idealist sözlük yazarı havalarını bir kenara bırakırsak "kendini sözlüğe adamak"ın meali şudur: abim yapacak hiçbir şey bulamıyorum ben de burada takılıyorum sabahtan akşama. yalan mı?
şimdi yanında olmaktan acayip keyif aldığımız insanlar olsa çevremizde geçer miyiz pc başına. tıkır tıkır.. tamam bu bir şeçimdir ama diğer seçeneklerin çekicilikten ziyadesiyle uzak olması bizi bu seçeneğe itmiştir biraz da.
(bkz: fantazi)
ekolümdür. ona benzeyebilmek için kısa zaman içerisinde kilo alıp kaş ve göğüs arama kıl ektireceğim. şu anda konuşma biçimi üzerinde çalışmalar yapmaktayım.
sözlükte olmamasıyla dikkatimi çekmiştir ama iki günlük derin(!) gözlemlerime dayanarak şunu düşündürdü: yönetim o kadar sıkı çalışıyor ki "gammaz"a ihtiyaç duymuyor.
akşamsa hayat durur zaten. gündüzse bir türlü adapte olamam ben duruma. zaten bilgisayar başındayımdır, internet yoksa televizyon izleyeyim bari derim ve düğmeye basana kadar idrak edemem durumu. eh yapacak bir şey yok madem evi temizleyeyim derim kardeşim seslenir "elektirikler kesik ya". abartısız yaptım, yapıyorum ve biliyorum ki yapacağım da. sonunda "mal" olduğuma kanaat getiririm. bu gerçekle ayık kalmak ağır gelir, gider yatarım.
birkaç şimşek çakması ve gök gürlemesinin ardından endişeyle motora atlarsın. birkaç küçük sevimli damlanın ardından gökyüzü yarılır ve içinde ne var ne yok dökmeye başlar. öyle ki motorsikleti gözü kapalı kullanırsın ve eve ulaşana kadar tabir-i caizse değil, gerçekten donuna kadar ıslanırsın. evde arkanda su birikintileri bırakarak ilerlersin ve aynadaki şapşal ifadene bir süre bakıp kendini banyoya atarsın.
aslında anlatılmaz, yaşanır türünden.
aslında anlatılmaz, yaşanır türünden.
o cinsin uzattığı sigaradan içmek namümkündür efendim. görürsem "olmadı donuna koy, daha rahat ulaşırsın" derim.
birisine küfretme dürtüsü her yanınızı sarmalamışsa ama uzak bir mesafede olduğundan bağırarak da dikkat çekmek istemiyorsanız orta parmak usulca havalanır, hedefi bulduğu anlaşıldığında -yanlış anlaşılmasın, karşı tarafın görmesi manasında yani- yine usulca yerine götürülür.
özellikle zamanının insanlarından epey ileride bir düşünce yapısına sahip, ileri görüşlü insanların kıymeti, yaşadığı dönemde pek bilinmez ve insanlığa faydaları fark edilmez. çünkü anlattıkları, savundukları bir deli saçmasından ibarettir çağdaşları için. bazen idam edilir, bazen derisi yüzülür iddiaları yüzünden. nasıl ki zaman geçer insanlık ilerler o zaman anlaşılır kıymeti ve ünlenir. ne var ki bazen bunun için aradan yüzyıllar geçmesi gerekir.
hoşgelmiş nesildaşım.
ben de on dakika kadar evvel "bilgiç" oldum da sahiplendim hemen sözlüğü. hep zoruma gitmiştir "hoş geldin" diyenimin seyrek olması.
ben de on dakika kadar evvel "bilgiç" oldum da sahiplendim hemen sözlüğü. hep zoruma gitmiştir "hoş geldin" diyenimin seyrek olması.
kendisi lafmacunda yeni yetmeliğe düşürülünce elinden oyuncağı alınmış bir çocuk misali huysuzlaşmış, acilen yeni bir meşgale bulmak için çabalamış ve yine lafmacunda gezinirken adını duymuş olduğu bilgi sözlükü kendine yakın bulmuş ve üye olmuştur. aslında kendisi ekşi sözlükten de yazarlık teklifleri almış ama dönüp bakmamıştır bile. (bunun için de bir kılıf uydurmalıydım ama bulamdım -hakkında öyle efsaneler dilden dile dolaşıyor ki korktum ekşiden, yemedi kabul-)
(bkz: lafmacun)
ölüm her türlü acı ve zamansızdır ama 35 yaş benim ölüm için en kötü olarak nitelendirdiğim yaş aralığının tam göbeğindedir(25-40) bu aralıktan önceki dönemde kişi sadece kendinden sorumludur. sonrasında ise çoluk çocuğu ayakları üzerinde durabilecek duruma gelmiştir. her iki durumda da arkada kendisine muhtaç kimseyi bırakmaz genellikle ama 25 yaş itibariyle evlenilir ve çoluğa çocuğa karışılır. artık ortada bir aile vardır ve anne de olsa baba da olsa çocuklar ve eş ona muhtaçtır. yittiğinde gözü yaşlı çocuklardan ziyade karanlık bir gelecek kalır geriye. çocuk yüreğine kabullendiremezsin yokluğunu, ani çıkıp gidişini. hatta suçlar, nefret eder belki de terk etti diye ama gelmez elden bir şey. gitmiştir ve asla geri gelmeyecektir. yarattığı boşluğu da hiçbir zaman, hiçbir şey dolduramayacaktır.
sanırım illaki bir entryi iki defa girme sersemliğine düşüyorlar. gafil avlandım ve evet ben de yaptım.
bu topluluğa mensupken bizden dikkatli yazmamız istenir amma ve lakin ben de diyorum ki bırakın herkes istediği gibi yazsın ki erken teşhis konulsun. şayet ben hiç de özenmeden, yani süslemeden yazıyorum entryleri ki konsepte uymuyorsam beni kabul etmeyin. sonradan şutlanmak daha ağır geliyor be abi. hani ortam, arkadaşlar filan alışıyor insan ister istemez.
şimdi adamlar kasacak tüm kabiliyetlerini sergileyecekler on entry için sonra bir şey kalmıyor ellerinde. yakınıldığına göre ortalama beşinci entryde uçuruluyorlar. herkes olduğu gibi sergilese yazın kabiliyetini, kasmasa kendini daha iyi olur zannımca.
yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyor ve bu etabı başarıyla geçmeyi umuyorum.
şimdi adamlar kasacak tüm kabiliyetlerini sergileyecekler on entry için sonra bir şey kalmıyor ellerinde. yakınıldığına göre ortalama beşinci entryde uçuruluyorlar. herkes olduğu gibi sergilese yazın kabiliyetini, kasmasa kendini daha iyi olur zannımca.
yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyor ve bu etabı başarıyla geçmeyi umuyorum.
sadece bedenen temizlenmeyi sağlar. keşke ruhen temizlenmeyi sağlayan böyle pratik bir uygulaması da olsa diye düşünürüm ben. insanların ruhları o kadar kirli ki etrafa kötü koku salıyorlar aslında. acil bir duş ve derine işlemiş pislikler için bol kese şart .
diğer sözlüklerden ziyadesiyle farklı ve hoş bir tasarıma sahip, küfrün serbest olmasının abartıldığı, yazarların biraz taraflıca uçurulduğu bir sözlüktür.
"yeni yetme" yapıldığım için kırıldığımdır ayrıca ama her şeye rağmen sözlük maceramın kısacık ömründe ilk göz ağrım olması sebebiyle özeldir de.
"yeni yetme" yapıldığım için kırıldığımdır ayrıca ama her şeye rağmen sözlük maceramın kısacık ömründe ilk göz ağrım olması sebebiyle özeldir de.
doğunun bazı bölgelerinde, tandırda pişen ama yufkadan daha kalın olan bir tür ekmeğin adıdır da ayrıca.
aptallar, ellerindekileri sorgulamazlar, kendilerine her şeyi çok görürmüş gibi en küçük şeyler bile onlara müthiş bir hayatın içerisindeymiş hissi uyandırır. küçücük şeyler büyür gözlerinde de koskocaman bir dünya sunar onlara. bazen böyle olmak lazımdır aslında daha mutlu, daha huzurlu...
...gözlerinde hep sitem mi var? diye devam ettirilirse mükemmel bir barış akarsu parçası çıkacaktır karşınıza. şöyledir:
çile kokladım karanfil niyetine
sabrı okşadım zorladım sen diye
baktım dünyaya senin gözünle
hep savaş hep yıkım ateşler içinde
mavi mavi gözlerinde hep sitem mi var
yoksa insan sevdiğine böyle mi bakar
mavi mavi gözlerinde top tüfek mi var
böyle haksız bir savaştan kim galip çıkar
bir demet beyaz karanfil ne işe yarar
mavi mavi gözlerinde hep sitem mi var
yoksa insan sevdiğine böyle mi bakar
mavi mavi gözlerinde top tüfek mi var
böyle haksız bir savaştan kim galip çıkar
çile kokladım karanfil niyetine
sabrı okşadım zorladım sen diye
baktım dünyaya senin gözünle
hep savaş hep yıkım ateşler içinde
mavi mavi gözlerinde hep sitem mi var
yoksa insan sevdiğine böyle mi bakar
mavi mavi gözlerinde top tüfek mi var
böyle haksız bir savaştan kim galip çıkar
bir demet beyaz karanfil ne işe yarar
mavi mavi gözlerinde hep sitem mi var
yoksa insan sevdiğine böyle mi bakar
mavi mavi gözlerinde top tüfek mi var
böyle haksız bir savaştan kim galip çıkar
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?