çocuğun 3 tekerli bisikletle koridorlarda dolanması dahi ürkütücü bi öğe olarak kullanılmıştı filmde. türkçeye "deli" "cinnet" gibi isimlerle çevrilmişti film.
torrance’ın oteldeki barmenle arasında geçen diyalogları dinleyince, kubrick’in clockwork orange, full metal jacket, lolita gibi filmlerinde yer alan ortak özellik olarak karakterlerinin dişlerini sıkarak gıcık gıcık konuşan garip aksanlı kaçık karakterler olduğu fark edilir hemen. yani shining’deki barmen loyd, clockwork orange’daki alex, lolita’daki peter sellers’ın canlandırdığı iki tip de hep aynı dille konuşur. kubrick sıradışı gözüken züppe aksanlı karakterleri eksik etmez filmlerinden.
birbiriyle alakasız şeylerin bir araya gelerek oluşturduğu uyumsuz ve alakasız görüntü bu sözü aklıma getirir. takım elbise altına spor ayakkabı giyen birini görsem hemen bu kalıba oturturum onu kalıbını alırım. veya baş örtülü birisi alta da kuntin bir kot pantolon yada diz üstü etek giyse gene aynı farketmez, ne bu ya kırolarına arasına mı düştüm arkadaş? ne yapayım.
elma armut yerken karşılaşılan bi sorundur.
(bkz: çok oturgaçlı uçurgaç)
"kafayı mı yedin" "böyle bi aptallık yaptığına inanamıyorum" demek istenen yerlerde kullanıldığı olur. bi hastanın bi yerine değince hastalığının hastalığın dokunana da bulaştığı gibi burda da delinin bıraktığı bi parçaya basılmasından dolayı deliliğin ona basan kişiye bulaşacağı düşüncesiyle geliştirilmiştir illaki.
(bkz: bu dert beni adam eder)
- mukerrem bıyıklarını keser misin hoşuma gitmiyolaar.
- sus lan şişko şu göbeğe bak mına koyim insan evladı mıdır manda yavrusu mu belli diil, bişey demedik şindiye kadar götün kalktı
- sus lan şişko şu göbeğe bak mına koyim insan evladı mıdır manda yavrusu mu belli diil, bişey demedik şindiye kadar götün kalktı
- kız milletine güven olmaz abi, ikinci bi şans vermiycen hayatta.
- he ya, bizim arkadaş anlattı. kız arkadaşı bunu aldatmış, gidip başka birine vermiş. sonra da gelip özür dilemiş barışmışlar. ama kız rahat durmamış yine, geçirmiş boynuzu.
- ya ya onu diyorum işte! çocukta suç. domuz musun kardeşim gurur yok mu ki affediyosun!
-öyle deme abi aşıktır belki lan
- he ya, bizim arkadaş anlattı. kız arkadaşı bunu aldatmış, gidip başka birine vermiş. sonra da gelip özür dilemiş barışmışlar. ama kız rahat durmamış yine, geçirmiş boynuzu.
- ya ya onu diyorum işte! çocukta suç. domuz musun kardeşim gurur yok mu ki affediyosun!
-öyle deme abi aşıktır belki lan
bu köftöorlar sohbet esnasında ya kendi yaptıkları denyokları yada sadece öylesine akıllarına esmiş olmayacak şeyleri hayali bir karakter olan "bir arkadaş"a mal ederler. ben geçen gün salakça bişi yaptım diyemezler de bi arkadaşı bahane edip nabız yoklarlar, gerçekten yapılan şey beğenilirse sohbette "yav aslında o arkadaş bendim ha, ne şebeğim dimi" deyipitirafta da bulunabilirler. ama çoğu kez baştan belli ederler kim kimdir.
- bizim bi arkadaş anlattı, 9 posta atmış bi günde.
- onu bırak da bizim bi arkadaş anlattı, abisi belini büküp kendi çükünü alabiliyomuş ağzına şerefsiz ya, acıyomuş ama.
- bizim bi arkadaş anlattı, 9 posta atmış bi günde.
- onu bırak da bizim bi arkadaş anlattı, abisi belini büküp kendi çükünü alabiliyomuş ağzına şerefsiz ya, acıyomuş ama.
resimlere bak, mektubumla avun şarkılar tut
kendinden vazgeç, yastığına sarıl, korkular tut
dagılsın kalbin, öl hatta orda
lanetler yağdır, beni hatırla
bu şarkının da ana fikridir. olay bunun etrafında gelişiyor, adamdan götü kaybetmesi isteniyor ayşegül aldinç tarafından. adam da.. ya bi film vardı türk filmi midir tam hatırlamıyorum, adamın birine acı biber sokuyolar adamın burnundan duman çıkıyo önce, sonra bi başlıyo koşmaya ki süpermenden hızlı gidiyo. bi vukuat mı oldu? bi tehlike mi var? hemen bu adama sokuyolardı yeşil biberi adam tabanları yağlıyodu ve adamın hızından faydalanarak problemi hallediyorlardı. adam karşıya çıkıyo kıçına biber sokulmasına ama bazen hatır gönül ilişkisi bazen de sevgilisinin ricasını kıramayıp razı oluyordu buna. eğer yerli bi filmse başrolünde kesin sadri alışık yada öztürk serengil olması gerek, yabancı bir filmse herhangi bi fikrim yok
kendinden vazgeç, yastığına sarıl, korkular tut
dagılsın kalbin, öl hatta orda
lanetler yağdır, beni hatırla
bu şarkının da ana fikridir. olay bunun etrafında gelişiyor, adamdan götü kaybetmesi isteniyor ayşegül aldinç tarafından. adam da.. ya bi film vardı türk filmi midir tam hatırlamıyorum, adamın birine acı biber sokuyolar adamın burnundan duman çıkıyo önce, sonra bi başlıyo koşmaya ki süpermenden hızlı gidiyo. bi vukuat mı oldu? bi tehlike mi var? hemen bu adama sokuyolardı yeşil biberi adam tabanları yağlıyodu ve adamın hızından faydalanarak problemi hallediyorlardı. adam karşıya çıkıyo kıçına biber sokulmasına ama bazen hatır gönül ilişkisi bazen de sevgilisinin ricasını kıramayıp razı oluyordu buna. eğer yerli bi filmse başrolünde kesin sadri alışık yada öztürk serengil olması gerek, yabancı bir filmse herhangi bi fikrim yok
başlık: kullanıcı adlarının kökeni
entry: #192362
meal: adım deniz, kızım, denizden çıksam yerim
entry: #192362
meal: adım deniz, kızım, denizden çıksam yerim
"tipim değilsin, doydum, bu kadarmış" anlamlarına koyabileceğimiz bi deyiş.
bi yönetmenin adam paylaşımı repliği
- fatma sen sırtüstü uzan, nera memelerini aç oral yapıyosun itiraz yok. ayşe hatun anal yapcan sen de, domal. çabuk oluyoruz hadi kızlar motor..
- fatma sen sırtüstü uzan, nera memelerini aç oral yapıyosun itiraz yok. ayşe hatun anal yapcan sen de, domal. çabuk oluyoruz hadi kızlar motor..
dostoyevski’nin öldüğü yıl.
(bkz: zarali)
türkiye’de gelmiş geçmiş en çok satış yapan kaset olma özelliği taşiyordu "eminem". o döneme kadar karadeniz müziğinden dişe dokunur bir şarkı çıkmadığından bu şarkı çok tutulmuştu ve yaklaşık 4-5 milyon satmıştı. ülkeler bazında genel istatistikte türkiyede en çok satılan kasetti yani. bu bilgilere dayanarak marshal matters’ın "ulan bu kadar tutulduysa bu şarkıda bi hikmet vardır ben de bunu isim yapayım kendime" şeklinde bir akıl yürütmeye gittiğine dair bir akıl da ben yürütmüştüm ama hayallerim yıkıldı 10’uncu entriyi okuyunca. o günden beri kendimi bir şey sanardim, bu tatavayı bir kaç kişiye bile yutturmuştum. ama yine umudum var, "m in m" işi çok mantikli gelmiyo bana, o zaman minm olmasi gerekirdi.
vanilla sky filmini yanyana izlemişliğimiz vardır, merinos koyunu gibi saçları olan buğulu ses sahibi sanatkar. kaleden inişmolur ve hey on beşli de kayda değer türkülerindendir. en çekilmez türküyü dahi gitarıyla sesiyle zevklen dinlenecek hale getirecek yeteneğe sahiptir.
bile, -de -da gibi anlamlara da gelebilen bir kelimedir de.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?