confessions

ederleziavela

- Yazar -

  1. toplam entry 790
  2. takipçi 1
  3. puan 54911

idi amin

ederleziavela
suriye’de surgun hayatı yasarken hakkın rahmetıne kavusmus eski uganda devlet baskanıdır.

her ne kadar fasist, diktator denilse de idi amin’i halk devlet baskanı olarak secmistir.goreve aldıgı donemde ugandayı gayet demokratık kosullarda yonettıgı soylenır lakin ingiltere ve israil’in ulke yonetımıne mudahaleleri sonucu uganda da yasayan tum ingiliz ve yahudileri ulkeden surerek tum avrupa’nın tepkısını toplamıs ve zamanla fasıst ve dıktator unvanları yakıstırılmıstır.

evet idi amin gorevde oldugu surede degısmıs bir diktatore donusmustur.oylekı kendını aldatan karısının, kollarını ve bacaklarını keserek ibret olsun diye uganda da sergıye sundugu soylenır.

the last king of scotland

ederleziavela
idi amin’in hayatını ve devlet baskanı oldugu surede uganda’nın politik yapısını konu alan enfes bir film.

filme neden " iskocya’nın son kralı " adı verilmis bir turlu anlam veremedim lakin idi amin uganda devlet baskanı oldugu surede en yakın danısmanın iskoc bir doktor olması ve sureklı ulke yonetımı ile ilgili doktordan fikir alması sorumun cevabı olsa gerek.

travestilerin kadınlardan daha sehvetli olması

ederleziavela
kadın dırdırından bıkmış usanmış, bir travestisever söylemi.

e yuh , oha desenizde böyle tiplerin olduğu da bir gerçek.

(bkz: ben bilmem beyim bilir)
(bkz: yazar burada bir şey anlatmak istemiyor)

- behçet abi allah seni inandırsın taş taş
- kim lan taş
- " tayyar" yani pardon "gonca" oldu artık
- çükü var mı lan?
- abi bırak çükü mükü çok fena muamele var
- yapsana lan bi güzellik behçet abine de
- ayıpsın abi bir arkadası daha var adı kerim
- oğlum bu kerim isminden oldum olası tırsarım ben
- niye abi?
- bilmiyorum içgüdüsel

travesti çağrı

ederleziavela
aşağıdaki yazı bu şahsa aittir.

düşünceli travesti.

" insanların bir çoğu sadece merak ve sesimizi duymak için arayıp gereksiz yere rahatsız ediyor .inanın buna hiç gerek yok .gereksiz yere kontör ünüzü veya paranızı harcamayın . beni gereksiz yere aramak yerine bir çok yardım kuruluşlarına veya derneklerine boş mesaj yollayarak veya başka şekilde yardımlarda bulunabilirsiniz "

(bkz: travestilerin kadınlardan daha sehvetli olması)

yoksa siz faşist misiniz

ederleziavela
zeynep oguz’un güzel bir yazısı.




boğaz köprüsü’nden geçerken gecekondulara, taksim’e giderken tarlabaşı’na bakıp "bunların hepsini buldozerle süpüreceksin" diye iç mi geçiriyorsunuz?

ülkenizin gerçek sahipleri olduğunuzu, sizin gibi düşünmeyen ötekilerin ise burada yaşamayı hak etmediğini mi düşünüyorsunuz? fakirin, hırsızın, sokakta görünce yolunuzu değiştirdiklerinizin çoğunun etnik kökeni mi aklınıza geliyor? petkim’in satılmasından öte kime satıldığı mı sizi ilgilendiriyor? "türkiye türklerindir", "türk’ün türk’ten başka dostu yok" gibi sözleri onaylıyor musunuz?heteroseksüelliğin asıl norm olduğuna, geylerin, lezbiyenlerin, travesti-lerin, transseksüellerin hasta mı olduğuna inanıyorsunuz? "hepimiz ermeniyiz" sloganı sizi bir şekilde rahatsız mı ediyor?

kimi "istisnai koşullarda" düşünce ve eylem özgürlüklerinin kısıtlanması, genişletilen polis yetkileri gibi durumları olumlu mu karşılıyorsunuz? 301. madde ve 324. maddenin varlığını destekliyor musunuz? "ülkenin bütünlüğü", ülkede yaşayan insanların haklarının korunmasından önemli mi? vicdani redcilere ve "vicdani ret bir insanlık hakkıdır" diyenlere gıcık mı oluyorsunuz? ermeni sempozyumu düzenleyenlerden nefret mi ettiniz? 301,324 gibi maddelerin ihlali sebebiyle mahkemeye verilen orhan pamuk, perihan mağden, hrant dink gibi isimlerin ceza almasını istediniz mi?

askerin siyasi konularda fikir beyan etmesini, sözlü müdahalelerini onaylıyor musunuz? "doğudaki nüfus artışı kontrol edilmeli", "istanbul’a vizeyle girilmeli", "eşcinsellikle ilgili gruplar üniversitelerde kurulmamalı", "kürtçe yayın yapılmamalı", "türban şurada burada ya-saklanmalı-şurada burada iyi ki yasak" gibi söylemler size gayet olumlu mu geliyor? "onlar da bizim mini etek giymemizi yasaklardı" sözleriyle desteklenen türban yasakları söylemleri size makul mü geliyor? sokakta türbanlı bir kadın gördüğünüzde ona gizlice kötü bakışlar atmaktan kendinizi alamıyor musunuz? "türbanlılar illa ki türban takmakta ısrar ediyorlarsa iran’a gitsinler" diye mi düşünüyorsunuz?

bir dini, etnik, cinsel kimliğe sahip topluluğun üyelerinden birinin olumsuz özelliklerini farkında olmadan onun ait olduğu grubun tamamına mı atfediyorsunuz? "faşist değilim ama kürder..." "faşist değilim ama ermeniler..." "faşist değilim ama eşcinseller..." "faşist değilim ama çingeneler..." cümlelerinden herhangi biriyle başlayıp "..." bölümüne herhangi bir olumsuz cümleyle hiç devam ettiniz mi?

bu soruların çoğuna cevabınız "evet" veya "sanırım" ise, üzülerek söylemeliyim ki faşizm yolunda emin adımlarla ilerliyorsunuz. "yok canım daha neler! ben mi faşistim?" dediğiniz ve gözünüzün önüne tıraşlı kafaları ve toplama kampları ile almanya nazi’lerini getirdiğinizi tahmin edebiliyorum. ancak yahudi soykırımı ve alman faşizmi üzerine incelemelerinde "banality of evil" kavramından bahseden hannah arendt’in dediği gibi, kötülük sıradandır. sizin, benim gibiler, öğretmenlerimiz, halamız, annemiz, babamız, eşimiz, dostumuz gibi sıradan insanlar da, bayrak sallayarak yürümek gibi sıradan eylemlerimiz esnasında faşizmin asil kanımıza yavaş yavaş girdiğini fark etmeyebiliriz. oysa sadece insanları doğrayıp onlardan "sabun yaparak" faşist olunmuyor.

hiç fark etmeden, onca sıradanlığıyla insanları saran bir kötülük bu.

http://www.birgun.net/bolum-64-haber-46571.html
10 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol