kaktüsten elde edilen, meksikaya özgü alkollü içecek.
tuz ve limonla birleştiğinde daha bi sevimlileşen, kafası güzel binnur kalkavan portresi gibi bir şeydir, alkol oranı yüksektir.
mezeye boğulduğunda intikamını almakta geç kalmayan, sert, maço bir alkollü içecektir. alkollü içeceklerin en sevimsizidir.
özellikle gazlı içeceklerle tüketildiğinde içimi hoş, kafası bol, gün içerisinde 200cl ye, 6cl gelecek şekilde boğulduğunda, günlük aktivitenizden sizi alıkoymayacak, hatta işinize keyfle sarılmanıza neden olacak alkollü içeceklerin en sevimlisi içecektir kendileri.
soğuk içilmeyen
"sıcak sarap" etiketiyle marketlerde de satılan; şekerli, tarçınlı böyle berbat bir şey. evet.
"sıcak sarap" etiketiyle marketlerde de satılan; şekerli, tarçınlı böyle berbat bir şey. evet.
(bkz: sıcak şarap)
(bkz: #791351)
efsaneye göre iki büyük kavim vardır mezopotamya’da. ekme, biçme olayları coşa geldiğinde yerleşim alanları da buna göre şekillenmeye başlamış. bir kavimin melikesi, diğerinin kuzeniymiş. aralarında rekabet söz konusuymuş. birisi bağa, diğeri ekine hakimmiş. hasat zamanı kalkar göç edermiş kavimler berekete doğru. hep beraber hasat edilir, şenlikler yapılırmış.
bir zaman iki melike arasında rekabet coşa gelmiş. birisi önce davranıp gidip hasattan önce bağa yerleşmiş. diğer kavim gelmeden üzümleri toplatıp mağaralara yerleştirtmiş. bunu gören diğer melike kuzenine çok kızmış ve oda gidip ekinlere yerleşmiş.
ertesi yıl arpayı hemen toplatıp sazdan yapılmış ambarlara doldurtmuş. mevsim değişince ambarlar su almış ve arpalar ıslanmış. nedense oraya giren birisi arpanın ıslanmasına üzülmektense, yayılan kokuyu çok hoş bulmuş. hemen almış bir tas, sonra bir tas, bir tas daha... obaya döndüğünde insanlar kişinin keyfine bir anlam verememiş, o’da durumu anlatmış ve herkes denemiş aynı şeyi. o gece kendiliğinden bir şenlik oluşmuş, herkes çok mutluymuş.
diğer melike ise geçen yıldan kalan üzümlerin mağaralarda taze kalabileceğini sanıyormuş ama yanılmış. bir yıl boyunca orda bekleyen üzümler küfelerde sularını bırakmış, hoş lezzetli bir suya dönüşmüş. aynı şeyler bu kavmin başına da gelmiş. hemen sonra insanlar kin ve düşmanlıklarını alkolünde etkisiyle anlamsız bulmuşlar. anlamışlar. hatalıymışlar. düşmanlık ve kötülük son bulmuş. iki kavim yine kardeşçe yaşamaya koyulmuşlar.
işte doğu mitolojisinde bira ve şarap ın öyküsü böyledir.
bir zaman iki melike arasında rekabet coşa gelmiş. birisi önce davranıp gidip hasattan önce bağa yerleşmiş. diğer kavim gelmeden üzümleri toplatıp mağaralara yerleştirtmiş. bunu gören diğer melike kuzenine çok kızmış ve oda gidip ekinlere yerleşmiş.
ertesi yıl arpayı hemen toplatıp sazdan yapılmış ambarlara doldurtmuş. mevsim değişince ambarlar su almış ve arpalar ıslanmış. nedense oraya giren birisi arpanın ıslanmasına üzülmektense, yayılan kokuyu çok hoş bulmuş. hemen almış bir tas, sonra bir tas, bir tas daha... obaya döndüğünde insanlar kişinin keyfine bir anlam verememiş, o’da durumu anlatmış ve herkes denemiş aynı şeyi. o gece kendiliğinden bir şenlik oluşmuş, herkes çok mutluymuş.
diğer melike ise geçen yıldan kalan üzümlerin mağaralarda taze kalabileceğini sanıyormuş ama yanılmış. bir yıl boyunca orda bekleyen üzümler küfelerde sularını bırakmış, hoş lezzetli bir suya dönüşmüş. aynı şeyler bu kavmin başına da gelmiş. hemen sonra insanlar kin ve düşmanlıklarını alkolünde etkisiyle anlamsız bulmuşlar. anlamışlar. hatalıymışlar. düşmanlık ve kötülük son bulmuş. iki kavim yine kardeşçe yaşamaya koyulmuşlar.
işte doğu mitolojisinde bira ve şarap ın öyküsü böyledir.
(bkz: efes extra)
olmasa ne yapardık dediklerimizdendir. normal efese göre içimi hoş değildir, daha ağırdır, acımsıdır ama gevşetme bakımından ve tuvalet külfeti bakımından değerlendirildiğinde ekonomiktir. efes extra candır.
daha çok eylülün üzerinden geçtiği insanlar gelir aklıma. küçük burjuva, sindirilmiş, yalıtılmış, yalnızlaştırılmış. en çok da bu yüzden peşlerinden gelen nesile, isteyerek yada istemeyerek yanlış bir solculuk imajı göstermiş, genellemeyi seven gençlik de, onları bi güzel genellemiş, bu imajı solculuk sanmış...
onlar erememiş muradına, gençler kerevet görememişmiş...
onlar erememiş muradına, gençler kerevet görememişmiş...
belli bir yaşa kadar bağşıklığı gelişmemiş olan bünyenin ve daha da önemlisi rahmin, sidikteki toksik ve zararlılardan korunması için bulunan dokudur. belli bir yaştan sonra önemi yoktur.
"boşver, zaten belli bir yaştan sonra işe yaramıyormış"
(bkz: kızlık zarı)
(bkz: kızlık zarı)
(bkz: sana her şeyimi verdim)
tartışma sırasında, biterken, muhtelif...
tartışma sırasında, biterken, muhtelif...
(bkz: mushil)
(bkz: esek sakası)
"aceba dönüp baksam mı lan?"
"yok yok gayet karizmatik oldu böyle"
"ama lan hala bakıyorlar mı çok merak ediyorum"
"hay skiim" "yürü"...
şeklinde, kendiniz ve sizin aranızda geçen bir diyaloğa neden olan durum.
"yok yok gayet karizmatik oldu böyle"
"ama lan hala bakıyorlar mı çok merak ediyorum"
"hay skiim" "yürü"...
şeklinde, kendiniz ve sizin aranızda geçen bir diyaloğa neden olan durum.
(bkz: ben ayar oldum)
hissettiğinizde tanrının varlığına olan inancınızı olumlu yönde etkileyen olağan üstü durum.
(bkz: efemine)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?