sessizlik anında çıkınca kişinin etrafına salakça sırıtmasına neden olan ve çok acıktığına dair açıklama yapma ihtiyacı duyduran sesler.
her geçen gün bir öncekini aratırken, duygular karışmış,doğrular ve yanlışlar birbirine girmişken, boşlukarda umudumuz tuşlara kalmışken bir reset tuşuna ihtiyacımız var. bas ve herşey düzelmiş görünsün.
bir an gelir tüm cümleler birikir. o kadar çokturlar ki boğazında düğüm olur. bir türlü çıkmaz. çıkarmaya korkarsın.korkutmaktan korkarsın çünkü.o cümlelerin kendi boğazını yaktığı gibi onu da yakabileceğini düşünürsün. kötü mü yoksa iyi mi olur bilemezsin. bilememek ne zor bişeydir. sınıfta kalmanın bir nedenidir işte.
kınalı ada sahilinde hem de sığı bölgede yüzen koca bir bok parçasını gözlerimle gördüğümden denizde sıçmak gibi lanet olası bir fiilin bazı kendini bilmez insanlar tarafından maalesef gerçekleştirildiğini söyleyebilirim.
etütte kızın tekine uzun süre soru çözdükten sonra arka sırada oturan erkek öğrencilerin bana "hocam nihayet boşaldınız" dediğinde salak gibi gülmeye başladığım andır.
mantıksız bir davranış
kimsenin oynamak istemediği için kaldırım kenarında bir evin duvarına yaslanmış küçük bir çocuk gibi üzgün,buruk ve yapayalnız hissetmek
çocukken heyecanla hesapları yapılan, o yaşa gelindiğinde hiçbir şeyin değişmediği görülen, süratla üzerinden akan onca yıldan sonra geriye dönülüp bakıldığında ise hüzünlendiren yaş. büyük umutların hayat içinde erimesi.
türkiyede istanbul ne ise
istanbulda gece ne ise
gecede yürümek ne ise
yürürken düşünmek ne ise
seni unutamamacasına düşünmek ne ise
unutamamanın anlamı ne ise
seni sevmek ne ise
saklayayım, yok söyleyeyim derken
birden aşka düşmek ne ise
herneyse...
özdemir asaf
istanbulda gece ne ise
gecede yürümek ne ise
yürürken düşünmek ne ise
seni unutamamacasına düşünmek ne ise
unutamamanın anlamı ne ise
seni sevmek ne ise
saklayayım, yok söyleyeyim derken
birden aşka düşmek ne ise
herneyse...
özdemir asaf
karmakarışık renkli demek. bu isme sahip kişilerin de içiçe geçmiş karmaşık bir ruha sahip oldukları söylenmektedir.
tabi tabi başka. bir insanı hatalarıyla bir ay iki ay hadi bilemedin bir yıl seversin.
sonra arkasından şarkıyı patlatırsınız:
sen de benim hatalarımdan birisinnnn...
sonra arkasından şarkıyı patlatırsınız:
sen de benim hatalarımdan birisinnnn...
kadınların davranışlarıyla duyguları arasında her zaman ters orantı olduğu erkekler tarafından ısrarla anlaşılamayan bir durumdur.
onsuz kalınca köpekler gibi ulursunuz. o olmadı mı sinirden etrafınıza köpekler gibi hırlarsınız. onu görünce köpekler gibi bir kuyruğunuz olması için dua edersiniz. ona olan sevginizden bakışlarınız köpekler gibi zavallılaşır. köpek olduğunuz için bişey de anlatamazsınız. tek dileğiniz onu ne kadar sevdiğinizi hissedebilmesidir.
onursuz, ahlaksız, bencil bir davranıştır.karşısındaki kişiye değer vermesini bilemeyen, sevmenin ne demek olduğunu anlayamamış zavallı insanlardır aldatanlar.
kadınlar "analarına" bu kadar düşkün erkekleri sevmez
belki de aşıktır o yüzden bakıyordur. ee, ne de olsa öküz.
çocukken sırf çıtır çıtır ses çıkarıyor diye ayağımın altında ezdiğim küçük sevimli hayvancıklar. şimdi çok üzgünüm. özür dilerim.
hayatınıza tam yeni bir anlam katacakken birden bire gerçeklerle yüz yüze gelip "lanet olsun" dediğiniz andır.
buluştuğunda ya da görüştüğünde vaktin geçmesinin istenmemesi, ayrılık zamanı geldiğinde zamanın durmasının istenmesi,giderken oluşan kalp parçalanışı,geri dönüp koşarak sarılma isteği,ayrı olunca sürekli onu düşünme, onunla ilgili herşeyin enerji ve mutluluk kaynağı olması, onsuz olan herşeyin çöküntü, mutsuzluk ve ölüm gibi olması.
erkek karınca azmış. ama ortalarda bir türlü dişi karınca bulamıyormuş. ormana çıkmış. file rastlamış. yalvarmış yakarmış:
- nolur bir kerecik ver bana diye
fil:
- git işine demiş. sen bana ne edersin ki.
sonunda ikna olmuş. karnca geçmiş filin arkasına. fil de tık yok. o sırada bir arı gelmiş ve fili sokmuş. filde bir feryat kopmuş. karınca şöyle bir gerinip seslenmiş:
- bağır ulan orospu!!
- nolur bir kerecik ver bana diye
fil:
- git işine demiş. sen bana ne edersin ki.
sonunda ikna olmuş. karnca geçmiş filin arkasına. fil de tık yok. o sırada bir arı gelmiş ve fili sokmuş. filde bir feryat kopmuş. karınca şöyle bir gerinip seslenmiş:
- bağır ulan orospu!!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?