(bkz: greenwich gozlemevi)
greenwich gözlemevi, ingiltere kraliyet rasathanesi adıyla 1675 yılında, ingiltere kralı ii. charles tarafından kurdurulmuştur. londranın greenwich kasabasında thames nehri kenarındadır. greenwich’te çalışan ilk astronom john feamsteed’dir. esas vazifesi yıldızların ve diğer gök cisimlerinin yerlerini tespit etmek ve bu suretle denizcilerin yerlerini daha kesin bulabilmelerine yardımcı olmaktı. 1884 yılından beri başlangıç meridyeneninin bu gözlemevinin üzerinden geçtiği kabul edilmektedir. meridyen olarak tabir edilen hayali çizgilerin merkezi olarak kabul edilen gözlemevi 0 başlangıç merdiyeni olarak kabul edilmektedir.
bütün meridyen daireleri eşit olduğundan, herhangi bir yerin boylamını belirtmek için bir tanesinin başlangıç alınması gerekir. batlamyus, haritalarında kanarya adalarına karşılık gelen talin adalarını 0° meridyeni olarak kullanmıştı. o zaman bilinen dünyanın en batı kısmı burasıydı . fakat afrikanın batı kıyıları iyice öğrenildikten sonra, başlangıç meridyeni için daha batıdaki adalar alındı. 17. yüzyılda hollanda ve ingiliz kartografları yeşilburun adalarını veya asor adalarını bu amaçla kullandılar. bu arada ispanyol kartografları ise portekiz ile ispanyayı ayırmak üzere 1494 de papa aleksandr vi tarafından tesbit edilen ve asorların 2000 km kadar batısından geçirilerek lâtin amerikayı kısmen bölen demarkasyon hattını başlangıç meridyeni olarak aldılar. bu karışıklığı önlemek gayesiyle fransız kartografları kanarya adalarının en batıda olanını ferro adasını kullanmaya başladılar. bu adadan geçen meridyen, bütün eski dünyayı doğuda bırakmakta ve denizlerde geçtiği için hiçbir memleketi doğu ve batı boylamına bölmemekteydi. fakat bu adaya göre boylamı tayin etmek güçtü. 18. yüzyılda uyanan milliyetçilik sebebiyle her devlet kendi ülkesinden (genellikle başkentinden) geçen bir meridyeni başlangıç olarak aldılar. londra, paris, lizbon, madrid, petersburg, philadelphia, washington ve meselâ türkiye de istanbul (ayasofyadan geçen meridyen) gibi. fakat bu durum, muhtelif memleketlerin haritalarını kullanırken büyük karışıklıklara sebep oldu. britanya amiralliği, londra yakınında greenwich rasathanesini esas alarak bütün boylamları derecelendirdikten sonra elde edilen netice o kadar mükemmel idi ki bu sayede birçok ülke, greenvvich meridyenini başlangıç olarak kullanmağa başladı ve 1884 de yapılan uluslararası bir konferanstan sonra resmen kabul edildi. bugün, greenwich meridyeni hemen hemen bütün dünya ülkelerinde başlangıç meridyeni olarak kullanılmaktadır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/greenwich_g%c3%b6zlemevi
bütün meridyen daireleri eşit olduğundan, herhangi bir yerin boylamını belirtmek için bir tanesinin başlangıç alınması gerekir. batlamyus, haritalarında kanarya adalarına karşılık gelen talin adalarını 0° meridyeni olarak kullanmıştı. o zaman bilinen dünyanın en batı kısmı burasıydı . fakat afrikanın batı kıyıları iyice öğrenildikten sonra, başlangıç meridyeni için daha batıdaki adalar alındı. 17. yüzyılda hollanda ve ingiliz kartografları yeşilburun adalarını veya asor adalarını bu amaçla kullandılar. bu arada ispanyol kartografları ise portekiz ile ispanyayı ayırmak üzere 1494 de papa aleksandr vi tarafından tesbit edilen ve asorların 2000 km kadar batısından geçirilerek lâtin amerikayı kısmen bölen demarkasyon hattını başlangıç meridyeni olarak aldılar. bu karışıklığı önlemek gayesiyle fransız kartografları kanarya adalarının en batıda olanını ferro adasını kullanmaya başladılar. bu adadan geçen meridyen, bütün eski dünyayı doğuda bırakmakta ve denizlerde geçtiği için hiçbir memleketi doğu ve batı boylamına bölmemekteydi. fakat bu adaya göre boylamı tayin etmek güçtü. 18. yüzyılda uyanan milliyetçilik sebebiyle her devlet kendi ülkesinden (genellikle başkentinden) geçen bir meridyeni başlangıç olarak aldılar. londra, paris, lizbon, madrid, petersburg, philadelphia, washington ve meselâ türkiye de istanbul (ayasofyadan geçen meridyen) gibi. fakat bu durum, muhtelif memleketlerin haritalarını kullanırken büyük karışıklıklara sebep oldu. britanya amiralliği, londra yakınında greenwich rasathanesini esas alarak bütün boylamları derecelendirdikten sonra elde edilen netice o kadar mükemmel idi ki bu sayede birçok ülke, greenvvich meridyenini başlangıç olarak kullanmağa başladı ve 1884 de yapılan uluslararası bir konferanstan sonra resmen kabul edildi. bugün, greenwich meridyeni hemen hemen bütün dünya ülkelerinde başlangıç meridyeni olarak kullanılmaktadır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/greenwich_g%c3%b6zlemevi
klibi greenwich gozlemevinde cekilmis olan sarki.
etek sari sen etekten sarisin turkusunu cok hos seslendiren sempatik bayan.
(bkz: yukte hafif pahada agir)
tartiya koydugunuz zaman cok fazla agirligi olmayan fakat gerek maddi gerek manevi acidan cok degeli olan nesneler icin kullanilan soz.
90larda daha ince janjanli bir pakette satilirdi.icindeki enfes seyi yedikten sonra ambalajini alir yuzume gozumuze surerdik.isil isil olurdu yuzumuz.kalkar, elimize taragi alir sarki soylerdik.soyle bir basliga yonlenebiliriz.
(bkz: ben kucukken cok salaktim)
(bkz: ben kucukken cok salaktim)
ben sana arkeoloji okuyamassin demedim... diyilesi insanlardir.
kimin gazetesidir, nerede satilir onemi olmamakla beraber ilk intiba olarak isimden kaybetmektedir.turkcenin en dikkatli kulanilmasi gereken yerde sen gider gazeteye isim olarak gaste koyarsan bir arpa boy yol alamassin.
(bkz: bunlar reklam kokan hareketler mike)
(bkz: bunlar reklam kokan hareketler mike)
istanbuldaki bircok firini tekelinde bulunduran ilcedir.
gunesin golgesi altinda kalmasa sohret olabilirdi aslinda.fakat onun farkli bir tarzi var.daha karizmatik, daha gizemli...
(bkz: mor ve otesi)
sozlerini yazmamisiz tam olmamis.soyle ki;
aranıyor sahibi ruhumun tam yerine mi düştüm?
direniyor faili tutkunun, kızmış ve küçülmüş
aranıyor sahibi ruhumun tam yerine mi düştüm?
direniyor, direniyor, direniyor...
beni büyütün, ağlatmayın
sevginiz nerde, övündüğünüz?
beni büyütün, ağlatmayın
sahte düşlerle oyalamayın
bir yarım akıllı bir yarım deli
dört yanım akıllı bir yanım deli
herkes akıllı bir ben deli
bir ben deli
sozlerini yazmamisiz tam olmamis.soyle ki;
aranıyor sahibi ruhumun tam yerine mi düştüm?
direniyor faili tutkunun, kızmış ve küçülmüş
aranıyor sahibi ruhumun tam yerine mi düştüm?
direniyor, direniyor, direniyor...
beni büyütün, ağlatmayın
sevginiz nerde, övündüğünüz?
beni büyütün, ağlatmayın
sahte düşlerle oyalamayın
bir yarım akıllı bir yarım deli
dört yanım akıllı bir yanım deli
herkes akıllı bir ben deli
bir ben deli
teomanin zedelenen karizmasi yeniden tamir edilmeye calisilmis.dinleyince neydin ne oldun demekten kendini alamiyor insan.
allahtan baska yuce yok demektir.
kafile albumunde kolera ’nin soyledigi parcadir.
papatyalari koklar kucuk kiz,burnuna polenleri yapisir, hapsirtir.
pirinç tarlasında taşken aranıza karışan gam oldum
aman allah ım onlarda mı olgunken ham oldu?ben deriz
derim her işyerinde tabldot etin,huyunu zerkettin ve
olgun kelek oldu.bence fazla hızlı çarptı duvara
başvuran bana her vuruşta karavanaydı hakkı silahın
oysa alamadın feyz,kendi atını sattı şu günlerde
birçok reis,deva yok bu deveyi inleten bir dert ki
halis muhlis,eğer içinse hasis hususi bir teşhis ben
gitarı telsiz,aldığım hediyeler paketsiz verdiğin
değeri sok kendi cebine.
kolamın gazı kaçana kadar mıydı karizman vah çok
yazık,adam asmaca oynarken astığım aynı kadındı
mıhladık,bir varmış bir yokmuş diye başlayan bir
masaldan bir yalan attık musa da asa anla ki
saptık,debelenmeyi de bırak artık.kaş yaparken göz
çıkardın sen bizler harici melankolia rotası aynı
hatt-ı kudsi nurani,cebin,göbeğin şişti gari şükrün o
kadar az ki,it ürür kervan yürür,haydi kahpe gel
beri.hayat bir pencere gelen baktı geçti olan oldu çim
adamımda asi geldi sonunda dazlak oldu,minimini bir
kuş donmuştu pencereme konmuştu,donan kuşla çocukluğum
savruldu.rahmet yağarken sağanak sağanak boş
kuyularıma doldu su kalbim uyandı doğrusu kur
istediğin kadar pusu içinde yaşayan firavunu öldür,çek
pusuyu al huşu kalbim yansın diyorsan söyle la kayyume
illa hu
bugün uyuyamadım içim çok buruk kırıktı kalktım bir
sigara yaktım külleri yuttum,delil yok ortada şimdi
mutluyum,bugün uyuyamadım saat üçe çeyrek varken
kalktım,bir sigara boğdum külleri yuttum,delil yok
ortada şimdi mutluyum.
dilin kirli emellerle hiddet kuyusuna düşmüş ah esen
demeden önce ağzını temiz suyla çalkala elde
ettiklerinin etkisiyle sanma kendini sultan,ruh
bedenden çekilince kalırsın anadan üryan,beden evinde
olduğundan ister mevki para ve şan bu ruh sürgün
ağlamaklı an be an eder figan,rehberim vekilim
aynı,görünmeyen bir bilun gönül gözünü aç da bak,aksi
halde ol melun.merak etti bir sakat nasıldı acaba
zıplamak,merak etme dünyanın ömrü bir günde bir kaç
saat.ihlal etme iclal buyur,bu icraatin sonu
huzur,hakla itilafa uy bu unutulan bir kutu mudur?hak
sohbetine fetva diyen acaba nasıl huzur bulur?bence
nice haddi aşmış kendini dinler kafa bulur,önünü
görmez yarını söyler,denize dalar yüzme bilmez,içine
bakmaz dışını süsler,çok ister azına burun büker,bu
dünyada kendini yakar,bizler harici,anlattıkları da
huyuna denk olur ibtidai.zalimin zulmü hep
nedensiz,çekip vurunca der ettim latife.yakışmıyor
hiçbir sözcük önüne ardına es-selamu bir selama can
gider bu nefis dünyevi öcü,al bedeni vur duvara,çek
saçımı et fukara,tut kalbimi at nuruna sen ol hep
giren bağa.meyveleri çürüdü goncalarım kurdun gözünü
bürüdü göremedim nerede kalmış hafa kuru yine
sava,kulağımda mest olur gamgama göremez gerçeği gönlü
fakir fukara.haya bir kalp aynası bakıp bezenen alim
oldu,etabımın da sonuna geldim,yine de aciz
oldum.çıtıpıtı olgun olmuşsun,içini dışına
vurmuşsun,dışını süsler içini takmaz olmuşsun.mevlana
ağlar hüngür hüngür kalbimi yaktı külü koru içimi
vurdu doğrusu sürükle beni de nur-u ruh,içimde yaşayan
beni uyandır çek perdeyi ver hubbu kalbim yandı
söyledikçe la kayyume illa hu.
bugün uyuyamadım içim çok buruk kırıktı kalktım bir
sigara yaktım külleri yuttum,delil yok ortada şimdi
mutluyum,bugün uyuyamadım saat üçe çeyrek varken
kalktım,bir sigara boğdum külleri yuttum,delil yok
ortada şimdi mutluyum.
papatyalari koklar kucuk kiz,burnuna polenleri yapisir, hapsirtir.
pirinç tarlasında taşken aranıza karışan gam oldum
aman allah ım onlarda mı olgunken ham oldu?ben deriz
derim her işyerinde tabldot etin,huyunu zerkettin ve
olgun kelek oldu.bence fazla hızlı çarptı duvara
başvuran bana her vuruşta karavanaydı hakkı silahın
oysa alamadın feyz,kendi atını sattı şu günlerde
birçok reis,deva yok bu deveyi inleten bir dert ki
halis muhlis,eğer içinse hasis hususi bir teşhis ben
gitarı telsiz,aldığım hediyeler paketsiz verdiğin
değeri sok kendi cebine.
kolamın gazı kaçana kadar mıydı karizman vah çok
yazık,adam asmaca oynarken astığım aynı kadındı
mıhladık,bir varmış bir yokmuş diye başlayan bir
masaldan bir yalan attık musa da asa anla ki
saptık,debelenmeyi de bırak artık.kaş yaparken göz
çıkardın sen bizler harici melankolia rotası aynı
hatt-ı kudsi nurani,cebin,göbeğin şişti gari şükrün o
kadar az ki,it ürür kervan yürür,haydi kahpe gel
beri.hayat bir pencere gelen baktı geçti olan oldu çim
adamımda asi geldi sonunda dazlak oldu,minimini bir
kuş donmuştu pencereme konmuştu,donan kuşla çocukluğum
savruldu.rahmet yağarken sağanak sağanak boş
kuyularıma doldu su kalbim uyandı doğrusu kur
istediğin kadar pusu içinde yaşayan firavunu öldür,çek
pusuyu al huşu kalbim yansın diyorsan söyle la kayyume
illa hu
bugün uyuyamadım içim çok buruk kırıktı kalktım bir
sigara yaktım külleri yuttum,delil yok ortada şimdi
mutluyum,bugün uyuyamadım saat üçe çeyrek varken
kalktım,bir sigara boğdum külleri yuttum,delil yok
ortada şimdi mutluyum.
dilin kirli emellerle hiddet kuyusuna düşmüş ah esen
demeden önce ağzını temiz suyla çalkala elde
ettiklerinin etkisiyle sanma kendini sultan,ruh
bedenden çekilince kalırsın anadan üryan,beden evinde
olduğundan ister mevki para ve şan bu ruh sürgün
ağlamaklı an be an eder figan,rehberim vekilim
aynı,görünmeyen bir bilun gönül gözünü aç da bak,aksi
halde ol melun.merak etti bir sakat nasıldı acaba
zıplamak,merak etme dünyanın ömrü bir günde bir kaç
saat.ihlal etme iclal buyur,bu icraatin sonu
huzur,hakla itilafa uy bu unutulan bir kutu mudur?hak
sohbetine fetva diyen acaba nasıl huzur bulur?bence
nice haddi aşmış kendini dinler kafa bulur,önünü
görmez yarını söyler,denize dalar yüzme bilmez,içine
bakmaz dışını süsler,çok ister azına burun büker,bu
dünyada kendini yakar,bizler harici,anlattıkları da
huyuna denk olur ibtidai.zalimin zulmü hep
nedensiz,çekip vurunca der ettim latife.yakışmıyor
hiçbir sözcük önüne ardına es-selamu bir selama can
gider bu nefis dünyevi öcü,al bedeni vur duvara,çek
saçımı et fukara,tut kalbimi at nuruna sen ol hep
giren bağa.meyveleri çürüdü goncalarım kurdun gözünü
bürüdü göremedim nerede kalmış hafa kuru yine
sava,kulağımda mest olur gamgama göremez gerçeği gönlü
fakir fukara.haya bir kalp aynası bakıp bezenen alim
oldu,etabımın da sonuna geldim,yine de aciz
oldum.çıtıpıtı olgun olmuşsun,içini dışına
vurmuşsun,dışını süsler içini takmaz olmuşsun.mevlana
ağlar hüngür hüngür kalbimi yaktı külü koru içimi
vurdu doğrusu sürükle beni de nur-u ruh,içimde yaşayan
beni uyandır çek perdeyi ver hubbu kalbim yandı
söyledikçe la kayyume illa hu.
bugün uyuyamadım içim çok buruk kırıktı kalktım bir
sigara yaktım külleri yuttum,delil yok ortada şimdi
mutluyum,bugün uyuyamadım saat üçe çeyrek varken
kalktım,bir sigara boğdum külleri yuttum,delil yok
ortada şimdi mutluyum.
kafile albumunde sitem depresif’in mozole mirach ile seslendirdigi parcadir.sozleri:
yak sende bu şarkımı katlet
hakkımı alırım giderim farzet
ömrümü soldur beni mahfet
bıçağını yüreğine sapla ve terket!
sitem depresif
sor duvarlara ve bekleme sende
giden gelmez boşuna özleme
bir gece ansızın kafana dank eder
çare ararsın bıkarsın dardan
her yol kapalı çıkmazlar, dayalı bugüne
katlet ve düşün ve gördün solmuş adamı
fark et yarını artık acıma deş yaraları
onca maske takmış yüzlerin ardından
boşa yas tuttum bunca dönem
al bi kalem çiz hepsini
terk edenlere ve boşa çaba gösterme artik!
yalnızlık senin kaderin aslen
olmadı bak istedin olmadi!
hislerinin ne önemi kaldı söyle!
ipi kesilen sizin
yoruma dayalı nefesin boşver bitsin!
takma kafana herkesi, kendini
düşünme fazla uzayan geceleri
kimi zaman hareketlerim dengesiz olabilir
kimi zaman da çok boşsun
kimi zaman üzülür
kimi zamanda unutursun unutulduğunu! (öyleceee)
satırları karalar ufkumu açarım
dünüme bakıp yarınımı sorarım
dersimi aldım adımımı sayarım
kalbine dur der, bunalima sokarım
yokladım bu sefer hakladım gafili
tek kalemde sildim attım
silemezsen geçmiş anılarını
aç sesini yak bu şarkıyı
nakarat
x2
mozole mirach
mozo kelamı kulağına küpe olsun
kalbim rüzgâra kapalı dursun
serseri kurşun hasmımı bulsun
dostumun kolundan rabbim tutsun
sen yol başı ben sonu gördüm
ve kalemi dilime dertle bürüdüm
ben küstüm yüzüme ve suretimi karaladım
karaya çaldım derde kapildimmm
katlet şarkımı affet bu adamı
resmet hayatı, kasvet bastı ki
yorgunluk bedenime hâkimken
sen çıka gel, çat kapı çal kapımı
hakkımı alırım farzet sen
ben yokum ve yalnızlığa tokum
göz kapaklarım kapanırken hissetttt
ruhumu yolunda yolcuyum!
tek emel, tek kural, tek çözüm
varlık değil asla
bunu bilmeli göz yaşları silmeli
birileri tutup çekmeli kollarımdan (sen gibi!!!)
yaşlanmak zoraki haşlanmaktır
kimi zaman darma duman (zaman!!!)
hislerim harflere can verir (yol verir)
bilirsin vakit nakittir
kim derdi ki bigün kaybolacaksin!
olduğun yerden savrulacaksin!
sen kendini arar iken kendini boşlukta bulacaksin!
nafile, kafile yolunda yolcudur
dinle mozoyu ömrünü soldur (sonkez)
geride kalan yorgun bir siluet
yak sende bu şarkımı katlet
hakkımı alırım giderim farzet
ömrümü soldur beni mahfet
bıçağını yüreğine sapla ve terket!
yak sende bu şarkımı katlet
hakkımı alırım giderim farzet
ömrümü soldur beni mahfet
bıçağını yüreğine sapla ve terket!
sitem depresif
sor duvarlara ve bekleme sende
giden gelmez boşuna özleme
bir gece ansızın kafana dank eder
çare ararsın bıkarsın dardan
her yol kapalı çıkmazlar, dayalı bugüne
katlet ve düşün ve gördün solmuş adamı
fark et yarını artık acıma deş yaraları
onca maske takmış yüzlerin ardından
boşa yas tuttum bunca dönem
al bi kalem çiz hepsini
terk edenlere ve boşa çaba gösterme artik!
yalnızlık senin kaderin aslen
olmadı bak istedin olmadi!
hislerinin ne önemi kaldı söyle!
ipi kesilen sizin
yoruma dayalı nefesin boşver bitsin!
takma kafana herkesi, kendini
düşünme fazla uzayan geceleri
kimi zaman hareketlerim dengesiz olabilir
kimi zaman da çok boşsun
kimi zaman üzülür
kimi zamanda unutursun unutulduğunu! (öyleceee)
satırları karalar ufkumu açarım
dünüme bakıp yarınımı sorarım
dersimi aldım adımımı sayarım
kalbine dur der, bunalima sokarım
yokladım bu sefer hakladım gafili
tek kalemde sildim attım
silemezsen geçmiş anılarını
aç sesini yak bu şarkıyı
nakarat
x2
mozole mirach
mozo kelamı kulağına küpe olsun
kalbim rüzgâra kapalı dursun
serseri kurşun hasmımı bulsun
dostumun kolundan rabbim tutsun
sen yol başı ben sonu gördüm
ve kalemi dilime dertle bürüdüm
ben küstüm yüzüme ve suretimi karaladım
karaya çaldım derde kapildimmm
katlet şarkımı affet bu adamı
resmet hayatı, kasvet bastı ki
yorgunluk bedenime hâkimken
sen çıka gel, çat kapı çal kapımı
hakkımı alırım farzet sen
ben yokum ve yalnızlığa tokum
göz kapaklarım kapanırken hissetttt
ruhumu yolunda yolcuyum!
tek emel, tek kural, tek çözüm
varlık değil asla
bunu bilmeli göz yaşları silmeli
birileri tutup çekmeli kollarımdan (sen gibi!!!)
yaşlanmak zoraki haşlanmaktır
kimi zaman darma duman (zaman!!!)
hislerim harflere can verir (yol verir)
bilirsin vakit nakittir
kim derdi ki bigün kaybolacaksin!
olduğun yerden savrulacaksin!
sen kendini arar iken kendini boşlukta bulacaksin!
nafile, kafile yolunda yolcudur
dinle mozoyu ömrünü soldur (sonkez)
geride kalan yorgun bir siluet
yak sende bu şarkımı katlet
hakkımı alırım giderim farzet
ömrümü soldur beni mahfet
bıçağını yüreğine sapla ve terket!
turkiye turkcesi’nden en buyuk farki cumledeki ogelerin dizilimidir.yuklem ozneden once kullanilmaktadir.
dil ozellikleri:
asli uzun unluleri yasatir.--ari/aari
sozcuk basinda y unsuzu turemistir.--ekmek/yekmek
hece dusmesi neticesinde uzun unluler gorulur.--asagi/asaa
sozcuk basinda y duser.--yurek/urek
sozcuk basindaki h duser.--hasan/asan
a/ ğ/ u gibi kelimelerde ğ v harfine donusur.ağil/avil
dil ozellikleri:
asli uzun unluleri yasatir.--ari/aari
sozcuk basinda y unsuzu turemistir.--ekmek/yekmek
hece dusmesi neticesinde uzun unluler gorulur.--asagi/asaa
sozcuk basinda y duser.--yurek/urek
sozcuk basindaki h duser.--hasan/asan
a/ ğ/ u gibi kelimelerde ğ v harfine donusur.ağil/avil
(bkz: gagauz turkcesi)
(bkz: ekmek teknesi)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?