merak etmeyin tayyip dudaklarımıza işaret parmağını koyup "şşşş sakin ol ben şimdi kınadım" dedi. taze kınandı saldırı. kınandı yani. bu da yetmiyormuş gibi "terörle mücadele için milat olsun" dendi. sanki ilk patlamaymış gibi, sanki mücadele için bu kadar insanın ölmesi, kalanların delirmesi gerekiyormuş gibi. üstüne bir de "başka ülkenin başka şehrinde de olabilirdi" dedi. sakin olun arkadaşlar bize özel bi saldırı değil ya her yerde olabilecek normal bi saldırı. lütfen ya ne kadar abarttık. kınandı abicim daha ne olsun siz de amma çok şey istiyosunuz.
sex sex sex dense de aslında hayat dersi veren uykusuzun klasikleşmiş karakteridir. modern yaşamasın küçük kurnazlıklarını kadın erkek ilişkileri açısından inceler. tespitleri çoğu zaman genel anlamda doğrudur, bazen sadece o gibi özel durumlara uygundur. güldürür ama kahkaha attırmaz, hınzırca güldürür.
arkadaşlarımın hepsinin izlediği fakat benim ısrarla izlemediğim dizidir. "kızım saçmalama game of thrones kültürü diye bi şey vaaaar" diyolar bana bi de . çok afdersiniz af buyurun sikiyim sizin dizi kültürünüzü yani. ha dizi çok güzelmiş onu biliyorum ama ben dizi izleyemiyorum sıkıntım bu. sürekliliği tutturamıyorum en son izlediğim dizi kardeş payıydı o da ara sıra yani. popüler kültürde yeri var diye bi şeye bu kadar bağlanmak doğru mu sizce bence değil.
uzun zamandır kendimde gözlemlediğim doğa olayı. hatta tanım bile yapıyorum. sözlük yüzünden küfür kullanımım yaygınlaştı. etrafımdaki arkadaşlarım da öyleler. kendimize ait spesifik sözcüklerimiz var tabi ama uslup olarak kaymışız hepimiz. ciddi konuşmalara giremiyoruz hep kayıp gidiyoruz. .... olması , ..... rezaleti gibi dilime yapıştı. entry girdiğim gibi konuşuyorum zaten beni duysanız direk konuşmadan ifşayım. bu çok kötü bi şey bence.
psödo şeklinde de yazılabilir.
kendini övmesi. ya lütfen zaten övülecek bi şeyi olan erkek sayısı çok az, bir de övüp bitirme her şeyi. ya anlamıyorum senin övdüğün tüm özelliklerin bi anda yerle bir oluyo. bırak ya ben göriyim senin övülecek özelliklerini,ben fark ediyim ettikçe daha hayran oliyim. ama yok illa o okullar sayılacak,kitaplardan şirden söz edilecek,arkadaş çevresi övülecek,para meydana çıkacak.
(bkz: ben övdüm de geldim) karikatürü gibi ya
(bkz: ben övdüm de geldim) karikatürü gibi ya
senin başlığın benim başlığımın önünde diz çöker tövbe ister demek istemiş kişi beyanıdır.
öyle bir başlık aç ki bir daha kimse entry giremesin...
öyle bir başlık aç ki bir daha kimse entry giremesin...
kokusu çok kötü olan uyutucu sakinleştirici minor depresyonda kullanılan bitkisel kaynaktır. bitkinin kökleri bu etkiyi sağlar.
enginardır. safra salımı yaptırır yani yağları sindirtir. aynı zamanda karaciğeri korur. yiyin bunu
karikatürü yapılabilecek bir eşyadır.
hatta (bkz: kesin yaşanmıştır bu)
hatta (bkz: kesin yaşanmıştır bu)
(bkz: extasy)nin başlangıç maddesi olarak kullanılan maddeler içerir.
zamanla öldüren bir zehir. yanlış durumlarda oluşuyor. bir müzik bi koku bile beni umutlandırmaya yetiyor. hayal kurdurtuyor umudum bana. özlüyorum. yaşamadığım şeyleri özlüyorum. yaşamayı istiyorum bilmediğim şeyleri. tüm bu hayallerde olan kişileri tek tek gözümde büyütüyorum. onları kutsallaştırıyorum. en doğru onlar en güzel onlarmış gibi. gerçeklikten uzak belki de. ulaşınca iğrençleşecek belki de bilmiyorum sadece en güzel haliyle onları umut ediyorum.
onunla olmayı,ona dokunmayı,yüzünü saçlarıma gömmesini,benimle güneşe karşı gün batımında yürümesini,bana şarkı söylemesini,benimle kütüphaneye gelmesini,ona kahve hazırlamayı,onu fiyakalı giydirip işe göndermeyi hayal ediyorum. sesini bana umut veriyor. bu eski binalar bu ankaranın melankolisi bile umuda dönüşüyor. monotonluğu onunla yenmek istiyorum. onun hakimiyetini istiyorum. doyasıya hissetmek istiyorum sesini tüm odada duyulsun.
sadece umut etmiştim beklemiştim bekliyorum. beklemeyi bırakamıyorum. umudum bitiriyor beni. hiç gitmediğim yerleri özlüyorum.
onunla olmayı,ona dokunmayı,yüzünü saçlarıma gömmesini,benimle güneşe karşı gün batımında yürümesini,bana şarkı söylemesini,benimle kütüphaneye gelmesini,ona kahve hazırlamayı,onu fiyakalı giydirip işe göndermeyi hayal ediyorum. sesini bana umut veriyor. bu eski binalar bu ankaranın melankolisi bile umuda dönüşüyor. monotonluğu onunla yenmek istiyorum. onun hakimiyetini istiyorum. doyasıya hissetmek istiyorum sesini tüm odada duyulsun.
sadece umut etmiştim beklemiştim bekliyorum. beklemeyi bırakamıyorum. umudum bitiriyor beni. hiç gitmediğim yerleri özlüyorum.
din dersi hocasının oğludur.
diğer insanlardır. daha doğrusu diğer insanlara göre kendi içinde yaptığı değişimlerdir. duygusuzluğunu fark ettiğimde kendimden iğrendim. korktum. ben artık hiçbi zaman mutlu olamayacak kadar duygusuzdum. her şeye çözümsel yaklaşıyordum. başıma kötü bi şey mi geldi, nedir bunun çözümü diyip halletmeye çalışıyordum. hallolunca da mutlu olmuyordum. sadece halletmiş olmanın verdiği güven vardı. kaygım yoktu güvenim vardı. her gece düşünmeye başladım. hayata dair beni heyecanlandıracak bi şey var mıydı artık yoksa yaşayıp gebermek için mi burdaydım. krizler başladı. ömrümün en güzel yıllarında duygusuz hissiz biriydim. albert camusun yabancısı gibiydim. korktum kendimden. kendi gamsızlığımdan acımasızlığımdan gaddarlığımdan bencilliğimden. kendime hak vermek istedim. beni ayakta tutan şeyin, güçlü kalmamı sağlayan şeyin bu olduğunu,bunun benim zırhım olduğunu istediğimde bunu bi gömlek gibi üstümden çıkarıp atabileceğimi anlatmaya çalıştım kendime. kendime duygusuzluğumu kalkan yapmıştım diye avuttum kendimi. sadece duygularıma dokunmayı hak edecek insan yoktu çevremde bana göre. ben kimim? bunalımım arttıkça arttı. minik bi kedi görünce bile duygulanıp ağlayan zayıf karakter mi yoksa yanımda yardım bekleyen hastayı duymamış gibi yapıp uyuyan gamsız karakter mi? bunalımlarım arttı, gecelerim uzadı. kötülüğüm ve bencilliğim beni bitirmeye başladı. vicdanımın sesini bastıramıyordum. bi erkeği mi bekliyordum yoksa yakın bir dost muydu beni canlandıracak şey düşündüm. insanlara bağlamak çok yanlıştı. hepsinde olduğu gibi çözüm yine bendim. bu da bir sorundu ve yine çözümü bendeydi. buzları eritmeye çalıştım kalbimdeki. bi erkekten hoşlanmayı denedim. başardım bunu. bi sonuca bağlanmadı ama olsun hoşlanmıştım kırmıştım önyargıları. kafama göre biri diyebileceğim bi insana karşılıksız yardım etmeye başladım. bana iyi geliyordu. birini mutlu ettiğimi gördükçe ben de mutlu olmaya başladım. onun mutsuzluklarıyla mutsuz oldum. duygularım vardı. başını vicdanım çekiyordu tabi. büyük resme baktığımda değmeyecek insanlara çok fazla kaptırdığım duygular yüzünden,kendi kendime acı çektirdiğimi düşünüp kendimden tiksinmiştim. geçti zamanla. sancılıydı ama geçti. doğamız gereği var bu bencillik bu yabanlık elimizden gelen bi şey değil böyleyiz. bu bi adaptasyon bu bize zekamız tarafından sağlanan bi adaptasyon.
babasıyla anılmayı istemeyen kızdır belki de. güzel tespitler doğabilir ama kırıcı da olabilir. insanları nasıl paralarının azlığına göre değerlendirmiyorsak çokluğuna göre de değerlendirmemeliyiz.
(bkz: zengin duyarı) olsun bu entrymin adı
(bkz: zengin duyarı) olsun bu entrymin adı
ter koktuğunu ve bitli olduğunu düşündüğüm populer kültür cismi. ne kadar meraklısınız bi şeyin içine düşmeye,onu göklere çıkarmaya,tapmaya. şu adama bi bakın lütfen ve bana özgün bi tavır söyleyin başka bi şey demiyorum size.
zekadan başka hiçbi şey değildir. zeka karizmayı da parayı da o dediğiniz saçma sapan şeyleri de beraberinde getirir zaten. ana madde zekadır. zeka bana kalırsa karizmanın öncülüdür.
(bkz: yaran yanlış okumalar): androidin amk ...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?