"gereksiz yere kendimizi kasmayalım", "başkası ne der, diye düşünüp olmadığımız gibi görünmeye çalışmayalım" anlamında, karşıdakine güven verme amacıyla kullanılır.
- senin annen bir melekti yavrum
- kanatları var mıydı baba, uçar mıydı?
- vardı ama sahici değildi yavru
- ben anlamam! kanadı varsa uçması lazım değil mi babiş
- kanadı kırık bi melekti, öyle söylim
- beyaz bi melek miydi babam
- esmerdi yavrum
- madem melekti senle ne işi vardı baba
- cani yaptınız lan beni! mınıza koim, anasını kestim yetmedi! nenesini doğradım yetmedi, hep aynı dırdır..
- kanatları var mıydı baba, uçar mıydı?
- vardı ama sahici değildi yavru
- ben anlamam! kanadı varsa uçması lazım değil mi babiş
- kanadı kırık bi melekti, öyle söylim
- beyaz bi melek miydi babam
- esmerdi yavrum
- madem melekti senle ne işi vardı baba
- cani yaptınız lan beni! mınıza koim, anasını kestim yetmedi! nenesini doğradım yetmedi, hep aynı dırdır..
tuvaletteki pis kokularıın üstesinden gelmesi için tasarlanmış eski ve yararlı bir wc buluşudur. tuvalet dışında iğreneceğimiz bu kokuyla tuvalette sevişmek ister burun. ama öyle de güzide arkadaşlarımız vardır di ernet çaresiz kalır, tuvalet hizmete kapanır. öyle ki bu kadim dostlar koca bir lavanta bahçesinin ortasına şeyetseler, lavanta kokusunu bastırır, soldurur çiçekleri koku.
bu arkadaşlar kalıp kalıp ernet yeseler belki az kokulu bişeyler ortaya çıkarabilirler, gibi bi çözüm geliyor akla.
bu arkadaşlar kalıp kalıp ernet yeseler belki az kokulu bişeyler ortaya çıkarabilirler, gibi bi çözüm geliyor akla.
çocuğu evde ateşler içinde hasta yatarken, kendisi burda o başlık senin bu başlık benim entry girmeyle uğraşan, patronundan izin alıp çocuğunu doktora götürmeyi aklına getiremeyen bir avukat anne.
yaygın kullanılmadığından bazen hitap edilen kimsede alınganlık yaratabilir. ama karşı cinse ilgi duyan biriyseniz, size heteroseksüel dendiğinde "nea!! nassı?!" şeklinde hiddetlenmeyin, yüzünüze eblek bir tebessüm yükleyin, üst dudağınızı yalayın , gözlerinizi hafif kısarak "mersii, o sizin seksüelliğiniz" deyiverin. ama "çok heteroseksüelim, emmeden çok gömme severim" gibi espiri denemeleri yanlız asilliğinize gölge düşürmekle kalmaz, puan da kaybettirir. aman!
grupla ele alınan bir konu hakkında, herkesin derince düşünmeden ilk aklına geleni söylediği, yaratıcılığı geliştirmeyi amaçlayan eğitim tekniğidir. söylenenlerin doğruluğu pek önemli değildir, önemli olan konuyu çağrıştıran olabildiğince farklı ve çok fikrin ortaya konulmasıdır, bazen çok saçma ve alakasız şeyler de yaratıcılık adına ortaya konulabilir. öğretmen de çağdaş ilimcilik adına bu eşeklikleri çeker olgunlukla. şahsen dinginlikten yanayım. yoga eğitim tekniğini geliştirseler; şöyle çimenlerin üstünde, rüzgar alttan işlese, serinlese.. derse ilgi de artar kanaatimce.
pınar çekirgenin 92 de yayınlanan sisli buhranlı kitabı. hastalıklı aşklar anlamına geliyor. yazar sanki rüyasında gördüklerini derlemiş kitap yapmış, ama farklı bir tarza sahip. kitapta gerçek hayattan karakterler de var, kızın biri zeki mürene aşık oluyor , sonra zeki bey cinsiyet değiştirip hanım olunca kız ne hissedeceğini şaşıyor ama aşkından da vazgeçemiyor. eva duarteden, arjantinden esintiler dolu kitapta, artık bir ibneylen gene bi kızın hikayesiydi galiba; böyle bir iki hastalıklı aşk daha irdeleniyor sanki, tam hatırlayamıyorum. kitap tedavülden kalktı galiba bulamadım, bi daha okuyacaktım. depresyon kitabı vesselam.
not: pınar çekirge bir erkekmiş, önsözü hazırlayan kişi özel olarak belirtmişti bunu kitapta.
not: pınar çekirge bir erkekmiş, önsözü hazırlayan kişi özel olarak belirtmişti bunu kitapta.
- bensiz hayatın bu salata gibi dimi şükrü
- sensiz hayata sokim şükriye, bırak elinden onu! doktor dinlensin demedi mi!
- ama, bensiz salata..
- sokturacan salatasına da ha, iki ay ömrün kalmış, yarabbbi! ey salataya can veren rabbim
- iyiyim şükrü, bensiz hayat salata.. ağlıyo musun şükrümm!
- sensiz hayata sokim şükriye, bırak elinden onu! doktor dinlensin demedi mi!
- ama, bensiz salata..
- sokturacan salatasına da ha, iki ay ömrün kalmış, yarabbbi! ey salataya can veren rabbim
- iyiyim şükrü, bensiz hayat salata.. ağlıyo musun şükrümm!
- hayırdır, canını sıkan bir şey mi var?
- yok. öyle sadece düşü..
- vardır var. ben yabancımıyım ya aşkolsun. belki yardımım olur, anlat.
- cidden ya, hiç bi derdim yok. dalmışım öylecene
- bak!insan ancak derdini paylaşınca rahatlar. böyle içine ata ata kafayı yersin valla
- bi derdim olsa niye söylemiyim. uykusuzum, ondan gömülmüşüm azcık koltuğa
- ne zamandır oturmuşsun. elinde kumandayla ööyle. bari televizyonu aç da izle.
- yok!
- saçın başın beyazlamaya başladı. kendi kendini yiyosun. bakışların da bi tuhaf. yemin et bi derdim yok diye.
- var! valla da var. dert sensin! 10 saniyede toz olmazsan kalbini kırarım. bu kumandayı da dötüne sokarım. arkadaş markadaş dinlemem!
- yok. öyle sadece düşü..
- vardır var. ben yabancımıyım ya aşkolsun. belki yardımım olur, anlat.
- cidden ya, hiç bi derdim yok. dalmışım öylecene
- bak!insan ancak derdini paylaşınca rahatlar. böyle içine ata ata kafayı yersin valla
- bi derdim olsa niye söylemiyim. uykusuzum, ondan gömülmüşüm azcık koltuğa
- ne zamandır oturmuşsun. elinde kumandayla ööyle. bari televizyonu aç da izle.
- yok!
- saçın başın beyazlamaya başladı. kendi kendini yiyosun. bakışların da bi tuhaf. yemin et bi derdim yok diye.
- var! valla da var. dert sensin! 10 saniyede toz olmazsan kalbini kırarım. bu kumandayı da dötüne sokarım. arkadaş markadaş dinlemem!
biraz durgun, biraz yorgun olunca, düşünceye dalınca, etraftan yetişirler hemen, üstüne üşüşerek. daha da moralini bozarlar bir şey yokken. bi sorunun olmadığına inanmazlar. kurtarılması gereken bir sorunlu gözüyle bakarlar sana. ve bu kutsal kurtarma görevini onlar yerine getirmek ister. senin ne fikrini hesaba katmazlar bile. esas dertleri sen değilsindir aslında, hobi edinmişlerdir bunu.
filmdeki karakterlerden oktavya ve susanna arasındaki diyalog hayli ilgintir ve yöre hakkında bilgi sahibi olma imkanı verir.
- guadalarjada yeni doğan bebeklerin götüne parmak sokarlar, verdiği tepkiye göre gelecekte ne olacağını öğrenmek için.
- nassı
- eğer bebek tekme atarsa futbolcu olacaktır. eğer ağlarsa şarkıcı, gülerse de ibne olacaktır.
- guadalarjada yeni doğan bebeklerin götüne parmak sokarlar, verdiği tepkiye göre gelecekte ne olacağını öğrenmek için.
- nassı
- eğer bebek tekme atarsa futbolcu olacaktır. eğer ağlarsa şarkıcı, gülerse de ibne olacaktır.
- balımm! ölünce beni yanağındaki o minik şirin gamzene gömsünler bedriyem. bayılıyom ona.
- küçül de götüme gir bahri! çiçek lekesi o!
- küçül de götüme gir bahri! çiçek lekesi o!
sevgili anlamında kullanılan bir kelimedir, fakat öyle manita anlamında değil. hir hitap sıfatıdır, misal aziz kardeşim
"azizim" dediğimiz kişi, sevgilimiz olacak pozisyonda değildir. deli gibi arzulanmaz, bizi heyecanlandırmaz. genelde erkek olurlar. çoğu hacı sakallı ve ceketin içine düğmeli yelek giyen tiplerdir.
mektuplara başlanırdı böyle; "aziz dostum, buralar çok soğuk, götümüz donuyor, yengen de damdan düştü.."
(bkz: aziz dostum rin tin tin)
"azizim" dediğimiz kişi, sevgilimiz olacak pozisyonda değildir. deli gibi arzulanmaz, bizi heyecanlandırmaz. genelde erkek olurlar. çoğu hacı sakallı ve ceketin içine düğmeli yelek giyen tiplerdir.
mektuplara başlanırdı böyle; "aziz dostum, buralar çok soğuk, götümüz donuyor, yengen de damdan düştü.."
(bkz: aziz dostum rin tin tin)
siyah, boylu boyunca bir kıyafet ve yakalarında beyaz şeritten oluşan bir giyim tarzları vardır günah çıkarma, nikah kıyma, en kralından vaftiz etme gibi toplumlarınca hayırlı sayılan işler yapmaya soyunurlar her gün. şimdi, sıkça yapıldığı üzere, papazların en önemli özelliklerinin pilav yememeleri olduğundan bahsedip espiri yapmaya çalışacağım ama sırf bu yüzden çinli papazlar bazı günler aç gezmek zorunda kalıyor
şımarınca kalkan, laf yiyince inen, beden sıradışı bir yetenek sergileyince göğe erebilen, kafayı bulunca dağılan, aslında göründüğünden daha akıllı bir organdır. organizmadaki en pis iş kendisine aittir. tdkda sıçgaç olarak geçiyor
yakında, kişinin kimlik numarasından vergi borcu, sabıka kaydı, mal varlığı vs. gibi tüm bilgilerine ulaşılacakmış.
sevgili balböcüğüm,
sen bu satırları okurken, kim bilir artık kimlik nomuzdan her bokumuz öğrenilebiliyor olacak. ayağımızı denk alalım. parklarda, ağaç altlarında sevişip bekçilere yakalanmıyalım. çimlere basmıyalım.
ha! bu arada gözlüğünle donun bende kalmış. don mühim değil, ara ara kokluyorum bazen. ama gözlüksüz tahtayı göremezsin sen şindi, hocadan fırça yersin. mektup da yazdım sana. ikisini de gel al bir ara.
seni çok seven taa şamda kayısın.
sevgili balböcüğüm,
sen bu satırları okurken, kim bilir artık kimlik nomuzdan her bokumuz öğrenilebiliyor olacak. ayağımızı denk alalım. parklarda, ağaç altlarında sevişip bekçilere yakalanmıyalım. çimlere basmıyalım.
ha! bu arada gözlüğünle donun bende kalmış. don mühim değil, ara ara kokluyorum bazen. ama gözlüksüz tahtayı göremezsin sen şindi, hocadan fırça yersin. mektup da yazdım sana. ikisini de gel al bir ara.
seni çok seven taa şamda kayısın.
cesur ve azimli atalarımızın bize hediye ettiği, oldukça yerinde atasözlerinden,
ata- abi açılmıyo ya, oğhş açılmadı valla!
katip- nedir üstat, bi rahat bırakmadın, bir şey yazıyoruz heralde.
ata- ne yazıyong bırak bi bak katibim ya! bakmıyosun ki, şemsiye girmiş diyom götüme
katip- söz yazıyorum, atasözü. ak akçe kara akçe ak akçe kara... siktin beynimi hocam, kim dedi sok götüne afedersin, açılır mı hiç!
ata- ne bileyim, açılmaz diyen de olmadı. hem görmüş olduk dimi, ders oldu.
katip- evet! bravo. bu bir milat. artık herkes sokmadan d bilecek. ekliyorum deftere,
göö-te göte giirenn şemm- şemsii-ye aa-çııl-maz. oldu.
ata- abi açılmıyo ya, oğhş açılmadı valla!
katip- nedir üstat, bi rahat bırakmadın, bir şey yazıyoruz heralde.
ata- ne yazıyong bırak bi bak katibim ya! bakmıyosun ki, şemsiye girmiş diyom götüme
katip- söz yazıyorum, atasözü. ak akçe kara akçe ak akçe kara... siktin beynimi hocam, kim dedi sok götüne afedersin, açılır mı hiç!
ata- ne bileyim, açılmaz diyen de olmadı. hem görmüş olduk dimi, ders oldu.
katip- evet! bravo. bu bir milat. artık herkes sokmadan d bilecek. ekliyorum deftere,
göö-te göte giirenn şemm- şemsii-ye aa-çııl-maz. oldu.
etrafta duyduğumda tuhaf hissettiren bir deyiş. acaba gaye bir yerel kahraman çıkaramamak mı?
- bi kaleci bu gölü yer mi efenim, şaşıyorum!
- öyle deme şimdi, sezarın hakkını sezara teslim edelim. ondan önce o kadar kurtarış yaptı.
.. türünden muhabbetlere meze niyetine serpiştiriliyor. sezar kim? biri rüştü, öteki ahmet. dili de sürçüp "sezarın hakkını rüştüye verelim" diyecek az daha. hali hazırda "yiğidi öldür hakkını ver" diye bir şey var. olmadıysa "tarkanın hakkı tarkana,kurdun ki kurda" yine olmadı "ismailin hakkı karadayıya". amaç faşo bir bağnazlık değil, fakat sırıtıyo açık açık. kaç tane tanıdığın var cesar diye, ya da brütüs. bi de o var, kelek yedik mi "sen de mi brütüs" şeklinde tepki varmeye başladık. halbuki "sırtımdan vurdun köpek!!" denilse daha az kulak tırmalar. tamam, okuyosunuz, öğreniyorsunuz... bu anlaşılabilir bi nebze.
- bi kaleci bu gölü yer mi efenim, şaşıyorum!
- öyle deme şimdi, sezarın hakkını sezara teslim edelim. ondan önce o kadar kurtarış yaptı.
.. türünden muhabbetlere meze niyetine serpiştiriliyor. sezar kim? biri rüştü, öteki ahmet. dili de sürçüp "sezarın hakkını rüştüye verelim" diyecek az daha. hali hazırda "yiğidi öldür hakkını ver" diye bir şey var. olmadıysa "tarkanın hakkı tarkana,kurdun ki kurda" yine olmadı "ismailin hakkı karadayıya". amaç faşo bir bağnazlık değil, fakat sırıtıyo açık açık. kaç tane tanıdığın var cesar diye, ya da brütüs. bi de o var, kelek yedik mi "sen de mi brütüs" şeklinde tepki varmeye başladık. halbuki "sırtımdan vurdun köpek!!" denilse daha az kulak tırmalar. tamam, okuyosunuz, öğreniyorsunuz... bu anlaşılabilir bi nebze.
satrancın magazin yönü, insanların akın akın satranca yönelmesini sağlayan 72nin şampiyonu, büyük usta. bizde de büyük ustalar var ama, fischer onları sol eliyle yener. dünya şampiyonasında satranç federasyonunu, medyayı, spasskyi maymuna çevirmiş, huysuz virjin ruhlu, sıyırmış satranççı. hiperaktif bir çocukken annesinin oyalansın diye aldığı satranç takımıyla tüm dünyası değişmiş ve küçük yaşta epey birincilik kazanıp zamanla idol olmuş kişi.
eski yıllardan bi gün, hava bulutlu mu bulutlu, yağmurlu mu yağmurlu, karanlık mı hayır! biraz sisli. sokakta apansız bir koşuşturmaca, nemli taşlı yollar. derme çatma bir yapının önünde gürbüz bir insan kalabalığı, hepsi gaz kuyruğuna girivermişler. yüzünde kasvetli bir bakış, başında kasketi ve kucağında minik bir kedi yavrusu olduğu halde kalabalığa doğru yaklaştı beyfendiliğini takınarak sıranın ortalarındaki göbeklice adama doğru ilerleyerek;
- abi şu minik kediyi iki dakika yerime sevebilir misin? içeri bi bakıp çıkacam.
- siktir götöş! eşşek başı mıyız biz burda, sabahtan beri sıra bekliyoruz. sevemem ulan sevemem kimsenin yerine sevemem, gel sen benim şeyimi sev! töğbe töbe
- abi şu minik kediyi iki dakika yerime sevebilir misin? içeri bi bakıp çıkacam.
- siktir götöş! eşşek başı mıyız biz burda, sabahtan beri sıra bekliyoruz. sevemem ulan sevemem kimsenin yerine sevemem, gel sen benim şeyimi sev! töğbe töbe
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?