türkçe "off" adlı kitabı kesinlikle okuması gereken saygıdeğer yazar. eleştiri bu kadar mı güzel yapılır, örnekler bu kadar mı cuk oturur dediğim çok satırı vardır kitabın.
abla alman şart değil, yeter ki kalabalık olsun. geeeeel, bi tanesi 1 lira, 2 tanesi 2 lira, 3 tanesi 3 lira, 4 tanesi 4 liraaaaaa.
adam böyle dedikten sonra, ben acaba ben mi anlamadım yoksa adamda mı tuhaflık var diye düşündüm. hani 1 tanesi 1 lira, 3 tanesi 2 lira dese anlıcam yane.
adam böyle dedikten sonra, ben acaba ben mi anlamadım yoksa adamda mı tuhaflık var diye düşündüm. hani 1 tanesi 1 lira, 3 tanesi 2 lira dese anlıcam yane.
ağlamaman gereken bir ortamda ağlamanı gerektirecek bir şey olduysa sarf edilecek cümle.
özrü olan, sakatlığı olan insanların yaşadığı zorlukları düşündüğümde ve kendimi onların yerine koyduğumda inanmak istediğim, inanılması gerektiğine inandığım tümce.
alarmı ertelemek.
normal olanın tanımını sorgulatan olgu. yani toplumda genelde herkesin yaptığından farklı şeyler yapanlara deli denilir. sonra bakarsın diğerleri napıyor, karara varırsın ki böyle olmaktansa deli olayım daha iyi!!
al işte okumadan da bir güzel yaşayıp gidiyorum, demek ki kayıp değilmiş okumamak, sen okuyorsun, okuduklarını benimle paylaşıyorsun, ben okumadan da öğreniyorum diyen insan modeli...
gel gelelim, kendi okuduğunda benden çok daha farklı anlamlar çıkarabileceğini de keşfedememiş insanlar ayrıca.
gel gelelim, kendi okuduğunda benden çok daha farklı anlamlar çıkarabileceğini de keşfedememiş insanlar ayrıca.
guy de maupassant ın enfes kitabı. şiddetle önerilir, bordo siyah yayınlarından çıkmıştır. dünya klasikleri- öyküler olarak geçer.
iftar bir olsun, şu ayşe nin, emre nin, hasan ın, ali, veli, osman ın yediklerinin hepsini yiyecem. nihahaha.
garip bir gün, insanlarda artık üniversiteli oldum edasıyla başı dik yürüyüşler, artık 18im öyleyse bir bireyim gizli felsefesiyle yetişkin tavırlar... ben mi çok küçüğüm, onlar mı çok büyük?...
üniversitenin yoğun dersleri ve resmen ansiklopedi olan ders kitaplarının altında dimdik durmak istenirse cesaretlendiren güzelim söz...
amaaan sanki ben onlarla ilgileniyorum diyerek üste çıkmak..
kutup yıldızı gibidir, herkes yönünü hiltona göre bilir...
ülkenin tek sorununun türban olduğunu düşünen, bunla ilgili yorumlar döktürmeyi de iş güç edinen insanlar...
askıda yaşamak:
boynuna o yeşil fuları sarma çocuk
gece trenlerine binme
kaybolursun
sokaklarda mızıka çalma çocuk
vurulursun.
söz: atilla ilhan
müzik: kazım koyuncu
şiir şahane, beste şahane, bulamazsın bahane...
boynuna o yeşil fuları sarma çocuk
gece trenlerine binme
kaybolursun
sokaklarda mızıka çalma çocuk
vurulursun.
söz: atilla ilhan
müzik: kazım koyuncu
şiir şahane, beste şahane, bulamazsın bahane...
yalnızlığı anla:
ne uzanan biri kaldı elime
ne de erişilemez yorgun yüreğime
bir boşluj ki nasıl insanla dolsun
bilmiyorum var mı daha acısı
yalnızlığı anla, yalnızlığı anla...
bir bahçıvan çiçeklerinden yoksun
bir ırmak akamıyor, kuru kaynağı
fırlatırdım bir taş, gücüm olsaydı
yıkmaya yalnızlığın duvarını
yalnızlığı anla, yalnızlığı anla...
hep böyle mi varla yokun savaşı
ya kazanan yoklar, onlar hep böyle mi?
bir boşluk ki nasıl insanla dolsun
bilmiyorum var mı daha acısı
yalnızlı anla, yalnızlığı anla
söz: bora ebeoğlu
müzik: tarık sezer
kazım koyuncu bu şarkıyı dünyada bir yerdeyim albümünde seslendirmiştir. dinlenesidir, okurken çok içtendir.
ne uzanan biri kaldı elime
ne de erişilemez yorgun yüreğime
bir boşluj ki nasıl insanla dolsun
bilmiyorum var mı daha acısı
yalnızlığı anla, yalnızlığı anla...
bir bahçıvan çiçeklerinden yoksun
bir ırmak akamıyor, kuru kaynağı
fırlatırdım bir taş, gücüm olsaydı
yıkmaya yalnızlığın duvarını
yalnızlığı anla, yalnızlığı anla...
hep böyle mi varla yokun savaşı
ya kazanan yoklar, onlar hep böyle mi?
bir boşluk ki nasıl insanla dolsun
bilmiyorum var mı daha acısı
yalnızlı anla, yalnızlığı anla
söz: bora ebeoğlu
müzik: tarık sezer
kazım koyuncu bu şarkıyı dünyada bir yerdeyim albümünde seslendirmiştir. dinlenesidir, okurken çok içtendir.
ne kadar daha hizmet dışı kalacak sorusunu sormama neden olan başlık. kısa bir süre neye göre, kime göre...
gösteriş olsa gerek, ne bileyim o gazeteciler tesadüfen görmüyorlar ya ünlüleri hava alanlarında. ünlüler diyordur, bakın ben şu gün şu saatte umreye gidecem, gelin kaynaşalım, reklam yapalım. yazık...
her yerde; aaaay, ne şanslısın, solaklar zeki olurmuş tepkisini almak, ay olur mu öyle şey, ne alakası var diyerek mütevazilik yapmaktan bıkmaktır solak olmak. ikili sıralarda sürekli yanındakine kay azıcık demek zorunda kalmak, tenis oynaken bayağ şanslı durumda olmaktır solak olmak. çok doluyum çok:p
arkasında, kötüler her daim kazanır düşüncesinin barındığını düşündüğüm başlıktır. şu taraftan düşünülürse doğruluk payı vardır, doğruyu söyleyeni 9 köyden kovarlar atasözümüzdeki gibi artık insanların egoları öylesine kabarmıştır ki (sen misin bana iyilik eden, ne hakla bana yadım edersin ulaaaaan, benim yardıma ihtiyacım yok dercesine )birine iyilik yaptığınızda karşı taraf bunu kendine yedirememekte ve resmen kin beslemektedir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?