-niyazi niye bakıyorsun kıza ya? yeter artık.
+aşkım bi arkadaşa benzettim. kızma hemen.
-kıçından tanıyamadıysan yüzüne bakmayı dene biraz da.
iyi yazar olmanın ön koşulunun iyi bir okur olmaktan geçtiğini bilmeyenlerin eylemidir ama bazen de öyle boğucu yazılar oluyor ki okuyası gelmiyor insanın. şayet sürüklüyorsa ilk cümleden takılıp kalabiliyorsun. ilk cümleler önemlidir bu açıdan. bir de son cümleler. ben bakarım nerden gelmiş nereye gider düşünce diye sonunda boka sarmışsa okumam misal ama tamamen okumasam da göz gezdirerek de bir izlenime sahip olur, kaba taslak ne anlattığını kavrama gayretine düşerim. her yazar bu kadarını da olsa hak ediyordur. sadece bakınızlarla lafı gediğine koyanları artılayıp düşünce dünyasının kapılarını bize aralayanları bir kenara itmek nankörce geliyor.
not: bu da uzun mu oldu yoksa, boşuna mı kurdum bu kadar tümceyi?
not: bu da uzun mu oldu yoksa, boşuna mı kurdum bu kadar tümceyi?
çalışma ve sosyal güvenlik bakanı ömer dinçerin madencilerin ölümü için kullandığı ifadedir. kendisine ve yakınlarına da böyle güzel ölümler dilemekten gayrı elden bir şey gelmiyor.
idealist sözlük yazarı havalarını bir kenara bırakırsak "kendini sözlüğe adamak"ın meali şudur: abim yapacak hiçbir şey bulamıyorum ben de burada takılıyorum sabahtan akşama. yalan mı?
şimdi yanında olmaktan acayip keyif aldığımız insanlar olsa çevremizde geçer miyiz pc başına. tıkır tıkır.. tamam bu bir şeçimdir ama diğer seçeneklerin çekicilikten ziyadesiyle uzak olması bizi bu seçeneğe itmiştir biraz da.
şimdi yanında olmaktan acayip keyif aldığımız insanlar olsa çevremizde geçer miyiz pc başına. tıkır tıkır.. tamam bu bir şeçimdir ama diğer seçeneklerin çekicilikten ziyadesiyle uzak olması bizi bu seçeneğe itmiştir biraz da.
ahlak yoksunu hatun kişisi için kullanılan onlarca sıfattan biri. eş ve yakın anlamlıları için:
(bkz: orospu)
(bkz: motor)
(bkz: kaşar)
(bkz: fahişe)
(bkz: şıllık)
(bkz: yollu)
(bkz: kahpe)
(bkz: sürtük)
(bkz: hafif meşrep)
(bkz: yelloz)
(bkz: kevaşe)
(bkz: yosma)
(bkz: kaltak)
bayılırız bayanları etiketlemeye ya. aklıma gelenler bu kadarcıkla sınırlı.
(bkz: orospu)
(bkz: motor)
(bkz: kaşar)
(bkz: fahişe)
(bkz: şıllık)
(bkz: yollu)
(bkz: kahpe)
(bkz: sürtük)
(bkz: hafif meşrep)
(bkz: yelloz)
(bkz: kevaşe)
(bkz: yosma)
(bkz: kaltak)
bayılırız bayanları etiketlemeye ya. aklıma gelenler bu kadarcıkla sınırlı.
sanırım kulanım açısından en rahat sözlükte-lafmacun- yazmaya başlamış olmamdan bir türlü alışamadığım sözlüktür. iyi hoş ama alışamadım yahu. itiraf ediyorum hala entrylerimi nereden okuyabileceğimi-hatta okuyup okuyamadığımı dahi-, açmak istediğim başlıkların benzerlerinin neden sıralanmadığını bilmiyorum. çok sıkıldım valla. kendimi mal gibi hissediyorum.
not: buldum, entrylerimi buldum. bir hafta geçti ama olsun yine de mutluyum.
not: buldum, entrylerimi buldum. bir hafta geçti ama olsun yine de mutluyum.
"lan sizin yüzünüzden leblebi,üzüm yiye yiye çerezden soğudum. ben onları seviyorum mu zannediyosunuz?" demek istediğim grubun yaptığı eylem.
not: hehe.. antep fıstıklarını seçen şahsiyetlerin eksilerine maruz kalan entryim.
not: hehe.. antep fıstıklarını seçen şahsiyetlerin eksilerine maruz kalan entryim.
ismini şehit fethi bey’den alan ama neden fethi değil de fethiye o zaman diye sorduran, muğla’dan çok antalya’ya yakın olan; saklıkent, afkule,kayaköy , kelebekler vadisi, kabak koyu, aşıklar tepesi, kral mezarları, tlos, yakapark, likya yolları gibi doğal ve tarihi güzellikleri ve birbirinden güzel koylarıyla insanın nefesini kesen ama şehirleşmekten hala uzak köy-kent karışımı bir yaşam tarzı olan, merkez mahallelerinde koyun ve tavuklara rastleyabileceğiniz, voyn seslenme ünlemini tek işiteceğiniz ilçemizdir.
fethiye’de hemen her aktiviteyi yapmanız mümkündür ama her şey için farklı bir yöne gitmeniz gerekir. fethiye geceleri’nin kalbi yazları hisarönü’nde atar, kışları daha çok şehir merkezindeki paspatur bu ihtiyacı karşılar.babadağ’da yamaç paraşütü , saklıkent’te rafting, likya yolları’nda trekking(doğa yürüyüşü) yapabilirsiniz. katrancı, kabak, kelebekler vadisi’nde çadırınızı kurarak kalabilir, katrancı dışındakilerde bungalovları da tercih edebilirsiniz. genellikle sahilin hemen arkasından yükselen dağlar maviyle yeşilin buluştuğu bir doğa harikası sunar size...
mutlaka gezilip görülesi yerdir.
eski isimleri:
(bkz: telmessos )
(bkz: meğri)
(bkz: makri)
edit: ölüdenizi unutmuşum yav. aslında etiket oldu zahir ama belirtmeden geçmek olmaz.
fethiye’de hemen her aktiviteyi yapmanız mümkündür ama her şey için farklı bir yöne gitmeniz gerekir. fethiye geceleri’nin kalbi yazları hisarönü’nde atar, kışları daha çok şehir merkezindeki paspatur bu ihtiyacı karşılar.babadağ’da yamaç paraşütü , saklıkent’te rafting, likya yolları’nda trekking(doğa yürüyüşü) yapabilirsiniz. katrancı, kabak, kelebekler vadisi’nde çadırınızı kurarak kalabilir, katrancı dışındakilerde bungalovları da tercih edebilirsiniz. genellikle sahilin hemen arkasından yükselen dağlar maviyle yeşilin buluştuğu bir doğa harikası sunar size...
mutlaka gezilip görülesi yerdir.
eski isimleri:
(bkz: telmessos )
(bkz: meğri)
(bkz: makri)
edit: ölüdenizi unutmuşum yav. aslında etiket oldu zahir ama belirtmeden geçmek olmaz.
(bkz: bağışıklık kazanmak)
an itibariyle marş olmaktan çıkmıştır.
(bkz: istiklal şarkısı)
(bkz: istiklal şarkısı)
aşk paylaşım demektir. ruhların, bedenlerin paylaşımı. aşkı büyüten, besleyen bu paylaşımdır. mesafeler ise, bu paylaşımın önünde engeldir ve her zaman bir şeyler götürür ilişkiden, içten içe kemirir ilişkiyi.
bir söz vardı:"uzaklık küçük sevgileri yok eder, büyük sevgileri yüceltir; tıpkı rüzgarın mumu söndürüp ateşi güçlendirdiği gibi" tarzında bir şey. iyi söz, güzel söz de araya yıllar, yollar girince icraatı öyle kolay olmuyor işte. yanında olsun istiyorsun kederinde, omzunda ağlayayım istiyorsun. telefonun ucundan teselli yetmiyor bazen. sevdiğini duymaktan öte hissetmek istiyorsun. gözlerindeki ışıltıyı görmek... elini tutmak istiyorsun, sarılıp uyumak... mutlu anları beraber yaşamak istiyorsun, her an ikinizin olsun istiyorsun yani. aşk ne kadar büyükse özlemi de o kadar yoğundur ve o özlemin yaşattığı acı da bir süre sonra aşkın da celladı olur.
bir söz vardı:"uzaklık küçük sevgileri yok eder, büyük sevgileri yüceltir; tıpkı rüzgarın mumu söndürüp ateşi güçlendirdiği gibi" tarzında bir şey. iyi söz, güzel söz de araya yıllar, yollar girince icraatı öyle kolay olmuyor işte. yanında olsun istiyorsun kederinde, omzunda ağlayayım istiyorsun. telefonun ucundan teselli yetmiyor bazen. sevdiğini duymaktan öte hissetmek istiyorsun. gözlerindeki ışıltıyı görmek... elini tutmak istiyorsun, sarılıp uyumak... mutlu anları beraber yaşamak istiyorsun, her an ikinizin olsun istiyorsun yani. aşk ne kadar büyükse özlemi de o kadar yoğundur ve o özlemin yaşattığı acı da bir süre sonra aşkın da celladı olur.
- sen sigarayı bırakmamış mıydın?
- bıraktım da bu aralar acayip stresliyim. biraz içeyim. sonra bırakcam yine.
- ne stresin var abi? her şeyin yolunda olduğunu sanıyordum.
- ee.. kem küm.. öyle de sigarayı bırakmak stres yaptı. gelme üstüme.
- bıraktım da bu aralar acayip stresliyim. biraz içeyim. sonra bırakcam yine.
- ne stresin var abi? her şeyin yolunda olduğunu sanıyordum.
- ee.. kem küm.. öyle de sigarayı bırakmak stres yaptı. gelme üstüme.
sevmediğini söylese daha mı mutlu olacaksınız abim?
sevmiyor işte. belki başlarda hoşlandı, aşık oldu, her şey çok güzeldi ama bit-ti. görün artık gerçeği. sevmediğiniz ya da karmaşık duygular içinde olduğunuz biriyle beraber olmadınız mı hiç? bitiyor bir süre sonra. türk filminde değiliz ki kardeşi ya da yakın arkadaşı için terk eden fedakar insan olsun. sevmiyor, bir ilişkiye devam ettirecek kadar sevmiyor. tek neden bu.
sevmiyor işte. belki başlarda hoşlandı, aşık oldu, her şey çok güzeldi ama bit-ti. görün artık gerçeği. sevmediğiniz ya da karmaşık duygular içinde olduğunuz biriyle beraber olmadınız mı hiç? bitiyor bir süre sonra. türk filminde değiliz ki kardeşi ya da yakın arkadaşı için terk eden fedakar insan olsun. sevmiyor, bir ilişkiye devam ettirecek kadar sevmiyor. tek neden bu.
"var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
bana kötü deyip kötülük edeceksen,
yüce tanrı, ne farkın kalır benden, söyle."
aslında üzerine çok fazla söz söylemeye gerek bırakmamış hayyam ama benden de bir iki satır olsun istedim.
allah insanlardan sorgusuz sualsiz, sonsuz bir iyilik bekler. kendine kötülük yapana dahi iyilik yap filan der. bütün dünya nimetlerinden elini eteğini çek der. vs. vs.. amaaa.. gün olur zavallı kul bir hataya düşerse diye onu cehennemle tehdit eder. nerde yüce, bağışlayıcı yaratan? kendine inanmayanı-tapmayanı- cehennemde yakacağı muhakkaktır hatta gönderdiği düzinelerce kitaptan kuranın dışındakilere inananlar da cehennemden nasibini alacaktır. e bir karar verseydin de tek kitap gönderseydin derim ben de. aciz kullar bu kadar bol seçenekte illa ki hataya(!) düşer.
yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
bana kötü deyip kötülük edeceksen,
yüce tanrı, ne farkın kalır benden, söyle."
aslında üzerine çok fazla söz söylemeye gerek bırakmamış hayyam ama benden de bir iki satır olsun istedim.
allah insanlardan sorgusuz sualsiz, sonsuz bir iyilik bekler. kendine kötülük yapana dahi iyilik yap filan der. bütün dünya nimetlerinden elini eteğini çek der. vs. vs.. amaaa.. gün olur zavallı kul bir hataya düşerse diye onu cehennemle tehdit eder. nerde yüce, bağışlayıcı yaratan? kendine inanmayanı-tapmayanı- cehennemde yakacağı muhakkaktır hatta gönderdiği düzinelerce kitaptan kuranın dışındakilere inananlar da cehennemden nasibini alacaktır. e bir karar verseydin de tek kitap gönderseydin derim ben de. aciz kullar bu kadar bol seçenekte illa ki hataya(!) düşer.
bu tarz cümleleri kuranlar o mekanı daha çok hak ediyor diye düşünmüşümdür hep. kendisi gibi olmayanların ölmesini isteyen bir zihniyetin de insanlığından şüphe ederim.
bu sanatı layıkıyla icra edebilmek için kaşar olmak gereklidir. evet, evet aynen öyle. çünkü zaten hoş bir hatunsan ya da ayrı vasıfların varsa böyle bir amaç uğruna efor sarf etmene gerek yoktur. şayet yoksa bu niteliklerin dişiliğini en aşifte şekilde sergileyerek bu amaca ulaşabilirsin.
sözlüğe olan bağlılığıyla ve entryleri okuma hızıyla beni iki gün içerisinde şaşkınlıklardan şaşkınlıklara sürükleyen şahsiyet.
kendisi lafmacunda yeni yetmeliğe düşürülünce elinden oyuncağı alınmış bir çocuk misali huysuzlaşmış, acilen yeni bir meşgale bulmak için çabalamış ve yine lafmacunda gezinirken adını duymuş olduğu bilgi sözlükü kendine yakın bulmuş ve üye olmuştur. aslında kendisi ekşi sözlükten de yazarlık teklifleri almış ama dönüp bakmamıştır bile. (bunun için de bir kılıf uydurmalıydım ama bulamdım -hakkında öyle efsaneler dilden dile dolaşıyor ki korktum ekşiden, yemedi kabul-)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?