkan savaşından osmanlı imparatorluğu yenik çıkmıştı. koskoca balkan toprakları artık yoktu. ülkede bu durum büyük üzüntü yarattı. özellikle gençler savaşın sonucunu uzun süre kabullenemediler. bu ortamda, adı daha sonra beşiktaş osmanlı jimnastik kulübü olarak değiştirilen kulübün üyeleri balkan savaşlarında verilen kayıpların anısına renkleri içinde bulunan kırmızıyı siyaha çevirmeye ve balkan toprakları geri alınıncaya kadar spor alanlarında siyah-beyaz renklerle mücadele vermeye karar verirler.
ama ondan sonraki yıllarda balkan toprakları geri alınamadığından beşiktaş’ın renkleri kırmızı-beyaz’a döndürülmeden siyah-beyaz olarak kalır.
macsonuclari net
+şirin baba, şirin baba
-kaldıralım artık bu baba sıfatını aramızdan...
-kaldıralım artık bu baba sıfatını aramızdan...
eğer kordon dendiğinde aklınıza elektrikli ev aletlerinin dışında bir yer ismi geliyorsa; körfez kokusu nedir biliyorsanız, hilton’un yapıldığı tarihi hatırlayabiliyorsanız, fame city’de deliler gibi eğlenip çıktığınızda ‘’vay be bizim de bir gökdelenimiz var’’ dediyseniz; tam 35 ve 35 buçuk kavramları size bir şey ifade ediyorsa;
gevrek, çiğdem, domat, nohut, kilorak gibi sözcükleri kullanıyorsanız, boyoz kelimesi size bir şeyler hatırlatıyorsa, arapsaçı turp otu, dalagan, istifno, ebegümeci deniz börülcesi nedir biliyorsanız;
konuşurken arada bir diliniz istemeseniz de ‘’geliyom, gidiyom, yapcan, gelcen, etcen...’’ şeklinde sürçebiliyorsa;
gördüğünüz her gökdeleni hiltonla kıyaslıyorsanız, ‘’churchill’de çay içtim’’ dediyseniz;
elinizde hasan tahsin anıtının ya da atatürk anıtının yanındayken çekilmiş bir fotoğraf varsa, karşıyaka denince aklınıza güzel kızlar geliyorsa, bir kerecik dahi kıbrıs şehitlerinde sevgilinizle el ele dolaştıysanız;
park sorunu, trafik sorunu, kara kış ne demek bilmiyorsanız; kar görmek için sabuncu beli’ne ya da manisa spil’e gittiyseniz;
zeybek havası duyduğunuzda içiniz cız edip kalkarak oynayasınız geliyorsa, ‘’kalbim ege’de kaldı’’ şarkısını kendinizle özleştirebiliyorsanız ‘’ağustos sıcağı’’ kavramından nefret ediyorsanız;
9 eylül size üniversite dışında şeyler de hatırlatıyorsa,
kumrunun aslında bir kuş olmadığını, çok da lezzetli olduğunu düşünüyorsanız, hıdrellez denince sokaklarda yakılan ateşler aklınıza geliyorsa;
behçet uz’un kim olduğunu biliyorsanız; attila ilhan, can yücel, sezen aksu isimlerini duyduğunuzda şöyle bir kabarıyorsanız,
şimdiye kadar kaç kişinin ‘’körfezi temizleyeceğim...!’’ dediğini hatırlayabiliyorsanız, bugüne kadar bir kere bile olsa sevinç’in önünde buluştuysanız;
ünüversite denince aklınıza iki tane, özel okul denince de sayılı isim geliyorsa;
sıcakkanlıysanız, paraşüt kulesinden atladıysanız ya da atlayan tanıdıklarınız varsa, fuardaki gölde kuğulara bindiyseniz, her sene ağustosun sonunda fuara giderek ‘’birkaç ünlü görsek bari...’’ diyorsanız;
hiçbir zaman bir yerde, gece kalma korkusu yaşamadıysanız, insanlar size sanki birer düşman gibi bakmıyorsa;
her yıl 9 eylül’de türk yıldızları’nı canlı izliyorsanız, hayatınızın önemli bir bölümü belediye otobüslerinde geçiyorsa;
nisan - ekim ayları arasında hafta sonlarını güzelbahçe, urla, seferihisar, çeşme, inciraltı, sahilevleri, mordoğan, karaburun, gümüldür, kuşadası, dikili, foça’da geçiriyorsanız;
çocukken kemeraltı’nda kaybolduysanız, babanız ‘’biz çocukken konakta denize girerdik...’’ hikayeleri anlatıyorsa;
başka bir şehirdeyken insanların giyimleri ve davranışları size ters geliyorsa, etrafınızda şortlu, mini etekli, askılı giysili kızlar ve şortlu, küpeli erkekler görmek dikkatinizi çekmiyorsa;
kordon’un eski halini hatırlıyorsanız, saat kulesi’nin deniz kenarında olduğu zamanı hatırlıyorsanız; pizzanıza ketçap ve mayonez döküyorsanız, kampüs denilince aklınıza ege üniversitesi’nin kampüsü geliyorsa;
çevrenizde birilerinin karşıyaka ve izmir’in geri kalanını karşılaştırdığını duyunca kulak kabartıyor, itiraz ediyor ve ya onaylıyorsanız;
mahsun kırmızıgül ile alişan’ı ayırt edemiyorsanız, en son gittiğiniz milli maçın tarihini hatırlamıyorsanız, basketbolu futboldan daha çok seviyorsanız;
yaya geçidi kavramından habersizseniz, kuşadası’na ada diyorsanız, uğrak ve bahane’nin yerini biliyorsanız;
izmirde sadece iki mcdonald’s olan zamanları hatırlıyorsanız, montrö ve lozan size avrupa şehirlerini hatırlatmıyorsa,
toplumsal sevinçlerde ve kutlamalarda aklınıza gidilecek sadece tek bir buluşma yeri geliyorsa, otobüste size biletini ya da kent kartını veren kişi karşılığında para almamakta ısrar ediyorsa, her yıl okulun ilk haftası elinizde listeyle sevgi yolu’na gidiyorsanız,
yolda biriyle çarpışınca diğerinin hatası olmasına rağmen, refleks olarak gülümseyip özür diliyorsanız, trafikte 34 plakalı sürücülerden şikayetçiyseniz;
yengen denince aklınıza yüyecek bir şeyler geliyorsa; konak meydanında vapura giden yoldaki çeşmeden bir kez bile su içmişseniz
ortaokula giden kızınızın erkek arkadaşı olması sizi rahatsız etmiyorsa;
bi yer denilince gerçekten aklınıza belli bir yer geliyorsa, kordonda güneşin batışını izlemenin bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorsanız;
okulu asmak, okulu kırmak yerine okulu ekmek diyorsanız;
fuar denilince aklınıza lunapark geliyorsa, size doğru yaklaşan bir kamera ile mikrofon görünce hızlı adımlarla yolunuzu değiştiriyorsanız;
evinize en fazla 100 m. uzaklıkta bir tansaş mağazası varsa,
her piyasa yapmaya çıkışınızda aklınıza gidilecek 1-2 semt geliyorsa;
uzaktayken ‘’ahh şimdi izmir’de olsaydım...’’ diyorsanız;
siz izmirlisiniz!
evet ben `izmir’liyim...
bu internette çok dolanan bir yazı, ekşi sözlükte de var.
gevrek, çiğdem, domat, nohut, kilorak gibi sözcükleri kullanıyorsanız, boyoz kelimesi size bir şeyler hatırlatıyorsa, arapsaçı turp otu, dalagan, istifno, ebegümeci deniz börülcesi nedir biliyorsanız;
konuşurken arada bir diliniz istemeseniz de ‘’geliyom, gidiyom, yapcan, gelcen, etcen...’’ şeklinde sürçebiliyorsa;
gördüğünüz her gökdeleni hiltonla kıyaslıyorsanız, ‘’churchill’de çay içtim’’ dediyseniz;
elinizde hasan tahsin anıtının ya da atatürk anıtının yanındayken çekilmiş bir fotoğraf varsa, karşıyaka denince aklınıza güzel kızlar geliyorsa, bir kerecik dahi kıbrıs şehitlerinde sevgilinizle el ele dolaştıysanız;
park sorunu, trafik sorunu, kara kış ne demek bilmiyorsanız; kar görmek için sabuncu beli’ne ya da manisa spil’e gittiyseniz;
zeybek havası duyduğunuzda içiniz cız edip kalkarak oynayasınız geliyorsa, ‘’kalbim ege’de kaldı’’ şarkısını kendinizle özleştirebiliyorsanız ‘’ağustos sıcağı’’ kavramından nefret ediyorsanız;
9 eylül size üniversite dışında şeyler de hatırlatıyorsa,
kumrunun aslında bir kuş olmadığını, çok da lezzetli olduğunu düşünüyorsanız, hıdrellez denince sokaklarda yakılan ateşler aklınıza geliyorsa;
behçet uz’un kim olduğunu biliyorsanız; attila ilhan, can yücel, sezen aksu isimlerini duyduğunuzda şöyle bir kabarıyorsanız,
şimdiye kadar kaç kişinin ‘’körfezi temizleyeceğim...!’’ dediğini hatırlayabiliyorsanız, bugüne kadar bir kere bile olsa sevinç’in önünde buluştuysanız;
ünüversite denince aklınıza iki tane, özel okul denince de sayılı isim geliyorsa;
sıcakkanlıysanız, paraşüt kulesinden atladıysanız ya da atlayan tanıdıklarınız varsa, fuardaki gölde kuğulara bindiyseniz, her sene ağustosun sonunda fuara giderek ‘’birkaç ünlü görsek bari...’’ diyorsanız;
hiçbir zaman bir yerde, gece kalma korkusu yaşamadıysanız, insanlar size sanki birer düşman gibi bakmıyorsa;
her yıl 9 eylül’de türk yıldızları’nı canlı izliyorsanız, hayatınızın önemli bir bölümü belediye otobüslerinde geçiyorsa;
nisan - ekim ayları arasında hafta sonlarını güzelbahçe, urla, seferihisar, çeşme, inciraltı, sahilevleri, mordoğan, karaburun, gümüldür, kuşadası, dikili, foça’da geçiriyorsanız;
çocukken kemeraltı’nda kaybolduysanız, babanız ‘’biz çocukken konakta denize girerdik...’’ hikayeleri anlatıyorsa;
başka bir şehirdeyken insanların giyimleri ve davranışları size ters geliyorsa, etrafınızda şortlu, mini etekli, askılı giysili kızlar ve şortlu, küpeli erkekler görmek dikkatinizi çekmiyorsa;
kordon’un eski halini hatırlıyorsanız, saat kulesi’nin deniz kenarında olduğu zamanı hatırlıyorsanız; pizzanıza ketçap ve mayonez döküyorsanız, kampüs denilince aklınıza ege üniversitesi’nin kampüsü geliyorsa;
çevrenizde birilerinin karşıyaka ve izmir’in geri kalanını karşılaştırdığını duyunca kulak kabartıyor, itiraz ediyor ve ya onaylıyorsanız;
mahsun kırmızıgül ile alişan’ı ayırt edemiyorsanız, en son gittiğiniz milli maçın tarihini hatırlamıyorsanız, basketbolu futboldan daha çok seviyorsanız;
yaya geçidi kavramından habersizseniz, kuşadası’na ada diyorsanız, uğrak ve bahane’nin yerini biliyorsanız;
izmirde sadece iki mcdonald’s olan zamanları hatırlıyorsanız, montrö ve lozan size avrupa şehirlerini hatırlatmıyorsa,
toplumsal sevinçlerde ve kutlamalarda aklınıza gidilecek sadece tek bir buluşma yeri geliyorsa, otobüste size biletini ya da kent kartını veren kişi karşılığında para almamakta ısrar ediyorsa, her yıl okulun ilk haftası elinizde listeyle sevgi yolu’na gidiyorsanız,
yolda biriyle çarpışınca diğerinin hatası olmasına rağmen, refleks olarak gülümseyip özür diliyorsanız, trafikte 34 plakalı sürücülerden şikayetçiyseniz;
yengen denince aklınıza yüyecek bir şeyler geliyorsa; konak meydanında vapura giden yoldaki çeşmeden bir kez bile su içmişseniz
ortaokula giden kızınızın erkek arkadaşı olması sizi rahatsız etmiyorsa;
bi yer denilince gerçekten aklınıza belli bir yer geliyorsa, kordonda güneşin batışını izlemenin bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorsanız;
okulu asmak, okulu kırmak yerine okulu ekmek diyorsanız;
fuar denilince aklınıza lunapark geliyorsa, size doğru yaklaşan bir kamera ile mikrofon görünce hızlı adımlarla yolunuzu değiştiriyorsanız;
evinize en fazla 100 m. uzaklıkta bir tansaş mağazası varsa,
her piyasa yapmaya çıkışınızda aklınıza gidilecek 1-2 semt geliyorsa;
uzaktayken ‘’ahh şimdi izmir’de olsaydım...’’ diyorsanız;
siz izmirlisiniz!
evet ben `izmir’liyim...
bu internette çok dolanan bir yazı, ekşi sözlükte de var.
kendisi hem esra hem de esrakesh ise narsist olduğuna dair ciddi şüpheler uyandıran bilgiç.
#204942
meal: perslerin, medlerin, asurluların ve urartuların hala kürt kökenli olduğunu sanıyorum. bu devletlerin fars kökenli olduğunu bilmemi bırak bu devletlerin dillerinin kürtçeyle köken olarak alakası olmadığını da bilmiyorum. menemen olayı, şeyh sait ayaklanması, nasturi ayaklanması, koçgiri isyanı isimlerini de hiç duymadım.
not: yukarıdaki yazılar tiryakiye kişisel bir garez değildir. önce bunları kabul edelim sonra "zaten bölünemeyecek olan türkiye cumhuriyeti kurulmuştur ve bu sınırlar içinde sözde kürdistan diye bir devlet kurulamaz"(ha türkiye sınırları dışında kurulmuş kurulmamış önemli değil) diyen hiçbir kürt horgörülmemiş, toplumdan dışlanmamış ve pkk için teröristlik yapmaya en azından türkiye cumhuriyeti tarafından zorlanmamıştır. türkiye ismi de bu ülkeyi belirtir ve burada yalnızca türklerin yaşayacağı varsayılsaydı isim türkiye değil türkistan olurdu. saygılar.
meal: perslerin, medlerin, asurluların ve urartuların hala kürt kökenli olduğunu sanıyorum. bu devletlerin fars kökenli olduğunu bilmemi bırak bu devletlerin dillerinin kürtçeyle köken olarak alakası olmadığını da bilmiyorum. menemen olayı, şeyh sait ayaklanması, nasturi ayaklanması, koçgiri isyanı isimlerini de hiç duymadım.
not: yukarıdaki yazılar tiryakiye kişisel bir garez değildir. önce bunları kabul edelim sonra "zaten bölünemeyecek olan türkiye cumhuriyeti kurulmuştur ve bu sınırlar içinde sözde kürdistan diye bir devlet kurulamaz"(ha türkiye sınırları dışında kurulmuş kurulmamış önemli değil) diyen hiçbir kürt horgörülmemiş, toplumdan dışlanmamış ve pkk için teröristlik yapmaya en azından türkiye cumhuriyeti tarafından zorlanmamıştır. türkiye ismi de bu ülkeyi belirtir ve burada yalnızca türklerin yaşayacağı varsayılsaydı isim türkiye değil türkistan olurdu. saygılar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?